• Sonuç bulunamadı

İhracatta Görülen Yapısal Değişim

1.6. Sektörel Etkiler

1.6.3. İhracatta Görülen Yapısal Değişim

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kurulduğu yıllarda geleneksel tarım ürünleri ekonominin büyük bir kısmını teşkil ediyordu. Ayrıca tarımda istenilen bir yere varabilmek için

60 ÖĞÜTÇÜ, Mehmet, Türkiye'de Yeni Bir Ekonomik ve Ticari Diplomasi Stratejisine Doğru, TÜSİAD Yayın No:T/98-6/233, İstanbul, Eylül 1998, s.252.

61 ERZAN, Refik, a.g.e., s.69. 62

makineleşmek gerekiyordu. Kuruluş yıllarında bu makineleşme gerçekleştirilememiştir. Dünya ülkeleriyle kıyaslandığında tarımsal ürünlerdeki verimlilikte Türkiye en son sıraları işgal etmiştir. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde teknoloji kullanımı çok kısıtlıdır. Bu ülkelerin teknoloji kullanımları iktisadi gelişmeleriyle paralel bir şekilde artmaktadır. Nüfusun giderek çoğalması tarımsal ürün talebini de artırmaktadır. Bu durumda teknoloji kullanmak kaçınılmaz olmaktadır. Bu da bilindiği gibi ekonomik bir güce bağlıdır. Çünkü teknoloji kullanmak ilk aşamada maliyetleri artırmaktadır. Maliyetleri artan Türkiye'nin ihraç ürünleri fiyatı haliyle dünya piyasalarının çok üstünde olacaktır. 64

Dünya piyasalarına göre tarım ürünlerinin fiyatları 1929 ve 1945 yılları arasında sürekli olarak artmaya başlamıştır. Yüksek fiyattan alıcı bulamayan tarımsal ihraç ürünleri için 7 Eylül 1946 tarihinde ilk devalüasyon yapılmıştır. Bu devalüasyon Cumhuriyet tarihinde ilk yapılan devalüasyondur. Bunu 4 Ağustos 1958 tarihinde yapılan ikinci bir devalüasyon izlemiştir. Bu devalüasyonlardaki asıl amaç ihracatı artırmaktır. 10 Haziran 1930 tarih 1705 sayılı "Ticarette Tağşişin Men'i ve İhracatın Mürakabesi ve Korunması Hakkında Kanun" ve buna ek 9 Haziran 1936 tarihli 3018 sayılı kanunla ihracatın teşvikine çalışılmıştır. Daha sonra 6802 sayılı Gider Vergisi Kanununda ihracat ile ilgili muafiyetler konulmuştur. 1956 tarih ve 6747 sayılı kanunla çeşitli ihracat muaflıkları tanınmıştır. Ne kadar ihracatta vergi iadeleri ve muafiyetler tanınsa bile Türkiye dışa dönük bir ekonomi politikası izlemediği için ihracat artışı istenilen seviyede gerçekleşmemiştir.65

Uluslararası piyasada tarımsal ürünleri pazarlayabilmek için Türkiye sürekli olarak devalüasyonlar yaparak ihracatı arttırma yoluna gitmiştir. Türkiye'nin bir tarım ülkesi olması ve başlangıçta kapalı bir ekonomiye sahip olması, ithal ikameci bir politika izlemesi sanayinin yeterince gelişememesinden kaynaklanmaktadır. İhraç ürünlerinin toplam dış ticaretteki payının tarımsal ürünler lehine olması ve bunların girdilerinin de sürekli yükselmesi maliyetleri artırıcı ve ihracatı olumsuz yönde etkilemesi dış ticaretimizin sürekli açık vermesine sebep olmuştur. Bu dengeleri muhafaza edebilmek için Türkiye ihracatı artırabilmenin yolu olarak devalüasyondan başka çıkar bir yol bulamamıştır. Nihayet 1970

63 TEZEL, Yahya S., Cumhuriyet Döneminin İktisat Tarihi (1923-1950), Maya Matbaası, Ankara, 1982, s.104. 64 TUNA, Yusuf, Tarımda Verimlilik Artışının Ekonomik Sonuçları, Milli Prodüktivite Merkezi Yayını, Yayın No:487, Ankara 1993, s.125.

yılına gelindiğinde Türk Lirası büyük oranda devalüe edilerek Türk Lirasının değeri %66.5 oranında düşürülmüştür. Fakat buna rağmen toplam ihracat içinde tarım ve hayvancılığın payı bu yıllarda %74.6'dan aşağı çekilememiştir. 1971 ve 1972 yıllarında develüasyonun etkisiyle sınai ürün ihracatında bir canlanma dönemi başlamış ve Türkiye'nin ihracatının yapısı yavaş yavaş sınai ürünler lehine değişmeye başlamıştır. Fakat buna rağmen 1963-1977 yıllarında gerek tarım gerekse sınai ürün ihracatında belirlenen hedeflerin altında kalınmıştır. Yine ihracatın büyük bir bölümü tarımsal ürünlerden oluşmuştur. Tarım ürünlerinin dönem boyunca genel ihracat içindeki payı düşmekle beraber sınai ürünlerin toplam ihracattaki payında istenilen seviyeye ulaşılamamıştır. İhracatın yapısının sanayi ürünleri lehine gelişmesi 1981 yılından sonra daha da hızlanmıştır.66

