• Sonuç bulunamadı

Islah ve Üretim Etkinliklerinin Düzenlenmesine Yönelik Diğer Gelişmeler

Ticaret ve Ziraat Nezareti damızlık depolarının gelişimi için 1917 yılında bir talimatname layihasının kaleme alınmasını sağlamıştır. Umur-ı Baytariye Müdürüyet-i Umumiliği tarafından kaleme alınan bu düzenlemeyle 338 uygulamalara bir standart getirilmesi

hedeflenmiştir. Çünkü Ziraat Nezareti yetkililerine göre depolar teşkilatı idarede, sifat işlemlerinde ve istihdam edilecek memurların seçiminde değişmez bir program dâhilinde hareket edilememesi nedeniyle kendinden beklenen verimi sağlayamaz bir hal almıştır. Söz konusu talimatnameyle depolar idaresinin vilayetlere ait olmasından kaynaklanan bu farklılıkların ortadan kaldırılması tasarlanmıştır.

Toplam dört fasıl, yirmi sekiz maddeden oluşan talimatnamenin birinci maddesinde; depoların, karşılığında herhangi bir bedel ödenmeksizin özel yetiştiriciye nitelikli aygır temini için açılmış işletmeler olduğu ifade edilmektedir. Böylece depolar uygulamasının ortaya çıkış gayesi olan “ahali hayvanlarının ıslahı” maksadı açıkça beyan edilmiştir. Diğer maddelerse çoğunlukla işletmelerin standart bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacak hükümlerden oluşmuştur. Örneğin ikinci fasılda (6-19. maddeler) depolarda görevlendirilecek personel ile idarecilerin yetki ve sorumlulukları; üçüncü fasılda ise (20-28. maddeler) aygırların beslenmesi, idmanları ve sifat işlemlerinin nasıl yapılacağı gösterilmiştir. Damızlık kadroları da bu düzenlemeden hariç tutulmamış ve müstakil mutasarrıflarda açılacak depoların 30, vilayetlerde açılacaklarınsa en aşağı 50 aygırlık kadroya sahip olması öngörülmüştür (2.

madde). Bununla birlikte talimatnamenin en dikkat çekici hükümleri üç ve dördüncü maddeler

kapsamında yer alan hükümler olmuştur. Üçüncü maddede söz konusu talimatname gereği aygır depolarının gerek idari gerekse fenni denetiminin Ziraat Nezareti’ne ait olacağı bildirilmiştir. Dördüncü maddede ise valilikler ve mutasarrıflıklar tarafından seçilecek depo memurlarının Ziraat Nezareti’nin onayına tabi olacağı beyan edilmiştir.339 Ziraat Nezareti,

336 BOA.DH.UMVM. 15/6.

337 BOA.DH.UMVM. 32/12, BOA.DH.UMVM. 34/25, BOA.DH.UMVM. 77/4. Maraş damızlık deposu diğer cinslerden damızlıklarla birlikte Aziziye Harası’ndan gönderilen 2 aygırın dâhil olduğu damızlık kadrosu eşliğinde 1917 yılında açılmıştır. İçel deposunun ilk damızlık varlığı bilinmemekle birlikte bunun 1918 yılında Aziziye Harası’ndan gönderilen 2 aygırla güçlendirildiği görülmektedir.

338 BOA.DH.UMVM. 151/31. “Damızlık Aygır Depoları Hakkında Talimatname” için bkz. EK 2- BELGELER 2.1.

talimatnameye konan bu iki maddeyle birlikte depolar uygulamasını denetimine almaya çalışmıştır.340

2.6.2. Dâhiliye Nezareti’ne Bağlı Bir Hayvan Islah ve Sağlığı Müdüriyetinin (Islah ve Teksir ve Sıhhiyye-i Hayvanât Müdîriyyet-i Umûmiyyesi) Kurulması Girişimi

Damızlık depolarının yerel yönetimlerin idaresine geçmesi sonrasında ıslah ve üretim etkinliklerine düzen verme yönünde yaşanan önemli bir diğer gelişme de Dâhiliye Nezareti’ne bağlı bir Hayvan Islah ve Sağlığı Müdürlüğü’nün kurulması girişimidir. Hayvan sağlığı ve ıslah ile üretim alanlarındaki her türlü mülki işlemin bir çatı altında toplanmasını amaçlayan bu tasarının ortaya çıkışında Harbiye Nezareti’nin öncülük etmiş olması dikkat çekicidir.

