• Sonuç bulunamadı

Katı Atıkların Değerlendirilmesi ve Atık Borsası

BÖLÜM 1: KATI ATIKLAR-GERİ DÖNÜŞÜM EKONOMİSİ VE SOSYAL

1.8. Katı Atıkların Ekonomik Boyutlarına İlişkin Değerlendirmeler

1.8.4. Katı Atıkların Değerlendirilmesi ve Atık Borsası

Katı atıkların bir ekonomik değer olarak kabul edilmesi ve bu ekonomik değerlerin yeniden kazanımının sağlanması gerekliliği resmi olarak kabul edilmiş ve ilgili mevzuatın içerisinde yer bulmuştur. Buna göre, Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin (RG, 1991, m:4) ikinci kısmında üretim, bertaraf etme ve özendirme başlığı altında yer alan esaslara göre katı atık üreten kişi ve kuruluşlar, en az katı atık üreten teknolojiyi seçmekle, mevcut üretimdeki katı atık miktarını azaltmakla, katı atık

57

içinde zararlı madde bulundurmamakla, katı atıkların değerlendirilmesi ve maddesel geri kazanma konusunda yapılan çalışmalara katılmakla yükümlüdür.

Dura (1991:80-85)’nın ifade ettiği şekilde çevre sorunlarıyla ekonomik gelişme arasında çok yakın ve karşılıklı bir ilişki söz konusudur. Ekonomik gelişme çoğu zaman çevre sorunlarına neden olurken çevre sorunları da ekonomik gelişme ve ekonomik yapı üzerinde etkili olmaktadır. Sözü edilen bu ilişki ülkelerin gelişmişlik düzeylerine bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Ancak gelişmiş ülkeler çevre sorunlarına önlem almak amacıyla uzun zamandır tedbirler alırlarken, gelişme yolunda olan ülkeler çevresel etkileri göz ardı ederek kalkınmalarına devam etmeyi tercih etmektedirler. Dünyada ekonomik gelişme devam ettiği ve hızlandığı oranda çevre sorunları da artmakta ve etkisini genişletmektedir. İktisadi gelişmeye ve milli gelirin artmasına bağlı olarak artan tüketim ve tüketimin çeşitlenmesi, çevre sorunlarının artmasına neden olmaktadır. Çevre sorunlarıyla üretim ve tüketim faaliyetleri arasında kaynak tahsisinden kaynaklanan ve teknoloji kullanımında etkinliğin olmamasından kaynaklanan sorunlar da mevcut bulunmaktadır. Bu durumda çevre sorunlarıyla ekonomik büyüme arasında bir çelişki ortaya çıkmaktadır. Kirliliğin önlenmesine yönelik çabaların maliyetleri nedeniyle sermaye/hasıla oranı artış gösterecektir. Bu durum ise daha fazla hasıla için daha fazla sermaye gereksinimi anlamına geleceği için daha yüksek tasarruf ve yatırım ihtiyacı olarak ortaya çıkacaktır. Özellikle kısa dönemde çevre kirliliği ve kirliliğin önlenmesine yönelik çabalar büyüme hızını olumsuz etkileyecektir.

Çevre sorunlarının ve bu sorunlarla mücadele etmek zorunluluğunun ekonomik maliyetlerinden bir diğeri de istihdam alanında kendisini göstermektedir. Çevre sorunları ile insan faktörü arasındaki ilişkilerde meydana gelen sonuç müteşebbis ve emek faktörlerinin tutumlarına karşı doğanın bir tepkisi olarak ortaya çıkan kirlenmedir. Çevresel bozulmalar bir taraftan canlı sağlığı üzerinde olumsuz bir etki oluştururken diğer yandan kıt kaynakların etkin kullanılamaması nedeniyle doğal kaynak sorunlarına neden olmaktadır. Çevre kirliliği ile mücadele için alınan önlemlerin giderek artması bir süre sonra kirlilikle mücadele için milli gelir içinde önemli bir kısmın bu alana kaydırılmasına nedene olacaktır. Böylece, büyüme hızının yavaşlaması sonucu üretim ve tüketimin sınırlanması, üretim birimlerinin farklı bölgelere kaydırılması veya belirli

58

bölgelerde yoğunlaşılması emek transferleri, göç sorunları gibi ilave sorunları ortaya çıkartacak, istihdamın yapısında değişimler meydana getirecektir.

