• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın İkinci Alt Problemine İlişkin Sonuçlar

5. Dr Öğr Üyesi Mahire ASLAN Üye)

4.5. Beşinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum

5.1.2. Araştırmanın İkinci Alt Problemine İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın ikinci alt problemi “Sistem yaklaşımı çerçevesinde Eğitim Fakültelerinde kaliteye yönelik öğretim üyesi görüşleri nelerdir?” biçiminde oluşturulmuştur. Bu alt probleme yanıt bulmak amacıyla “Öğretim Üyelerinin Bakış Açısıyla Eğitim Fakültelerinde Kalite” ana teması ve bu ana tema altında Girdi, Süreç, Çıktı- Dönüt-Çevre ve Son Değerlendirme alt temaları oluşturulmuştur. Bu alt temalar çerçevesinde şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Girdi alt teması içerisinde nitelik odaklı olarak öğrenci (öğretmen adayı), öğretim elemanı, eğitici olmayan personel ve madde kaynağına yönelik öğretim üyesi görüşleri incelenmiştir. Bu temada altında yapılan analizlerde, öğretmen adayları ile ilgili olarak girdi niteliğinin fakülteye giriş puanları ile orantılı olarak çeşitlilik gösterdiği; mesleğe uygunluk açısından öğretmen adaylarının değerlendirilmesi gerektiği; öğrenme-öğretme ve öğrenci seçme süreçlerinde test tekniği ağırlığının yerini üst düzey düşünme becerilerine aktarılması gerektiği; planlı olarak Eğitim Fakültesi kontenjanların ihtiyaçlara göre düşürülmesi gerektiği ve iş-atama güvencesi ile başarılı öğrencileri Eğitim Fakültelerine çekebilecek düzenlemelere ihtiyaç olduğu şeklinde sonuçlara ulaşılmıştır.

Eğitim Fakülteleri öğretim elemanları kapsamında niteliğe yönelik öğretim üyelerinin görüşlerinin analizi sonrasında şu sonuçlara varılmıştır: Öğretim elemanı seçilmesi, atanması, yeterlikleri ve liyakat gibi konularda bazı sorunlar öne çıkmaktadır. Kişisel ilişkilerle ve liyakate özen gösterilmeden yapılan atamaların genel bir sorun olduğu, bu yönüyle bu yolla yapılan atamaların ve görevde yükselmelerin, öğretmen atamaktan daha kolay bir süreçte gerçekleştiğinin vurgulanması, bu tür uygulamaların dikkat çekici bir sorun olarak algılandığını göstermektedir. Öğretim elamanları kapsamında yaşanan nitelikle ilgili diğer sorunlar, Eğitim Fakültelerine farklı fakültelerden geçiş, öğretim elemanı / öğrenci sayısının yüksek ve ders yükünün fazla olması, MEB’de çalışma deneyimine sahip olmama şeklinde ifade edilebilir. Bununla birlikte öğretim üyelerinde akademik kadro güvencesi olmaması, özlük haklarının korunmasına yeterince özen gösterilmemesi (doçentliğe, profesörlüğe atama koşullarını yerine getirenlerin hak ettikleri kadrolara atanma süreçlerindeki belirsizlikler vb.) bu süreçte kalan öğretim üyelerinin motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.

Eğitici olmayan personel kapsamında öğretim üyesi görüşlerinin analizleri sonunda niteliğin, yeterlilik yerine kayırmacılıkla personel alımı ve taşeronlaşma ile düştüğü anlaşılmaktadır.

Madde kaynağı kapsamında nitelik ile ilgili olarak öğretim üyesi görüşlerinde akıllı tahtalar, BAP vb. projelerle altyapı ve donanım sorunlarının çözülmesi olumlu görülürken akıllı tahta sayısı yetersiz görüşmüş, ayrıca akıllı tahta gibi teknoloji kullanımı hakkında öğretim elemanlarına eğitim gerekliliği ortaya çıkmıştır. Madde kaynağında niteliği etkileyen diğer ögelerin; yeterli iklimlendirme, sınıfların kalabalık olmaması, sınıfların branşlara özel olması, sıraların yer değiştirilebilir olması, laboratuvar ve atölye eksikliklerinin giderilmesi ile ilgili olduğu görülmüştür.

Süreç alt temasında Eğitim Fakülteleri eğitim öğretim süreçlerinin kalitesi ile ilgili olarak; program ve ders içerikleri, uygulama yetersizliği, öğretim araçlarında çeşitliliğin azlığı, sınıflarda öğrenci sayısının fazlalığı, öğretim elemanlarında ders yükü fazlalığı, dönem başı-sonu, sınav öncesi-sonrası gibi belirli haftalarda derslerin işlenmeyişi gibi konuların niteliği düşürdüğü anlaşılmıştır. Bununla birlikte yine süreç teması altında yönetim kapsamında niteliği etkileyen durumlar ise eğitim yöneticisinin yetiştirilmemesi, programların hazır gelmesi, pedagojik formasyon, siyasi görüşlerin yönetime hakim olması, tek seslilik, alt basamaktaki çalışanlar, kalite kültürü oluşturma çalışmalarının yetersizliği olarak açığa çıkmıştır.

