• Sonuç bulunamadı

4. ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE KARİYER

4.4. Kariyer Sorunları

Endüstri mühendisleri, sahip oldukları nitelikler, almış oldukları lisans eğitimi ve ilgi alanına giren konular itibariyle zengin alternatiflere sahip olmakla birlikte gerçekte kariyerlerinde yaşamış oldukları sorunlar da söz konusudur.

Endüstri mühendisliğinin yaşamış olduğu sorunları incelemeden önce bir konunun meslek olabilmesinin şartlarını sıralamak gerekir. Bir konunun meslek olabilmesi için (Anonim 2005):

• Yapılandırılmış bir eğitim ve öğretim süreci, • Uygulama/stajyerlik süreci,

• Bir meslek üyesi olarak topluma ve meslektaşlarına karşı sorumluluk duyulması,

• Meslek standartlarının bir üst kuruluş tarafından belirlenmesi gerekmektedir.

Şartlara baktığımızda eğitim, öğretim açısından Türkiye’deki üniversitelerde endüstri mühendisliği bölümü öğrencilerine verilen derslerde ve ders saatlerinde genel olarak benzerlik söz konusu olmasına rağmen belli bir standart yoktur. Bu durum endüstri mühendislerinin kazanmış oldukları niteliklerin üniversiteden üniversiteye farklılaştığını gösterir. Farklılaşma genel anlamda bir eksiklik olmasına rağmen zamanla bu alanda yapılan çalışmalarla ortaklık sağlanacak ve belli standartlar oluşturulacaktır. ABD’de fakülteler arası ortak bir eğitim standardının oluşturulması amacıyla 1930’lu yıllarda çeşitli mühendislik odalarının desteğiyle kurulan ABET, o günden bugüne ABD’de lisans düzeyindeki mühendislik fakültelerini denetlemekte ve akreditasyon (yetkinlik) vermektedir. Ülkemizde bu alanda çalışan bir kurumun olmaması nedeniyle üniversiteler akreditasyon gereksinimlerini yurtdışındaki kurumlarda karşılamaktadır (Akbaba 2003). Günümüzde yalnızca bazı büyük üniversitelerin akreditasyon çalışmalarının diğer üniversitelere yaygınlaşması da ortak standartların oluşmasına destek olacaktır.

Stajyerlik konusunda ise, üniversiteler arasında ortak kabul edilmiş bir standart yoktur. Hatta bazı üniversiteler zorunlu stajlarını müfredattan kaldırarak, endüstri mühendisinin en önemli etkinliği olan yaşayarak öğrenme imkanını sağlamamaktadır. Stajların içeriklerine bakıldığında ise, genel çerçevede uzmanlıktan ve herhangi beceri edinmeden uzak yapılandırıldığı görülmektedir. Bunun yanında örgütlerin, stajyer

öğrenciye sunduğu imkanların da yetersizliği öğrencilerin bu dönemlerini verimsiz ve amacından uzak geçirmelerine sebep olmaktadır.

Meslek olmanın üçüncü şartında yaşanan sıkıntılar, endüstri mühendisliğinin kariyer planlamada karşılaştığı sorunların temelini oluşturmaktadır. Çünkü bir toplumda belirli işlerin belirli meslekler tarafından yapılabiliyor olması ve yasal olarak yapılmasına izin verilmesi o meslek mensuplarının hem topluma hem de meslektaşlarına karşı sorumluluk duymasına sebep olur. Böylelikle, bir işin o işin uzmanı tarafından en iyi şekilde yapılması sağlanacak ve ülkenin her türlü kaynağının etkin kullanılmasını sağlayacaktır. Günümüzde imalat ve hizmet sektörlerine baktığımızda, teorikte endüstri mühendislerinin çalışması gereken alanlarda, herhangi bir yaptırım söz konusu olmadığı için başka mesleklerden kişiler çalışmaktadır. Yaptırımın söz konusu olması için meslek mensuplarının yapacağı işler ve işlerin standartlarının belirlenmesi ve bunun meslek olmanın dördüncü maddesinde de belirtildiği gibi üst makamlarca belirlenmesi gerekmektedir.

