• Sonuç bulunamadı

2.2. Kültürlerarası İletişimsel Yeterlilik Yaklaşımı

2.2.4. Kültürlerarası Öğrenme

Kültürlerarası öğrenme, bireyin kendisi dışındaki kültürleri tanıyıp, anlama sürecidir. Bu süreç sonucunda birey çeşitli bilgi ve davranışlar edinirken, aynı zamanda farklı kültürlere hoşgörüyle bakma, güven duyma gibi birtakım değerleri öğrenir.

Edmonsdson ve House (1998) kültürlerarası öğrenme kavramını tanımlamaktan kaçınmaktadırlar. Çünkü alandaki araştırmacılar tarafından bu kavram, öğrenme amacı, öğrenme süreci veya iletişimin belirli bir biçimi gibi çeşitli şekillerde ifade edilmiştir. Aynı zamanda bu kişiler tarafından bu kavramın yararlılığı da sorgulanmaktadır. Çünkü onlara göre yabancı dil öğretim süreci doğal olarak kültürlerarasıdır. Ayrı bir kavramsallaştırmaya gidilmesine gerek yoktur. Bu tartışmaların sonucunda, kültürlerarası öğrenme, genel hatlarıyla sosyokültürel hedeflerle birlikte iletişimsel yeterliliğin kazandırılması olarak düşünülmüştür (Akt.:O’Dowd, 2003:119).

Kültürlerarası eğitim içerisinde yer alan öğrenme sürecinde bireyler çeşitli kazanımlar elde etmektedir. Auernheimer’a (2003: 129) göre kültürlerarası eğitim sosyal öğrenmedir. Sosyal öğrenme kendini başkasının yerine koyabilme ve onun hissettiklerini hissedebilme, hoşgörülü olmayı, kültürel farklılaşmayı kabul etmeyi, benmerkezci davranış biçiminin aşılıp önyargıların yok edilmesini içermektedir. Öğrenciler sosyal öğrenme ile birbirlerinin farklılıklarını tanıyarak ve kabul ederek, anlayış, hoşgörü içinde yaşamayı, dayanışmayı öğreneceklerdir ( Akt.: Yıldız, 2008: 74).

Bu süreçte birey farklı bir kültürü tanımaya çalışırken, kendi kültürüne dönük de farkındalık geliştirir. Kaikkonen’e (1997) göre “Kültürlerarası öğrenme, bireyin kendi kültürü tarafından belirlenen dünyaya bakış açısının, zamanla çok kültürlü bir boyut kazanarak genişlediği ve onun kendi dil ve kültürel özelliklerinin daha iyi farkına vardığı bir süreçtir” (Akt.:Kızılaslan, 2010: 82). Bu durum bireyin hem kişisel hem de küresel düzeyde kendini gerçekleştirebilmesini sağlar.

Kültürlerarası öğrenme süreci belirli basamaklardan oluşmaktadır. Zeuner tarafından bu basamaklar şöyle belirtilmiştir:

1. Basamak: Kültürlerarası öğrenme, yabancı bir kültür hakkında uyum bilgisini öğrenmektir.

2. Basamak: Kültürlerarası öğrenme, yabancı kültürün uyum sistemini kavramak (Kurallarını, düzenini, inanışlarını, değer yargılarını vs.) ve temel bir kültür standardını yakalamaktır.

3. Basamak: Kültürlerarası öğrenme, kültürel farklılıklardan oluşan davranış şemasını düzenleme yeteneğidir; öyle ki bu şekilde kültürel bir kesişmenin başarılı bir yönetimi gerçekleşecektir.

4. Basamak: Kültürlerarası öğrenme, kültürü öğrenmek ve kültürü anlamak için genel bir yetenek olarak tanımlanmaktadır (Çetinkaya, 2008: 45).

Kültürlerarası öğrenme sürecinin en önemli ve etkin unsurlarından biri şüphesiz öğretmenlerdir. Öğretmenler bu sürecin gerekliliklerinin farkında olmalıdır. Eğitim ortamında bulunan farklı kültürden kişilerin arasında etkileşimi sağlayabilmeli, kültürel farklılıkların neden olduğu yanlış anlama ve sorunların önüne geçebilmelidir.

