• Sonuç bulunamadı

2.8 Kahve Tüketimi ve Hastalıklarla İlişkisi

2.8.2 Kahve ve Homosistein

“Toplam plazma homosistein (tHcy) konsantrasyonu yüksekliğinin, koroner kalp hastalıkları, inme ve perifer vasküler hastalıkların da dâhil olduğu kardiyovasküler hastalık riskini arttırabileceği düşünülmektedir (Sözlü, Yılmaz ve Acar, 2017). ‘’.

“Avrupa, Amerika ve İskandinav ülkelerinde yapılmış bir çok kesitsel çalışmada doza bağlı olarak kahve tüketiminin tHcy konsantrasyonu ile pozitif bir ilişkiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır (Sözlü, Yılmaz ve Acar, 2017). ‘’

Kontrollü klinik çalışmalar da fazla kahve alımı ile ilişkili tHcy-arttırıcı etkiyi doğrulamaktadır (Higdon ve Frei, 2006).

16 000 Norveçli üzerinde yapılan 1997 Hordaland Homosistein Çalışmasında (HHS) en az kahve tüketen (0 bardak) ve en fazla kahve tüketen (≥9 bardak, %95 filtre kahve) bireyler arasında ortalama toplam tHcy konsantrasyonu arasındaki artışın erkeklerde %13.7 ve kadınlarda %17.7 olduğu belirtilmiştir. Kahve tüketiminin plazma tHcy konsantrasyonuna etkisini araştıran ilk kesitsel çalışmalardan biri olan bu çalışmada kahve tüketimi ve toplam plazma tHcy konsantrasyonu arasında doza bağımlı pozitif bir ilişki rapor edilmiştir. Bu çalışma bir çok çalışmada onaylanmasına karşın daha sonra yapılan kesitsel çalışmaların hepsinde desteklenmemektedir (Thelle ve Strandhagen, 2005; Riksen, Rongen ve Smits, 2009; Bidel ve Tuomilehto, 2012)

Örneğin farklı bir kesitsel çalışma olan 537 katılımıcının yer alığı Toplumlar Arasında Ateroskleroz Riski Çalışmasında (ARIC) kahve tüketimi ve tHcy

konsantrasyonu arasında ilişki olabileceğini gösteren hiçbir kanıt bulunamamıştır (Bidel ve Toumiletho, 2012).

4 hafta boyunca günde 3-4 bardak (150 ml) orta hafif kavrulmuş veya orta kavrulmuş kağıt-filtre kahve tüketen 20 sağlıklı bireyin dahil olduğu randomize çapraz çalışmada, bireylerin tHcy konsantrasyonlarında herhangi bir değişiklik saptanmamıştır (Wierzejska, 2016).

Sağlıklı yetişkinler ile yapılan başka bir çalışmada 2 hafta boyunca her gün 1 litre filtre edilmemiş (French press) kahve tüketiminin açlık plazma homosistein konsantrasyonunda %10, filtre edilmiş kahve tüketiminin ise yaklaşık %18’lik bir artışa sebep olduğu bulunmuştur (Higdon ve Frei, 2006).

Kontrollü klinik bir çalışmada geçmiş yıl boyunca günlük ortalama 4 bardak filtre kahve tüketen 191 sağlıklı bireyin diyetlerinden 6 hafta boyunca kahve çıkarıldığında, açlık tHcy konsantrasyonlarında %11 (1.08µmol/L) düşüş olduğu gözlenmiştir (Higdon ve Frei, 2006).

Filtre, filtre olmayan (kaynamış) kahve ve instant kahve tüketimi ve plazma tHcy konsantrasyonları arasında anlamlı pozitif bir ilişki bulunmasına rağmen, kafeinsiz kahvede aynı etki gözlenmemiştir (Thelle ve Strandhagen, 2005)

Filtre kahve, filtre olmayan kahve ve kafein-içeren kapsülün etkisini değerlendiren klinik çalışmalar tHcy-yükseltici benzer etkiyi bulmuştur (Bidel ve Tuomilehto, 2012).

Kontrollü klinik çalışmaların sonuçları kahvenin tHcy-arttırıcı etkisinin kafein ve klorojenik asitten ileri geldiğini tavsiye etmektedir (Rijal, 2016).

Bireylere kafein kapsülü, kağıt-filtre kahve ve placebo kapsül verilen bir çalışmada plaseboya kıyasla kahve tedavisinin tHcy konsantrasyonunu %11 arttırdığı kafein tedavisinin ise daha zayıf bir akut etkiye sebep olduğu (tHcy %5

