• Sonuç bulunamadı

2. RUSYA’NIN SURİYE İLE MÜTTEFİKLİĞİNİ SAĞLAYAN TEMEL ETMENLER

2.1. JEOPOLİTİK VE STRATEJİK TEHDİTLER

Suriye, antik Yunancada Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının birleştiği yeri anlatmak için kullanılan bir isim olmuştur. Bu adı verdikleri bölgeyle, Akdeniz’in tüm doğu kıyılarını içine almakla birlikte kuzeyde Anadolu, doğuda Fırat, güneyde Arap çölü ve batıda Akdeniz ile çevrili bölge; yani güneybatı Asya’da bulunan bölge kastedilmiştir.367 XX. Yüzyılın başlarına kadar Suriye adı bugünkü Suriye, Lübnan,

364 a.g.m., s. 185.

365 Mühdan Sağlam, “İnadın Ötesinde: Rusya’nın Suriye Politikası”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 68, No. 4, s. 215.

366 Dimitri Trenin, The Mythical Alliance Russia’s Syria Policy, Moskow: Carnige Moskow Center, 2013, s. 5-6.

367 Ömer İshakoğlu, Suriye Tarihi, İstanbul: Kabalcı Yayıncılık, 2012, s. 33.

97

Ürdün, Filistin ve İsrail’i içine alan bölgeyi ifade etmiştir.368 Coğrafi açıdan belirlenmiş olan bu bölge “Büyük Suriye İdeali”’ne de konu olan, doğal sınırlarını ifade etmektedir ve bu da modern Suriye devletinin en önemli argümanı olmuştur.369 Günümüzde ise Suriye Devleti; doğusunda Irak, güneyinde Ürdün, güneybatısında Filistin, batısında Lübnan ve Akdeniz bulunan yeri içine almaktadır.370

Suriye’nin tarih boyunca kaderini şekillendiren en büyük unsur coğrafyası olmuştur. Üç kıta arasındaki stratejik bir kara köprüsü olan konumu dolayısıyla jeopolitik öneme sahip bir bölgede bulunmaktadır. Bölge bu özelliğinden dolayı tarih boyunca birçok devletin ilgi odağı olmuş ve elde edilmek istenmiştir.371 Her türlü göç ve istilalara açık olması dolayısıyla çeşitli medeniyetlere de yurt olmuştur.372 Ayrıca geçmişten günümüze önemli bir geçiş noktası olmuş, doğu-batı ve kuzey-güney güzergahlarındaki ticarette kullanılan bir yol olma özelliği göstermiştir.373

Suriye, Verimli Hilal diye adlandırılan Akdeniz’den Basra Körfezi’ne kadar kavisli dağ sıraları içinde bulunan step kuşağının bir kısmını da kapsamaktadır. Bu step kuşağı tarihten beri bir geçit yolu vazifesi görmüştür. Kuzeyde geçit vermeyen dağlar ile çöl arasında bulunan geçilebilir bir özellik göstermektedir. İki deniz arasında kolay geçilebilir özellikte olan bir kuşağın önemini anlayan Asurlular, Yunanlılar, Romalılar, Araplar, Türkler ve Fransızlar, Suriye’yi ele geçirmek için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır. Çok eski dönemlerden beri Suriye, Akdeniz devletleri ile Uzak Doğu arasında ulaşım akımının bir parçası olmuştur.374

Suriye’nin Akdeniz’e kıyısı olan bir kıyı devleti olması ve Akdeniz’den kıtanın içine giriş sağlayabilmesi açısından da oldukça önemli bir jeopolitik konumdadır. Bu özelliği Suriye’ye diğer ülkelerle iletişim sağlamasına ve denizlere açılmasına fırsat vermektedir. Fakat yeterli deniz gücüne sahip olmayan Suriye, bu avantajını kullanamamakta hatta kendisine yapılacak askeri müdahaleleri kolaylaştırmaktadır.

368 a.g.e., s. 34.

369 Ümit Özdağ, Küçük Ortadoğu Suriye, Ankara: Kripto Basım Yayın Dağıtım Ltd. Şti., 2012, s. 13.

370 İshakoğlu, a.g.e., s. 33.

371 a.g.e., s. 23.

372 a.g.e, s. 33.