Çevre sorunlarının oluşturduğu ekonomik olumsuzlardan bir diğeri de gelir dağılımının olumsuz etkilenmesidir. Kirlilik ve kirliliği önlemeye yönelik faaliyetleri sosyal devletin yapmak zorunda olduğu temel harcamalarda kesinti yapılmasına neden olacaktır. Kirlilikle mücadele nedeniyle artan maliyetlerin vergiler yoluyla bireylere yansıtılması sonucunda satın alım gücü düşen tüketicilerin refah seviyelerinde olumsuz bir sonuç meydana gelecektir. Diğer ekonomik sonuçlarıyla birlikte değerlendirildiğinde refah kaybının gelir seviyesi nispeten düşük olan tüketicilerde meydana getireceği etki daha hissedilebilir düzeyde gerçekleşecektir (İnançlı, 1997: 57-60).

Atık borsası, işletmelerde üretim sonucu ortaya çıkan atıkların geri kazanımının sağlanması ve daha fazla ikincil hammadde olarak değerlendirilmesini, nihai bertaraf edilecek olan atıkların miktarını azaltarak daha pahalı bertaraf giderlerinden tasarruf edilmesini sağlayan bir aracılık sistemidir (TOBB, 2009). Uluslararası örneklerinde de olduğu gibi sanayi odaları bünyesinde, atıklarını arz eden işletmelerle, arz edilen atıkları talep eden işletmeler arasında bilgilenmeyi sağlayıcı bir sistem olarak çalışmaktadır. Çevre sorunlarının çözümündeki yeni yaklaşımlar üretim sürecinin başında gerekli önlemleri alarak az atık üretilmesi, çevre dostu üretim ve ürüne yönelinmesi ve atıkların geri kazanılarak değerlendirilmesi olarak benimsenmiştir. Sorunların çözümü, üretim sürecinin sonucunda ortaya çıkan kirlilikle mücadele yerine, üretim sürecinin başında hammaddenin ve enerjinin etkin ve verimli kullanılması, az atık üretilmesi, atıkların geri kazanılması ve yeniden kullanılmasında aranmaktadır. Bu amaçla kurulan atık borsası sistemi ile atıkların değerlendirilmesi, hammadde olarak yeniden kullanılması ve tekrar ekonomiye kazandırılması sağlanmaktadır. Atık Borsasında sanayinin proses atıklarının, yan ürünlerinin, artıkların veya gerekli şartlara uymayan malzemelerin, başka proseslerin girdileri olarak kullanılmak üzere diğer işletmelere duyurulması gerçekleştirilir. Atık Borsası, odaların bünyesinde, atıklarını arz eden işletmelerle, arz edilen atıkları talep eden işletmeler arasında bilgilenmeyi sağlayıcı bir sistem olarak çalışır (İSO, 2009). Atık Geridönüşüm Borsasına atık madde arz/talep eden işletmeler tarafından verilen ilanlar, borsa şartlarını sağladığı takdirde, cevap verecek ilgililerin (muhtemel alıcı veya satıcı) kararını kolaylaştıracak bilgilerle (atık madde grubu,

59

miktarı, bulunduğu yer, ambalajı, nakliyesi, varsa fiyatı gibi), belirli bir süre, oda tarafından yayınlanmaktadır. Arz edilen atık, arz eden işletmenin geçici olarak depoladığı yerde bulunacaktır. Atık Geridönüşüm Borsası'na ilan vererek atıklarını değerlendireceği diğer firmalara ulaşan firmalar, hem atık bertaraf masraflarından tasarruf etmiş olmakta hem de bu işlemden kazanç sağlayabilmektedirler. Ayrıca kendi yapması durumunda daha maliyetli olacak olan bertaraf işlemini muhtemelen daha uygun ücretle yapabilecek firmalara ulaşabilmektedirler (TOBB, 2009).