• Sonuç bulunamadı

Ön Test Son Test12,

4.2 Bulguların Özet

4.3.1 İstatistiksel Verilerin Yorumu

Tez çalışmasında araştırılan asıl problem, basit fen aktivitelerinin fen kavramlarının öğretilmesinde ne düzeyde etkili olduğudur. Bu amaçla oluşturulan gruplardan deney grubuna, öğrenci merkezli aktiviteli eğitim uygulanarak, öğrencilere kimyasal tepkimeler konusu öğretilmiştir. Ancak kontrol grubunda öğretmen merkezli öğretim yöntemi ile ders işlenmiştir. Uygulama öncesi ve sonrasında testler ile öğrencilerin başarı ve tutum puanları belirlenmiştir. Grupların başarı puanları incelendiğinde deney grubu öğrencilerin başarı düzeyinin kontrol grubuna göre anlamlı bir şekilde yükseldiği tespit edilmiştir.

Bu başarı yükselmesine neden olan etken, deney grubuna uygulanan aktiviteli eğitim yöntemidir. Aktiviteli eğitim, aktif eğitim anlayışı ile öğrenci merkezli olacak şekilde uygulanmıştır. Öğrenciler, çoğu aktiviteleri kendileri düzenlemiş, sınıf önünde aktivite düzenlemenin heyecanını yaşamışlardır. Aktivite malzemelerini kendi çevresinden her an etkileşim içinde olabileceği nesnelerden seçerek, fen dersleri ile çevre arasında kuvvetli bağlantılar kurabilmişlerdir.

Farklı aktif eğitim süreçlerinin sınıf içinde ve dışında uygulanması, öğrencilerin fen kavramlarını etkili yaşantılar yolu ile öğrenmesini sağlamıştır. Etkili öğrenme ve öğretme süreçlerinin uygulandığı deney grubunda öğrenciler, dersi ilgi ile takip etmişler ve bu ilgileri, başarı puanlarına olumlu olarak yansımıştır. Kontrol grubunda ise geleneksel bilgi aktarma anlayışı ile dersler işlendiği için, öğrencilerin başarı düzeyleri sınav sonuçlarına göre anlamlı sayılabilecek şekilde yükselmemiştir.

Seviye tespit sınavı (STS) genel olarak fiziksel ve kimyasal değişmeler konusunun asıl kısmını oluşturan atomun yapısı ve maddedeki değişmeleri kapsamaktadır. Ancak soru kapsamındaki bilgiler, öğrencilerin sözel ifade becerisi, sayısal algılama düzeyi ve bilgileri yorumlama yetenekleri ile yakından ilgilidir. STS ile gruplar arasında ortaya konulan başarı düzeyi farklılığı, gerçekte deney ve kontrol grubu öğrencilerinin bilgi ve sayısal probleme dayalı testlerdeki başarı düzeyinin farklılığıdır. Bu farklılık ise, uygulamada diğer bütün değişkenler sabitlendiği için, deney grubunda uygulanan aktiviteli eğitim yönteminden kaynaklanmıştır.

Aktivite düzeyi belirleme sınavı (ABS), çevresel malzemeler ve evlerin mutfaklarında kimyasal tepkimelerle ilgili olabilecek olaylar dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu yönü ile ABS genel olarak günlük yaşama hitap eden, ancak bu arada günlük yaşamda karşılaşılan durumların fen kavramları ile ilişkilendirildiği, çoktan seçmeli bir test sınavıdır. Bu testte yer alan fiziksel ve kimyasal olaylar, deney grubuna aktivite olarak sınıf ortamında yaptırılmış, kontrol grubuna ise sözel olarak aktarılmıştır. Kontrol grubu öğrencileri de deney grubu öğrencileri gibi aktivitelerin içerdiği bilimsel kavram ve olaylar hakkında öğretmen tarafından bilgilendirilmiştir. Ancak kontrol grubunda, bu bilgiler, deney grubundaki gibi basit fen aktiviteleri ile değil, öğretmen merkezli olarak bilgi yükleme ağırlıklı yaklaşımla öğrencilere aktarılmıştır.

