• Sonuç bulunamadı

1.2. İstihdam Kavramı

1.2.2. Kadın İstihdamı

1.2.2.1. Kadınların İstihdamına Yönelik Yasal Düzenlemeler

Kadınların istihdamda erkekler ile eşit hak ve olanaklara sahip şekilde yer almalarına yönelik bir takım ulusal ve uluslararası kararlar alınmıştır. bu yasal düzenlemeler kapsamında kadın – erkek istihdam ve çalışma koşulları eşitliğine çok az yer verilmesine rağmen, uygulamalarda oldukça etkili davranılmıştır. Yasal düzenlemeler kapsamına göre ulusal ve uluslar arası olmak üzere iki alt başlıkta incelenmektedir.

1.2.2.1.1. Uluslar arası Yasal Düzenlemeler

İstihdam eşitliğini belirten uluslar arası düzenlemeler çoğunlukla Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler üye ülkeleri arasında yapılan anlaşmalarda yer almaktadır. Kadınların sosyal, ekonomik ve diğer alanlarda erkekler ile eşit olmaları gerekliliğine ve bu tür uygulamaların sağlanmasına yönelik uluslar arası birtakım anlaşmalar131;

 Birleşmiş Milletler – Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslar arası Sözleşmesi (CEDAW),

 Birleşmiş Milletler – Pekin Deklarasyonu,  Roma Anlaşması,

 Maastricht Anlaşması,

130TİSK, Çağdaş İş Merkezlerinde Kadın İşgücünün Konumu: Bursa Örneği. Türkiye İşveren

Sendikaları Konfederasyonu, Yayın No: 219, 2002, s.1.

131Jülide Sarıeroğlu, “Çalışma Hayatı ve Kadın, Toplumsal Sorumluluğumuz Büyük”, Çelik – İş

 Amsterdam Anlaşması’dır.

1.2.2.1.1.1. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslar arası Sözleşmesi

CEDAW (Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women) Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler tarafından 1979 yılında kabul edilmiştir. Günümüzde Sözleşme, %90’dan fazlası Birleşmiş Milletler’e üye 185 ülke tarafından imzalanmıştır. Türkiye bu sözleşmeye 20 Aralık 1985 günü taraf olduğunu belirtmiştir132.

Bu sözleşme kapsamında kadınların erkekler ile eşit istihdam olanaklarına sahip olmaları, eşit iş karşılığında eşit ücret almaları, meslek seçme hakları, terfi olanakları ve sosyal güvenlik haklarına sahip olması gerektiği vurgulanmıştır133.

1.2.2.1.1.2. Birleşmiş Milletler – Pekin Deklarasyonu

Türkiye’nin de katıldığı ve 15 Eylül 1995 tarihinde yayınlanan Pekin Deklarasyonu, çeşitli alanlarda kadınlar adına eşitlik, kalkınma ve barış hedeflerini geliştirmeye yönelik olarak Dördüncü Dünya Kadın Konferansı’na katılan hükümetler tarafından açıklanmıştır. Bu deklarasyon, kadınların erkekler ile eşit haklara ve istihdam olanaklarına sahip olamamalarını vurgulamakta ve bu konuda hükümetlerin kararlı desteklerinin sürdürülmesi gerektiğini belirtmektedir134. Pekin Deklarasyonu aynı zamanda Sivil Toplum Örgütleri’nin de bu amaç adına katkıda bulunmaları gerektiğinin de altını çizmektedir.

1.2.2.1.1.3. Roma Anlaşması

1957 yılında Roma’da imzalanan ve Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun başlangıcı olan Roma Anlaşması, topluluğun birbirleri ile uyum içinde yaşaması,

132www.un.org, Erişim tarihi: 17.03.2009. 133www.unicef.org, Erişim tarihi: 19.03.2009 134www.canaktan.org, Erişim tarihi: 19.03.2009

diğer alanlarda olduğu gibi, ekonomik faaliyet ve istihdam alanlarında birbirlerine yardımcı olunması gerektiğini belirtmektedir. İstihdam alanında özellikle kadın ve erkek arasında bir eşitlik sağlanması ve çalışma şartlarının kadınlar için de uygun olmasına yönelik eylemlerde bulunulması gerektiğini belirtmektedir135.