Çıktı, dönüt ve çevre alt teması altında niteliğe yönelik öğretim üyesi görüşleri, mezunların kurumların / toplumun beklentilerini karşılama, araştırma ve yayınlar, mezunların takibi ve Eğitim Fakültesi toplum-çevre işbirliği odağında ele alınmıştır.

Eğitim Fakültesi mezunlarının kurumların / toplumun beklentilerini karşılaması ile ilgili olarak öğretim üyelerinde bilgi eksikliklerinin olduğu anlaşılmaktadır. Bazı öğretim üyeleri mezunlardan haberlerinin olduğu belirtirken bazıları mezunlardan haberinin olmadığını, MEB- Eğitim Fakülteleri işbirliğinin gerekliliğini ifade ederek mezun dönütünde yaşanan boşluğu ortaya çıkarmıştır. Mezunlara ulaşan öğretim üyelerinin bir bölümü, mezunların uygulamada sorunla karşılaştığı, bu duruma derslerde kuram ağırlığının neden olduğu belirtmesi; öğretmen yetiştirmede uygulama ağırlığının arttırılması gerektiğine dikkati çekmiştir. Diğer yandan mezunların uygulamada kullanacakları bilgi ve beceriden daha fazlasını Eğitim Fakültelerinde edindiğinin belirtilmesi, MEB müfredatı ve

içeriklerinin de göz önüne alınmasına dikkat çekmektedir. Bunlardan farklı olarak öğretmen adaylarının kişisel ve mesleki gelişimden çok diploma odaklı olduğunun belirtilmesi dikkat çekici bir durumdur. Dolayısıyla bazı öğretmen adaylarında öğretmen olma idealinin yeşermediği akıllara gelmektedir.

Araştırma ve yayınlarda kalite kapsamında yapılan analizler sonunda kaliteye ulaşmak için takım çalışmasına, emek ve desteğe, ihtiyaca, uygulamaya dönük anlamlı ve soyut olmayan çalışmalara; SSCI gibi önemli dizinlerde bulunan uluslararası yayınları takip etmeye ve bu dergilerde yayın yapmaya, atıf almaya ve bunları yapacak öğretim üyelerinin de iyi yetiştirilmesine ihtiyaç olduğu belirtilebilir. Araştırma ve yayınlarda niteliği düşüren durumlar olarak, teşviklerde niceliğin öne çıkması, araştırma yönteminin bulgu ve sonuçların önüne geçmesi, soyut çalışılmaların yapılması, sempozyum-kongre gibi etkinliklerde ve ulusal dergilerde denetlemelerin yeterince yapılmaması verilebilir.

Mezunların takibi ile ilgili yapılan analizler sonunda, mezunlara yönelik çalışmaların yeterli düzeyde yapılmadığı anlaşılmıştır. Toplum ve çevre işbirliği kapsamında Eğitim Fakülteleri ve MEB arası işbirliğinin istenilen düzeyde olmaması dikkati çekmektedir. Bu durumlara, Eğitim Fakülteleri ve Milli Eğitimin birbirinden yeterince haberdar olmaması ve iş birliği kuracak birimlerin bulunmaması neden olabilmektedir. MEB tarafından Eğitim Fakültelerine iletilen konferans, seminer, değerlendirme kurulu (jüri) üyeliği ve eğitim taleplerinin ise ihtiyaç analizi yapılmadan yapılmak için yapıldığı ve katılımcıların bu eğitimlere isteksizliği karşılaşılan diğer sorunlar olarak belirmektedir. Karşılaşılan sorunlara rağmen Eğitim Fakültelerinin topluma katkısının eğitim, konferans, seminer ve topluma hizmet uygulamalarıyla devam ettiği anlaşılmaktadır.

Son değerlendirme alt teması altında gerçekleştirilen analizler sonunda, bilimsel bir zeminde hizmet öncesi öğretmen eğitiminin hedef ve politikalarının oluşturulması; YÖK- MEB işbirliği; eğitimde güncel teknolojilerin kullanımı; ders içerikleri ve müfredat; öğretmenliğe uygun öğrencilerin seçimi; kontenjan planlamaları; mezun olanların göreve başlamada sorun yaşamaması; mezunlarla iletişim ve dönüt; mezunların gelişimlerini sürdürmesi; kalite kültürü, niteliği/kaliteyi öne çıkaran eğitim kurumlarındaki düzenlemeler; nitelikli öğretim elemanı yetiştirme ve atama gibi konuların önemi ortaya çıkmıştır.