Sonuç olarak ABS sınav sonuçlarına göre da deney grubunun, kontrol grubuna göre anlamlı bir başarı artışı gerçekleştirdiği, istatistiksel olarak tespit edilmiştir. Bu artışın nedeni, gruplarda farklı eğitim-öğretim yöntemlerinin uygulanmasıdır. Çevreden kolay bulunabilen malzemelerle düzenlenmiş etkili fen aktiviteleri, geleneksel düz anlatım yöntemine göre başarı düzeyinin daha çok artmasına neden olmuştur. Kontrol grubunda da öğrencilerin, bu testin içerdiği bilimsel bilgilerden haberlerinin olmasına rağmen başarı düzeyinin yükselmemesi, aktivitelerin etkili öğrenmeyi sağladığını ortaya koymaktadır.

Fen bilgisi tutum testi (FTT), deney ve kontrol grubu öğrencilerin fen bilgisi dersine ne düzeyde ilgi duyduklarını ortaya koymaya yönelik olarak uygulanmıştır. Öğrencilerin tutumları istatistiksel olarak incelendiğinde, deney grubu öğrencilerin tutumlarında olumlu yönde anlamlı olarak bir artışın olduğu görülür. Kontrol grubu öğrencilerin tutumlarında ise herhangi bir değişme tespit edilmemiştir. Deney grubu öğrencilerinin dersi daha çok sever hale gelmelerinin asıl nedeni, aktif eğitim yöntemlerinden basit fen aktivitelerinin, öğrencilerin ilgisini daha çok çekmesinden ve böylece öğrencilerde öğrenme isteğinin daha çok artmasındandır.

Gruplara uygulanan STS, ABS, FTT’nin istatistiksel analizinin sonuç olarak, çevresel malzemelerle düzenlenmiş basit fen aktiviteleri ile ders işleniş yöntemleri, öğrencilerin başarı düzeylerini arttırmaktadır. Onların, günlük yaşamla ilgili aktivitelerle, kavramsal bilgileri birlikte ele alabilmesini sağlamaktadır. Bu tür aktif eğitim uygulamaları sonucunda öğrenciler, dersi daha çok sever hale gelmektedir. Böylece onların derse karşı ilgi ve motivasyonları daha da yükselmektedir.

Deney ve kontrol grubu, benzer sosyal, ekonomik ve kültürel çevredeki ailelerin çocuklarından oluşması nedeni ile aynı özelliklere sahiptir. Her iki grubun öğrencileri arasında, ders işleniş yöntemi haricinde önemli sayılabilecek bir farklılık bulunmamaktadır. Çalışmanın her aşamasının, sınıflarda uygulanan eğitim-öğretim çalışmalarının doğal seyrinde gerçekleştirilmesi, bu tez çalışmasının sonuçlarının gerçeği yansıtması ve Türkiye geneline uyarlanmasını mümkün kılmaktadır.

Buna göre uygulanan testlerin analizi sonucunda, fen laboratuvarı olmayan okullar, kavramsal bilgi ile doğal çevrenin bağlantısını kurmakta zorlanan öğrenciler, fen ve teknoloji dersinden sıkılan çocuklar için, çevreden kolay bulunabilen malzemeler, etkili öğrenme fırsatı sunması bakımından önemli bir kaynaktır.

4.3.2 Gözlem Verilerinin Yorumu

Gruplar, uygulamanın yapıldığı süre boyunca takip edilmiş, her bir öğrenci ile ilgili olarak gerekli derlemeler yapılmıştır. Uygulamalar deney ve kontrol grubunda sınavların uygulanmasından sonra öğrencilerle tartışılmıştır. Öğrencilerden, yapmış oldukları aktivitelerle ilgili rapor yazmaları ve uygulanan eğitim-öğretim yöntemini birer kompozisyon ile değerlendirmeleri istenmiştir. Elde edilen geri dönütlerin değerlendirilmesi sonucunda, deney grubu öğrencilerinin çalışmadan memnun olduklarını, diğer ünitelerin de aynı şekilde işlenmesi gerektiğini ve başarı düzeylerinin geçen yıllara oranla yükseldiğini ve fen bilgisi derslerini daha çok sever hale geldiklerini belirtmişlerdir. Kontrol grubu öğrencileri ise derslerde sürekli deney yapmak istediklerini, konuların zor olduğunu ve öğrendikleri bilgileri kısa bir süre sonra unuttuklarını belirtmişlerdir.