Harbiye Nezareti, 1914 yılı başlarında bu maksada atfen bir kanun layihasının341 kaleme alınmasını sağlamıştır. Söz konusu layiha, dört sene kadar Almanya’da haralar, remont depoları ve yetiştiricilik çiftlikleri gibi çeşirtli atçılık işletmelerinde ve ayrıca yarış alanlarında teorik ve uygulamalı olarak eğitim gören Kolağası Hüseyin Cemal tarafından hazırlanmıştır. Yedi maddeden oluştuğu görülen layihanın üçüncü maddesinde342 farklı nezaret ve daireler

tarafından yürütülen hayvan sağlığı, baytarlık eğitimi ve yetiştiricilik kurumları ile ilgili işlemlerin “Islah ve Teksir ve Sıhhiyye-i Hayvanât Müdîriyyet-i Umûmiyyesi” adıyla oluşturulacak müstakil bir birime devredilmesi istenmiştir. Bu vesileyle gerek yurt topraklarında yetiştirilen, gerekse ıslah ve üretim işlerinde istihdam olunmak üzere yurt dışından getirtilen hayvaların her türlü işlemi için yetkili tek bir merci oluşturulmaya çalışılmıştır (madde 4).

Hayata geçirilmesi hedeflenen bu projenin, aynı yıllarda insan sağlığı alanında yapılan bazı düzenlemelerin devamı ve tamamlayıcısı niteliğinde olduğunu düşünmek mümkündür. Zira tasarının gündeme gelmesinden yaklaşık iki yıl kadar önce (1912’de) Dâhiliye Nezareti’ne bağlı bir Sıhhiye Genel Müdürlüğü’nün oluşturulduğu görülmektedir. Askerî sağlık hizmetleri dışındaki tüm insan sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde bu birim yetkili hale getirilmiştir. Böylece sağlık sektörüne ayrılan bütçe ile personel tek ve güçlü bir merkezde toplanmıştır.343

340 Yapılan arşiv çalışmasında talimatnamenin yürürlüğe konduğuna dair herhangi bir veriye rastlanmamıştır. 341 BOA.DH.KMS. 15/14.

342 Harbiye Nezareti tarafından hazırlanan layiha aslında dört maddeden oluşmuştur. Fakat Şurayı Devlet Tanzimat Dairesi’nde yapılan görüşmeler sonucu buna, kanunun ne zamandan itibaren yürürlükte olacağı ve icrasından hangi nezaretlerin sorumlu olacağını gösteren beş ve altıncı maddeler eklenmiştir. BOA.ŞD.TNZ. 618/13. “Islâh

ve Teksîr ve Sıhhiyye-i Hayvanât Müdîriyyet-i Umûmiyyesi’nin Teşkîline Dâir Lâyiha-i Kânûniyye” için bkz. EK

2- BELGELER 2.1.

343 M.Rahmi Dirican, “Türkiyede Sağlık Hizmetlerinin Örgütlenmesinin Kısa Tarihçesi”, Tabibler Birliği Der., S.12, Ankara, 1970, s.186, 187.

Islah ve Teksir ve Sıhhiyye-i Hayvanât Müdîriyyet-i Umûmiyyesi oluşturulması girişimi de benzer nitelikte bir girişim olup ıslah ve üretim ile hayvan sağlığının korunmasına yönelik veteriner hekimliği hizmetlerinin müstakil bir birim dâhilinde teşkilatlandırılmasını amaçlamıştır. Bu nedenle layihada müdüriyetin ayrı bir bütçesinin olması kararlaştırılmıştır.

Beşinci maddede ifade edilen bu hüküm doğrultusunda Harbiye, Maliye, Ticaret ve Ziraat

Nezaretleri’ne çiftlikler, tay depoları vb. ıslah-üretim kurumları ile baytarlık alanındaki uygulamalar ve baytarlık eğitimi için tahsis olunmuş tüm ödeneklerin buraya nakli esas alınmıştır.