1.2.2.1.1.4. Maastricht Anlaşması

Avrupa Birliği’ni oluşturan bu anlaşma 1992 yılında Maastricht’te düzenlenmiştir. Bu anlaşma sonrasında Avrupa Ekonomik Topluluğu, Avrupa Birliği haline gelmiştir. Anlaşmada üye ülkeler sosyal politikalar konusunda, kadınlara işgücü olanakları ve işyerindeki uygulamalarda erkekler ile eşit haklara sahip olmasının sağlanması gerektiği belirtilmiştir136.

1.2.2.1.1.5. Amsterdam Anlaşması

1997 yılında Amsterdam’da imzalanan Amsterdam Anlaşması, diğer anlaşmalara kıyasla kadınlara sağlanacak eşit istihdam konusunda daha kapsamlıdır. Önceki anlaşmalarda sadece kadınların eşit istihdam olanaklarına sahip olmaları yönünde uygulamalarda bulunulması gerektiği belirtilirken, Amsterdam Anlaşması’nda kadın – erkek istihdam eşitliğine daha fazla vurgu yapılmış, bu durum birkaç maddede kendini göstermiştir. Amsterdam Anlaşması’nda kadına eşit istihdam olanaklarının sağlanmasının yanı sıra, eşit işe eşit ücret veya eşit itibara sahip işlerine verilmesinin sağlanması belirtilmiştir. Anlaşmada ayrıca kariyerlerindeki dezavantajların önlenmesine yönelik çalışmalarda bulunulması gerektiği de yer almaktadır137.

1.2.2.1.2. Ulusal Yasal Düzenlemeler

Ulusal düzeyde kadınların iş hayatındaki haklarını koruyan ve eşit istihdam olanakları sağlayan yasal düzenlemeler ise Anayasa ve 4857 Sayılı İş Kanunu’dur.

135www.eur-lex.europa.eu, Erişim tarihi: 19.03.2009. 136www.eurotreaties.com, Erişim tarihi: 19.03.2009. 137www.eurotreaties.com. Erişim tarihi: 20.03.2009.

1.2.2.1.2.1. Anayasa

Kadınların çalışma hakları ülke içerisinde öncelikli olarak Anayasa’da düzenlenmiş ve korunma altına alınmıştır. Anayasa Madde 50. ile, küçükler ve kadınların bedensel ve ruhsal anlamda yetersiz olanların çalışma şartlarını ve yıllık tatillerini korumaktadır.

1.2.2.1.2.2. İş Kanunu

4857 Sayılı İş Kanunu kadınların çalışma şartlarını, hangi işlerde çalıştırılabileceğini, hamilelik ve emzirme dönemlerinin sürelerini ayrıntılı şekilde vermektedir. Bu kanuna göre;

 Madde 72 - Yer ve Su Altında Çalıştırma Yasağı; Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında ve su altında çalıştırılacak işlerde, her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.

 Madde 74 – Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni; Kadın işçilerin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta boyunca çalıştırılmamaları esastır. Bu dönemde kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Gerekli olduğunda daha hafif işlerde çalıştırılır ve maaşta bir indirme yapılmaz. Emziren kadınlara günde 1.5 saat süt izni verilir ve bu süreyi kadının kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresine dahil edilir.

 Madde 85 – Ağır ve Tehlikeli İşler; Sağlık Bakanlığı’ndan görüş alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bazı işleri ağır ve tehlikeli olarak saymaktadır. Buna göre 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş kadınların çalışma şartları ayrı bir yönetmelikle belirlenmektedir.

 Madde 88 – Gebe veya Çocuk Emziren Kadınlar İçin Yönetmelik; Hamile veya çocuk emziren kadınların bir takım işlerde çalıştırılması yasaktır. Sağlık Bakanlığı’ndan görüş alınarak Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Bakanlığı yayınlayacağı bir yönetmelik ile söz konusu bu işleri tanımlamakta, kreş, emzirme odasının kurulma şartları belirlenmektedir.

 Madde 104 – İşin Düzenlenmesine İlişkin Hükümlere Aykırılık; 72. maddeye aykırı olarak ilgili sektörlerde kadın çalıştıran; 74. maddeye aykırı olarak gerekli izinleri vermeyen işverenlere cezai hüküm uygulanmaktadır.