• Sonuç bulunamadı

Damızlık Depolarının Yaygınlaştırılması: Vilayet Özel İdarelerince Açılan Damızlık

Damızlık depolarının idaresi, 1912 yılında İdare-i Hususiye-i Vilayat Kanunu’na binaen vilayetlere bırakılmıştır.294 Bu gelişmeyle birlikte depoların kurulum kararı yanında her türlü gelir ve masrafının da mahalli yönetimlere devri söz konusudur. Bu, Ziraat Nezareti cephesinde tepkiyle karşılanan bir durumdur. Çünkü sivil yetiştiricilik faaliyetlerinin yütürücüsü olan kurum başlangıçtan itibaren ıslah yöntemi olarak depolar usulünü tercih etmiştir. Bu nedenle depolar idaresinin vilayetlere bırakılmasını takiben Sadaret’e gönderilen çok sayıda tezkereyle alınan kararın sakıncaları gösterilmeye çalışmıştır. Ne var ki Ziraat Nezareti’nin tüm uyarılarına rağmen Meclis-i Vükelâ ilgili kanun hükümlerinin tatbikinde karar kılmıştır.295 Vükela

Meclisi’nin nihai kararından sonra birçok vilayette yeni depolar açıldığı, Ziraat Nezareti’nin girişimiyle inşasına başlananların da tamamlandığı görülmektedir.

Vilayet özel idarelerince açılan damızlık depolarının önemli örnekleri aşağıda sıralanmıştır;

2.5.1. Suriye Vilayeti; Suriye Damızlık Deposu

Suriye bölgesi, yetiştiricilik potansiyeli dolayısıyla incelenen dönemde damızlık deposu uygulamasının hayata geçirilmesinde birinci dereceden önem arz eder niteliktedir. Bununla birlikte burada bir aygır deposunun kurulması ancak 1915 yılında mümkün olabilmiştir. Deponun açılmasında da Ticaret ve Ziraat Nezareti’nin büyük çabası söz konusudur. Her ne kadar bu tarihlerde depolar açılmasına dair karar verme yetkisi vilayetlerin sorumluluğunda ise de Ticaret ve Ziraat Nezareti özellikle Suriye yöresine üretimdeki değeri nedeniyle büyük önem verdiğinden, burada bir deponun kurulması için özel bir gayret sarfetmiştir. Bu sayede depo inşaatı 1915 bütçesinden ayrılan 40.000 kuruşluk bir ödenekle başlatılabilmiştir.296

294 Kanunun vilayetlere ait mahalli hizmetleri gösteren seksen sekizinci madde dördüncü fıkrası; damızlık hayvan depolarıyla evcil hayvan sergilerinin ve at yarışlarının idaresinin vilayetlere terk ve tevdi edildiğini bildirmektedir. BOA.BEO. 4050/303720. Ayrıca bkz. Tek-Ünal, agm., s.90.

295 BOA.MV. 165/69, BOA.BEO. 4050/303720. Ziraat Nezareti’nin Sadaret’e sunulan tezkerelerinde temelde mahalli idarelerin tecrübesizliğine ve bunun neden olabileceği aksaklıklara atıf yapıldığı görülmektedir. Nezaret yetkililerine göre mülkiye memurları depolardaki hayvanların cinslerini dahi tayin edebilecek bilgiye sahip değillerdir. Bu, uygulamayı sekteye uğratacağı gibi aynı zamanda temin edilen damızlıkların teleflerine de neden olacak bir durumdur.

296 Ticaret ve Ziraat Nezareti’ne bağlı olarak bölgede hizmet vermekte olan yerel baytar müfettişliği tarafından hazırlanan ve Vilayet Meclisi’ne sunulan bir layihada konunun önem ve aciliyeti ifade edilmişse de Vilayet Meclisi bu uyarıları başlangıçta dikkate almamıştır. Bunun üzerine Dâhiliye Nezareti vasıtasıyla valiliğe yapılan bir tebligatla aygır deposu tesisi için gerekli tedbirlerin alınması bildirilmiştir. BOA.DH.UMVM. 130/31. Söz konusu ödenek de ancak bundan sonra alınan bir kararla bütçeye eklenmiştir. BOA.DH.UMVM. 130/100. Bununla beraber bahsi geçen deponun Suriye’nin neresinde açıldığı belirlenememektedir.