Sadaret’in Şurayı Devlet’te görüşülmesine karar verdiği kanun layihası, 21 Şubat 1914 tarihinde Şura’nın onayından geçmiştir. Ancak arşiv kayıtları344 Şurayı Devlet onayından

sonraki süreçte de Sadaret ile Maliye ve Ziraat Nezaretleri arasında konuyla ilgili yazışmaların devam ettiğini göstermektedir. Çünkü layihanın üçüncü maddesinde yer alan ve yetiştiricilik

çiftliklerinin de diğer kurumlarla birlikte söz konusu birimin emrine verilmesini öngören

hükmün uygulamaya konması tereddüt konusu olmuştur. Bu nedenle konu Meclis-i Vükela’ya kadar taşınmıştır. Projenin söz konusu hüküm nedeniyle hayata geçirilemediği tahmin olunmaktadır.

2.6.3. İthal Damızlıklara Gümrük Resminden Muafiyet Getirilmesi

Damızlık ithalatına muafiyet getirilmesi, I. Dünya Savaşı yıllarında mülki cephedeki ıslah ve üretim faaliyetlerini destekleyici nitelikteki bir diğer girişim olarak şekillenmektedir. Konunun öncesine bakıldığında, bu yöndeki ilk adımların 1890’larda atıldığı görülür. Alınan ilk kararlar da geçici nitelikte olmuşlardır. Örneğin 1898 yılında Orman Maadin ve Ziraat Nezareti hayvancılık faaliyetleri yönünden zengin bir potansiyeli barındıran Erzurum vilayetine münhasır olmak üzere, 93 Harbi’nden bu yana Rusya’nın egemenliği altında bulunan Kars yöresinden345 getirtilecek at ve sığır cinsi için geçici bir muafiyet talebinde bulunmuştur. Ancak

talep, damızlık hayvanların diğerlerinden ayrılabilmesi için bir muayene işlemine tabi tutulmasını gerektirir niteliktedir. Bu nedenle Sadaret konunun Şurayı Devlet’te görüşülmesine karar vermiştir. Şurayı Devlet’in bu çerçevede görüşüne başvurduğu öncelikli birim de gümrük işlerini yürüten Rüsumat Emaneti olmuştur. Emanetin Şurayı Devlet Başkanlığı’na gönderilen 27 Eylül 1898 tarihli cevap yazısı dikkat çekicidir. Rüsumat Emaneti sınırlardaki işlemlerin

344 BOA.BEO. 4268/320093, BOA.BEO. 4284/321227.

345 Bilindiği üzere Kars, Ardahan ve Batum 13 Temmuz 1878’de imzalanan Berlin Anlaşması ile Rusya’ya terk edilmiştir. Ayastefanos Anlaşmasıyla belirlenip Berlin Anlaşmasıyla teyit edilen bu kararın ardından söz konusu üç vilayet yaklaşık kırk yıl Rusya idaresinde kalmışlardır. Kars, Ardahan ve Batum’un devletlerarası hukuka ilişkin statüleri milli mücadele süreci sonlarında imzalanan 16 Mart 1921 tarihli Moskova ve 13 Ekim 1921 tarihli Kars Anlaşmalarıyla günümüzdeki şeklini almıştır. Mustafa Gül, “Elviye-i Selâsenin Osmanlı Devleti’ne İadesi ve Bazı

yerel gümrük idarelerine bağlı memurların sorumluluğunda olduğunu hatırlatarak, bunların damızlık hayvanları diğerlerinden ayıracak bilgi ve beceriye sahip olmadıklarını beyan etmiştir.346

Orman Maadin ve Ziraat Nezareti’nin gümrük muafiyeti talebi 1909 yılında bu kez vilayet-i selase olarak tabir edilen Kosova, Manastır ve Selanik vilayetlerinde damızlık depolarının teşkilatlandırılması dolayısıyla yinelenmiştir. Konu, gümrük memurlarınca hayvan muayenesi yapılması durumunu yinelediğinden, tekrar Şurayı Devlet’in gündemine alınmıştır. Ancak Şurayı Devlet bu sefer de uygulamaya olumlu bakmamıştır. Karar mazbatasında gümrük resminden muaf tutulacak eşya ve hayvanların ilgili yasal düzenlemelerle tespit edildiğine işaret edilerek damızlık niteliğindeki hayvanların bu düzenlemelerin dışında kaldığı beyan edilmiştir.347 Bir diğer deyişle talep yasal bir dayanaktan mahrum görülmüştür.

