• Sonuç bulunamadı

İthalatın Sektörlere Göre Dağılımı

1.6. Sektörel Etkiler

1.6.7. İthalatın Sektörlere Göre Dağılımı

Yatırım mallarının önemi 1956 yılına kadar artmıştır. Bu artış 1960 yılına kadar devam etmiştir. Tüketim mallarının önemi de 1967 yılından itibaren azalmaya başlamıştır. 1951 yılında %24.8 olan tüketim malları payı 1967'de %4.9'dan ibarettir.86

Özellikle 1960-1980 döneminde yatırım malları talebi yükselmeye devam etmiştir. En fazla yükseliş hammadde ithalatında gerçekleşmiştir. 1988 yılında toplam ihracatımız içinde

86 YAŞA, Memduh, a.g.e., s.111.

yatırım malları 3.988.9 milyon dolar iken bu rakam 1991 yılında 6.053.4 milyon dolara çıkmıştır. Yatırım mallarının toplam ithalatımız içindeki payı bu yıllarda %28.8 olarak gerçekleşmiştir. Aynı şekilde ham madde ithalatımız 1988 yılında 9.236.6 milyon dolar iken 1991'de 12.084.9 milyon dolar olmuştur. 1988'de toplam ithalatımız içinde %64.4 olan ithalatımız 1991 yılında %57.4 düşmüştür. Bu yıllarda hammadde ithalatımız azalırken yatırım mallar ve tüketim malları ithalatımız artmaktadır. 1991 yılında hammadde ithalatı 1990 yılına göre %10.4 oranında azalarak 12.084.9 milyon dolara, tüketim malları ithalatı %3.8 oranında azalarak 2.908.7 milyon dolara düşerken yatırım malları ithalatı %4.6 oranında artarak 6.053.4 milyon dolara yükselmiştir. Toplam ithalat içinde hammadde ithalatının payı 1990 yılında %60.5 iken 1991 yılında %57.4'e düşmüştür. Yatırım mallarının payı %26'dan %28.8'e, tüketim mallarının payı %13.6'dan %13.8'e yükselmiştir.87

İthalat 1995 yılında görülmemiş oranda artmasına rağmen 1993 yılı ithalatı ile karşılaştırıldığında 1993 ve 1994 yılı artışının %21.3 olduğunu yani yılda %10'luk bir artış olduğu görülmektedir. Bu artış Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için normal sayılabilecek bir artıştır. 1996 yılının ilk iki ayında ise iki aylık dış ticaret açığının 1995 yılının aynı dönemine göre %88.2 oranında arttığı ihracatın ithalatı karşılama oranının %70.8'den %58.6'ya düştüğü görülmektedir. Bu dönemlerde sektörlere göre ithalatta tarım ürünleri ithalatı artarken ihracatı düşmüştür. Sanayi malları içindeki tarıma dayalı sanayi ürünlerinde hem ihracatın hem de ithalatın arttığı görülmektedir.88

Türkiye'nin Avrupa Birliğine girme sürecinde, motorlu taşıtlarda, makine ve teçhizatta, kauçuk ürünlerinde, plastik ürünlerinde ve demir çelikte Avrupa Birliği ile rekabet etmesi oldukça güçtür. Bu sektörlerde ithalatın artması da gayet normaldir. Türkiye sanayileşmesini tamamlayabilmek için bu malları ithal etmek zorundadır. Burada ekonominin kuralları geçerlidir. İthalat rakamları incelendiğinde ara ve yatırım mallarının ithalat içindeki payı yüksektir. Ara ve yatırım mallarını kendisi üretmeye çalıştığında daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalacaktır. Özellikle yatırım malları ithalinde ithal ikameci bir politika izlemesi aleyhine olacaktır. Bunun yerine mukayeseli üstünlüklerini dikkate alacak ve bu paralelde dışa açılacaktır.

87

1997 yılından itibaren tüketim malları oranı %9.8'den %11'2 ye yükselmiş yatırım malları payı da %24.1den %23.4'e gerilemiştir. Ara malların payı da %65.5den %64.7'ye düşmüştür.89

Tablo 6: İthalatın Sektörel Dağılımı (Milyon Dolar)

İTHALATIMIZ 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 1- Tarımsal Ürünler 4.866 4.926 4.321 3.398 4.156 3.079 3.995 5.265 6.059 6.069 2- Madencilik Ürünleri 8.079 8.417 6.589 7.134 11.682 9.859 11.656 15.248 20.177 25.497 3- Sanayi 30.526 34.996 34.739 29.917 38.482 27.153 34.023 45.831 67.417 80.561 4- Diğer Ürünler 155 218 273 222 182 1.308 1.880 2.997 3.888 3.921 TOPLAM 43.627 48.559 45.921 40.671 54.503 41.399 51.554 69.340 97.540 116.048 Kaynak: www.die.gov.tr/10.02.2006/15:00

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı gibi sanayi malları ithalatının yanı sıra tarımsal ürünlerin ithalatının artışı da hoş karşılanacak bir durum değildir. Sanayileşme uğruna tarımın ihmal edilmesi ileride tamiri zor ekonomik problemleri de beraberinde getirecektir.