2.5.2. Halep Vilayeti; Urfa Aygır Deposu

Halep, tıpkı Suriye gibi Ziraat Nezareti’nin üretim değerine büyük önem atfettiği bir bölgedir. Bu nedenle Nezaret 1910 yılında vilayet merkezinde ilk damızlık deposunun kurulmasını sağlamıştır.297 İkinci uygulama için de Arap atı mevcudu yönünden zengin bir

merkez olması dolayısıyla Urfa yöresi seçilmiştir. Burada Suriye ve Irak’tan getirilen safkanlarla beslenen bir depo açılması sağlanarak Anadolu vilayetlerine ve Rumeli’ye nitelikli aygır tedarik edilebilmesi öngörülmüştür. Bu nedenle Ziraat Nezareti 1915 yılında söz konusu tasarıya yönelik girişimlerini hızlandırmıştır. Bu çerçevede bir yandan yerel baytar müfettişliği aracılığıyla yaklaşık 50.000 kuruşluk bir tahsisatın liva bütçesine eklenmesi için İdare Meclisi’ne baskı yapılmış, diğer taraftan da Ticaret ve Ziraat Nezareti talebini bizzat Dâhiliye Nezareti’ne iletmiştir. Ancak bu tarihler depolarının kuruluşuna yönelik karar alma yetkisinin yerel otoritelere ait olduğu yıllardır. Yerel İdare Meclisi, Ziraat Nezareti’nin depo açılması yönündeki bu girişimine olumlu bakmakla birlikte depo için bütçeden ancak 10.000 kuruşluk bir ödeneğe onay vermiştir. Böylece proje Nezaret’in tüm çabalarına rağmen ancak küçük çaplı bir girişim olarak hayata geçebilmiştir. Urfa Aygır Deposu, inşaatı 1916’da başlatılmak kaydıyla 1915 yılında mahalli idarenin hizmet programına alınmıştır.298

2.5.3. Kastamonu Vilayeti; Kastamonu Damızlık Deposu

Osmanlı Devleti’nin at yetiştiriciliği yönünden ikinci derecede önem arz eden bir bölgesi olan Kastamonu, bu nedenle depolar uygulamasının oldukça geç bir dönemde hayata geçirildiği bir merkez olmuştur. Bununla birlikte vilayette bir damızlık deposunun ilk defa olağanüstü mali koşulların vilayet bütçelerini hayli zorladığı I. Dünya Savaşı yıllarında hayata geçirilmesi dikkat çekicidir.

Deponun ortaya çıkışıyla ilgili gelişmelere bakıldığında, 1917 yılı sonlarında Ticaret ve Ziraat Nezareti’nin talebi üzerine Kastamonu baytar müfettişliği tarafından vilayetin beş yıllık ziraat programının belirlediği görülmektedir. Programın önemli bir maddesini de vilayet merkezinde tam kapasiteli bir aygır deposunun açılması oluşturmuştur. Buna göre söz konusu depo merkez vilayete bağlı Taşköprü, Daday, İnebolu, Küre, Cide, Safranbolu (Zağferanbolu), Araç, Tosya, Çankırı (Kengırı), Karacaviran, Koçhisar, Tevhat, Şabanözü, Sinop, Ayancık, Boyabad ve Gerze hayvanlarının ıslahını ve süvariye elverişli bir binek neslinin üretilmesini sağlayacaktır. Bu nedenle işletmenin sifat zamanlarında bu merkezlere aygır tedarik edebilmek üzere en aşağı 25 aygırdan oluşan bir damızlık kadrosuyla hizmete açılması istenmiştir.

297 İlk deponun inşaatı 1910 yılında başlatılmıştır. Bkz. “Damızlık Depolarının Kurulması” başlıklı bölüm. 298 BOA.DH.UMVM. 25/36.

