• Sonuç bulunamadı

III. Araştırmanın Hipotezleri

1. TEMEL KAVRAMLAR

2.1. Kalem Suresi’ndeki Başlıca Eğitim Metotları

2.1.5. Öğüt Yoluyla Eğitim Metodu

2.1.5.1. Kalem Suresi’nde Öğüt

Kalem suresinde ki öğüt ifade eden ayeti kerimelere bakacak olursak,

“Yalanlayanlara uyma! Çünkü onlar isterler ki sen yağcılık yapsın, onlar da sana yağcılık yapsınlar.”215

“Yemin edip duran alçağa uyma.”216 “İğrenç dedikodular 212 Özbek, a,g,e, s.227. 213 Araf, 7/164. 214 Yazır, a,g,e, s.158. 215 Kalem, 68/8,9.

yapan iftiracıya da uyma.”217

“İyiliğe mani olana, saldırgana, günahkâra uyma.”218 “Kaba ve haşin bütün bunların ötesinde saygısıza da uyma.”219

“Mal ve çocuklarına güvenip kendisine okunan ayetlerimize yönelik olarak “öncekilerin masalıdır” diyene de uyma.”220

Yalanlayanlara uyma: Yalanlayanlardan kasıt, Kur’an’ı ve Peygamberi inkâr eden, hakikati, gerçekleri yalanlayarak bu insanlara, olaylara leke sürmek isteyen insanlara inanıp onlarla beraber hareket etmek ne Peygamber ahlakına ne de İslam ahlakına yakışmayan bir davranıştır.221

Onlara neden uyulmaması gerektiği şunun için öğütlenmiş, çünkü onlar senin yağcılık yapmanı kendilerinin de ona yağcılık yapacağını belirtmektedir.

Bu ayeti kerimelerde kimlere hangi huydaki insanlara itaat edilmemesi gerektiği sayılmaktadır. İtaat edilmemesi gereken özellikler, olumsuz özellikler verilerek olumların olanların yapılması öğütlenmektedir. Bu özelliklere bakacak olursak:

1. Yalanlayanlar, inkâr eden insanlar

“Onların milletini takip etmedikçe Yahudi ve Hristiyanlar asla senden razı olmayacaklardır. De ki, Allah’ın kılavuzluğu biricik kılavuzluktur. Sana ulaşan bir bilgiden sonra onların arzularını takip edersen Allah’tan sana bir dost ne de bir yardımcı vardır?”222

Bu ayette Kalem sekiz’nci ve dokuz’ncu ayetleri karşılaştırdığımız zaman Allah’ın vahyini ve peygamberini inkâr edenler iyiyi, doğruyu, hakikati yalanlayarak inkâra gelmemizi istiyorlar. İmanla buluşmak değil, inkârla yok olmak istiyorlar. İşte bu insanlara uymak doğru olmadığı gibi Allah’a karşı gelmektir.223 216 Kalem, 68/10. 217 Kalem, 68/11. 218 Kalem, 68/12. 219 Kalem, 68/13. 220 Kalem, 68/14,15. 221

Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri , s.492. 222

Bakara, 2/120. 223

2. Yemin edip duranlara uyma

Durmadan yemin edenler hem Allah nazarında hem de hak katında adi insanlardır. Hiç durmadan yemini kalkan olarak kullanan insanlar ahlaksız ve münafıktırlar. Bunlara uymamam Allah’ın emridir.224

Çok yemin etmek hakkı hafife almak, kendi kendini çürütmektir. Normalde Allah’ın adını anmak çok sevaptır. Fakat onu olur olmaz her yerde kullanmak saygı değil, ululuğuna saldırmaktır. İnsan kesin bildiği şey için yemin etmekten sakınmalı, Zira düşüncesizce devamlı yemin eden yalan yere de yemin eder.225

3. Dedikodu yapanlar ve iftira atanlar

Bu ayette şu kavramlar yer almaktadır; Hemmaz. “İnsanların arkalarından konuşan ayıplarını, kusurlarını ortaya çıkarmaya çalışan, el göz hareketleriyle insanları ayıplayan kişi” anlamına gelmektedir. Bu şekilde duran insanlar ahlaksızdır ve bunlardan uzak durulması istenmektedir.

