• Sonuç bulunamadı

Harita No : 7 İnceleme Tarihi : 03.11.2017 Bulunduğu Yer : İstanbul Üsküdar Çengelköy Hamam Çeşmesi Sokağı Yaptıran : Yusuf Ziya Paşa

Yapan :-

Yapım Tarihi : 19. yy başı

Genel Tanımı:

Yusuf Ziya Paşa Çeşmesi bir diğer adıyla Köşe Çeşmesi, İstanbul İli, Üsküdar İlçesinde, Çengelköy Semtinde Hamam Çeşmesi Sokağında yer almaktadır (Harita:7).

Çeşme iki sokağın kesiştiği bir noktada yer almaktadır. Bu yüzden köşe çeşmesi de denilen çeşme oldukça iyi durumdadır (Foto.214). Su depolu, tek cepheli, dikdörtgen formlu, üçgen alınlıklı olan çeşme mermerden yapılmış bir sokak çeşmesidir. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait çeşme 1983 yılında korunması gerekli eski eser olarak tescil edilmiş135 yapı gurubu ise 2011 yılında I. grup yapı olarak belirlenmiştir136.

Mimari Özellikleri:

Çeşme mermerden, arkasında yer alan su deposu ise tuğla ve taştan almaşık duvar tekniğinde inşa edilmiştir (Foto.214).

Çeşme arka tarafında yer alan dikdörtgen plandaki su deposunun pahlanmış olan güneybatı köşe noktasına yerleştirilmiştir. Çeşme 320 x 165 cm ölçülerinde boyuna dikdörtgen planda klasik tarzda inşa edilmiştir (Çiz.21). Sığ olan çeşme nişi iki yandan ayaklar ile sınırlandırılmıştır. Tek olan lüle bu niş içerisinde yer alan sığ bir niş içerisine yerleştirilmiştir. Yol kotunun yükseltilmesinden dolayı çeşmenin kurna kısmı ve dinlenme sekileri yolun altında kalmıştır. Çeşme nişini üçgen bir alınlık örtmektedir. Üçgen alınlık silmeler ile çevrelenmiştir (Foto.216).

Dikdörtgen plandaki su deposunun üç yöne meyilli çatısı kiremit kaplıdır. Deponun doğu cephesinde kare formda bir pencere açıklığı yer almaktadır (Foto.214).

135 Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 24.06.1983 tarih ve 15175 sayılı kararı

İstanbul VI Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü Arşivi

136 02.06.2011tarih ve 3641 sayılı İstanbul VI Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu

Süsleme:

Çeşme lülesi kemerinin orta noktasından palmet motifi sarkan sepetkulpu kemerli sığ bir niş içerisinde yer almaktadır (Foto.215). Çeşme nişini örten üçgen alınlığın hemen altında kitabe yer almaktadır. On iki satır olan kitabe alçak kabartma tekniğinde sülüs hat ile yazılmıştır (Foto.217). Kitabenin sağ ve soluna alçak kabartma tekniğinde dairesel pano içerisine yerleştirilmiş olan birer adet ay ve yıldız motifi yer almaktadır (Foto.216). Kitabenin hemen üstünde yer alan üçgen alınlık silmeler ile çevrelenmiştir. Alınlığın tam orta noktasında II. Mahmut’un tuğrasının yer aldığı sarı renk çerçevesi olan oval bir madalyon yer almaktadır (Foto.218). Tuğrayı yaprak motifleri çevrelemiş olup, tuğranın üst kısmına tuğranın yer aldığı madalyonun dış kısmına ise üç yapraklı bir çiçek motifi yerleştirilmiştir. Tuğra ve kitabe yeşil zemin üzerine sarı renk kullanılarak yazılmışlardır (Foto.218).