Tasarıya göre, adı geçen yerleşim birimlerinde de ana depodan buralara sevk edilen aygırların barındırılmasına müsait ve aşım işlemlerinin gerçekleştirileceği birer sifat istasyonu inşa edilecektir. Depo binası ziraat programında ‘genişletilebilecek nitelikte bir yapı’ olarak yer almıştır. Bu vesileyle aygır kadrosunun takip eden yıllarda döl mevsimi sifat istasyonlarına 5’er aygır dağıtılabilecek biçimde tedricen genişletilebilmesi öngörülmüştür. Bu, basit bir hesapla 95-100 aygır demektir ve programda bunun Arap ile Percheron ırklarından tamamlanacağı belirtilmiştir. Böylece ilerleyen yıllarda depoda binek yanında ağır koşum hayvanı yetiştiriciliği yapılacağının sinyali verilmiştir.299

Gerek bölge hayvanlarının ıslahı gerekse alaylara nitelikli hayvan temini açısından oldukça önemli olduğu görülen bu tasarı, Ticaret ve Ziraat Nezareti cephesinde büyük destek gördüğü gibi hükümetin onayından da kısa zamanda geçebilmiştir. Dâhiliye Nezareti’ne bağlı Umur-ı Mahaliye-i Vilayat Müdüriyeti’nden valiliğe gönderilen bir yazıda depo inşaatının başlatılıp, satın alınacak damızlıkların temin edilebilmesi için en kısa sürede bir program belirlenmesi ve bu program çerçevesinde hareket edilmesi istenmiştir.300

2.5.4. Sivas Vilayeti; Uzunyayla Damızlık Deposu

1970’li yıllarda yapılan bazı araştırmalarda Uzunyayla bölgesi hayvanlarının ıslahı amacıyla bir damızlık deposunun ilk kez 1924 yılında açıldığı ifade edilmektedir. Buna göre depo merkezi Sivasta’dır. İşletmenin iptidai kadrosunu da Macaristan’dan getirtilen 10 adet Nonius301 aygır oluşturmuştur.302

Muhtelif kaynakta yer alan bu bilgilere karşılık Osmanlı Devleti’nin son yıllarına ait bazı resmi yazışmalar303, işaret edilen tarihten çok önce Sivas’ta bir aygır deposunun mevcut

olduğunu göstermektedir. Sivas bölgesinin yetiştiricilik potansiyeli yönünden en verimli kesimini oluşturan Uzunyayla hayvanlarının ıslahı için hizmete giren bu depo, kaynaklarda 1924 yılında kurulduğu gösterilen depodur. Şu halde Uzunyayla deposunun kuruluşunu, iddia edilenin aksine Osmanlı dönemiyle ilintilendirmek gerekir. Nitekim 1918 yılına ait bir irade kaydı da304 bu savı destekler niteliktedir. 8 Ağustos 1918 tarihli bu metinde deponun daimi

masrafları için yerel yönetimin bütçeye koymayı kararlaştırıldığı ödenek onaylanmaktadır. İptidai masrafların depoların inşa vb. kurulum masrafları olduğu, daimi masraflarınsa aygırların bakım ve iaşesi, personel maaşları vb. sürekliliği olan masrafları oluşturduğu bilgisinden

299 BOA.DH.UMVM. 81/69.

300 BOA.DH.UMVM. 81/69.

301 Nonius; Macaristan’da üretilmiş bir suni ırktır. Ağır koşuma elverişlidir. Aral, age., s.121.

302 Aral, age., s.209. Batu da Uzunyayla deposunu Cumhuriyet döneminde Ziraat Vekaleti’nin gayretleriyle açılan depolar arasında anmaktadır. Batu, Türkler ve At, s.51.