Damızlık ithalatına muafiyet olanağı sağlayan yasal düzenleme ancak 1914 yılı sonlarında yapılabilmiştir. Üç maddeden ibaret bir kanun layihası348 olan bu düzenlemeyle

birlikte yurt dışından getirtilecek at, sığır, davar ve koyun cinsi damızlıklar gümrük vergisinden muafiyet kazanmışlardır. Uygulamanın sorumluluğu da Maliye ile Ticaret ve Ziraat Nezaretlerine verilmiştir. Kanun 7 Eylül 1914 tarihli iradeyle onaylanarak umumi bir tebligatla vilayetlere ve müstakil mutasarrıflıklara tebliğ edilmiştir.349 Böylece ıslah ve üretim

çalışmaları gümrük uygulamaları yönünden de desteklenme olanağına sahip olmuştur.

2.6.4. Damızlık Temininde Ziraat Bankasından Kredi Desteği

İncelenen dönemde ıslah faaliyetlerinin desteklenmesindeki bir diğer mülki girişimi de yerli yetiştiriciye damızlık tedariki için sağlanan kredi desteği oluşturmuştur.

Söz konusu çalışmanın Birinci Bölümü’nde bu gelişmenin ortaya çıkışı ile ilgili bilgilere yer verilmişti. Buradan hatırlanacağı üzere yerli yetiştiriciye kredi desteği sağlanması ilk kez 1890’ların başında gündeme gelmiştir. Baytar Heyet-i Daimesi Nizamnamesi’nde yer verilen bu karar doğrultusunda uygulamanın mali yükü de Ticaret ve Nafia Nezareti’ne bağlı Ziraat Bankası’na devredilmiştir. Ancak uygulamanın ne şekilde yapılacağına dair ayrıntılı bir düzenleme yapılmamıştır. Bu durumun neden olacağı muhtelif karışıklığın önüne geçilebilmesi için Ziraat Bankası idaresi 1910 yılında bir talimatname350 hazırlanmasını sağlamıştır. Söz

346 Kars’tan getirtilecek damızlıkların gümrük resminden muaf tutulması aslında mahalli ziraat müfettişliğinin talebi üzerine gündeme gelmiş, vilayetin de olumlu görüşü üzerine Ziraat Nezareti tarafından Sadaret’e aktarılmıştır. BOA.ŞD. 525/18, BOA.ŞD. 525/31.

347 12 Ağustos 1909 tarihli Şurayı Devlet kararıdır. BOA.BEO. 3630/272240. 348 BOA.İ.MMS. 188/16, BOA.MV. 236/72, BOA.DH.İD. 59/84.

349 BOA.DH.İD. 59/84.

350 Söz konusu talimatname “Âlât-ı Cedîde ve Tohum ve Damızlık Hayvanât Tedârikiyle Islahât ve Teşebbüsât-ı

konusu talimatnameyle yetiştirici kesime damızlık ithalatı için sağlanacak kredi koşulları ayrıntılı olarak belirlenmiştir.

Talimatnamenin yürürlüğe konduğu tarihlerden önceki uygulamalara bakıldığında, yetiştiricinin yurt dışından damızlık temininde son derece çekimser bir tavır sergilediği görülmektedir. Ancak 1910 yılını takiben arşiv kayıtlarına yansıyan veriler351 bu yönde önemli

gelişmeler yaşandığını göstermektedir. Dâhiliye Nezareti’ne yetiştiricinin müteselsil kefaletle yurt dışından damızlık temin etmekte olduğu yönünde çok sayıda haber ulaşmıştır. Bu nedenle uygulamanın yaygınlaştırılması için yerel yönetimler uyarılmıştır.