373 a.g.e., s. 23.

374 a.g.e., s. 33.

98

Ancak bu aynı zamanda da stratejik öneminin artmasını ve izlediği politikalarla müttefik bulmasını kolaylaştırmaktadır.375

Rusya için bir başka önemi de Ortadoğu’nun Kuzey ve Güney Kafkasya’ya ve Orta Asya’ya coğrafi yakınlığıdır. Bu da Rusya’nın Suriye’ye yönelik politikasının belirleyicilerinden biri olmaktadır. Şam’dan Dağıstan’daki Mahaçkale’ye olan uzaklık sadece 1.600 kilometre kadardır. Kafkasya, Sovyetler Birliği sonrası dönemde en dengesiz bölgelerden biri durumundadır. Ayrıca Orta Asya ve Kafkasya arasındaki cihatçıların bağlantıları mevcuttur. Çeçenistan’daki şu andaki istikrarlı durum Çeçenleştirme politikası ve 2014’te Soçi’de yapılacak olan Olimpiyat oyunlarından beri sürdürülen terörle mücadele operasyonlarından sonra devam ettirilmiştir. Çeçenleştirme politikası, ayrılıkçı tehdidi etkisiz hale getirmek için otoriter bir Çeçen lider seçerek Rus gücünü dikey bir şekilde Çeçenlerin içine yerleştirmektedir. Yani, federal bütçeden büyük ve düzenli finansal destek karşılığında iç bağımsızlık ve istikrar sağlamaktadır. Buna rağmen Kuzey Kafkasya’da yaşayan Müslüman milletler arasında ve etnik gruplarda radikalleşme eğilimi hâlâ mevcuttur. IŞİD ve diğer cihatçı gruplar Çeçenistan ve Dağıstan’a nüfuz etmekte ve buradaki özellikle genç Müslümanlar arasındaki radikalleşme eğiliminden yararlanmaktadırlar.376

Rusya-Suriye müttefikliğini sağlayan ve ilişkileri yüksek tutan bir diğer önemli sebep de Rusya’nın güvenliğini sağlamada stratejik önem atfettiği Akdeniz’e kıyısı olmasıdır. Rusya’nın tarihi boyunca devam eden sıcak denizlere inme çabasının önemli bir hedefi ve Doğu Akdeniz enerji havzasında rol oynamasına fırsat veren ülke Suriye olmuştur.377 Dolayısıyla Akdeniz’e sahili bulunan bir müttefikinin olması Rusya için çok önemlidir.378 Bu doğrultuda Rusya, Suriye’nin Akdeniz kıyısında bulunan Tartus kentinde bir deniz üssüne sahiptir. 1971 yılında Suriye’den aldığı bu liman Rusya’nın Akdeniz ve Aden Körfezi’ndeki, ayrıca eski Sovyetler Birliği dışındaki tek deniz üssü olma özelliğine sahiptir.379 Ayrıca Tartus limanı Rusya’nın Deniz Kuvvetleri’ne hizmet

375 Hamza Akengin, Ayşe Yaşar, “Suriye’nin Jeopolitik Konumu Bağlamında Suriye-Rusya İlişkileri”, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl 2018/3, Sayı 32, s. 30-31.

376 Agata Wlodkowska, Bagan, “Russia in Russia’s Foreign Policy in the 21st Century”,Teka Kom. Politol.

Stos. Międzynar, Vol. 12, No 1, 2017, s. 28.

377Akengin, Ayşe Yaşar, a.g.m., s. 43.

378 Osman Ağır, Meram Takar, “Rusya Suriye İlişkilerinin Tarihsel Arka Planı”, KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 13, Sayı 2, 2016, s. 299.

