• Sonuç bulunamadı

4. ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE KARİYER

4.2. Endüstri Mühendisliği

19.yy da bilim ve mühendislikteki gelişmelerle birlikte buhar gücünden yararlanılması sonucunda Sanayi Devrimi gerçekleşmiştir. Sanayi devrimiyle birlikte, planlama, örgütleme ve yönlendirilmesi daha zor olan, yönetimi için özel beceriler gerektiren sistemler geliştirilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla insan, makine, malzeme ve paradan oluşan sistemlerin tasarım, geliştirme ve kuruluşuyla ilgilenecek ve özellikle sistemin insan boyutuna önem verecek, bir mühendislik dalına gereksinim duyulmuştur. Bu gereksinim sonucunda endüstri mühendisliği konusunda çalışmalara başlanmıştır (Anonim 2005).

Endüstri mühendisliği ürün ve hizmetlerin tasarımı, üretim ve dağıtımı için gerekli olan insan, araç-malzeme gibi kaynakların en verimli şekilde kullanan sistemleri tasarlayan ve uygulayan mühendislik dalıdır (Özsoy 2004). Bütün örgütlü insan etkinlikleri, endüstri mühendislerinin ilgi alanına girer. İnsana, doğaya, bilgi, teknoloji ve finansmana dayalı kısıtlı kaynakların üretim ve hizmet amacıyla bütünleştirildiği sistemler, bu etkinliklere girer. İnsan, para, zaman, hammadde gibi kıt kaynaklardan oluşan sistemlerin tasarımından, gelişimine, iyileştirilmesinden işletilmesine kadar olan süreçle ilgilenir. Endüstri mühendisleri bu çerçevedeki düzenlemelerin tasarımı, planlaması, kurulması, iyileştirilmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesi aşamalarında görev alırlar. Endüstri mühendisleri geniş ilgi alanı nedeniyle imalat sanayinin yanında hizmet sektörleri, ekonomik planlama, savunma, genel ve yerel kamu yönetimi pek çok uygulama alanına katkılarda bulunurlar (Anonim 2005a).

Endüstri mühendisliğinin farklı kaynaklarda farklı tanımları vardır. Fakat geçirdiği evrimsel süreç sonunda bugün geldiği noktayı en iyi açıklayan ve en fazla kabul gören tanım, Amerikan Endüstri Mühendisleri Odası tarafından yapılan tanımdır (Anonim 2005):

“Endüstri mühendisliği, insan, makine ve malzemeden oluşan bütünleşik sistemlerin tasarımı, geliştirilmesi ve kurulması ile ilgilenir. Bu tür sistemlerden elde edilecek sonuçların belirlenmesi, kestirilmesi ve değerlendirilmesinde matematik, fizik ve sosyal bilimlerdeki özel bilgi ve beceriyi mühendislik çözümleme ve tasarımının ilke ve yöntemleriyle birleştirerek kullanır.”

Endüstri mühendislerin çalışmalarında sürekli olarak sistemin insan boyutunu göz önünde bulundurması önemli bir yaklaşımdır.

Endüstri mühendisliği alanında ilk disiplinli çalışmalar, bir makine mühendisi olan Frederick Winslow Taylor tarafından başlatılmıştır. Taylor’un çalışmalarından önce de endüstri mühendisliği alanında bazı çalışmalar yapılmıştır (Anonim 2005):

• Adam Smith’in verimliliği arttırma amacıyla iş bölümü konusundaki çalışmaları

• Matthew Boulton ve James Watt’ın örgütsel geliştirme konusundaki çalışmaları

• Henry Ford’un otomobil montajında konveyör kullanımı ve üretim hattı oluşturulması konusundaki çalışmaları

Taylor’un, endüstri mühendisliği konusundaki çalışmaları 1881’de metal kesimi konusuyla başlamıştır. Daha önce elle yapılan, kesici aletlerin şekli, hızları ve ilerleme miktarları belirleme işi, çalışmalardan sonra bilimsel bir nitelik kazanmıştır. Taylor daha sonra kürekle yapılan işlerin çözümlenmesi üzerinde durmuştur. Bu çalışmalarının sonucunda verimlilikte çok önemli artışlar gözlenmiştir. Taylor’un üzerinde çalıştığı, metot etüdü, zaman etüdü, aletlerin standartlaştırılması, planlama bölümü, yönetimin ayrıcalık ilkesi, işçiler için yönerge kartları, metal kesimi için hesap cetveli, parça ve ürünler için sınıflandırma sistemi, rotalama sistemi, maliyetlendirme yöntemleri, işe bağlı olarak işçi seçimi, işin belirli bir sürede tamamlanması durumunda prime izin veren bir görev düşüncesi gibi çalışmalar günümüzde halen güncelliğini korumaktadır. Endüstri mühendisliğinin babası olarak kabul edilmektedir (WEB_1 2006)

Endüstri mühendisliği çalışmalarına katkıda bulunan bir diğer isim bir tuğla ustasının yanında çalışma hayatına atılan ve üniversite okumayan Gilbreth’dir. Gilbreth yaptığı çalışmalarla inşaat işlerinde büyük başarılar kazanmış ve kendi inşaat şirketini kurmuştur. Yaptığı çözümlemelerle bir işçinin bir saatte ördüğü tuğla sayısını yaklaşık %200 arttırarak, 120’den 3502’ye çıkarmıştır. Gilbreth’in üzerinde çalıştığı konulardan bir diğeri temel hareketlerin çözümlenmesi olmuş ve insanın temel hareketlerini sınıflandırmıştır. Gilbreth, Taylor’un çalışmalarından etkilenmekle birlikte farklı konularda uygulama yapmışlardır. Bunun yanında Gilbreth çalışmalarında insan faktörüne daha fazla önem vermiştir (Anonim 2005)

Endüstri mühendisliği konularında çalışan diğer bilim adamları ve çalışmaları şu şekilde özetlenebilir:

Carl Barth: Taylor’un ekibindendir. Zaman etüdünde yorgunluk toleransının belirlenmesi üzerine çalışmıştır.

Henry Laurance Gantt: Taylor’un ekibindendir. Üretim çizelgelemesinde kullanılan şemaları geliştirmiştir. Gantt’ın bir diğer çalışması, standart olarak belirlenen çalışma hızından daha hızlı çalışan işçilere belli oranda teşvik edici prim ödemeyi sağlayan, teşvikli ücret sistemidir.

konusunda çalışmaları olmuştur.

Endüstri mühendisliğinin temelini oluşturan ilke, yöntem ve problem çözme yaklaşımlarının diğer alanlara uygulanmasını sağlayan bilim adamları arasında, F.W.Harris, F.E.Raymond, W.A. Shewart, Eugene Grant, Ireson sayılabilir.

Türkiye’de ilk endüstri mühendisliği bölümü 1969 yılında ODTÜ’de kurulmuştur ve endüstri mühendisleri, çalışmalarında sistem yaklaşımı ve sistem düşüncesi doğrultusunda matematik, yöneylem araştırması, istatistik ve bilişim bilimlerini, sosyal ve doğa bilimleri bilgilerini ve mühendislik analiz ve tasarım prensiplerini bir arada kullanmaktadırlar. Endüstri mühendisliği, yönetim, istatistik, bilgisayar, yöneylem araştırması, yönetim bilimi, ergonomi gibi disiplinlerle çalışır ve belli başlı görevleri şunlardır; iş tasarımı, iş ölçümü, ücret yönetimi, iş yeri düzenleme ve malzeme yönetimi, üretim planlaması ve kontrolü, maliyet ve bütçe kontrolü, kalite yönetimi, ergonomi