• Sonuç bulunamadı

BULGULAR VE YORUMLAR

7. SINIFLAR GENEL KİTAP SINIF 1.

4.2. Milli Kimlik İle İlgili Kavramların Nitel Bulguları

4.2.5. Kahramanlık kavramı: Ne tür ifadeler kahramanlık olarak

kullanılmıştır. Kişiler hangi yönlerinden dolayı kahraman olarak örnek gösterilmiştir. Kahraman olarak gösterilmek için ne tür sıfatlara sahip olmak gerekir. Bu ifadelere nasıl yer verildiği tarih ders kitaplarından örnekler alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır.

“Atalarımızın yaptıkları işler, büyük uygarlık eserleri her zaman ve her yerde göğüslerimizi kabartacak kadar çoktur. Yetiştirdiğimiz büyük simaların; Fatih’lerin, Atatürk gibi kahramanlarımızın yaptıklarını okumak, onların çocukları olduğumuzu söylemek bizim için büyük bir zevktir” (Oktay,1950a: 8) ifadesiyle kahramanlarımızı her yönüyle tanımak, onlarla gurur duymak ve en önemlisi de onları örnek almak fikrine yer verildiği söylenebilir.

Liderlerin ve kahramanların güçlerini ve kuvvetlerini aldıkları yerin millet olduğu birlik ve beraberlik mesajı içerdiği söylenebilir. “Kahramanlık, bir değer olarak üstün niteliklere sahip olan bireyler temelinde ortaya konulur. Kahraman, peşinden gidilen, yol gösterici kişidir”(İnal, 1998:100). “Mete Türk tarihinin büyük ve çok ünlü bir kahramanıdır. Yaptığı büyük işler ağızdan ağza geçerek eski bir Türk destanına konu olmuştur. Bu gün Oğuz destanı adıyla yazılı bulunan bu destanda ilk büyük Türk hükümdarı olarak gösterilen Oğuz Han’la Mete’nin yaptıkları işler ve savaşlar birbirine çok benzemektedir” (Oktay,1950a: 34; Unat ve Su, 1954: 16; İnal ve Ormancı, 1956: 23). “Attila, akıllı, cesur ve azimkârdı” (Cezar, 1950b: 25). “Cesur, cenkçi bir hükümdar olan Attila Asya ve Avrupa’yı zaptederek büyük bir Türk imparatorluğu kurmak istiyordu” (İnal ve Ormancı, 1956b: 19). “Sakalar’ın başında Alp-Er Tunga adında büyük bir kahraman bulunuyordu” (Unat ve Su, 1954: 19). “Osman Bey, genç, cesur, kahraman, çalışkan bir devlet adamı ve komutan idi” (İnal ve Ormancı, 1956b: 113; Oktay, 1950b: 169). “Alp Aslan’ın cesareti, becerikliliği sayesinde büyük bir zafer kazanıldı” (Unat ve Su,1950a: 85). “Selim’in kahramanlığı, cesareti ise askerler arasında bilinmektedir” (Unat ve Su, 1950b:27). “Çanakkale savaşında onun kahraman ellerinde harikalar yaratan 19 uncu tümendi” (Oktay, 1950c:250). “Yok olması istenilen bir millet, bağrından çıkardığı eşsiz bir kahramanın etrafında toplanmış, asil başını kaldırıp bütün güçlüklere göğüs vermiş, sonunda herkesi hayran bırakan harikalar yaratmıştır” (Unat ve Su, 1950b:177). Topluluklara liderlik yapabilmek, kitleleri arkasından sürükleyebilmek için kişide hem bedeni hemde zihni

olarak üstün özelliklere sahip olması gerektiği, bu özelliklerinde yüzyıllardır milletimize yön ve yol gösteren liderlerimizde mevcut olduğu ifadelerinin verilmek istendiği söylenebilir. Bu özelliklere sahip kişiler de toplum tarafından kahraman olarak anılmakta ve örnek şahsiyetler olarak örnek alınmaktadırlar fikrinin işlendiği söylenebilir. “Türk milletinin bir evladı olarak bütün kuvvetini Türk milletinin bitmez tükenmez kudretinden alarak çalışmalarına devam etti” (Unat ve Su, 1950b:156). Liderlerimizin bu yönleriyle dünya uygarlığına yön verdikleri de söylenebilir.