379 Akengin, Ayşe Yaşar, a.g.m., s. 43.

99

veren ve askeri görevler yapan Rus gemilerine adanmış bir askeri üstür. Rusya’nın 2014 yılında Kırım yarımadasını da kendisine eklemesinden sonra Rusya’nın Akdeniz ve Karadeniz’deki varlığı daha da güçlenmiştir.380 Tartus’daki bu üs resmi olarak Malzeme-Teknik Destek Noktası olarak geçiyor olsa da Ortadoğu ve Afrika’da görev yapan Rusya’ya ait gemilerin tüm ihtiyaçlarının buradan karşılanabilmesi Rus savaş gemilerinin Türk Boğazlarından geçerek Karadeniz’e ulaşmasını ve aksi yönde geçmesi gerekliliğini azaltarak çok önemli bir katkı yapmaktadır. Bu üssün ayrıca bir casusluk merkezi olduğu da ifade edilmektedir.381 Ortadoğu, Afrika ve Akdeniz’de bulunan hayati petrol yataklarının olduğu bölgelerdeki Batı hareketlerini kontrol olanağı da sağlamaktadır.382 Tartus üssü Irak’a askeri müdahale ederek giren ABD karşısında bölgede güçlenme ihtiyacı hisseden Rusya’nın, Putin iktidarıyla da birlikte daha fazla önem verdiği bir nokta olmuştur.383 Bu deniz üssü, 2008’de Rusya’nın küresel güç mücadelesindeki meydan okumaları açısından dönüm noktalarından birisi olan 2008 Gürcistan Savaşı döneminde modernize edilmeye başlanmıştır. Rusya, Suriye Krizinde de buradaki askeri varlığını arttırmıştır. 2012’de Suriye’nin Lazkiye ilinde Rusya tarafından kurulan elektronik gizli dinleme tesisi de bulunmaktadır. Bu tesis, Rusya’nın sınırları dışındaki en büyük dinleme tesisi olma özelliğine sahiptir. Rusya, Palmira’da da (Hmeymim) bir hava üssüne sahiptir.384

Akdeniz’deki deniz varlığını güvence altına almak için stratejik olarak görülen Tartus üssünün korunması 2001’de yayınlanan 2010 yılına kadar Rus deniz politikasının hedeflerini belirleyen Rus Deniz Doktrinine dahil edilmiştir. Bu üsse gerektiğinde Rus vatandaşlarını tahliye etmek için kalıcı bir deniz aracı ve Rus Deniz Kuvvetlerini taşıyan bir gemi bulunmaktadır.385

Rusya’nın Suriye’de iktidardaki gücün kalmasını istemesinin bir sebebi de Arap Baharı’nın İran, Kafkasya ve Orta Asya’ya ulaşmasını engellemektir. Rusya jeopolitik olarak bu bölgeyi güvenlik alanı olarak korumak istemektedir.386 Aynı zamanda bu bölge

380 Trawneh, “Russian Intervention Strategy in Syria”, Journal of Law, Policy and Globalization, Vol.75, 2018, s. 3.

381 Araz Aslanlı, Rusya’nın Suriye Politikası, Ankara: Türkiye Orsam, 2018, s. 4.

382 Trawneh, a.g.m., s 1.

383 Aslanlı, a.g.m., s. 2.

384 a.g.m., s. 4.

385 Trawneh, a.g.m., s 2.

386 a.g.m., s 2.

100

ABD ile Rusya arasındaki güç mücadelesinde hayati ve stratejik bir alan olarak kabul edilmektedir. Bu mücadele daha çok burada bulunan hammadde ve petrol kaynakları ile ilgilidir. Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan Sovyetler Birliği’nin etki alanı olarak Rusya’nın güvenlik alanıdır.387 NATO’nun genişlemesine ve ABD’nin Batı merkezli yapılanmalarının eski Sovyet coğrafyasına hatta Doğu Avrupa’da güçlenmesine güvenlik sorunu olarak bakan Rusya, Gürcistan ve Ukrayna’da olduğu gibi saldırgan hamlelerle karşılık vermektedir.388

Tartus’taki liman, 1970’lerde Sovyetler Birliği’nin Akdeniz Filosu olan 5. Filo için kurulmuştur. Rus filosunun Akdeniz’de, özellikle Doğu kesiminde konuşlandırılmasını sağlamaktadır. Bu aynı zamanda Rusya’nın büyük güç olduğu savını destekleyen bir unsur haline gelmiştir. Tartus’taki Liman’ın önemi 2004 yılında Ukrayna’da meydana gelen Turuncu Devrim’in ardından daha da artmıştır. S-300 füzelerinin teslimi, Suriye’de Batı liderliğindeki bir müdahalede veya İsrail’in tek taraflı grevlerinde önleyici eylem gibi görülmektedir.389

2.2. BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ VE YENİ ÇEVRELENME