• Sonuç bulunamadı

5. Dr Öğr Üyesi Mahire ASLAN Üye)

2.1.3. Kalite Güvence ve Akreditasyon

Kalite güvence / temini, kalite standartlarının karşılanma durumunu tespit etmek amacıyla bir kurumun çeşitli yönlerinin düzenli izlenmesi ve değerlendirilmesi olarak tanımlanabilir (Uysal, Kısa ve Kavak, 2017). Avrupa Standartları ve Yönergeleri’ne (AYS/ESG, 2015) göre kalite güvencesi ise sürekli iyileştirme döngüsündeki tüm faaliyetleri tanımlamak için kullanılmaktadır.

Yükseköğrenim; öğrencileri kendi gelecek kariyerleri için aktif yurttaşlığa hazırlamak, kendi kişisel gelişimlerini desteklemek, geniş bir ileri bilgi temeli oluşturmak, araştırma ve yeniliği teşvik etmek gibi pek çok amacı gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle farklı amaçlara öncelik veren paydaşlar yükseköğrenimdeki kaliteyi farklı şekillerde görebilirler ve kalite güvencesi bu farklı bakış açılarını dikkate almayı gerektirmektedir. Kalite, tanımlanması kolay olmamakla birlikte, esasen öğretmenler, öğrenciler ve kurumsal öğrenme ortamı arasındaki etkileşimin bir sonucudur (ESG, 2015: 2).

Kalite güvence yükseköğretim açısından giriş, eğitimin sürdürülmesi ve istihdam edilebilirlik verilerine odaklanırken, öğrenci profilleri biraz daha geri planda kalmaktadır. Örneğin, kurumlar kabul koşullarını ele almakta, fakat bu kabul koşullarının dezavantajlı öğrencilerin girişini nasıl etkilediğini ele almamaktadır. Sosyoekonomik anlamda dezavantajlı veya etnik değişkenler gibi faktörlerin öğrencilerin yükseköğretime girişinde, mezuniyetinde ve istihdamında nasıl bir rol oynadığını bilmek mümkün değildir (Eurydice, 2014: 4). Dolayısıyla kalite güvence çalışmalarında dezavantajlı öğrenciler ve mezunlar açısından eksiklikler bulunduğu dikkati çekmektedir.

Akreditasyon yeni bir program veya eğitim kurumu kurulurken veya var olanların kalitesini temin etmek için kullanılır. Akreditasyon belirli bir süre için geçerlidir. Amaç eğitim kurumunun akademik çalışmalarını tamamlanması için uygun bir çevreyi sağlayıp sağlayamadığının belirlenmesidir. Eğitim kurumlarının akredite edilmesinde dikkate alınan konular: kurumun amaçları, personel, öğrenciler (öğrenci seçim prosedürleri, önceki öğrenciler, istihdam), başvurular, bina, kütüphane ve yardımcı etkinlikler, öğretim, öğrenme ve işgücü pazarı şeklinde sıralanabilir (Rehber, 2002: 125). Bu akredite konuları değişen zaman ve ihtiyaçlar doğrultusunda daha da detaylanarak ve güncellenerek kurumlar düzeyinde kullanılabilmektedir.

Akreditasyon bir örgütün veya unvan veren bir programın güvenilirliğini ve kamu imajını sağlamaya çalışır. Amaç, kurumun veya programın mevcut standartları yerine getirmesini sağlamaktır. Standartlar birçok durumda göreli olarak geneldir. Yükseköğretimde akreditasyon ise yeni bir konu olmamakla birlikte örneğin ABD'de yaklaşık 100 yıldır farklı akreditasyon sistemleri olduğu bilinmektedir. Nitekim akreditasyon, ABD'de sayıları binleri aşan yükseköğretim program kalitelerinin uygunluğu ve kamu fonlarından yararlanmaya değer olup olmadıklarını saptamada bir araç olarak kullanılmaktadır (Rehber, 2002: 70). Akreditasyon, eğitim kurumlarının başlangıçta ve ilerleyen süreçte önceden tanımlanmış standartları karşılayabilecek yeterliliğe sahip olduğunun yetkili bir kurum tarafından onaylanmasıdır. Akreditasyon, tüm topluma belirli standartları karşılayabilecek eğitim verildiğinin ve eğitim kalitesinde yeterliliğin göstergesidir (Türkoğlu, 2007: 43). Her akreditasyon sistemi belli bazı amaçlar ve varsayımlar düşünülerek tasarlanır. Türkiye'de öğretmen eğitiminde akreditasyonun amacı ise her çocuğun nitelikli bir öğretmen tarafından yetiştirilmesidir (Günçer, 1999).

Türkiye yükseköğretiminde kalite güvencesinden sorumlu olan kurum Yükseköğretim Kurumudur (YÖK). Bütün üniversitelerin idari ve akademik olarak bağlı olduğu YÖK’ün çalışmaları ve görev tanımları 1981 yılında çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 1982 Anayasası tarafından belirlenmiştir. Kalite güvencesi geliştirmek için YÖK son yıllarda birçok çalışma yürütmüştür. AB uyum çalışmalarının bir parçası olan “Bolonya Süreci” ve yeni YÖK yasasıyla birlikte 2015 yılında Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği, bu bağlamda yaşanan geliştirmelerin örneği olarak öne çıkmaktadır. Bu yönetmelik ile ülkemizin 2000’li yıllardan sonra öncelikli gündemi olan ve belirli bir aşama kaydedilen yatay ve sayısal büyümeden nitelik ve kalite bakımından büyümeye geçişe önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Yeni Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliğinin genel olarak şöyle özetlenebilir (Eurydice, 2016):

“Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği çerçevesinde çıktı süreçlerinin kontrolü ve bu süreçlerin yönetimi temel alınmıştır. Bunun için YÖK’ün bir birimi, dairesi olarak değil YÖK ile ilişkili, ama ona bağımlı olmayan; ilgili paydaşların üye olarak yer alacağı Yükseköğretim Kalite Kurulu

kurulmuştur. Yükseköğretim Kalite Güvence Sistemi, yükseköğretim

kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme

kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerine ilişkin esasları kapsar.

Yükseköğretim Kalite Kurulu dış değerlendirme odaklı iki ana misyonu

(1.Kurumsal Değerlendirme, 2. Program Akreditasyonu) koordine edecektir.

Yükseköğretim kurumları her beş yılda bir zorunlu kurumsal değerlendirmelerden geçecektir. Üniversitelerin kendi misyonu ve özgünlüğü öncelenerek kurumsal öz değerlendirme yaklaşımı temel alınacaktır. Değerlendirme sonrası, değerlendirme raporlarının üniversitelerin internet sayfalarında yayımlanması, önemle üzerinde durulan noktalardan biridir. Program akreditasyonu, programa ait yeterlilikler ve uluslararası kalite güvencesi ölçütlerinin de referans alındığı ilke ve esaslar dâhilinde yetkilendirilen ajanslar tarafından yürütülecektir. Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim kurumlarında, belirlediği veya tescil yetkisi almış özel hukuk tüzel kişileri aracılığı ile kurumsal ve program odaklı kalite güvence

sistemlerinin sağlanmasından, belirli aralıklarla dış değerlendirilmesinin yapılmasından, yükseköğretim alanındaki kalite güvence çalışmalarının düzenlenmesi ve koordinasyonun sağlanmasından ve ilgili diğer faaliyetlerin yürütülmesinden sorumludur.”