• Sonuç bulunamadı

3.5 Batı Anadolu’daki Tarihi Kaplıcalar

3.5.3 Bursa Çekirge Kaplıcaları

3.5.3.1 Kükürtlü Kaplıcası

Kükürtlü Kaplıcası Kükürtlü Mahallesi’nde, Eski Mudanya yolu üzerinde yer alan geniş bir yeşil alan içerisindedir. Kaplıca Büyük Kükürtlü (Erkekler bölümü) ve Küçük Kükürtlü (Kadınlar bölümü) olmak üzere iki ayrı bölümden oluşmaktadır ve sıcak su kaynağı bu iki bölüm arasından çıkmaktadır (Şehitoğlu, 2000). Yapı, 1389 yılından önce I. Murat Hüdavendigar tarafından inşa edildiğinde sadece Büyük Kükürtlü bölümünden ibarettir (Şekil 3.61). Bu haliyle bir banyo odası ve ilişkili soyunma-dinlenme hacminden ve bir terleme odasından oluşan, Selçuklu Dönemi kaplıca yapılarını andıran mütevazi bir banyo yapısıdır ve kaynaklardan anlaşıldığına göre 16. yüzyıla kadar bu haliyle kullanılmıştır. Küçük Kükürtlü ve Büyük Kükürtlü’nün soyunma bölümü 16. yüzyılda II. Bayezid tarafından eklenmiştir (Şehitoğlu, 2000). Küçük Kükürtlü de bir havuzlu banyo birimi ile ona açılan üç adet

124

hacimden oluşmaktadır. Aru’nun kayıtlarında Küçük Kükürtlü’nün rölöveleri bulunmamaktadır. Şehitoğlu ise, Küçük Kükürtlü’nün soyunmalık bölümünü yapının özgün durumu içinde değerlendirmemiştir. Bu durumda Küçük Kükürtlü de ilk yapıldığı dönemde, Büyük Kükürtlü gibi soyunma-dinlenme ve havuz hacmi olmak üzere iki ana hacimden oluşan bir banyo yapısı olmalıdır (Şekil 3.61).

Kükürtlü Kaplıcası 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar değişik zamanda değişik ekler alarak büyümüş bir banyo yapısıdır. 1680 ve 1682 yıllarında esaslı onarım geçirmiştir (Şehitoğlu, 2000). 1838-1843 yılları arasında Çekirge Kaplıcaları üzerinde çalışan Dr. Bernard Büyük Kükürtlü hakkında şunları yazmıştır:

Yapısı eski, oldukça büyük ve gereği gibi sağlamdır…Soğukluk kısmı meydanlıdır; suyun harareti 25 derecedir. Kaplıcaya girenlerin fıçı ve banyolukları burada durur (Eskiden, şimdiki gibi mermer banyoluklar mevcut değildi. Herkes, birer fıçı kiralar ve banyosunu orada yapardı). Asıl hamam kısmının harareti 26 ile 30 derece arasındadır. Bu daire küçük ve zinetsizdir. Bir köşesinde dar ve harap, dört köşe bir havuz vardır. Beş altı muslukla, birkaç kurnadan ibarettir. Buradan, bitişiğindeki kubbeli, iki küçük pencereli ufak bir halvete girilir. Bu serin halvetten “buğuluk” denilen yere geçilir ki, kibritiyetli suyun en çok koyulaştığı burada hararet 30-35 derece arasındadır (Bernard, 1943, s.32).

Dr. Bernard’ın inceleme yaptığı yıllarda Büyük Kükürtlü’nün planı, Şekil 3.55’de incelenen II. evre durumunda olmalıdır. Soyunmalık, Bernard’ın soğukluk olarak tanımladığı yer, asıl hamam diye adlandırdığı alan ise şekilde “Dn” olarak gösterilen mekân olmalıdır. Kubbeli, iki küçük pencereli ufak halvet “Hv” no’lu mekân, buğuluk ise “Tr” no’lu mekân olarak yorumlanmıştır. Şehitoğlu’nun Ayverdi arşivinden geliştirerek yorumladığı rölövede “Dn” no’lu mekân ılıklık, “Hv” no’lu mekân sıcaklık olarak tanımlanmaktadır (Şekil 3.60). Benzer bir biçimde Küçük Kükürtlü de “Dn 1” ve “Dn 2” no’lu mekânlar ılıklık, “Hv 1” ve “Tr 1” no’lu mekânlar sıcaklık olarak tanımlanmaktadır. Dr. Bernard, Küçük Kükürtlü hakkında detaylı bilgi vermemekte, "bir buğuluğu ve karşısında bir odası ile, aydınlıkça bir

