• Sonuç bulunamadı

ÇEVRE KİRLİLİĞİNE YÖNELİK ALTERNATİF KAMU POLİTİKALAR

III- Doğal kaynakların korunmasına yönelik vergiler 1.Su çıkarma vergiler

2.5. AVRUPA 2020 STRATEJİLERİ

2.5.2. Kapsayıcı Büyüme

Avrupa 2020 stratejileri kapsamında büyüme kavramı “kapsayıcı büyüme başlığı altında da ele alınmıştır. Bu boyutu ile büyüme kavramı Avrupa gündeminde şu başlıklar altında özetlenmektedir:

¾ İstihdam ve Vasıflılık : “Yeni vasıflar ve işler için yeni bir gündem” girişimi ile işgücü pazarları, mesleki hareketlilik ve ömür boyu yeni vasıfların geliştirilmesine olanak sağlayacak şekilde yenilenecek; bu sayede nüfusun

206 Gamze Erdem Türkelli, AB 2020 Stratejisi, http://www.abhaber.com/ozelhaber.php?id=5894,

işgücüne katkı oranı artırılarak, işgücü arzı ve talebi arasında daha fazla denge sağlanacak.

¾ Yoksullukla Mücadele: “Yoksulluğa karşı Avrupa platformu” (European Platform Against Poverty) girişimi ile yoksulluk ve sosyal dışlanma sorunlarıyla karşı karşıya olanların daha iyi koşullarda yaşayabilmeleri ve toplumda aktif rol oynamaları için büyüme ve istihdamın faydalarının herkes tarafından paylaşılması temin edilecek ve buna bağlı olarak da, sosyal ve bölgesel uyumun gerçekleşmesi sağlanacak.

Yenilikçilik, eğitim, bilişim, enerji, çevre, istihdam ve yoksullukla mücadele konularına değinen bu girişimlerin yanı sıra, üye ülkelerin 2020 hedeflerine uygun programlar geliştirmesi için bir raporlama sistemi de oluşturulacak. Üye ülkeler, AB 2020 Stratejisi ve AB İstikrar ve Büyüme Paktı değerlendirmelerini eş zamanlı olarak yapacaklardır207.

2.5.3. Yeşil Büyüme

Bugüne kadarki ekonomik büyüme modelleriyle çevresel sürdürülebilirliğin sağlanamayacağı konusunda artan kaygılar ve gelecekteki potansiyel iklim krizlerine karşı yükselen duyarlılık, çevre ve ekonominin tek tek ele alınamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Finansal ve ekonomik krizler daha çevresel ve sürdürülebilir sosyal zeminlere dayalı toparlanma ve yeniden büyümeyi teşvik etmeyi amaçlayan politikalara müdahale fırsatı sunmaktadır. Bu durum, krizden çıkış ve kriz sonrası dönemlerde hükümetlerin uygulayacağı politikaların, ekonomik verimlilik, çevresel bütünlük ve sosyal eşitlik açısından en uygun politikalar olması yanında, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde uyumlu olmasını sağlayacak stratejik bir vizyonu gerekli kılmaktadır208.

Yeşil büyüme stratejik vizyon bağlamında, bir yandan çevresel bozulma, biyo-çeşitlilik kaybı ve sürdürülemez doğal kaynak kullanımını önlerken diğer yandan da ekonomik büyüme ve kalkınmayı sürdürme yolu olarak giderek daha fazla kabul görmektedir. Birçok ülkedeki mevcut sürdürülebilir kalkınma girişimleri üzerinde yapılanan yeşil büyüme; bir yandan yeşil bir ekonomiye geçişle ilgili

207 Gamze Erdem Türkelli, (12.06.2010).

208OECD, Yeşil Büyüme Stratejisi Raporu, (Yeşil) Mayıs 2010

yapısal değişimleri yönetirken diğer yandan da yeni yeşil endüstriler, iş ve teknoloji geliştirme fırsatlarını kullanmak da dâhil olmak üzere daha temiz büyüme kaynakları saptamayı amaçlamaktadır. İstihdam ve değişimin daha geleneksel sektörler üzerindeki dağılım etkileri yönetiminin de yeni fırsatların kullanımıyla birlikte sürdürülmesi gereklidir. Yeşil büyüme yolunda kaydedilen ilerlemenin ölçülmesi için, çevre kalitesi, doğal kaynak kıtlığı ve maddi refahın ötesindeki yaşam kalitesini yansıtma da dâhil olmak üzere yeni göstergelere ve verilere gerek duyulacaktır.

Yeşil büyüme politikalarının hem sektörel hem de genel ekonomik bazda arz ve talebi kapsayacak uyumlu ve entegre bir stratejide bütünleştirilmesi gerekir. Bu yaklaşım, yeşil büyümenin sadece krizlere karşı kısa dönemli bir cevap değil ayrıca üretim süreci ve tüketici davranışlarının dönüştürülmesi dinamiği olmasını da sağlayacaktır.