303 BOA.DH.UMVM. 22/19. 304 BOA.İ.DUİT. 126/46.

hareketle söz konusu deponun 1918 yılından önce açılmış olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak deponun gelişimi ve aygır mevcuduna ilişkin ayrıntılı bilgiye ulaşmak mümkün olmamıştır.305

2.5.5. Hüdavendigar Vilayeti; Bursa ve Karahisar Aygır Depoları

Çifteler Çiftliği’nin konuşlandığı idari birim olan ve incelenen dönemde ıslah faaliyetlerinin başlıca tecrübe merkezi konumundaki Hüdavendigar’da, yöre atlarının ıslahı amacıyla iki ayrı deponun açıldığı görülmektedir. Bunlardan biri Karahisar’da diğeri ise aynı zamanda vilayet merkezi olan Bursa livasındadır.306

Açılış tarihleri tam olarak belirlenememekle birlikte bu depolardan vilayet merkezindekinin (Bursa deposu), Ziraat Nezareti idaresinde inşası başlatılan depo olduğu tahmin olunmaktadır. 307 Karahisar deposu ise Bursa deposu kadar eski olmamakla birlikte

vilayet özel idarelerince açılan en eski depolardandır. Eldeki veriler bunun 1914 yılında işler halde olduğunu göstermektedir. Ancak anlaşıldığı kadarıyla gerek yapı itibarıyla gerekse damızlık materyali yönünden her iki depo da Ziraat Nezareti’nin öngördüğü asgari standartların çok altındadır. Çünkü Ziraat Nezareti kayıtlarında308 depo olarak kullanılan binaların kira ile

tutulmuş köhne ahırlardan ibaret olduğu bilgisi yer almaktadır. Yerel yönetim bu durumun telafisi için 1914 yılı ortalarından itibaren önemli girişimlerde bulunmuştur. Bu çerçevede öncelikle 4 aygır mevcutlu merkez deponun (Bursa deposu) gerekli inşaatla 25 aygır kapasitesine yükseltilmesine karar verilmiştir. Depoların gelişiminde önemli bir ölçüt teşkil eden damızlık materyalinin desteklenmesi içinse 7 aygırın tedariki gerekli bulunmuştur. Vilayet İdare Meclisi her iki girişim için de bütçeden yeterli bir ödeneğin ayrılmasını sağlamıştır. Ancak savaş koşulları bu meblağın önemli bir kısmının vilayetin diğer masraflarına harcanmasına neden olmuştur. Bu sebeple valilik depoların 1915 yılı ihtiyaçları için merkezi hükümetten maddi yardım talep etmek durumunda kalmıştır. Arşiv kayıtları309, vilayetin 49.000 lira dolaylarındaki bu talebine karşılık hükümetin ancak 10.000 kuruşluk bir ödenek ayırabildiğini, bunun da peyderpey ödenmesinin öngörüldüğünü göstermektedir. Belirtilen miktar depoların damızlık eksiğini tamamlamaya yetmeyeceği gibi merkez depo inşası için de önemli bir desteği işaret etmemiştir. Yaşanan bu durum dolayısıyla Vilayet İdare Meclisi depo inşasından

305 1935 ylına ait bir kaynak, Cumhuriyet döneminde de Uzunyayla atları için Sivas merkezli bu depodan istifade edilmekte olduğunu, Uzunyayla’da ayrı bir deponun tesis edilemediğini göstermektedir. Akdeniz Havzası Coğrafyası - Tabiat, Zirai, Beşeri, Baytari, Genel Kurmay Matbaası, Ankara, 1935, s.125.

306 BOA.DH.UMVM. 48/34.

307 Hatırlanacağı üzere, “Damızlık Depolarının Kurulması” başlıklı bölümde, Ziraat Nezareti’nin Hüdavendigar vilayet merkezindeki numune tarlası dâhilinde bir depo inşaatı başlattığı ifade edilmişti. Bkz. s.83.