Savaşlarda başarı gösteren, milleti için fedakârlıklara katlanan önderler kahramandırlar. Vatan toprağını korumak, savunmak da kahramanlık olarak görülmektedir ve milli değer olarak algılanmaktadır (İnal, 1998:102–103). “Hunlar, çok cesur, atılgan kimselerdi. Hemen bütün Hunlar askerdiler. Hunlar; soğuğa, sıcağa, açlığa, susuzluğa dayanıklı idiler. Başbuğlarına karşı derin bir saygı beslerler, onun buyruğundan dışarı çıkmazlardı” (Oktay,1950a: 35). “Hun askerleri savaşta yırtıcı kuşlar gibi dövüşürlerdi. Küçük yaştan iyi ok atmayı, kusursuz ata binmeyi öğrenen Hun askerlerinin savaşta attığı ok boşa gitmezdi…” (Unat ve Su, 1954: 18). “Kutluk adlı bir kahraman, 27 arkadaşıyla isyan ederek Çinlileri mağlup edip Doğu Göktürk devletini yeniden kurdu” (İnal ve Ormancı, 1956b: 23; Unat ve Su,1950a: 31). “Türk ordusu, Bizans’a nazaran… cesaret ve ustalıkta ondan çok üstündü” (İnal ve Ormancı, 1956b: 77). “Türk askerleri… cesaret ve kahramanlıkta birbirleriyle yarış ediyorlardı” (İnal ve Ormancı, 1956b: 125). “Kayılar, Türklüğün şanına ve kahramanlığına yakışan bir şekilde hareket ederler” (Oktay, 1950b: 169). “Türk ordusu yeni bir zaferi peşinden sürükleyerek Kahire’ye girdi” (Unat ve Su, 1950b:30–31; Cezar, 1950c: 28).). “Erlerimizin kahramanca dövüşmesi… kahraman adama… gösterdiği kahramanlık dillere destan oldu” (Unat ve Su, 1950b:50–52). “Türk denizcilerinin cesaret ve gayretleri sayesinde … düşman perişan edildi” (Cezar, 1950c: 41). “Türklerin bu şehir önündeki çetin ve kahramanca çarpışmaları dillere destan oldu. Nöhazel önünde bir Türk gibi kuvvetli sözü darbı mesel halinde Avrupa’da asırlarca söylendi” (Cezar, 1950c: 57). “ Bütün dünyayı hayran bırakan kanlı ve şanlı Plevne savaşları yapıldı….Türk kahramanları teslim olmayı asla akıllarından geçirmeyerek destanlar yaratmaya devam ettiler” (Cezar, 1950c: 148; (Unat ve Su, 1950b:136-137; İnal ve Ormancı, 1956c: 177). “Anafartalar müdafaası

diye geçen kahramanlık destanını yazdırmış oldu” (Cezar, 1950c: 169). “Türkler, bu kale önünde gösterdikleri kahramanlıklarla bütün Avrupa’da yeniden ün kazandılar” (İnal ve Ormancı, 1956c: 65). Buradaki ifadelerde savaşlarda üstün başarı gösteren canını hiçe sayarak vatanı ve milleti için her türlü fedakârlıklara katlanan kişilerin kahraman ilan edildikleri söylenmek isteniyor. Vatanın kutsallığının verildiği söylenebilir. Vatan toprağını korumak ve savunmak da kahramanlık olarak veriliyor. Üstün cesaret örneği göstermek, hayatını hiçe sayarak vatanı uğruna ölmek fikrinin verilmek istendiği söylenebilir. Ölümün yüceliği verilmek isteniyor. Kahramanlığın, bir erdem ve milli değer olarak işlendiği söylenebilir. “Türklerin kahramanlıklarını çok iyi bilen Mu’tasım… Abbasiler, Türklerin askerliğinden, eşsiz kahramanlıklarından ve teşkilatçılığından faydalanmak amacıyla Türklere yüksek komutanlıkları ve Valilikleri tevcih ettiler” (Cezar, 1950b:79-84) bu ifadelerde de görülüyor ki Abbasilerde de üstün yönleriyle bir çok nokta da söz sahibi oldukları söylenebilir.