Yeşil büyüme tüm ülkeler için geçerli olmakla birlikte, uygulanan politikalar ve benimsenen yaklaşımların ulusların kendi somut koşullarına göre tanzim edilmesi gerekecektir. Gelişen ve kalkınmakta olan birçok ülkenin önceliklerini halen; yoksulluğa son verilmesi; temel eğitim hizmeti sunulması; gıda güvenliğinin sağlanması; su temini ve sağlık koruma gibi temel hizmetlerin sunulması oluşturmaktadır. Aynı zamanda bu ülkelerin ekonomilerinin büyük bir kısmı çoğu kez özellikle de gıda sağlama güvenliği hassas olan doğal kaynaklara dayanmaktadır. Bu durumdaki ülkelerin ekonomik gelişmeleri, gelişime zamanında uyum sağlamalarına ve ekonomileri için bu denli kritik öneme sahip doğal kaynaklarının sağlam yönetilmesine bağlıdır209.

Şekil 6: Yeşil Büyüme

Kaynak: OECD 2010 Yeşil Büyüme Stratejisi, Mayıs 2010, s.3

Krizlere karşı oluşturulan teşvik paketleri kapsamında bazı ülkeler özellikle de toplu taşıma araçları, düşük karbonlu enerji üretimi, akıllı elektrik şebekeleri, kamu binalarında enerji verimliliği, su ve sağlık koruma altyapı yatırımları olmak üzere yeşil altyapıya yönelik kamu yatırımlarını artırdılar. Krizin olası etkilerinden birinin risk primini artırması, dolayısıyla da yüksek riskli projelere yönelik özel yatırımları azaltması olduğu dikkate alınarak, hükümetler bu tedbirleri daha da artırarak yeşil teknoloji ve endüstrilerin gelişimini kolaylaştıracak yatırımların önünü açabilirler. OECD’nin çevre konusunu 2030 yılı projeksiyonu ile ele aldığı incelensinde önemi vurgulanan eko-inovasyon konusunu desteklemek için birçok ülke temel Ar-Ge yatırımlarına da yönelerek çevre ile ilgili vergi uygulamalarını artırmaktadırlar210.

210 OECD, Environmental Outlook To 2030, 2008, http://www.oecd.org/ dataoecd/

Çevre dostu (yeşil) büyüme ekonomik ve çevresel sorunların üzerine gitme potansiyeline sahiptir ve aşağıdaki kanallardan yeni büyüme kaynakları ortaya çıkarabilir:

¾ Üretkenlik. Kaynakların ve doğa varlıklarının kullanımında verimlilik artışı için teşvikler: Atıkları ve enerji tüketimini azaltarak ve kaynakları en yüksek değer elde edecek şekilde kullanılabilir duruma getirerek üretkenliği arttırmak.

¾ Yenilik. Çevre sorunlarını ele almak için yeni yollara olanak sağlayan çerçeve koşullar ve politikalarla desteklenen yenilik fırsatları.

¾ Yeni pazarlar. Yeşil teknolojilere, mallara ve hizmetlere talebi teşvik ederek yeni pazarlar oluşturmak; yeni iş olanakları için potansiyel oluşturmak.

¾ Güven. Devletlerin başlıca çevre sorunlarıyla nasıl ilgilenip çözecekleri konusunda daha fazla istikrar ve öngörülebilirlik sağlanması yoluyla yatırımcı güvenini arttırmak.

¾ İstikrar. Örneğin, kamu harcamalarının bileşimini ve verimliliğini yeniden gözden geçirerek ve kirletme bedeli ödetme yoluyla kamu gelirlerini arttırarak mali konsolidasyonu destekleme, kaynak bedeli değişkenliğini azaltma ve daha dengeli makro ekonomik koşullar. Bu, ayrıca aşağıdaki nedenlerden dolayı büyümenin maruz kalabileceği olumsuz şok risklerini de azaltabilir:

¾ Kaynak darboğazları su kaynakları kıt olduğu ya da kaliteleri düştüğü zaman gereken sermaye yoğun altyapılarda olduğu gibi yatırım maliyetlerini arttırırlar. Bu bağlamda, doğa sermayesindeki kayıp ekonomik faaliyetten elde edilen kazancın ötesine geçerek, büyümenin gelecekte sürdürülebilme olanağını ortadan kaldırabilir.

¾ Doğal sistemlerdeki dengesizlikler de daha derin, ani, çok zararlı ve geri dönülememe olasılığı bulunan etkilerin oluşması riskini arttırır; örneğin bazı balık türlerinde olduğu gibi ve bütün hızıyla süregelen küresel iklim değişikliği altında biyo-çeşitliliğin zarar görmesiyle olabileceği gibi. Potansiyel eşikleri belirleme çalışmalarında, iklim değişikliği, küresel azot

çevrimleri ve bio-çeşitlilik kaybı gibi bazı durumlarda bu eşiklerin zaten aşılmış olduğunu göstermektedir211.

Çevre dostu büyüme stratejileri hem ulusal hem de uluslararası düzeyde ekonomiyi yeşilleştirmenin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek olan sosyal sorunlardan ve eşitlik kaygılarından bir çoğuna özel dikkat verilmesini gerektirir. Bu, çevre dostu büyüme politikalarının başarılı uygulaması için vazgeçilmezdir. Çevre Dostu Büyüme Stratejisi, farklı ulusal koşullara ve gelişme aşamalarına göre ayarlanabilecek derecede esnek olarak tasarlanan bir uygulanabilir politika çerçevesi geliştirir. UNEP, UNESCAP ve Dünya Bankası gibi diğer uluslararası örgütlerin girişimleri ile ortaklık dahilinde, OECD’nin çevre dostu büyüme çalışması Rio+20 amaçlarına katkıda bulunmak için planlanmıştır212.