• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM : TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLERDE KADINLARIN TEMSİLİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER TEMSİLİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

4.2. DEVLET POLİTİKALARINDA KADINLAR

4.2.2. Feminist Politika

artırabileceği sonucuna varılabilir. WPA'lar kapasiteleri, kaynakları ve etkililikleri açısından önemli ölçüde farklılık göstermekte olup, kadınların politik

temsiliyetlerini güçlendirecekleri koşullar hakkında sorular sormaktadır. Bu kurumların varlığı sayesinde devletlerin kendi feminist politikalarını üretmelerinin yolu açılmıştır.

1980 sonrası sanayileşmiş batı ülkelerinde Karşılaştırmalı Feminist Politika üzerine önemli çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda geleneksel siyaset biliminin toplumsal cinsiyet ve politika konularına veya onları araştıran yeni çalışmalara pek önem vermediği gözlemlenmiştir. Karşılaştırmalı Feminist Politika kuramcıları batı ülkelerinde hükümetlerin neden ve nasıl bir feminist politika izlediklerini incelemiş bununla birlikte politika süreçlerine ve çıktılarına odaklanarak karşılaştırmalı bir çerçeve geliştirmişlerdir.

Feminizmin tek bir tanımı olamayacağından yola çıkarak, feminist hedeflerin etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi için feminist politikaların çeşitliliğine önem verilmiştir. Kuramcılar toplumsal, ekonomik ve kültürel çeşitlilik bağlamında bir grup olarak kadınların hem kamu hem de özel alanda haklarının, statülerinin veya durumlarının ilerletilmesini, erkeklerle kadınlar arasındaki temel

eşitsizliklerin altını çizen toplumsal cinsiyete dayalı, hiyerarşiye veya ataerkiye verilen önemin azaltılması veya ortadan kaldırılmasını amaçlamaktadırlar. Bu noktada bazı sorunlar karşımıza çıkmaktadır. Kadınlar belirli bir politikanın ön formülasyonunu oluşturur mu, belirli bir politikanın uygulanmasında ve

değerlendirilmesinde kadınların çıkarları ifade edilebilir mi, kadınlar kendi varlıkları ile tanımlayıcı anlamda temsil edilebilirler mi, uygulanacak politikalar devlette ve toplumda kurumsal geri bildirim oluşturabilir mi? Bu sorulardan her biri yıllar süren, kadınların politik hak mücadelesi süreci içinde

cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Feminist politika uygulayan birçok ülkede kadınlar belirli bir politikanın ön kabulünü oluşturabilmişlerdir. Ancak bu dünya genelinde sınırlı sayıda ülke için söylenebilmektedir. Son yıllarda feminizmin yükselişi ile birlikte kadınların çıkarları doğrultusunda politikalar dünyada çoğu ülkenin gündemine girmiştir. Kadınların örgütlü dayanışması ve gücü

hükümetlerin politikaları üzerinde baskı yaratmaktadır. Aynı zamanda siyasi

temsil noktasında özellikle Avrupa ülkelerinde kadınların nitelikli temsil eşiklerinin yükselişi sayesinde devlette ve toplumda feminist bir politikanın kurumsal geri bildirimlerle desteklendiği görülmektedir.

Karşılaştırmalı feminist politika kuramcılarına göre feminist başarı için en önemli şartlardan biri, seçilmiş siyasetçi kadınlar, feminist kadın hareketleri ve kadın örgütleri arasında feminist politikaların geliştirilmesinde “stratejik ortaklık”

bulunmasıdır. Bu belki de feminist bir politikanın gerçekleştirilebilmesi için en önemli kritik ön şartı oluşturmaktadır. Feminist bir politikada, eylem planına uygun olarak, toplumun çeşitli kesimleriyle politika konusunda istişare mutlaka sağlanmalıdır (Mazur, 2002). Bu sivil toplum, akademi ve endüstri için de geçerlidir; böylece bu aktörler ilgili alanlardaki bilgi ve yaklaşımlarla katkıda bulunabilirler. Bu istişareler hem ulusal hem de uluslararası düzeyde

gerçekleşmektedir. Örneğin; İsveç feminist dış politikasının oluşturulması sürecinde başlangıçta eylem planının temelini oluşturan uzun bir fikir listesi birçok kadın örgütünün, feminist siyasetçinin ve kadın hareketinin destekleri ile ortaya çıkmıştır. Bu süreç aynı zamanda politika ve sorumluluk alanları

arasındaki cinsiyet eşitliği hakkında daha fazla tartışmaya ve çeşitli bölümlerin ve personelin cinsiyet eşitliği çalışmasına daha fazla katkı vermesini

sağlamıştır.Bu kapsayıcı yöntem, politikanın daha da geliştirilmesi, planlanması ve izlenmesinde yol gösterici olmuştur.