azalma) belirtilmiştir (Ranheim ve Halvorsen, 2005). Kahve içimine karşı kafein-dolu kapsüller plazma tHcy konsantrasyonunu daha az yükselttiği vurgulanmıştır (Riksen, Rongen ve Smits, 2009). Çalışmanın bu sonucu doğrultusunda kafeinin kahvenin tHcy-arttırıcı etkisi üzerinde kısmi bir etkiye sahip olduğu açıklanmıştır (Ranheim ve Halvorsen, 2005).Bu sonuç doğrultusunda kafein dışında kahvede bulunan bileşenlerin ek olarak tHcy yükseltici etkiye sahip olabileceği belirtilmiştir. Diğer bir kimyasal madde, klorojenik asit, kahve- tHcy ilişkisini açıklayan kahve biyoaktif bileşeni olarak tanımlanmıştır (Thelle ve Strandhagen, 2005). Gün boyunca 2 g klorojenik asit alımının (1.5 litre koyu kahve/gün) açlık tHcy konsantrasyonunda %4 ve açlık olmayan tHcy konsantrasyonlarında %12 artışa sebep olduğu belirtilmiştir (Bidel ve Tuomiletho, 2012). Klorojenik asit metabolizması süresince oluşan o-metilasyon reaksiyonunun tHcy arttırıcı etkiye sahip olabileceği düşünülmektedir (Shateri ve Djafarian, 2016). Sonuç olarak kahvenin muhtemel olarak oluşturduğu tHcy-arttırıcı etkisinin birçoğunu klorojenik asit ve kafeinin birlikte oluşturduğu düşünülmektedir (Thelle ve Strandhagen, 2005).

2 hafta boyunca günde 6 bardak filtre edilmemiş kahve tüketen bireylerde %10 plazma tHcy konsantrasyonlarında artış gözlenmiştir. Bu çalışmada tedavi periyotları arasında plazma vitamin B12 ve folik asit miktarları arasında herhangi bir farklılık gözlenmemiş fakat kahve periyodunda bireylerin plazma vitamin B6 konsantrasyonu azalmıştır. Kahvenin homosistein konsantrasyonu üzerindeki arttırıcı etkisi kafeinin kanda B6 vitaminini azaltmasından kaynaklı olabileceği belirtilmiştir (Ranheim ve Halvorsen, 2005).

Bir çok çalışmanın aksine sağlıklı bireylerde ılımlı-orta düzey kahve tüketiminin tHcy seviyelerini (ufak bir artış eğilimi gözlensede) anlamlı şekilde yükseltmediği belirtilmiştir (Ranheim ve Halvorsen, 2005).

İtalyan-tarzı kahve tüketiminin tHcy konsantrasyonu üzerine etkisini araştıran bir çalışma, bir hafta boyunca günde 5 bardak kahve tüketiminin bireylerin kan tHcy seviyelerinde anlamlı bir yüksekliğe sebep olmadığını belirtmiştir. Bu çalışmada, çalışma süresinin kısa ve örneklem sayısının az olduğu halde (n:25) tüketilen kahve miktarının tHcy seviyelerine etkisi olmadığı vurgulanmıştır (Rijal, 2016).

Yapılan bir çok çalışmada tHcy seviyelerindeki artışa sebep olan kahve miktarı gözlendiğinde, kahve tüketiminin tHcy seviyelerindeki artışa sadece geçici bir süre mi sebep olduğu ya da etkinin sürekli devam eden tarzda olup olmadığının değerlendirilmediği belirtilmiştir (Rijal, 2016).

Plazma tHcy konsantrasyonun metionin, vitamin B-12, B-6 ve folik asit diyet alımına bağlı olduğu belirtilmiştir. Fakat, yukarıda bahsedilen çalışmaların çoğunda tHcy konsantrasyonun bu bileşiklerin alımından bağımsız olduğu görülmektedir (Wierzejka, 2016).

Randomize, placebo-kontrollü kesitsel bir çalışmada sağlıklı bireylere 200 mcg/gün folik asit takviye eklenmesi, 4 hafta boyunca 600ml/gün filtre kahve alımı kaynaklı tHcy-arttırıcı etkiyi önlemiştir (Higdon ve Frei, 2006).

Metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR) C677T polimorfizmi kahve kaynaklı plazma homosistein artışının temel belirleyicisi olarak açıklanmıştır (Pourshahidi, Navarini, Petracco ve Strain, 2016).

Kahvenin tHcy-arttırıcı etkisi temel olarak homozigot metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR) C677T genotipine sahip bireylerde gözlenmiştir. Kesitsel bir çalışmada hiperhomosisteinemiye sahip bireylerde kahve tüketiminin normal plazma tHcy seviyesine sahip bireylere kıyasla daha yaygın olduğu ve MTHFR C677T genotipine sahip bireylerde sigara ve kafein alımının tHcy seviyelerini arttırdığı bulunmuştur (Wierzejka, 2016).

Randomize kontrollü başka bir çalışma da homozigot metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR) C677T polimorfizmi olan bireylerde, kahve alımının plazma tHcy konsantrasyonu üzerine etkisi daha güçlü bulunmasına karşın folik asit alımı bu grupta da tHcy artışını önlemiştir (Higdon ve Frei, 2006).

Kahve tüketimine bağlı olarak artan plazma tHcy konsantrasyonunun gerçekten kardiyovasküler hastalık riskini arttırabileceği tam net olmasa da bu etkinin yeterli folat alımı ya da folik asit suplemantasyonu ile önlenebileceği belirtilmiştir (Higdon ve Frei, 2006).