Endüstri mühendislerinin üyesi olduğu meslek kuruluşu bugün, Türkiye Makine Mühendisleri Odası’dır. Bağımsız bir odası yoktur. Odaya kayıtlar konusunda da endüstri mühendislerinin ilgisi yüksek değildir. Çünkü odaya kayıt yaptırmanın, meslek standartları belirlenmemiş olduğu için, yapılan işe herhangi bir katkısı olmamaktadır.

Bu sıkıntıların bir çok sebebi vardır. Bunlardan ilki, endüstri mühendislerinin ne iş yaptıklarının net bilinmemesi veya her işi yaptıklarına dair bir anlayışın söz konusu olmasıdır. Endüstri mühendislerinin, her işten anladıkları ve hiçbir işi tam olarak yapamadıklarına dair geçmişten beri süregelen bir tartışma söz konusudur. Endüstri mühendislerinin lisans eğitim süreçlerine bakıldığında, meslekle ilgili her konuda derinlemesine bilgilerin verilmediği ve zaten böyle bir amacın olmadığı görülmektedir. Böyle bir eğitim sistemi hem çok uzun zamanla hem de ciddi kaynaklarla söz konusu olabilir. Endüstri mühendisliği, disiplinler arası bir meslektir. İlgili disiplinleri derinlemesine öğrenciye aktarmak imkansızdır. Ayrıca eğitim süreci temel eğitimi vererek kişinin iş hayatında yaşayarak öğrenmesini hedeflemektedir.

Fakat eğitim sisteminin amacının, örgütler tarafından ve hatta endüstri mühendisliği öğrencileri tarafından algılanamaması mesleğin net anlaşılmasını ve kabul edilmesini engellemektedir. Bu nedenle endüstri mühendislerinin kariyer sorunlarına çözüm

bulabilmek ve örgütler tarafından net anlaşılmasını sağlamak için endüstri mühendislerinin çalışabilecekleri alanlar, çalışabilecekleri sektörler, iş standartları mutlaka oluşturulmalı ve bu standartlar eğitim sistemine yansıtılmalıdır.

Endüstri mühendislerinin kariyer sorunlarının bir diğer sebebi, yasal olarak hiçbir konuda imza yetkisinin olmaması ve çalışılabilecek alanlarda bir üst mercinin kısıtlama ve zorlamalarının söz konusu olmamasıdır. Örneğin, iş yeri seçimi ve tesis yerleşimi konusunda endüstri mühendisleri bilgiye ve uygulama bakış açısına sahip olmalarına rağmen, ülkemizde bu konuların yasal çerçevesinin belirlenmemiş olması gelişigüzel kararların alınmasına sebep olmaktadır. İşin uzmanının, seçim ve yerleşim kararında imzasının olması gerekirken, böyle bir süreç gelişmediği için yanlış kararlarla ülke kaynakları heba olmaktadır. Kalite belgelendirme çalışmalarında benzer bir durum söz konusudur. Günümüzde özel eğitim kuruluşlarında Kalite Belgelendirme eğitimlerini tamamlayan ve bir sistem kurma anlamında bilimsel, sistemli eğitime tabi tutulmayan kişiler belgelendirme çalışmalarına imza atmaktadır. Endüstri mühendisleri sistem tasarımı, etkinliği, yönetim ve denetimi gibi konularda bilimsel eğitime tabi tutulmalarına rağmen, bu konuda kamuoyu oluşturulamaması ve belli standartların olmaması nedeniyle ortaya verimsiz iş sonuçları çıkmaktadır. Proje yönetimi, verimlilik, planlama, yapılabilirlik analizleri, ergonomide de benzer sıkıntılar söz konusudur.

Günümüzde, bazı çevrelerin “Endüstri mühendisliği gerekli bir mühendislik mi?”, “Temel mühendislik eğitiminden sonra iki yıllık eğitim ile endüstri mühendisliği niteliklerine ulaşılabilir mi?”, “Sadece matematik bilen endüstri mühendisi olabilir mi?”, “Hem hizmet hem de imalat sektörlerinde çalışan biri mühendis olabilir mi?”, “Endüstri mühendisinin uzmanlaşması için yüksek lisans yapması şarttır”, “ Endüstri mühendisleri uzman değildir” gibi konularla sıklıkla meşgul olması endüstri mühendisliği mesleğinin gerek eğitim sürecinde, gerek yasal düzenlemelerinde, gerekse tanıtımı ve anlaşılırlığı konularında eksikliklerin söz konusu olduğu ortaya çıkmaktadır.