• Sonuç bulunamadı

3.4. İç Denetçinin Görevleri

3.5.2. Üniversitelerin Finansmanı İle İlgili Değişiklikler

3.5.2.3. Kalite Güvencesi

2000 yılında yüksek öğretim hizmeti veren üniversite sayısı 70lerde iken günümüzde bu sayının 150’ye yaklaşması aynı zamanda öğrenim gören sayısının 1 milyondan 1,8 milyona ulaşması sonucunda (Yılmaz ve Kesik, 2010: 125) yükseköğretim kurumları ve öğrencilerin sayısında son yıllarda meydana gelen hızlı artış ve devlet üniversitelerinde özerkliğin arttırılması kalite güvencesi sorununu gündeme getirmiştir (YÖK, 2007: 43). Dünyada yükseköğretimde kalitenin sağlanması üniversitelerin sorumluluğu olarak kabul edilmiş, kalitenin sağlanması ise üniversitenin dışındaki yapılanmalara bağlı olarak değil de üniversitelerin kendi kurum içerisinde sağlayacakları düzenlemeye bağlı kılınmıştır (Özer vd.,, 2010: 19). Artan yükseköğretim kurumu ve öğrenci sayısıyla birlikte yükseköğretim kurumlarının finansmanında da sıkıntı yaşanmaya başlanması yönetenlerin kalite güvencesine daha fazla önem vermesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır (Özer vd.,, 2010: 11).

102

Yükseköğretim kurumlarının öğretim, araştırma ve yayın gibi temel fonksiyonlarını yerine getirirken en üst düzeyde bir üretkenliği hedeflemeli ve bu çerçevede kalite değerlendirme ve geliştirme organlarına sahip olması gerekmekte olduğu vurgulanmıştır (YÖK, 2007: 164). Türkiye’de yükseköğretimde var olan merkeziyetçi yapı nedeniyle özerklik ve kurumsal yapıda sık sık tartışmalar yaşanması durumunun uluslararası akreditasyon ve uyumlaştırma konularında var olan eksikliği ortaya çıkardığı ifade edilmiştir (Özer vd.,, 2010: 15; DPT, 2007: 15). Türk Akreditasyon Kurumu akreditasyonu “Uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca gerçekleştirilen çalışmaların ve dolayısıyla bu çalışmalar sonucunda düzenledikleri uygunluk teyit belgelerinin (deney ve muayene raporları, kalibrasyon sertifikaları, yönetim sistemi belgeleri, ürün belgeleri, personel belgeleri vb) güvenilirliğini ve geçerliliğini desteklemek amacıyla oluşturulmuş bir kalite altyapısıdır” şeklinde tanımlamıştır (Türk Akreditasyon Kurumu, 2014). Kurumların böyle bir akreditasyona başvurmasının sebebi olarak ise söz konusu kurumların kalitelerinin uluslararası kurumlarla birlikte tanınacağından saygınlıklarının artacağının düşüncesinden ileri gelmektedir (Özer vd.,, 2010:86). Uluslararasılaşma, küreselleşme nedeniyle hizmet dolaşımında sınırların kalkması kalite güvencesini sadece ulusal değil uluslararası boyuta taşımış bu doğrultuda 1980’li yıllarda tüm sanayileşmiş ülkeler yükseköğretimde kalite güvencesini sağlamak adına “Ulusal Kalite Güvence Ajansı” kurmuşlardır, bu ajansların temel görevleri ise şu şekilde ifade edilmiştir (YÖK, 2007: 43):

 Yükseköğretimde kalite güvencesi adına bir bilinç oluşturmak.

 Yükseköğretim kurumlarının iç veya öz değerlendirmelerini incelemek ve değerlendirmek.

 Kurumların güçlü ve zayıf yanlarını belirleyerek bu güçlü ve zayıf yanlarına göre öneri sunmak ve gelişmelerini takip etmek.

 Kamuoyunu ve ilgili kurumları bilgilendirerek, saydamlığı sağlamaktır.