308 BOA.DH.UMVM. 77/5. 309 BOA.DH.UMVM. 48/34.

vazgeçilmesine ve elde bulunan aygırların yetiştiriciye dağıtılmasına karar vermiştir. Bunun için ayrılan ödenek de bütçeden çıkarılmıştır.310

Bursa ve Karahisar depoları 1916 yılında Vilayet İdare Meclisi’nin aldığı bu karar sonrasında lağvedilmiştir. Yaşanan süreç, baştan beri depolar kurulmasına büyük önem atfeden ve depoların vilayet idarelerine geçmesi ardından da yaygınlaştırılmaları yönündeki girişimlerini devam ettiren Ticaret ve Ziraat Nezareti’nde büyük tepkiye neden olmuştur. Nezaret, takip eden dönemde gerek savaşın vilayet bütçesine yansıyan mali boyutunun gerekse yerel idarenin ilgisizliğinin neden olduğu bu durumun telafisi için büyük çaba harcamıştır. Hatta bu çerçevede vilayet depolarının yeniden kurularak Aziziye Harası damızlıklarıyla takviye edilmesi dahi gündeme getirilmiştir.311 Ancak Ziraat Nezareti’nin bu çabaları sonuçsuz

kalmıştır. 1920 yılına ait bir arşiv kaydı312 Hüdavendigar depolarının Bursa aygır depolarıyla

birlikte lağvedilen aygır depoları arasında yer aldığını göstermektedir.

2.5.6. Bitlis Vilayeti; Siirt ve Muş Damızlık Depoları

XX. yüzyıl başlarında Bitlis vilayetine bağlı birer sancak konumunda olduğu görülen Siirt ve Muş’un, vilayetin ıslah faaliyetleri bakımından iki önemli merkezi olduğu tahmin edilmektedir. Zira hem Siirt hem Muş’ta 1916 yılında işler halde birer damızlık deposu vardır.313 Ancak Rus Kafkas ordularının Ermeni çeteleri ile işbirliği halinde yöredeki Türk

halkını Van Gölü’nün diğer tarafına sürmek amacıyla başlattığı ileri harekât314 nedeniyle aynı

yılın sonlarına doğru bu depolar dağıtılmış ve damızlık kadroları Diyarbakır’a sevk edilmiştir. Hükümet, korunmasına büyük önem verdiği bu hayvanların iaşe ve bakım masrafları için Diyarbakır vilayeti bütçesine genel bütçeden yardımda bulunulmasını uygun görmüştür.315 2.5.7. Ankara Vilayeti; Yozgat Damızlık Deposu

Ankara’da damızlık depolarının açılması ilk kez 1911 yılında, depolar idaresinin Ziraat Nezareti’ne ait olduğu bir dönemde gündeme gelmiştir. Tasarının ortaya çıkış süreci incelendiğinde yerel yönetimin talebinin bunda önemli bir etken olduğu görülmektedir.

Vilayet Meclisi 1911 yılının hemen başında yapılan toplantısında Ankara merkez sancağı dâhilinde bulunan Kayseri, Kırşehir, Yozgat ve Çorum kazalarında dört ayrı deponun açılmasına karar vererek buna ilişkin talebini Orman Maadin ve Ziraat Nezareti’ne iletmiştir.

310 BOA.DH.UMVM. 48/34, BOA.DH.UMVM. 77/5. 311 BOA.DH.UMVM. 77/5. 312 BOA.DH.UMVM. 76/37. 313 BOA.DH.UMVM. 18/27, BOA.DH.UMVM. 21/35. 314 Shaw, age., s.380.

315 BOA.DH.UMVM. 21/39. Bu çerçevede Diyarbakır bütçesine menatık-ı harbiye mesarif-i hususiyesi adıyla 2000 kuruş eklenmiştir.

Depolarda istihdam edilecek aygırların da Halep kökenli Arap atları olması ve her depoya 2’şer adet hesabıyla toplam 8 adet satın alınması öngörülmüştür. Depo inşasıyla aygır tedarikinden oluşan kurulum masrafı ise 202.600 kuruş olarak belirlenmiştir. Bunun 1327 yılı genel bütçesine eklenmesi talep olunmuştur.316 Ancak tasarı Ziraat Nezareti’nin olumlu görüşüne

