• Sonuç bulunamadı

Kadınlar Belediyelerde Neredeler ve Ne Yapıyorlar?

5. BÖLÜM: SAHA ARAŞTIRMASI

5.2. BULGULAR

5.2.2. Kadınlar Belediyelerde Neredeler ve Ne Yapıyorlar?

meclis üyesi kadınlardan oluşmaktadır. Katılımcılara belediyedeki mevcut iş tanımları, hangi müdürlüğe bağlı oldukları, belediyede şimdiki pozisyonları öncesinde başka bir pozisyonda çalışıp çalışmadıkları, kadın çalışma

arkadaşlarının belediyede hangi müdürlüklerde yoğun bir şekilde çalıştıkları ve belediye encümen üyeleri arasında olup olmadıkları sorulmuştur.

Katılımcıların her biri belediyede bağlı oldukları müdürlük çerçevesinde mevcut yönetmelik doğrultusunda belirli iş takipleri yaptıklarını söylemişlerdir. Örneğin;

Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olan A.G. iş tanımını ve yaptığı projeleri şöyle dile getirmektedir;

“Müdürlüğüm boyunca kültür işlerinin yapacağı tüm organizasyonları yaptım.

Belediye bültenlerini ben yapıyorum. Dergilerin içeriklerini ben hazırlıyorum.

Yıllık ve aylık bültenleri hazırlıyorum. Uluslararası çalıştaylar düzenledim.

Uluslararası halk kültür sempozyumları önemli çalışmalarımız arasında yer almaktadır. Bunun için Akademisyenlerle ortak çalıştık. 5 sempozyum yapıldı.

Bununla ilgili kitaplar basıldı. Bir dönem başkanın konuşma metinlerini ve önsözlerini yazmaya başladım. Bir kitap yazma deneyimim bile oldu. Önemli bir Türk kadınının hayatını kaleme aldım. Bir derleme kitabı oluşturdum. Geceleri geç saatlere kadar bunun için çalıştım. Kitabı tamamladım ancak çok umutlu değildim. Çünkü kısa bir sürede yapılmış bir işti. Ancak kitabın şu an beşinci baskısı bitti. Sosyal demokrat kadın dernekleri bu kitaba çok ilgi gösterdiler.”

Katılımcılar arasında yer alan İ.R. iş tanımını şu şekilde anlatmaktadır:

“Belediyeye açılan tüm davaları, icra takiplerini yapıyoruz. Mahkemelerde ve çeşitli kurumlarda belediyeyi temsil etmeye yetkiliyiz. Belediye başkanı mazbatasını aldıktan sonra bizlere vekaletini verir. Müdürlük bünyesinde bir kâtip, bir stajyer ve bir avukat arkadaşımız var. Benim çalışma ortamım için sayı yeterli. Aynı zamanda çeşitli müdürlükler içinden çıkamadıkları durumlarda bizden yazılı mütalaa talep edebilirler. Haftanın 3 ya da 4 günü çeşitli

birimlerde özellikle İmar, Fen işleri müdürlüğü gibi müdürlüklerle şifahi olarak görüş alışverişi yapıyoruz. Çalışma şeklimiz budur. Duruşmalarımız ve keşifler oluyor. “

Katılımcılar arasındaki C.E. müdürlüğe bağlı birimleri ve görevlerini şu şekilde dile getirmektedir:

“Müdürlüğün mevcut bir yönetmeliği var. Müdürlük bünyesinde bir kadın sığınma evimiz var, kadın danışma merkezimiz var, evlendirme hizmetleri de müdürlüğe bağlı, son olarak da eşitlik ve farkındalık büromuz var. Tüm bu birimleri müdürlükçe yönetiyoruz. Yerel eşitlik eylem planının uygulanması ve denetlenmesinden sorumluyuz. Yerel eşitlik eylem planı sadece bizim

müdürlüğümüzü kapsamıyor. Başka müdürlüklerin de eylem planı içinde tanımlanmış görevleri var. Bizim görevimiz müdürlüklerdeki o işlerin takibini yapıp onları koordine etmektir. Eylem planımızın süresi bitti. 3 yıllıktı. Şimdi seçimler sonrası gelecek meclise yeni eylem planımızı sunacağız. Eylem planımızın bir hayli kısmını da hayata geçirdik. Başka bir belediyenin kendi yerel eşitlik eylem planını hazırlaması sürecinde de onlara destek olduk.”

Katılımcılardan birisi belediyede ilk olarak Halkla İlişkiler Müdürlüğünde

çalıştığını sonrasında Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne geçtiğini belirtmiştir.