Uygulayıcı öğretmen, çalışma boyunca deney grubu öğrencilerinin ders işleme konusunda kontrol grubundan daha istekli halde olduklarını gözlemlemiştir. Öğrencilerle yapılan değerlendirme toplantısında, öğrenciler, aktivitelerin kalıcılığı arttırdığını, sadece söze ve yazıya dayalı öğrenmenin unutmayı kolaylaştırdığını belirtmişlerdir. Öğrencilerden bazıları, çok basit düzeyde olan deneylerin dikkat çekmediğini, örneğin kağıdın yakılmasının her gün karşılaşılabilecek durumlar olduğunu belirtmişlerdir. Kontrol grubu öğrencilerine başarı notları aktarıldığında öğrencilerin değerlendirmeleri alınarak, ders işleniş yöntemi üzerinde görüşlerini serbestçe ifade edebilecekleri ortam sağlanmıştır. Bunun sonucunda öğrenciler genel olarak derslerin monoton geçtiğini belirtmişlerdir. Derslerin çok sıkıcı ve zor olduğunu ifade etmişlerdir. Genel başarı düzeylerini, önceki eğitim-öğretim yılı ile kıyaslayarak, başarı düzeylerinde farklılık olmadığını ifade etmişlerdir.

Kontrol grubunun “Neden deney yapmıyoruz?” sorusuna ilk anda verdikleri cevap, “Okulumuzda fen bilgisi laboratuvarı yok.” cevabı olmuştur. Malzemelerin nasıl temin edileceği sorusuna öğrencilerin geneli “Aramızda para toplayalım.” önerisiyle karşılık vermişlerdir. Kontrol grubu öğrencilerinin sadece ikisi çevreden edinilebilecek basit malzemelerle aktivite yapılabileceği önerisini getirmiştir. Kontrol grubu öğrencileri deney grubundaki arkadaşlarının ellerinde limon, yumurta, süt, plastik şişe, elma, muz, ayva, kireç gibi değişik malzemeler gördüklerini belirtmişledir. Öğretmen “Onlar bu malzemeleri hangi konuda kullanmış olabilir sorusuna, öğrencilerden sadece birisi “Limonu asit olarak kullanırlar.” cevabını vermiştir. Kontrol grubu öğrencilerine, önceki yıllarda fen bilgisi dersinde deney yapıp yapmadıkları sorulduğunda, bazı öğrenciler, balon ve plastik çubuğun kağıt parçalarını çektiğini belirtmişler ve bu aktiviteyi hayat boyu hiç unutmayacaklarını söylemişlerdir. Başka bir öğrenci dördüncü sınıfta, yani dört yıl önce deney yaptıklarını, bu deneyin ışık ile ilgili bir şey olduğunu, fakat tam hatırlayamadığını belirtmiştir. Öğrenciye deneyi kendisinin yapıp yapmadığı sorulduğunda, öğrenci “Hayır, kendim yapsaydım unutmazdım.” cevabını vermiştir.

Kontrol grubu öğrencilerine günlük hayatla ilgili olan nesnelerden asit-baz örneği vermeleri istenmiş, ilk önce limon ve sabun örneğini verenlerin yanı sıra pH değeri ve turnusol kağıdı ile ilgili açıklamalarda bulunanların varlığı da tespit edilmiştir. Onlara “Neden ilk önce limon ya da sabunu hatırladın?” ya da “Neden ilk önce pH değeri ya da turnusol kağıdını hatırladın?” soruları yöneltilmiş, verdikleri cevaplar arasında günlük yaşamla bağlantılı bir açıklamaya ulaşılamamıştır.

Öğrencilerle bireysel olarak görüşülmüş ve öğrencilere, öğretilen kavramlarla ilgili değişik sorular yöneltilmiştir. Deney grubu öğrencilerine yöneltilen asit-baz ve ısı alan veya ısı veren tepkime soruları, bu grup öğrencileri tarafından genellikle doğru cevaplanmıştır. Öğrenciler verdikleri cevaplarda ilk önce aktivitelerde kazanmış oldukları bilgiler ve çevresel örnekler ile bağlantı kurmuşlardır. Bireysel görüşmelerde kontrol grubu öğrenciler endişeli ve çekingen, deney grubu öğrencileri ise kendilerinden daha emin bir görünüş sergilemişlerdir.