karşın hükümetten onay alamamıştır. Dâhiliye Nezareti’nden Ankara valiliğine gönderilen cevap yazısında proje için bütçeden ödenek ayrılmasının mümkün olamayacağı bildirilmiştir. Bununla birlikte depo kurulması düşüncesinden vazgeçilmediği anlaşılmaktadır. Çünkü 1916 yılına ait bir arşiv kaydı317 Yozgat’ta 36 aygır kapasiteli bir deponun var olduğunu

göstermektedir. Ancak depo I. Dünya Savaşı’nın neden olduğu olağanüstü koşullar nedeniyle bakımsız bir haldedir. Hükümet bu tarihlerde deponunun yalnız acil ihtiyaçlarına yetişebilmekte, damızlık kadrosunun yenilenmesi veya takviyesi gibi işletmenin gelişimiyle doğrudan ilgili talepleri karşılayamamaktadır.

2.5.8. İstanbul (Dersaadet) Damızlık Deposu

İstanbul da incelenen dönemde depolar uygulamasının hayata geçirildiği merkezlerden biri olmuştur. Ancak buradaki uygulama, şehrin aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin idare merkezi olması dolayısıyla bir takım ayrıcalıklarla hayata geçmiştir.

Başkentte bir depo açılması yönündeki ilk girişimin 1915 yılında ortaya çıktığı görülmektedir. Vilayet İdare Meclisi, yıl sonuna doğru aldığı bir kararla İstanbul ve civarındaki hayvanların ıslahı için dâhilinde damızlık boğaların da bulunacağı bir deponun açılmasına karar vermiştir. İdare Meclisi’nin bu kararı hükümetten onay aldığı gibi büyük destek de görmüştür. İşletme binası olarak Beykoz’da bulunan Arpacı Çiftliği’ndeki bir ahır tahsis edilmiştir. Ancak binanın depoya dönüştürülmesi zaman alacağından, valiliğe restorasyon işleri tamamlanana kadar Mülkiye Baytar Mektebi ahırlarından birinin kullanılabileceği bildirilmiştir. Deponun aygır kadrosunu oluşturmak için de uzmanlardan meydana gelen özel bir kurulun toplanması kararlaştırılmıştır.318

316 BOA.DH.İD. 106/6. Vilayet İdare Meclisi mazbatasında Ankara’nın özellikle son beş-altı yılda yapılan göçmen iskanıyla ciddi bir değişim sergilediği, tarım ve hayvancılık alanlarındaki ilerlemenin büyük olduğuğu ifade edilmiştir. Bunun devamlılığının sağlanması ve yöredeki at cinsinin ıslahında bir kaynak teşkil etmesi için bahsi geçen depoların açılması yerel yönetimce bir zorunluluk olarak görülmüştür. Bu nedenle dokuz kazadan oluşan Ankara sancağının yukarıda isimleri sıralanan dört merkezinde ayrı ayrı depolar açılması kararlaştırılmıştır. Ancak önemli bir nokta, buralarda yalnız at cinsinin değil sığır cinsinin ıslahına da gayret edilmesinin istenmesidir. Dolayısıyla depolara sığır cinsinden damızlıkların da alınması öngörülmüştür. Tahsisi talep olunan 202.600 kuruşluk ödeneğin 48.000 kuruşunu aygır bedeli oluştururken, 45.000 kuruşunu da boğa masrafı meydana getirmiştir.

317 BOA.DH.UMVM. 76/48.

318 BOA.DH.UMVM. 141/29. İlgili belgeden deponun ilk damızlık kadrosunu 6 aygırın oluşturacağı anlaşılmaktadır. Savaş koşulları nedeniyle yurt dışından hayvan getirtilemediğinden bunların Arap cinsi olması kararlaştırılmıştır.