hamam evi vardır” demekle yetinmektedir. Kaynağa yakınlığı yüzünden “Tr 1” no’lu mekânın buğuluk, karşısındaki odanın “Dn 2” (bu durumda “Dn 2” ve “Tr 1” arasında bir geçiş olmalı) ya da “Hv 1” no’lu mekân, aydınlık hamam evinin de “Hv1” no’lu mekân olması akla yatkındır. “Hv 1” no’lu mekândaki havuzdan hiçbir gezgin söz etmemektedir. Şehitoğlu “Dn 1” ve “Dn 2” no’lu mekânları ılıklık, “Hv 1” ve “Tr 1” no’lu mekânları sıcaklık olarak isimlendirmektedir (Şekil 3.61).

19. yüzyıl sonlarında kaplıcanın üç tarafına otel odaları ve kuzey kısmına tonozlu bir banyo halveti (Şekil 3.61’deki “Hv 2” no’lu mekân) ile güney kısmına uzun sıra banyolar eklenmiştir. 1930’ların sonunda Osman Efendi iki yapıyı birleştirip üzerine büyük bir otel yaptırmıştır. 1992’de Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yapı ekleri ile birlikte restore edilerek, Tıp Fakültesi’ne bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır (Şehitoğlu, 2008).

Şekil 3.54 Kükürtlü Kaplıcası, plan (Şehitoğlu, 2008, s.113)

Kükürtlü suyu hipertermal özelliktedir, suyun ısısı 74.5°C’dir… Kaplıca; romatoid artrit, bel-boyun ağrıları, fibromiyalji, osteoartroz, osteoporoz, osteomalazi, psoriazis, diabetik artropati, omuz periartriti gibi bazı romatizmal hastalıklar, hemipleji-hemiparazi, omurilik yaralanmaları, Parkinson, diz ve kalça protezi ve doğuştan kalça çıkığı gibi çeşitli ortopedik rahatsızlıklar, el yaralanmaları, tendon ve sinir kesileri ve ayrıca hipertansiyon, idrar yolu hastalıkları, üst solunum yolu enfeksiyonları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır (Sezer, 2004, s.195).

Şekil 3.62 Kükürtlü Kaplıcası, kuzey yönünden görünüm

128

Kükürtlü Kaplıcası 14. yüzyıldan bugüne kadar, değişik zamanlarda yapılan eklerle iki hacimli küçük bir banyo yapısından, büyük bir rehabilitasyon merkezine doğru gelişmiştir. Yapının onarım öyküsü, kaplıcaların 14. yüzyıl ile 21. yüzyıl arasında taşıdığı anlamları yansıtmaktadır. 16. yüzyıla kadar yapı, Anadolu’da görülen, sıcak sudan en etkin biçimde faydalanmak amacı ile yan yana gelen işlevsel iki hacimden oluşmaktadır. Buğuluk bölümleri, kaynağa yakın yerde inşa edilen, antik dönemde de rastlanılan terleme odaları gibidir; fakat formu dairesel değil dikdörtgendir. 16. yüzyıl Osmanlı’da, soğukluk (camekan), ılıklık ve sıcaklık dizgisinde hamamların yapılmaya başlandığı dönemdir ve hamamlar sadece yıkanma yapıları değil, insanların buluşup sohbet ettiği, kadınların sosyal hayata dâhil olduğu kamu yapılarıdır. Bu dönemde Kükürtlü Kaplıcası’na büyük, ferah bir soyunmalık mekânının eklenmesi gelişen hamam geleneğinin bir sonucu olmalıdır. 19. yüzyıl ise, Avrupa’da kaplıcaların yıldızının parladığı bir dönemdir. Bu dönemde batı tıbbında Balneoloji bilimi üzerine önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu yüzyıl aynı zamanda Osmanlı’nın batılılaşma sürecinin başladığı yüzyıldır ve Avrupa ile olan ilişkiler birçok alanda gelişmiştir. 19. yüzyıl sonunda yapıya eklenen sıra banyolar, ülkenin bu anlamdaki ilk sıra banyoları olup, İtalya’dan getirilen uzman ve malzemeler ile yapılmıştır.

Şekil 3.64 Kükürtlü Kaplıcası, Erkekler Bölümü, camekân ve sıra banyoların güney yönünden görünümü (Kasım 2009, http://kukurtlu.uludag.edu.tr/tarih.html)