• Sonuç bulunamadı

Karasularının 12 NM olması ve “Casus Belli” İlişkisi

3. EGE KARASULARI SORUNU

3.4. Karasularının 12 NM olması ve “Casus Belli” İlişkisi

Lozan Antlaşması Ege'deki karasuları 3 mil olarak kabul edilmiştir. 17 Eylül 1936 tarihinde Yunanistan bir yasa ile karasularını 6 mile çıkarmıştır. O dönemde iyi olan Türk-Yunan ilişkileri nedeniyle, Türkiye buna ses çıkartmamıştır. Böylece Yunanistan'ın Ege'deki payı %35'e çıkmıştır.

1936 tarihli ve 230 sayılı Karasuları Kanunu “Yunan karasularının genişliğini kıyıdan itibaren 6 deniz mili” olarak belirtmiştir. Türkiye bu kanuna tepkisiz, itiraz

91 Uluslararası Sürekli Hakem mahkemesinin Eritre Yemen Davasında verdiği karar. 92 KATSOUFROS, T., (op. cit.) s. 84.

etmemiştir.94 Zaten Türkiye Yunanistan’ın yayılmacı uygulamalarına ve politikalarına 1974 yıllarına kadar hep tepkisiz kalmıştır. Kanımızca bu tepkisizlik de Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı cesaretlendirmiş ve bugünkü karmaşık ve çok ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakmıştır. Türkiye zamanında hassas davranıp, zamanında itirazlarını dile getirip tepkisini ortaya koyabilseydi, Ege’de ne 10 deniz millik hava sahası sorunu ne de Ege’de komuta kontrol sorunları olurdu.95

6 mili ancak 1964'te uygulamaya başlayan Türkiye ise, %8,8'lik bir paya ulaşmıştır. Türkiye, 29 Mayıs 1982 tarihli ve 2674 sayılı Karasuları Kanununun birinci maddesinde, karasularının genişliğinin 6 mil olduğunu96 pekiştirmiştir.

Eğer Ege'deki karasuları 12 mile çıkarsa bu oranlar sırasıyla %63,9 ve %10'a yükselecektir. Bunun nedeni Ege'deki 12 mil olayının aslında bir adalar sorunu olmasıdır. Yunanistan'ın Ege'de, bir kısmı da Türkiye'ye çok yakın yerlerde bulunan 2383 adası bu ülkeye böyle bir avantaj sağlamaktadır.

12 mil sorunu, sadece Türkiye'yi değil, Ege denizinin açık denizini bir uluslararası su yolu olarak kullanan her devleti ilgilendirmektedir. Çünkü 12 mil durumunda Ege'deki açık deniz oranı %56'dan, %26.1'e inecektir.

Yunanistan, Eylül 1973 tarihli ve 187 sayılı “Deniz Kamu Hukuku” Kanunu ile Yunan karasuları genişliğinin 6 deniz mili olduğunu belirterek, Bakanlar Kurulunun vereceği öneri üzerine 6 deniz millik genişliğin Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilebileceğini hükme bağlamıştır.97 Buna göre Yunan karasuları 6 deniz mili olarak belirtilmekle beraber, Yunan karasularının genişletilebilmesi için bu kanun dayanak oluşturmaktadır. Yani, Yunan Hükümeti bu hükme dayanarak Kanun Hükmünde Kararname ile karasularını 6 deniz milin üzerine çıkarma imkanına sahiptir.98

94 PAZARCI, Doğu Ege Adalarının …, s.V

95 CİN, Turgay, “Türkiye ve Yunanistan Bakımından Ege’deki Karasuları Genişliği Sorunu”,

Dokuz Eylül Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1996, s.70

96 CİN, a.g.e., s.68 97 CİN, a.g.e., s.70 98 CİN, a.g.e., s.70

Yunanistan, Ege karasuları sorununda karasularının azami sınırının 12 mil olabileceğini kabul eden 1982 BM Sözleşmesine atıfta bulunmaktadır. Türkiye ise, bu sözleşmeye taraf olmadığını vurgulamakta, Ege denizinin bir yarı-kapalı deniz olduğunun altını çizmekte ve Ege'de sınır saptaması yapılırken hakkaniyet ilkesine göre hareket edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Türkiye, ayrıca Yunanistan'ın karasularını 6 milin üstüne çıkarmasının casus belli (savaş sebebi) sayılacağını ifade etmektedir.99

Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkartması, Megali İdea’ya uygun olarak Ege Denizi’ni bir Yunan gölü haline getirecektir. Türkiye bu durumu, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 6 milin üzerine çıkartmasını savaş sebebi casus belli kabul ederek önlemiştir.

