4. BULGULAR
5.5. Kadınların Vücut Bileşim Ölçümlerindeki Değişimin Değerlendirilmesi
Araştırma grubumuzdaki şişman kadınların %90.6’sının yağ kütlesi %36 ve üzerinde olduğu, hafif şişman kadınların yağ kütlelerinin %25-35 arasında olduğu görülmüştür (p<0.01). Son başvuruda hesaplanan BKİ değerlerine göre yağ yüzdesi dağılımına bakıldığında normal vücut ağırlığında olan kadınların %54.3’ünün yağ kütlesinin %21-25 aralığında olduğu görülmüştür. Hafif şişman kadınların ilk ölçümde %25’in altında yağ yüzdesinde olmadığı görülürken son ölçümde %10.6’sının yağ kütlesinin %21-25 yüzdesi aralığında olduğu, şişman kadınların %34.7’sinin yağ kütlesinin %31-35 aralığında olduğu görülmüştür (p<0.01). Çalışmamızla benzer olarak İzmir’de yapılan çalışmada da şişman kadınların yağ kütlesi yüzdeleri yüksek bulunmuştur (296). Vücut bileşimindeki değişikliklerin yaşlanma ile birlikte olduğunu, yaşlanma ile yağsız vücut kütlesinin azalıp, vücut yağının arttığını belirtilmiştir (368). İzmir’de yapılan bir araştırmada 20-29 yaş arasındaki kadınların %54.3’ünün, 30-39 yaş arasındaki kadınların %65.5’inin, 40-49 yaş arasındaki kadınların ise %77.6’sının vücut yağ yüzdeleri 33 ve üzerindedir (296). Yaş gruplarına göre yağ yüzdesi dağılımına bakıldığında 18-27 yaş grubundaki bireylerin %57.7’sinin yağ kütlesi %36 ve üzerindeyken, 38-45 yaş arası bireylerin de %74’ünün yağ
120 kütlesinin %36 ve üzerinde olduğu görülmüştür (p>0.05). Sahip oldukları çocuk sayısına göre dağılıma bakıldığında çocuğu olmayanların %66.7’sinin, 1-2 çocuk sahibi olanların %67.8’inin, 3 ve daha fazla çocuğu olanların ise %76.3’ünün yağ kütlesinin %36 ve üzerinde olduğu saptanmıştır (p>0.05). Son başvuruda, 18-27 yaş grubunda olanların %34.6’sının, 28- 37 yaş aralığında olanların %28.8’inin yağ kütlelerinin %26-30 olduğu, 38-47 yaş arasında olan kadınların ise %39.1’inin yağ kütlesinin %31-35 olduğu görülmüş, farklılıklar anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Yaş arttıkça literatürle uyumlu olarak vücut yağ yüzdesinin arttığı ve bu artışın istatistiksel olarak anlamlı ölçüde farklı olduğu saptanmıştır. Yüksek vücut yağ yüzdesi ve aynı BKİ’ye sahip etnik gruplar arasındaki farkın vücut yapısı ile ilişkili olabileceği belirtilmiştir. BKİ, şişmanlığın objektif ve basit bir ölçüsüdür. Ancak tek ölçüsü değildir. Bel ve kalça çevresi sağlık için bakılması gereken bir başka ölçüttür. Vücuttaki toplam yağın miktarı önemli olmakla birlikte yağın nerede biriktiğinin bilinmesi daha önemlidir. Karın çevresindeki yağlanma sağlık risklerine neden olur. Bel çevresi ölçümü ve BKO vücut yağ dağılımının göstergesidir. Bel çevresi, total yağ miktarından daha çok vücut yağ dağılımı ile ilgili bilgi vermektedir (137, 353).
Çalışmamızdaki kadınların bazal metabolizma hızı ortalamaları, şişman kadınlarda 1664.6±178.9 kkal/gün, hafif şişman kadınlarda 1497.4±134.1 kkal/gün olarak saptanmıştır (p<0.05). Şişman kadınların empedanslarının ortanca değerleri 574.5, hafif şişman kadınların ise 573.0 olduğu tespit edilmiş, farklılık anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Şişman kadınların vücut yağ yüzdesi %41.3, yağ kütlesi 36 kg, hafif şişman kadınların yağ yüzdesi %35.3, yağ kütlesi 25 kg olduğu görülmüş, farklar istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p<0.01). Kadınların su yüzdelerine bakıldığında hafif şişmanların su yüzdelerin daha yüksek olduğu görülmüş ancak farklılık anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Şişman ve hafif şişman kadınların su ve kas kütlelerine bakıldığında aradaki farkın anlamlı olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Şişman kadınların yağsız vücut kütlesi 51.9±4.4 kg, hafif şişman kadınların 46.9±3.8 kg olarak belirlenmiştir. Gruplar arası karşılaştırmalarda, yağsız vücut kütlesinin istatistiksel olarak farklı olmadığı görülmüştür (p>0.05). Farklı beden kitle indeksine sahip yetişkin kadınlarla yapılan bir çalışmada, çalışmamızla uyumlu olarak şişman kadınların vücut ağırlığı (91.4±14.0 kg), bazal metabolizma hızı (1665±148.7 kkal/gün), vücut yağ yüzdesi (%41.2±4.2), vücut yağ kütlesi (38.1±9.5 kg), yağsız vücut kütlesi (53.1±5.3 kg) ve total vücut suyu (38.9±3.9 kg), hafif şişman (sırasıyla 71.3±6.5 kg, 1491±87.9 kkal/gün, %33.5±3.6, 24.1±4.5 kg, 47.2±2.9 kg, 34.5±2.1 kg) ve normal vücut ağırlığındaki (sırasıyla 61.2±6.0 kg, 1404±75.4 kkal/gün, %26.4±4.4, 16.3±3.9 kg, 44.7±2.9 kg, 32.7±2.0 kg)
121 kadınlardan daha yüksek saptanmıştır (297). Ankara’da yapılan bir araştırmada, 6 öğün diyet alan kadın grupta vücut ağırlığı (94.8±14.6 kg) yağ kütlesi (41.4±0.1 kg), yağ yüzdesi (%43.0±4.1), yağsız vücut kütlesi (54.1±5.3 kg) bazal metabolizma hızı (1679.3±110.6 kkal/gün) araştırmamızın sonuçlarına benzer olarak belirlenmiştir (320). Ankara ilinde yapılan farklı bir araştırmada ise diyet+aktivite grubunda, vücut ağırlığı 82.5±2.02 kg, bazal metabolizma hızı 1594.2±23.19 kkal/gün, yağ yüzdesi %40.3±0.84, yağ kütlesi 33.4±1.40 kg, yağsız vücut kütlesi 49.0±0.85 kg, total vücut suyu 35.8±0.62 kg olarak saptanmıştır (306).