Karşılaştırmalı feminist politika kuramcılarından Amy Mazur (Mazur, 2002) devlete ve kurumlarına feminist politika oluşturmada dört analitik yaklaşım getirmektedir. İlk aşamada feminist politika oluşum süreci, feminist politikanın engelleri, aktörleri, içeriği ve süreçleri incelenerek kamu politikasının kadınların statüsünü yükseltme ve toplumsal cinsiyet hiyerarşilerini yıkma yollarını

incelemelidir. İkinci aşamada kadın hareketleri, devlet ve kamu politikası arasındaki etkileşim ile ilgili olmalıdır. Kadın hareketlerinin kamu politikasının içeriğini ve devletin yapılarını etkilemedeki başarısı değerlendirilmelidir. Üçüncü aşamada devlet feminizmi, devlet yapılarının ve aktörlerinin politika yapıcılar olarak devletin kadın aktörlerine, kadın-erkek rollerini etkileyen devlet

kurumlarının cinsiyete dayanan doğasına ve kadın politikası makinelerinin geniş

bir yelpazedeki faaliyetlerine odaklanarak feminizmi teşvik edip edemeyeceğini değerlendirmelidir. Buradaki temel soru seçilmiş ve atanmış kadın politikacılar (femokrat) kadın dostu/ feminist politikalar üretebilirler mi? Son olarak devlete bakış açısı olarak refah devleti, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının ve eşitliğin başlıca engeli ve/veya geliştiricisi midir? Bu noktada devletler feminist politikanın geliştirilmesi ile ilgilenmek yerine, feminist olmayan politikaların kadının statüsü üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Bu çoğunlukla devletler için ilerlemeyi engelleyen yapıcı olmaktan uzak bir eylemdir. Devletin bütün

kurumları sıfırdan feminist bir politika yaratmanın yolunu izlemelidir. Feminist olmaktan uzak kurumlar ve politikacılar ile var olan politikaları feminist amaçlar doğrultusunda değiştirmeye çalışmak yetersiz olacaktır. Kadın çıkarlarının merkeze konulduğu bir politik düşünce temel alınmalıdır. Kadın menfaatlerinin politik süreç boyunca esaslı temsili de iki şekilde ölçülebilir. İlk olarak, politikanın resmi içeriğinin aslında feminist olup olmadığına karar verilir. İkinci aşamada, politika vakalarının, uygulama ve değerlendirme aşamalarında devlet ve toplumda kurumsal geri bildirim oluşturup oluşturmadığı incelenmelidir.

Feminist bir politikanın kim tarafından uygulanacağı da önem arz etmektedir.

Feminizm yukarıdan devlet eliyle mi uygulanmalıdır? Yoksa kadınlar, devlette karar alma konumlarında idareciler veya seçilmiş politikacılar (femokratlar) olarak mı yer almalıdırlar? Bunun için çoğunlukla ikinci durum istenen ve olması beklenen seçenektir. Kadınların devlette idareci pozisyonlara gelerek karar alma noktalarında yer alması feminist politikanın uygulanması için daha doğru ve amacına uygun olacaktır. Devletin tepeden toplumun bütününde kabul görmeyen bir politikayı uygulamaya çalışması ise feminist politikanın doğasına aykırı anti-demokratik bir yaklaşımdır. Bu sebeple toplumun bütününde

sağlanacak bir mutabakat ile halkın demokratik hakkını kullanarak devlette idareci ve yönetici pozisyonlarına getireceği kadınların toplumu temsilen uygulayacağı feminist bir politika kamu vicdanını da yaralamayacaktır.

Feminist politika, kadın haklarının iyileştirilmesi, cinsiyete dayalı hiyerarşilerin veya ataerkilliğin azaltılması veya ortadan kaldırılması hem kamusal hem de özel alana odaklanarak kamuoyundaki ayrımları önlemeyi amaçlar (Mazur,

2002). Feminist politika hem erkekleri hem de kadınları hedef almalıdır. Çünkü pek çok feminist için gerçek toplumsal değişim ancak toplumsal cinsiyet

ilişkilerinin her iki tarafı da ele alınırsa ortaya çıkabilir. Bu sebeple gerçek bir başarı elde edilecekse bu tüm cinslerin desteği ile olacaktır.

Politika oluşumundaki feminist temsil, kadınların birey olarak ve kadın hareketlerinin temsilcileri de dahil olmak üzere politika sürecinin her

aşamasında kadınların açıkça feminist fikirlerin iletilmesinde aktif katılımını içerir. Kadınlar, politika oluşturma sürecinde tanımlayıcı olarak temsil edildiğinde önemli ölçüde temsil edilirler. Bunun için kadınların temsilini artırmaya yönelik stratejiler geliştirilmektedir. Çoğunlukla partilerin resmi tüzüklerinde yer alacak kadın kotası uygulaması, Anayasa’da yapılacak kadın temsili ile ilgili radikal bir düzenleme, seçimlerde fermuar sisteminin (parti

sandığında her cinsiyetin alternatif adayları) ile kadınlara yönelik kısa listelerden oluşan grupların dahil edilmesi ve kadın adayların aday gösterilmesine kamu taraflarının finansmanını sağlama girişimlerini içermektedir. Kadınlar siyasete girmeye teşvik edilmeli, kadın partisi oluşturmalarının önündeki engeller kaldırılmalı, olumlu eylem ve toplumsal cinsiyet eşitliği için partilerin ve hükümetin politika mekanizmalarını oluşturulması gerekmektedir.