Fakat tarım ürünleri ihracatının toplam ihracat içindeki payı 1980'li yıllarda %20 ile %59 arasındadır. 1980 yılında uygulanan istikrar politikaları ile bu rakam 1988 yılında %20.1'e kadar düşmüştür. İhracatın artırılmasında yine en büyük rol sürekli mini devalüasyonlarda olmuştur. 1982-1985 yılları arasında yapılan devalüasyonlarla ihracata hız kazandırılmaya çalışılmıştır. 1982-1985 döneminde dışa açılma politikası paralelinde uygulanan esnek döviz kuru politikaları neticesinde toplam ihracattaki tarımsal ürün payı daha da azalmaya başlamıştır.67

1991 yılından itibaren ihracatta mal grupları itibariyle meydana gelen yapısal değişimler sonucunda ihracatın bileşiminde değişiklikler olmuştur. İhracatın 1987 yılından 1991 yılına kadar sektörler itibariyle dağılımına bakıldığında 1980 öncesi toplam ihracatta tarım ve madenciliğin payı %80 iken 1986 yılında %28.6, 1987'de %20.9, 1988'de %23.3, 1989'da %21.8, 1990'da %21, 1991'de %23.2 olmuştur. Toplam ihracatta sanayi ürünlerinin payı ise 1986'da %71.4, 1987'de %79.1, 1988'de 576.7, 1989'da 578.2, 1990'da 579.0, 1991'de 577.8 seviyesine çıkmıştır . 1990 yılında toplam ihracat içinde tarımın payı %18.9 iken 1996 yılında bu rakam giderek azalmış %10.5'a kadar düşmüştür. Sanayinin payı ise aynı yıllarda %79'dan %87.8'e çıkmıştır.

65 KARLUK, Rıdvan, a.g.e., s.27-28.

66

YAŞA, Memduh, a.g.e., s.29-59. 67

AKALIN, Gülsüm Özkan, "Türkiye'de Planlı Dönemde Tarım Ürünleri İhracatı ve Devalüasyonun

1994 yılında toplam ihracat içinde tarım ürünleri ve madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri ihracatının payı azalmaya devam etmiştir. Buna karşılık sanayi ürünleri ihracatının payı artmıştır. 1993 yılında toplam ihracat içinde tarım ürünlerinin payı %15.5'dir. Bu rakam 1994 yılında %13.6'ya kadar düşmüştür. Madencilik ve taş ocakçılığının payı ise %1.6'dan, %1.5'e düşmüştür. Sanayi ürünlerinin payı %82.9'dan %84.9'a yükselmiştir.

Tablo 2 : İhracatın 1996-2005 Yılları Arası Sektörel Dağılımı (Milyon Dolar)

İHRACATIMIZ 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 1- Tarımsal Ürünler 4.949 5.470 5.053 4.442 3.855 4.349 4.052 5.257 6.501 7042 2- Madencilik Ürünleri 991 992 1.034 1.078 1.157 1.236 1.497 2.011 2.895 3323 3- Sanayi 17.256 19.769 20.866 21.023 22.699 25.661 30.288 39.594 53.440 62375 4- Diğer Ürünler 28 30 22 45 63 89 222 391 285 382 TOPLAM 23.224 26.261 26.974 26.587 27.775 31.334 36.059 47.253 63.121 73122 Kaynak: www.die.gov.tr/12.02.2006/13:00

Tablo 2’ye göre ihracat içinde en fazla payı alan sanayi ürünleridir. Bu gruba tarıma dayalı işlenmiş ürünlerle, işlenmiş petrol ürünleri ve sanayi mamulleri girmektedir. Sanayi mamulleri içinde en ağırlıklı ihraç kalemi dokuma sanayi ürünleridir. Sanayileşme sonunda hayvancılık ürünleri ve su ürünleri ihracatı sürekli olarak azalmaktadır.

Sanayi lehine yapısal değişim sonucu tarım sektöründe yapılan yanlışlıklar bu sektörün finansman açıklarının artmasına neden olmuştur. Dünya fiyatlarının üstünde devam eden 1999 yılı erken seçim nedeniyle verilen destekleme fiyatları bazı ürünlerde Ekim alanlarının aşırı genişlemesine, üretim fazlası oluşmasına ve devletin aşırı alımlar yaparak stok maliyetlerine katlanmasına neden olmaktadır. Oysa ki destekleme fiyatları belirlenirken dünya fiyatlarındaki gelişmenin yanı sıra yurt içi faktör fiyatlarındaki gelişmeler de dikkate alınmalıydı.

Özellikle hayvancılık ürünlerinde ve su ürünlerinde düşüş devam etmektedir. 1980'lere kadar tarım ürünleri ihraç eden Türkiye sanayi ürünleri ihraç etmeye ve bu yapısal değişme nedeniyle artık kabuğunu kırarak dünyaya açılmaya ve dünya ülkeleri ile bütünleşmeye başlamıştır. 1998 yılının ilk beş ayında reel sektörde hızlı bir gelişme izlenmiştir. İstihdam

siparişler, satışlar ve kapasite kullanım oranları yükselmiştir. Mayıs 1998'den itibaren ekonomide bir yavaşlama dönemine girilmiştir. İlk beş ayda sanayi üretimi %8.4 oranında artmıştır. İmalat sanayiindeki artış ise %8.1'de kalmıştır. Son aylarda özellikle tekstil üretiminde %10.7 oranında bir daralma ve makine sanayi üretiminde ise %26.8 oranında bir artış görülmektedir. Türkiye sanayileşmeye doğru gitmektedir. Tarım sektöründe 1998 yılının ilk beş ayında %-4.4'lük bir daralma görülmektedir. Buna karşılık sanayide %7.9, hizmetler sektöründe %7.7 bir büyüme gerçekleşmiştir.68

Benzer Belgeler