Türkler tarihleri boyunca oluşturdukları edebi eserleriyle de anılmaktadırlar. Bu eserlere destan denmektedir. Destanların, toplantılarda, törenlerde ve farklı ortamlarda sürekli okunarak verilmek istenen değerlerin ve mesajların sıcak tutulduğu söylenebilir. “Attila’nın direklerle süslü ahşap bir sarayı… yapılan toplantılarda kahramanlık destanları, şiirleri okunduğunu…” (İnal ve Ormancı, 1956b: 20). “Ozan adını taşıyan halk şairleri… kahramanlık destanları… okurlar ve çalarlardı” (İnal ve Ormancı, 1956b: 103). “Ergenekon destanının; Türklerin Altay dağlarının kolay geçilmez vadilerinde nasıl yaşadıklarını, çoğalarak buradan nasıl çıktıklarını anlatır” (Cezar, 1950b: 29). “Uruk, bilhassa bu sitenin efsanevi kahramanı olan Kıral Gılgamış ile şöhret bulmuştur” (Unat ve Su, 1954: 24). “Dünyanın yaradılışından, Uruklu bir dev olan Gılgamışın başından geçenleri anlatan Gılgamış destanı ile, asırlarca sonra Musevi, Hıristiyan ve İslamların din kitaplarına geçen Tufan’dan bahseden destanlar, Sümerler tarafından yazılmıştır” (Cezar, 1950a: 37). “ Sümerler destanlarıyla da tanınmaktadırlar. Bunlar arasında en önemlileri Yaratılış, Gılgamış ve Tufan destanlarıdır” (İnal ve Ormancı, 1956a: 42). “ Öz Türkçe ile nefis destanlar, aşk hikayeleri, kahramanlık menkıbeleri yazıldı” (Oktay, 1950b:151). Destanların öyle ki farklı din kitaplarına da konu olduğu ifade edilmek isteniyor. Destanlardaki kahramanlar abartılarak anlatılsa bile kişi özellikleri

bakımından önderlerimize çok benzetildikleri söylenebilir. Destanların bu yönleriyle de milli his ve duygu oluşturduğu söylenebilir.

“İstanbul’u fethederek Fatih unvanını aldı” (Cezar, 1950c: 22). “İtalyanlar bu bir avuç Türk’ün kahramanlığı karşısında kıyılardan içeri giremediler” (Oktay, 1950c:223). “Osmanlı ordusu yalnız İşkodra, Yanya ve Edirne’de kahramanca dayandı…. Hamidiye kruvazörü büyük kahramanlıklar gösterdi… Osmanlı orduları… cephelerinde şanlı savaşlar yaparak harikalar yarattılar, bütün dünyanın takdirini kazanan kahramanlıklar gösterdiler” (Oktay, 1950c:231). “Fransızlar, Maraş ve Urfa’ dan buraların kahraman Türk halkı tarafından atılmışlardı” (Unat ve Su, 1950b:162).Türk milletinin dünyanın en eşsiz ve kahraman milleti olduğu mesajı verilmek isteniyor. Türk milletinin binlerce yıllık tarihi boyunca hiçbir yabancı devletin boyunduruğu altına girmediği verilmek isteniyor. İstiklalini korumak için yıllarca kan dökmekten ve savaşmaktan çekinmediği verilmek isteniyor. Atalarımızın yaptığı kahramanlıklar kitaplarda muhtelif yerlerde işlenmektedir.