Bu gelişmeden kısa bir süre sonra Vilayet Baytar Müfettişliği tarafından damızlık deposunun işleyişini ve çalışma esaslarını gösteren bir talimatname319 hazırlanmıştır. Söz

konusu talimatnamenin başkente münhasır bir uygulama olduğu tahmin olunmaktadır. Çünkü diğer depolarda işleyişe dair böyle bir düzenlemeye rastlanmamıştır. Talimatnamenin birinci maddesinde deponun vali başkanlığında ve vilayetin ziraat müdürü, baytar müfettişi, müfettiş yardımcısı, jandarma kumandanı ile encümen üyelerinin ikisinden oluşan bir heyet tarafından idare edileceği gösterilmektedir. Aygırlar sifat mevsiminde liva ve kazalara sevk edileceğinden taşradaki işlemleri için de mutasarrıf ve kaymakamların başkanlığında birer ıslah komisyonu oluşturulması öngörülmüştür. Sifat işlemleri talimatnamede ayrıntılı bir biçimde tarif edildiği gibi bu işlem dolayısıyla gerek merkez depoda gerekse liva ve kazalarda istihdam edilecek personelin görevleri de tüm detaylarıyla belirlenmiştir.

Yapılan bu düzenlemeye ve hükümetin konuya olan hassasiyetine karşın, İstanbul damızlık deposu tüm diğer depolar gibi I. Dünya Savaşı’nın neden olduğu mali buhrandan fazlasıyla etkilenmiştir. 1918, 1919 yıllarına ait bazı resmi yazışmalar320, bu tarihlerde deponun

ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük güçlük yaşandığını göstermektedir. Aygırların beslenmesi için gerekli olan temel gıdalar dahi tedarik edilemez hale gelmiştir. Bu nedenle vilayet depo aygırlarının satılmasını gündeme getirmiştir. Ancak bu karar hükümetin onaylamadığı bir karardır. Valiliğe sorunun çözümünde başvurulacak alternatif yollar gösterilerek bu yönde hareket edilmesi tavsiye olunmuş, ayrıca depo ihtiyaçları için 12.000 kuruşluk bir avans gönderilmiştir.

2.5.9. Bolu Sancağı; Devrek ve Düzce Damızlık Depoları

1908 yılından itibaren idari taksimatta müstakil bir sancak olarak yer alan Bolu’da321 ıslah

faaliyetlerini düzenlemek amacıyla iki adet aygır deposu kurulmuştur. Bunlardan birisi Düzce nahiyesinde diğeri ise Devrek’tedir. Kurulum süreçleri incelendiğinde damızlık kadrolarının oluşturulması için 1914 yılında Suriye ile El-Cezire’den (Musul yöresinden) 15 safkan Arap aygırının temin edilmiş olduğu görülmektedir. Ancak savaş koşullarının yarattığı mali açmaz nedeniyle depolarda istihdam edilecek mülki personelin tayinleri yapılamadığından, bu hayvanlar bir yılı aşkın bir müddet liva merkezinde ahır, han vb. binalarda uygun olmayan koşullarda muhafaza edilmeye çalışılmışlardır. 1915’te liva encümeni kararıyla depolarda istihdam edilecek baytar memurların maaşları için bir miktar ödenek temin edilebilmiştir.

319 Vilâyât Damızlık Hayvanâtına Mahsûs Ta’lîmâtnâme ile Meclîs-i Umûmice Kabûl ve Tasdîk Edilen Beş Senelik Islâh ve Teksîr-i Hayvanât Programı, Haz. İstanbul Baytar Müfettişliği, Matbaa-i Âmire, İstanbul, 1332.

320 BOA.DH.UMVM. 35/57, BOA.DH.UMVM. 36/1.

321 Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yay. No.21, Ankara, 2006, s.88.

Böylece liva merkezinde bulunan aygırlar bağlı oldukları depolara gönderilebilmişlerdir.322 Ne

var ki depoların gelişimi ve bunlardan elde edilmesi hedeflenen fayda, savaş halinin uzaması ve artan asker ile uzman personel ihtiyacı nedeniyle istenen düzeye ulaşamamıştır. Çünkü 1916 yılı sonlarına kadar olan süreçte depolardaki baytar ve seyislerin tamamı peyderpey silah altına alınmışlardır. Depoların idaresi de mesleki yeterlilikleri meçhul kişilerin eline kalmıştır. Buralarda barındırılan damızlıkların büyük kısmının telefine sebep olan bu gelişme nedeniyle