Kültürlerarasılıkla ilgili çalışan araştırmacılar tarafından, kültürlerarası yeterlilikle ilgili öğrenme sürecinde öğretmenlerde olması ve öğrencilere kazandırılması gereken birtakım değer, davranış ve tutumlar belirlenmiştir. Bunlar Livermore (1998) tarafından şöyle belirtilmiştir:

Belirsizlik için hoşgörü: Her eğitim ortamında belli bir belirsizlik düzeyi vardır. Karşı kültürlerin eğitimi sırasında belirsizlik katlanarak artar. Öğretmen beklenmedik değişikliklere tahammül edemezse, öğrencilerin gözünde etkisiz bir duruma düşecektir. Bu yüzden öğretmenler belirsizlik durumlarına daha tahammüllü davranmalıdır.

Kendi kültürel kimliğini koruma: Yapılan en büyük hatalardan biri de yabancı bir kültürün içine girme, aşırı uyum sağlamaya çalışmadır. Kişiler öncelikle kendi kültürel kimliğine sahip olmalıdır.

Sabır: Kültürlerarası eğitmenler için en önemli birkaç nitelikten biri sabırdır. Kültürlerarası eğitim sürecinde, iletişimsizlikten kaynaklanan bazı aksamalar olabilir. Bu durumun öğrenmeye engel olması veya öğrenmeyi daha da teşvik etmesi, eğitmenin verdiği tepkiye bağlıdır.

Heyecan ve içeriğe bağlılık: Öğreticilerin heyecan ve içeriğe bağlılık düzeyleri, öğrenciler ve eğitim durumu için fark yaratabilir.

Kişilerarası İletişim: Güçlü iletişim becerileri etkili bir kültürlerarası eğitim için kesinlikle gereklidir.

Yaşam Boyu öğrenme: Yaşam boyu edinilen tecrübelerden bir şeyler öğrenmeye dönük açıklık, eğitimin etkililiği için hayati önem taşımaktadır. Eğitmenler, öğrencilerin hazır bulunuşluk durumlarını bilmeli ve onlarla birlikte öğrenme konusunda istekli olmalıdırlar.

Empati: Eğitmenler, öğrencilerin kültürel uyumları ve özgeçmişleri hakkında verilen eğitimle ilgili ne hissettikleri konusunda duyarlılık geliştirmelidir.

Mizah Anlayışı: Mizah duygusuna sahip kişiler kültürlerarası ortamlardaki stres ve baskıyla daha kolay baş edebilirler. Kültürlerarası eğitimde zaman zaman oluşan gerilimin düşmesi ve öğrencilerin bulundukları ortama daha kolay uyum sağlaması için mizah unsurları kullanılabilir.

Kültürlerarası öğrenme sürecinin bir diğer önemli unsuru da öğretim materyalleridir. Öğretim materyalleri içerik ve işlev olarak öğrenme sürecine uygun olmalı ve bu sürece katkı sağlamalıdır. Steinmüller (1985) tarafından kültürlerarası öğrenme sürecinde öğretim materyallerinin anlam ve işlev kazanabilmesi için belli koşulların bir araya gelmesi gerektiği belirtilmiştir. Almanya özelinde belirtilmiş olan bu koşullardan kültürlerarası öğrenme süreçlerinin genelini ifade edebilecek olanlar burada belirtilmiştir. Bunlar şöyledir:

 Öğretme ve öğrenme araçları, çok-kültürlülük temelinde ve kültürlerarasılığı sağlayacak bir çerçevede üretilmelidir.

 Kültürlerarası öğretme ve öğrenme araçları ve okul kültürlerarası buluşmaların ortamı olabilecek şekilde yapılandırıldığında ve buna uygun olanaklarla donatıldığında etkili olabilir

 Ayrıca, öğretme ve öğrenme araçlarının bir işlevi karşılaması için aşağıdaki özellikleri taşıması gerekir:

1.Kültürlerin eşit değerlendirilmesi ve kendi gerçekliği içinde gelişimlerinin güvence altına alınması

2.Kültürlerin karşılıklı olarak geçişkenliğini destekleme ve kültürel değişime eşlik etme

3.Çok kültürlülüğün var olan sorunlarını ortaya koyma ve kültürlerarasılık doğrultusunda gelişimine kaynaklık edecek şekilde yaygınlaştırma