“Messain bi nemim”; insanların arasını bozmak, arasını açmak için söz taşıyan, koğuculuk yapan ve bu işleri artık onun ahlaki haline gelen kişi demektir. Böyle insanlar da ahlaksızdır. Bu tür insanlara rağbet edilmemeli onların yolundan gidilmemelidir.226

4. İyiliğe mani olan, saldırgan, günahkâr

İyiliğe, güzelliğe, hayra mani olan insanlar Hz. Peygamber döneminde var olduğu gibi şimdi günümüz toplumunda da var olmaktadırlar. O devirde var olan Ebu Cehiller, Ebu Lehebler şimdi daha çok ve daha etkili bir şekilde çevrede var olmaktalar. Hayra mani olanlar bunu hangi alanlarda yapmaktadırlar, şu ayetlere bakarak bunun hakkında bilgi sahibi olabilmekteyiz.

224

Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri , s.494. 225

Yazır, a,g,e,s 269 226

“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçemezler.”227Bu ayetten de görüyoruz ki

Kur’an’ın nurunu söndürmeye çalışmak hayrı engel şekillerinden biridir. “Onlar başka değil sırf rabbimiz Allah’tır dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir.”228

İnanç özgürlüğüne mani olmak için insanları yetişip, büyüyüp, yerleştikleri memleketlerinden uzaklaştırmak bir engel şeklidir. “Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır?”229

İbadet özgürlüğü herkesin hakkıdır. Bunu engellemeye kalkanlar her zaman mevcuttur.

Eğitimi engelleyenler ise “Peygamber kendilerine mucizeler getirdi de onlar ellerini peygamberlerin ağızlarına bastılar ve dediler ki biz size gönderileni inkâr ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz”230

O devirlerde ellerini peygamberin ağzına tıkayarak hakikati anlatan peygamberin insanları eğitmesini engelliyorlardı.231

5. Kaba ve haşin soysuza uyma

Müfessirler “zenim” terimini birbirinden farklı şekillerde yorumlamışlardır. Zenim, keçinin kulaklarının altında sallanan yumruları veya her iki gerdanı göstermektedir. Bunlar fiziki olarak hiçbir işe yaramamaktadır. Bu nedenle bu terimin sosyal bağlamda hiçbir faydası olmayan bir insanı tanımladığı kabul edilmektedir.232

“Utüll”, kaba, haşin saygısız, hiçbir kural ölçü tanımayan herkesi kıran, acıma duygusu olmayan anlamlarına gelmektedir. Bu özellikteki kişi zulmü ve hırsı

227 Tevbe, 9/32. 228 Hac, 22/40. 229 Bakara, 2/114. 230 İbrahim, 14/9. 231

Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri , s.496. 232

kendinde bütünleştirmiştir. Batılı savunmada, hakkı inkârda, düşmanlıkta haddi aşmıştır ve cahil kimselerdendir. İşte bu insana da uyulmaz.233

6. Mal ve çocuklarına güvenerek ayetleri “öncekilerin masalıdır” diyene uyma.

Bu insanların kötü bir özelliği mal ve çocuklarının çokluğuna güvenerek iyiliğe engel olmaları ve taşkınlıkta bulunmalarıdır. Bu kişi ekonomik gücünü ve kendi taraflarının çokluğuyla övünerek peygamberin eğitim faaliyetlerine de engel teşkil etmektedir. Öbür taraftan bu insanların Allah’ın ayetlerine “evvelkilerin masalları” demeleri de bu şekilde hakaret etmelerini malının ve etrafındakilerin çokluğundan almaktadır.234

Yüce Allah bu durumu şu ayeti kerimede de açıklamaktadır: “Musa dedi ki, Ey Rabbimiz gerçekten sen Firavun ve etrafındaki seçkinlere dünya hayatında ziynet ve nice mallar verdin. Ay Rabbimiz onlara bu nimetleri insanları senin yolundan saptırsınlar ve elem verici cezayı görünceye kadar iman etmesinler diye mi verdin? Ey Rabbimiz onların mallarını yok et, kalplerine sıkıntı ver.”235

Bu ayetten de anlaşılıyor ki, ekonomiyle eğitim arasında bir bağlantı var. Eğitim faaliyetlerini engelleyenlerin maddi güçleri çok olanlar olduğunu görmekteyiz. Bu şekilde olayları gerek Hz. Muhammed gerek de Hz Musa bu olayları yaşamışlar. Kötülerin elindeki ekonomi ve onların kalabalık oluşu iyinin engellenmesinde ve ilahi vahyin etkinliğini azaltmasında kullanılmaktadır. Bu yüzden iyilerin çalışıp ekonomik güçlere sahip olması ve bu güçle hayatı yönlendirecek, değiştirecek neticeler elde edilmelidir.236

Bu ayetler fena huylardan sakınmak, onların sembolü olan ve o yola sevk edecek her türlü şeyden uzak durmayı tavsiye etmektedir.237

233

Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri , s.497. 234

Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri , s.492. 235

Yunus, 10/88. 236

Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri , s.499. 237