Hb düzeylerine göre gruplandırılmış kadınlara ilişkin ilk başvuru ve son başvuruda ölçülen BAİ değerleri verilmiştir. Bazal metabolizma hızı ortalamaları, anemisi olan kadınlarda ilk ölçümde 1628.7±167.7 kkal/gün, son ölçümde 1505.0±120.9 kkal/gün olarak saptanmıştır (p<0.01). Anemisi olmayan kadınların da ilk ölçülen ve son ölçülen bazal metabolizma hızlarının farkı anlamlı bulunmuştur (p<0.01). Her iki grupta da son ölçülen empedans değerlerinde anlamlı bir düşüş gözlemlenmiştir (p<0.01). Anemisi olan kadınların vücut yağ yüzdesi ilk ölçümde %36.4, son ölçümde %27.8, anemisi almayan kadınların ise ilk ölçümde %39.5, son ölçümde %32.6 yağ yüzdesine sahip oldukları görülmüştür (p<0.01). Her iki grupta da ilk ölçülen yağ kütlelerinin son ölçülen yağ kütlesinden anlamlı olarak yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). Anemisi olanlarda ilk ölçüm su yüzdesi 45.6±4.1, son ölçüm su yüzdesi 52.13±5.5, anemisi olmayan kadınlarda su yüzdesi ilk ölçüm 44.9±3.8, son ölçüm 51.1±5.8 olarak saptanmıştır (p<0.01). Her iki grupta da kadınların su ve kas kütlelerine bakıldığında son ölçüm değerlerinin anlamlı olarak küçük olduğu görülmüştür (p<0.01). Anemisi olan kadınların yağsız vücut kütlesi ilk ölçüm ortalama değeri 50.4±3.6 kg, son ölçüm değeri 48.9±3.4 kg, anemisi olmayan kadınların ilk ölçüm yağsız kütle ortalaması 49.8±5.1 kg, son ölçüm değeri 48.5±5.0 kg olduğu tespit edilmiştir (p<0.01).
Yapılan bir araştırmada bir yıllık izlem sonunda bireylerin vücut ağırlıklarının 124.0±20.0’den 80.9±15.0’e (BKİ:49.2±7.7’den 31.9±4.8’e) düştüğü belirtilmiştir (369). Yapılan farklı bir araştırmada, 2 yıllık izlem sonunda bireylerin vücut ağırlıklarının 122.8±27.0’den 93.4±20.3’e (BKİ:44.6±8.0’dan 33.9±6.3’e) düştüğü saptanmıştır (364). Vücut ağırlığındaki azalmalar, hem kas kütlesi hem de yağ kütlesi kaybını içermektedir. Uzun dönemdeki ağırlık kayıpları yağ kütlesindeki azalmayı destekleyerek kas kütlesi kaybını sınırlamaktadır. Şişmanlık tedavisinde ağırlık kaybının çoğunluğunun yağ kütlesinden sağlanması istenir (306). İzmir’de yetişkin kadınlarda yapılan bir araştırmada, kadınların vücut yağ ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (anemisi olan grupta 0., 90. günlerde sırasıyla 32.9±12.5 kg, 25.1±11.6 kg iken anemisi olmayan grupta ise
122 34.2±11.7 kg, 25.7±11.1 kg) (296). Ankara ilinde yapılan bir araştırmada, bireylerin grup içi ve gruplar arası ölçümlerinde vücut yağ kütlesi ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (305). Yapılan bir araştırmada, 3 yıllık izlem sonunda bireylerin vücut ağırlıkları 114±13.0’den 85±14.0’e (BKİ:42±6.0’den 32±5.0’ye) düşmüştüğü görülmüştür. Yağ kütlesi (44±10.0’den 23±6.0’e) ve yağsız vücut kütlesinde de (71±10.0’den 63±8.0’e) ağırlık kaybına paralel azalma saptanmıştır (362). Morbid obezlerde yapılan bir araştırmada, 1 yıllık izlem sonunda bireylerin yağ kütlesi 55.8±1.6’den 23.9±9.9’a, yağsız vücut kütlesi ise 67.9±10.0’dan 55.7±8.8’e düşmüştür (369). Literatürde bulunan sonuçlar çalışmamızla uyumlu olup, diyetle birlikte kilo kaybının en fazla yağ dokusundan olduğu görülmüştür.