4.Sunumdaki imgesellik, canlılık ve coşkululuk

5.İçeriklerin inandırıcılığı ve verilerin tamlığı (Akt.:Kula, 2012: 293-294). Öğretim materyallerinin etkin ve amaca uygun bir şekilde kullanımında öğretmenlere önemli görev düşmektedir. Kızılaslan’a göre, (2010: 83) göre kültürlerarası yeterliliğin dil öğretimindeki önemini kavramış bir öğretmen, kullandığı öğretim materyallerinin ne ölçüde bu amaca hizmet ettiğini değerlendirebilecek ve gerektiğinde hiç çekinmeden değişiklikler yapabilecek güce ve bilgiye sahip olmalıdır.

Kültürlerarası öğrenme yeterliliği için öğretmen ve öğretim materyali unsurları kadar, kullanılan teknikler de önemlidir. Bu süreçte kullanılabilecek çeşitli teknikler vardır. Early (1987) tarafından kültürlerarası eğitimde kullanılan belli başlı teknikler şu şekilde açıklanmıştır:

Alan Çalışmaları veya Dokümantasyon Programları: Yeni kültürün coğrafyası, ekonomisi, kültürel kuruluşları gibi bilgilerin yer aldığı belge ve materyaller ile eğitimin yapılması amaçlanır.

Kültür Paylaşımı Eğitimi: Kişiye, içinde yer alacağı kültüre ilişkin deneyimleri olan, hatta o ülkenin vatandaşı eğitimciler tarafından kültüre ilişkin ipuçlarının aktarılmasıdır.

Dil Eğitimi: Yeni bir ülkenin kültürünü anlayabilmek için öncelikle o ülkenin diline ilişkin bilgilerin anlaşılması gerekir. Bunun için dil eğitimi verilmelidir. Dil eğitimi kişilerin bulundukları yabancı bir ülkede akıcı bir şekilde konuşma ve yazmalarını sağlamaya yöneliktir. Bu eğitimle kişiler misafir bir kültür içinde kendini ifade edebilir ve aktarılanları anlayabilir.

Duyarlılık Eğitimi: Kişilerin kültürlerarası yeterlilik kazanmadan önce kendine dair farkındalık kazanmasını, ön yargılarını ve olumsuz düşüncelerini gözden geçirmesini amaçlayan süreçtir.

Benzetim Eğitimi: Benzetim yönteminde kişiler yeni kültür içinde gerçek bilgiler, olaylarla karşı karşıya kalmakta ve daha iyi değerlendirme yapma fırsatı

bulmaktadır. Aynı zamanda planlanan drama kapsamında kişi sadece olaylarla değil, hem kendisinin hem de diğerlerinin duygularıyla yüzleşmektedir. Benzetim eğitimi iyi planlandığında, yaklaşık durumlar olacağından kişinin kültür ile uyum sürecinde yaşayabileceği olumsuzluklar en aza indirgenmiş olacaktır.

Alan Deneyimi Eğitimi: Kişinin kültüre dâhil olmadan önce o kültüre ilişkin gruplarla çalışmalar yapması, bu eğitimler sırasında gelişiminin gözlenmesi ya da başa çıkma yeteneğinin ölçümlenmesi amaçlanmaktadır ( Akt.:Eğinli, 2011: 222).

Kültürlerarası öğrenme içinde çeşitli durumları barındıran çok boyutlu bir eğitim sürecidir. Eğitim, ticaret vs. gibi sebeplerden dolayı farklı kültürlerle etkileşimde bulunan kişilerin, öncelikle bu süreçten geçmeleri büyük önem taşımaktadır. Böylelikle, daha başında kültürel farklılıklardan ötürü doğabilecek anlaşmazlık ve önyargıların önüne geçilebilirler. Bu süreçle birlikte bireyler kültürel farklılıkların yanı sıra benzerlikleri de fark eder, bulundukları ortama daha kolay uyum sağlar, iş birliği içinde çalışma konusunda daha istekli davranırlar. Kültürlerarası öğrenme sürecinin başarılı olması öğretmen, öğretim materyali, kullanılan yöntem ve teknikler vs. gibi unsurların sürece uygun bir şekilde bir araya getirilmesine bağlıdır.

Benzer Belgeler