Tarihlendirme:

Çeşme alınlığının hemen altında yer alan kitabesine göre Yusuf Ziya Paşa tarafından Hanımı Ayşe Hatun için yatırılmış olan çeşme, 1862 yılında Mahmut Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. Kitabenin transkripsiyonu şu şekildedir;

1. Yusuf Ziyâ Paşa meğer etmiş bu mevki’de güzâr 2. Kalasın deyü bir nev-eser sarf eylemiş nakd-ı revân 3. Menkühesi merhümeyi yâd ile ol ma’sümeyi 4. Bu çeşme-i ma’lümeyi etmiş binâ ol nüktedân 5. Bir nice müddetten beri gayre geçüb mecrâları 6. Varlıktan olmuşdu berî mânend-i beyt-i şâirân 7. Ayyâdzâde pür-sehâ kıldı yeni baştan binâ 8. Mecrây-ı diğerden ana eski suyun etti revân 9. Bundan sigâr ile kibâr içdikce suleyl u nehâr 10. Etsin duâ-yı bî-şumâr ashab-ı hayra an be an 11. İnci gibi nazm eyledim târîh-i dil-cûsun Fatîn

12. Mahmud Paşa hayrıdır bu çeşme-i âb-ı revân 1279137 (Foto.217)

Manası; Çeşme Yusuf Ziya Paşa tarafından vefat etmiş olan eşi adına

yaptırmıştır. Mahmut Paşa tarafından 1862 yılında onartılan çeşmeye Fatin adında bir şair tarafında yazılmış bu kitabe eklenmiştir.

Çeşme üzerinde yer alan kitabe, yukarıda yer alan metininden de anlaşılacağı üzere onarım kitabesidir. Kitabede ismi geçen ve çeşmeyi tamir ettiren Mahmut Paşa, Tunus’ta devlet adamı iken Paris’e yerleşmiş oradan da 1852 tarihinde İstanbul’a gelmiştir. Çengelköy sahilinde bir yalıda oturan Mahmut Paşa burada oturduğu sırada H.1279-M.1862-63 tarihinde Yusuf Paşa’nın yaptırmış olduğu çeşmeyi onartmış ve kendi ismini de kitabeye yazdırmıştır138. Çeşmeye kimi kaynaklarda Mahmut Paşa Çeşmesi de denilmesi buradan gelmektedir. Yine bazı kaynaklarda çeşmenin Yusuf Ziya Paşa tarafından 1862-63 tarihinde yaptırılmış olduğu bilgisinin verilmesi kitabede geçen “Yusuf Ziya Paşa tarafında vefat etmiş olan eşi adına yaptırılmıştır” yazmasından kaynaklanmaktadır. Yusuf Ziya Paşa 1817 yılında vefat ettiğinden, bahsedilen bu tarihte çeşmeyi yaptırmış olması mümkün değildir. Söz konusu bu tarih (1862-1863) onarım geçirdiği ve kitabenin konulduğu tarihtir.

İncelenen vakıf kayıtlarında ve kaynaklarda çeşmenin hangi tarihte yaptırıldığına dair bir bilgiye ulaşılamamıştır. Kitabede “Yusuf Ziya Paşa vefat eden eşi adına yaptırmıştır” ifadesi yazmaktadır. Eşi Ayşe Hanım ise 1812 yılının başında Yusuf Ziya Paşa’da ise Ağustos 1817 yılda vefat etmiştir (Bkz. II. Bölüm Yusuf Ziya Paşa’nın Hayatı). Çeşmeden bu iki tarih arasında yani 1812-1817 yılları arasında bir tarihte yaptırılmış olduğu kanaatindeyiz.

Değerlendirme:

Oldukça iyi durumda olan çeşme İstanbul’un diğer birçok tarihi çeşmesi gibi suyu akmadığından günümüzde kullanılmamaktadır. Mahalle sakinlerinden edindiğimiz bilgiye göre çeşmenin yedi yıl öncesine kadar suyunun akmakta olduğu yönündedir. 1977 tarihli çeşmeye ait eski bir fotoğraf (Foto.219) bu gün mevcut olmayan çeşmenin tek olan lülesi, dikdörtgen kurnası ve kurnanın iki yanında yer alan dinleme sekileri görülmektedir. Günümüzde yol kotunun yükselmiş olmasından kaynaklı sekilerin bir kısmı ile kurnanın tamamı mevcut değildir. Çeşmenin arka kısmına yapılmış olan betonarme muhdes bir binada çeşmenin orijinal dokusunu bozmaktadır. Yapılacak restorasyom çalışması ile hem çeşmenin sekileri ve kurnası ortaya çıkarılmalı hem de arka tarafındaki muhdes bina yıkılarak orijinal çevre dokusu yeniden kazandırılmalıdır.

3.8. Günümüze Ulaşmayan, Vakfiyelerde ve Kaynaklarda Adı Geçen