Yunanistan’ın Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği 16 Kasım 1994 tarihinde, Yunanistan’ın kendi Meclisinde onaylayarak yürürlüğe sokmak istemesi ile iki ülke arasında gerginlik yaşanmıştır. Türkiye tepkisini en üst düzeyde Yunan makamlarına iletmiştir. Buna rağmen, BMDHS, 1 Haziran 1995 tarihinde Yunanistan Parlamentosunda onaylanmış, ancak Yunanistan yeniden ilişkilerin gerginleşmesi üzerine gereksinim duymadıkça karasularını 12 mile çıkarmayacağı yönünde Birleşmiş Milletlere ve NATO’ya güvence vermiştir.100 Türk Parlamentosu da, 8 Haziran 1995 tarihinde Yunanistan’ın bu tutumuna karşılık olası gelişmelerde hareket serbestliği sağlanması için hükümete askeri güç de dahil olmak üzere gerekli tedbirleri almak konusunda tam yetki vermiştir.101

Uyuşmazlık konusu tüm ada, adacık ve kayalıkların kendisine ait olduğunu ve hepsinin karasularına da sahip olacaklarını kabul edersek Yunanistan’ın karasularını 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkartması, Ege’nin bu gün açık deniz oluşturan % 30’luk bir kısmının daha Yunan karasuları haline gelmesine neden olacaktır. Türkiye’nin savaş sebebi casus belli saydığını resmen ilân ettiği husus, işte bu % 30’luk dilimin Yunan hâkimiyetine girmesidir. Egemenliği devredilmemiş ada, adacık

99http://www.turkcebilgi.com/Ege%20Sorunlar%C4%B1 16 Ocak 2006

100 ÇİDEM, Okşan, “Devletler Hukuku Açısından Ege Sorunu”, Ankara Üniversitesi Yüksek Lisans

Tezi, T81717, Ankara, 1998, 21

ve kayalıklar üzerindeki hâkimiyetin bu % 30’luk dilimin coğrafî konumu itibariyle Türkiye açısından çok önemli olabilecek bir bölümünü kontrol edebileceğini düşünürsek, söz konusu uyuşmazlığın neden ciddî bir savaş tehlikesi taşıdığı hemen anlaşılır.

Bu rakamlardan anlaşıldığı üzere, Ege denizinde karasuları Yunanistan tarafından 6 deniz milinin üzerine çıkarılması sonucu, Ege denizi tamamen Yunanlıların eline geçecek ve Ege bir Yunan gölü haline gelecektir. Ege denizindeki mevcut canlı ve cansız doğal kaynaklar da Yunanlıların eline geçecektir. Böylece Ege denizinde Türkiye balık avlayamaz, doğal zenginliklerden faydalanamaz iken, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin Ege uluslarararası sularına çıkması ve tatbikat yapması,102 ya da uluslararası (NATO dahil) Ege’de icra edilecek tatbikatlara katılması söz konusu olamaz.

Yunanlı yazar Mihail, “Eğer Yunanistan karasularını 12 deniz mile genişletemezse, Yunan sularının bir bölümü açık deniz olarak herkese ve her türlü faaliyete açık, serbest olacağından, Yunanistan’ın milli birliği, güvenliği, toprak bütünlüğü ve gemenliği tehlikeye düşebilecektir. Diğer taraftan Yunanistan milli toprakları, kara veya adalar üzerinde savunmasını garanti altına alabilmek için devamlı ve etkili bir kontrol yapabilecek durumda olmalıdır.”103

Benzer düşünceyle hareket eden Yunanistan’ın Papandreu Hükümeti, 1981 yılında karasularını 12 mile çıkaracağını açıklamasıyla birlikte, iki ülke arasında karasuları sorunu ciddi bir şekilde gündeme gelmiştir. Türkiye, Yunanistan’ın bu yöndeki kararını savaş nedeni sayacağını açıklayarak tepkisini dile getirmiştir. Durumun iki ülke arasında gerginliğe neden olması üzerine ABD ve NATO’nun girişimleri sonucunda Yunanistan geri adım atmıştır.104 Ancak zaman zaman karasularını 12 mile çıkarma hakkı olduğunu iddia etmekten de geri kalmamaktadır.105

102 CİN, a.g.e., s.52 103 CİN, a.g.e., s.77

104 DURSUN, Erol, “Ege Denizi’nde Türk-Yunan Kıta Sahanlığı Uyuşmazlığı”, Çanakkale 18 Mart

Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale, 1999, s.9

Ege denizi Türkiye için sadece çok önemli bir deniz yolu olmayıp, aynı zamanda hava seyrüseferleri, milli, askeri, siyasi, ekonomik, coğrafi, jeopolitik ve stratejik bakımdan da çok önem arz etmeye devam etmektedir. Bu kapsamda, tamamen egemenlik kaygılarıyla genişletilmeye çalışılan 12 deniz millik karasuları uygulaması karşısında Türkiye’nin ortaya koyduğu “casus belli”, herşeyden önce Ege’nin uluslararası suları ve üzerindeki hava sahasının serbestçe sadece Türkiye tarafından değil, Ege’yi kullanan tüm uluslar açısından en büyük teminat olmaktan öte bir amaç taşımamaktadır.