5018 sayılı kanunun 9. Maddesinde şu ifade yer almaktadır (KMYKK, m. 9): “Kamu idareleri, kamu hizmetlerinin istenilen düzeyde ve kalitede sunulabilmesi

103

için bütçeleri ile program ve proje bazında kaynak tahsislerini; stratejik planlarına, yıllık amaç ve hedefleri ile performans göstergelerine dayandırmak zorundadırlar. “

Hesap verebilirlik, şeffaflık ve kamu kaynaklarının etkin bir biçimde kullanılmasını benimseyen 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile birlikte üniversiteler bu kanunun gerektirdiği bir biçimde yıllık stratejik planlarını hazırlamakta ve bu stratejik planlar çerçevesinde amaçları ve performansları doğrultusunda bütçe talep etmektedirler (Özer vd.,, 2010: 86).

5018 sayılı kanunda plan-program ile bütçe ilişkisinin varlığı esas alındığından, hazırlanacak olan bu stratejik plan ve programların performans ölçütlerini de içermesi zorunluluğu vurgulanmış, kanunun 17. Maddesinde ise bu durum “…kamu idarelerinin stratejik planları ile uyumlu çok yıllı bütçeleme anlayışı”nın esas alınacağı şeklinde belirtilmiş, Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerin bütçe hazırlanması aşamaları ise şu şekilde gerçekleştirildiği ifade edilmiştir (Mutluer, 2008: 43-44):

Tablo 3. 3. Yükseköğretim Kurulu ve Üniversitelerin Bütçe Hazırlama Süreci

1-Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca

hazırlanan orta vadeli program Bakanlar Kurulu’nca mayıs ayı sonuna kadar kabul edilir.

Orta vadeli program; kalkınma planları,

stratejik planlar, genel ekonomik koşullar esas alınarak hazırlanmış makro politikalar, ilke hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri, YÖK ve üniversitelerce hazırlanmış stratejik plan-programı dikkate almaktadır.

2-Maliye Bakanlığı’nca orta vadeli mali plan

hazırlanır ve Haziran ayının on beşine kadar Yüksek Planlama Kurulunca karara bağlanır.

Orta vadeli mali plan; orta vadeli program ile

uyumlu olmak koşuluyla, gelecek 3 yıla ait toplam gelir ve gider tahminleri, ödenek teklif ve tavanlarını içermektedir.

3-Maliye Bakanlığı’nca Bütçe çağrısı ve eki Bütçe Hazırlama Rehberi; Devlet Planlama

Teşkilatı Müsteşarlığınca Yatırım Programı

Hazırlama Rehberi hazırlanır ve haziran ayı

Bütçe Çağrısı ve eki Bütçe hazırlama Rehberi ve Yatırım Programı Hazırlama Rehberi;

YÖK ve üniversiteler ile diğer kamu idarelerinin bütçe tekliflerini ve yatırım programını

104 sonuna kadar kesinleştirilir. yönlendirmek üzere hazırlanmaktadır.

4-YÖK ve üniversiteler gider tekliflerini

hazırlar.

Gider teklifleri; ekonomi ve mali analiz

yapılmasına olanak tanıyacak, hesap verebilirlik ve mali saydamlığı sağlayacak şekilde Maliye Bakanlığınca uluslararası standartlara uyumlu olarak belirlenen analitik sınıflama sistemine göre hazırlanmaktadır.

Yükseköğretim kuruluşları gelir- gider cetvellerini hazırlayarak Temmuz ayı sonuna

kadar Maliye Bakanlığına gönderir, Yatırım teklifleri ise değerlendirilmek üzere aynı süre içinde DPT’ye sunulur.

Gelir-gider cetvelleri; stratejik plan ve yıllık

programlar ile Bütçe Hazırlama rehberinde yer alan esaslar çerçevesinde hazırlanmaktadır.

Cari giderler ile ilgili ve yatırım ödenekleri ile

ilgili görüşmeler Ağustos ayının ikinci yarısından itibaren yapılabilir.

Cari giderler Maliye Bakanlığında, yatırım ödenekleri DPT’de görüşülmektedir.

Makro ekonomik göstergeler ve bütçe büyüklükleri Bakanlar Kurulu’nca TBMM’ye

sunulur.

En geç Ekim ayının ilk haftası içinde Yüksek Planlama Kurulu’nda görüşüldükten sonra, mali yıl başından en az yetmiş beş gün önce sunulmaktadır.

TBMM bütçe kanun tasarılarını 1 Ocak tarihine kadar görüşerek kanunlaştırılır.

Bütçe kanun tasarıları KMYKK’nın 19.

Maddesine uygun olarak görüşülmektedir.

Kaynak: Mutluer, 2008: 44