Yine bir diğer katılımcı ilk olarak belediyede İmar ve Yapı İşleri Müdürlüğünde işe başlamış sonrasında Ruhsat ve Denetim İşleri Müdürlüğüne geçmiştir.

Genellikle belediyede birbiri ile ilgili müdürlükler arası geçişlerin mümkün olduğu söyleyenebilmektedir.

Belediye meclisi üyesi katılımcıların birisi aktif olarak belediye encümen üyesi iken, diğeri geçmiş dönemde bir süre encümen üyeliği yapmıştır. Belediyede idari birimlerdeki müdürlerden E.P. encümen üyeliği hakkında şu bilgiyi vermiştir:

“Ben belediye encümen üyesi değilim. Zorunlu üye mali hizmetler müdürüdür.

Onun dışında bizim belediyemizde ve genel olarak diğer belediyelerde yaygın uygulama İmar müdürünün atanmasıdır. Bu konuda bir cinsiyet eşitsizliği olduğunu düşünmüyorum mantıken bir atama yapılıyor.”

Belediyede kadın çalışma arkadaşlarının daha çok hangi müdürlüklerde çalıştığı sorulan katılımcılar genellikle şu müdürlükleri sıralamıştır: Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Sağlık İşleri Müdürlüğü, Sosyal Yardım İşleri

Müdürlüğü. Katılımcılar çoğunlukla bu müdürlükleri sıralamasına rağmen genelde kadın-erkek eşitliğinin belediyede sağlandığını savunmuşlardır.

Katılımcılar arasında yer alan İ.R.’nin bunu destekler nitelikteki görüşleri şu şekildedir:

“Kültür, Sosyal, Sağlık her müdürlükte kadınlar var. Şu müdürlüğe yalnızca kadınlar bakıyor diyemem. Aile ve sosyal politikalar bakanı genelde kadın tercih ediliyor ama burada öyle bir müdürlük yok açıkçası. Bütün müdürlükleri hem kadın hem erkekler yapabiliyor. Bu noktada cinsiyet eşitliği olduğunu

düşünüyorum.”

Katılımcılar arasında yer alan C.E. ise kadınların neden Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünde yoğun olduğunu şu şekilde gerekçelendirmiştir:

“Kadınlar ağırlıklı olarak Sosyal Yardım İşleri, Kültür İşleri Müdürlüğünde çalışıyor. Sosyal yardım müdürlüğündeki yoğunluğun sebebi kreşlerin bu müdürlüğe bağlı olmasından kaynaklanıyor. Kültürde ise ağırlıklı olarak

kadınlara kurslar verilen yerlere kadınlar geldiği için çalışanları yoğunlukla kadın oluyor. Ama imar müdürlüğünde de azımsanamayacak kadar kadın var. Aslında belediyenin hemen her yerinde kadınlar var. “

Erkekler ve kadınlar arasında fiziksel ve biyolojik farklılıklar olduğunu savunan doğacı görüş erkekleri güç ve akılla özdeşleştirirken, kadınları zayıflık ve duygusallık ile özdeşleştirmektedir. Hatta bunu ispatlamak için zekâ testleri ile erkek çocuklarının doğal nitelikleri gereği özellikle fizik, matematik, kimya gibi bilimlerde kız çocuklarının ise dil ve edebiyat gibi alanlarda başarılı olduklarını ileri sürmüşlerdir (Ecevit, 2015). Bu bakış açısı feministlerce biyolojik

indirgemecilik olması nedeniyle ağır bir şekilde eleştirilmektedir. Katılımcıların söylemlerinden yola çıkarak kadınların sadece kadın olmaları sebebiyle kültür, sosyal yardım, sağlık gibi alanlarda daha yoğun olduklarını düşünemediklerini açıkça görebiliyoruz. Kadınların daha çok duygulara ve sezgilere hitap eden işlerle ilişkilendirilmiş konumları gereği kültürel faaliyetlerin kadına atfedilmesi bir eşitsizlik olarak düşünülememektedir. Kadınlar uğradıkları ayrımcılığın çoğunlukla farkında değildir. Sistematik bir şekilde cinsiyet eşitsizliğinin mevcut belediyelerde ve yönetimlerinde uygulandığını araştırma sırasında belediyedeki mali işler, fen işleri, strateji geliştirme ve işletme işleri müdürlüklerinde hiç kadın müdür olmayışından anlamak mümkündür. Burada ise erkeklere ait olduğu düşünülen akılcı ve mantıksal özelliklerden hareketle bu müdürlüklerde onların görevlendirilmesi gerektiği algısı mevcuttur.

5.2.3. Kadınların Gündelik Hayatta ve İş Hayatında Karşılaştıkları