Türkiye'nin dış ticaret hacminde çok önemli bir yeri tutan Avrupa Birliği ile bütünleşmesi gerekmektedir. 1990 yılından sonra bu ülkelerden yapılan ithalatımız artmaya başlamıştır. 1991 yılında ithalatımızın 2/3'ü yani 66.3'ü OECD ülkelerinden yapılmıştır. 1989 yılında bu oran %61.7, 1990'da ise %68'dir. Bu rakam 1993 yılında %67.9 ve 1994 yılında %65.8 olmuştur. 1995 yılında ise %68.3, 1996'da %70.9 oranında artmıştır.1996 yılında gelişmiş ülkelerin ithalatında görülen daralma dünya ticaretinin yavaşlamasına neden olmuştur. 1997'de dünya ticaretinde artış hızının %7.7 civarında olacağı tahmin edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında 1997 yılı Gümrük Birliğine girişimizin ikinci yılı olması nedeniyle büyük bir önem ihtiva etmektedir. 1997 yılı uluslararası piyasalarda doların değer kazandığı bir yıldır.90

88

SEZER, Özlenen ve Diğerleri, a.g.e., s.66-67. 89

İSO, 1998 Türkiye Ekonomisi, s.79. 90

Toplam ithalat içerisinde OECD ülkeleri ağırlığını korumaktadır. 1996 yılında gerçekleşen toplam 42.9 milyar dolarlık ithalatın %70.9'u OECD ülkelerinden yapılmış olup bu grupta yer alan Avrupa Birliği Ülkelerinin payı %52.9'dur. Avrupa Birliği Ülkeleri içinde en fazla ithalat yaptığımız ülke de Almanya'dır. İthalatımızda EFTA Ülkelerinin payı %2.8 iken OECD Ülkelerinin payı %15.2'dir. OECD üyesi olmayan ülkelerden yapılan ithalatın payı ise %29.1dir. 1996 yılında OECD ülkelerinden yapılan ithalat ise Gümrük Birliğine girilmesi nedeniyle ithalatta alınan vergi ve fonlarda yapılan indirimler ile özel sektörün makine teçhizat yatırımlardaki artışların etkisiyle %34.7 oranında artarak 22.7 milyar dolara yükselmiştir. 1997 yılının Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %4.4 oranında artış kaydederek 21.3 milyar dolar olan toplam ithalatın %70.6'sının yapıldığı OECD ülkelerinden olan ithalat geçen yılın aynı dönemine göre %3 oranında artarak 15 milyar dolar, OECD üyesi olmayan ülkelerden yapılan ithalat ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %7.7 artarak 6.3 milyar dolar olmuştur. Aynı dönemde OECD ülkelerinden yapılan ithalat içerisinde AB ülkelerinin payı ise %16.7'dir. OECD üyesi olmayan ülkelerden yapılan ithalat ise toplam ithalatın %29.4'ünü oluşturmuştur.91

Görülüyor ki ülke bazında en çok ithalat yaptığımız ülkelerin başında %16.5 payla Almanya, %9,3 payla İtalya, %8.6 ayla ABD, %6.2 payla Fransa, %5.7 ile İngiltere, %4.4 payla Rusya Federasyonu, %4.3 ile de Japonya gelmektedir. Türkiye'nin ayrıca 1997 yılında en çok ithalat yaptığı ilk 40 ülke içinde ithalatın en çok arttığı ülkeler yıllık artış sırasıyla %49.8'le Yunanistan, %44.9'la Mısır ve Suriye, %43.7 ile Güney Kore, %42.9'la Japonya ve %35.8'le Çin92 gelmekte olup bunların hepsi gereğinde Avrupa Birliğine alternatif oluşturmaktadır. Bu durum Avrupa Birliği Ülkeleri tarafından hiçbir zaman göz ardı edilmemektedir. 2004 ve 2005 yılları itibariyle ise ithalatımız da ilk sırayı Avrupa Birliği almaktadır. İthalatımızda ikinci sırayı ise OECD ülkeleri almaktadır.93

91

Maliye Bakanlığı, 1997 Yıllık Rapor, s.170. 92

İTO, a.g.e., s.83. 93 www.die.gov.tr

Tablo 7 : Ülke Gruplarına Göre İthalatımız (Milyon Dolar) ÜLKE GRUPLARINA GÖRE İTHALAT

EYLÜL OCAK - EYLÜL

2004 2005 2004 2005

GENEL İTHALAT TOPLAMI 8.487 10.234 70.410 85.078

A- AB (25) 3.691 4.251 33.194 35.877

B- TÜRKİYE SERBEST BÖLGELERİ 70 67 604 551

C- DİĞER ÜLKELER 4.726 5.916 36.612 48.650

1- DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ 1.674 1.861 12.988 17.626

2- AFRİKA ÜLKELERİ 419 486 3.294 4.239

3- AMERİKA ÜLKELERİ 619 729 5.022 5.894

4- ASYA ÜLKELERİ 1.982 2.792 15.031 20.540

5- AVUSTRALYA VE YENİ ZELANDA 25 35 229 240

6- DİĞER ÜLKE VE BÖLGELER 7 13 47 112

SEÇİLMİŞ ÜLKE GRUPLARI

OECD Ülkeleri 4.937 5.768 43.746 48.769

Karadeniz Ekonomik İşbirliği 1.429 1.582 10.664 14.645

Bağımsız Devletler Topluluğu 1.348 1.557 7.745 10.912

İslam Konferansı Teşkilatı 265 1.184 6.458 8.930

EFTA Ülkeleri 327 362 2.908 3.641

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 367 553 2.337 3.559

Türk Cumhuriyetleri 112 111 631 876

Benzer Belgeler