Deney grubu öğrencilerine, “Asit veya baz nedir?” diye sorulduğunda, öğrenciler genel olarak “limon” veya “sabun” cevabını vermişlerdir. Bazlar için “sabun” örneğini veren öğrenci sayısı oldukça azdı. Çünkü deney grubunda sabunun baz olduğu vurgulanmış ancak sabun bir aktivite malzemesi olarak ders ortamında incelenmemiştir. Reaksiyon çeşitlerinin ısı alan ve ısı veren tepkimeler oluşu ile ilgili olarak deney grubu öğrencileri, sönmemiş kirecin söndürülmesi ile bağlantı kurarken, kontrol grubu öğrencilerinden bu konuda herhangi bir cevap alınamamıştır.

Gözlem sonuçlarına göre kolay bulunabilen basit malzemelerle düzenlenmiş ilginç fen aktiviteleri, öğrencilerin başarı düzeylerini yükseltmekte, bilgi yükleme anlayışı ile işlenen derslerde öğrenciler, bilgileri zihinde kalıcı olarak saklayamamaktadırlar. Deney grubu öğrencilerinin özgüvenleri, kontrol grubu öğrencilerinden daha yüksek düzeydedir.

Öğrencilerin, basit malzemeler kullanılarak aktivitelerle öğrenmeleri, fen bilgisi dersine karşı ilgi düzeyleri artmaktadır. Malzemeleri kolay ve ucuza bulan öğrencilerde, aktivite düzenleme isteği süreklilik kazanmaktadır. Aktivitelerle fen bilgisi dersi işlenmesi sonucunda öğrenciler, kuramsal ve kavramsal bilgilerle gündelik yaşam arasında bağlantı kurmaktadırlar. Bilgilerin doğal çevredeki karşılığını kolay ve etkili olarak bulabilen bir öğrenci, ön bilgileri ile yeni öğrendikleri arasında bağlantı kurmakta, bilgileri zihninde yapılandırmakta, zihinde oluşturduğu kavram ve bilgi şemasını yeni durumlara kolayca uyarlayabilmektedir.

Aktiviteler günlük yaşamla ilişkili olarak seçildiğinde, öğrencilere, yaparak yaşayarak öğrenme imkanı sağlanmakta, onların somuttan soyuta ve sonra da soyuttan somuta geçişleri kolayca sağlanmaktadır. Aktivite hazırlayıp sunabilme, öğrenciyi sosyal olarak etkilemekte, grupla çalışabilme, planlı olma, proje hazırlayıp sunabilme, tartışabilme, araştırabilme, sorgulayabilme, sonuçları değerlendirebilme, analiz ve sentez yapabilme, grafik ve şekil çizebilme becerilerini kazandırmaktadır.

Bu çalışmada, aktiviteli öğretimin yapıldığı deney grubu öğrencileri, yukarıda belirtilen becerilerin bir kısmını geliştirememişlerdir. Çünkü deney grubu öğrencileri önceki yıllarda, kontrol grubunda olduğu gibi öğretmen merkezli bilgi yükleme odaklı öğretim anlayışı ile eğitilmişlerdir. Deney grubu öğrencilerinin, % 60 düzeyindeki başarı oranı ile gerçek başarıyı yakaladığı söylenemez. Üstelik başarı kavramının göreceli oluşu, somut bir betimlemesinin olmamasını gerektirmektedir. Başarı düzeyi bakımından %30 düzeyinden % 60 düzeyine yükselme, % 100 bir atışa karşılık gelse de, öğrencilerin daha yüksek bir düzeye ulaşamaması, deney grubunun da etkili öğrenmede bazı önemli sorunlarının bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bu problemler, öğrencilerin matematiksel ifade becerilerinin düşük seviyede olması, öğrenci ve velilerinin eğitim-öğretim çalışmalarının içine dahil edilememesi olabilir. Ancak yine de çalışma süreci içinde deney grubu öğrencileri üzerinde, kolay bulunabilen malzemelerle düzenlenmiş ilginç fen aktiviteleri, etkili öğrenme bakımından olumlu etki yapmıştır.

BÖLÜM V