• Sonuç bulunamadı

Cins isim bir türden olan bütün varlıkları gösteren isimdir. Bu türden tek bir varlığı ifade etmek için ismin sonuna teklik /t/’si eklenir. Ancak Mardin lehçesinde teklik /t/’si tekrarlanmışçasına her iki /t/ arasına bir kaynaştırma /y/’si getirilebilmektedir. Bu durum küçültme ve küçük görme anlamlarını da verebilir. Bu şekilde kimi isimlerde söz konusu son ek /a:yé/, kimi isimlerde de /o:yé/ halini alır.

1 - /ekeltu: semek/ ‘balık yedim’ 2 - /ekeltu: semeké/ ‘bir balık yedim’ 3 - /ekeltu: semekteyn/ ‘iki balık yedim’

/trēn/ ‘tren’ /arayt, əttərēn əks̱i:r ṭawi:lwé/ ‘bilirsin tren çok uzun olur’

/boġa:z/ ‘boğaz’ /kəẕé boġa:z żeyyəḳwé/ ‘şöyle dar bir boğazdır’

/di:şli:/ ‘dişli’ /ha:k di:şli: əl ḳəddēmi:/ ‘şu ön dişli’

/gomleg/ ‘gömlek’ /gomleg əl əswəd/ ‘siyah gömlek’

/eteg/ ‘etek’ /eteg aṣfar/ ‘sarı etek’

/modēl/ ‘model’ /modēle: e‘ti:ḳwé/ ‘modeli eskidir’

/sa:lu:n/ ‘salon’ /sa:lu:n əkbi:r/ ‘büyük salon’

/devşeg/ ‘döşek’ /devşeg leyyən/ ‘yumuşak döşek’

/apartma:n/ ‘apartman’ /apartma:n ē‘li:/ ‘yüksek apartman’

/markēt/ ‘market’ /markēt wasi:‘/ ‘geniş market’

/balko:n/ ‘balkon’ /balko:n a‘ri:ż/ ‘enine geniş balkon’

/gəmrəg/ ‘gümrük’ /gəmrəg əttərki:/ ‘Türk gümrüğü’

/ṭaḫṭo:r/ ‘doktor’ /ṭaḫṭo:r əl əcdi:d/ ‘yeni doktor’

/mıṭo:r/ ‘motor’ /mıṭo:r əttarakto:r/ ‘traktörün motoru’

/pəlēt/ ‘bilet’ /pəlēt wēḥəd/ ‘bir bilet’

/go:zləg/ ‘gözlük’ /eşḳed go:zləg əkweyyəs!/ ‘ne kadar güzel bir gözlük’

107

Burada 1. örnekte genel olarak balık yenmiş olduğu anlatılırken 2. örnekte bir adet balık yenmiş olduğu anlatılmaktadır. 3. örnekte ise /semeké/ ‘balık’ isminin sonundaki teklik /t/’si açıkça gözlenebilmektedir.

Cins ismi ve teklik isimlere türlerine göre şu örnekler verilebilir: A. Teklik /t/’si eklenerek elde edilen teklik isimleri:

(101) a. /semek - semeké/ ‘balık - bir balık’ b. /werd - werdé/ ‘gül - bir gül’ c. /ne‘c - ne‘cé/ ‘koyun - bir koyun’ d. /təffe:ḥ - təffe:ḥe/ ‘elma - bir elma’

e. /əḫya:r - əḫya:ra/ ‘salatalık - bir salatalık’ f. /cēc - cēcé/ ‘tavuk - bir tavuk’

g. /cewz - cewzé/ ‘ceviz - bir ceviz’ h. /rəmme:n - rəmme:né/ ‘nar - bir nar’

ı. /sıcar - sıcara/ ‘üzüm ağacı - bir üzüm ağacı’ i. /ḥeme:m - ḥeme:mé/ ‘güvercin - bir güvercin’ j. /ḥecel - ḥecelé/ ‘keklik - bir keklik’

k. /ti:n - ti:né/ ‘incir - bir incir’

l. /zeytu:n - zeytu:né/ ‘zeytin - bir zeytin’ m. /bayż - bayża/ ‘yumurta - bir yumurta’ n. /ẕəbbēn - ẕəbbēné/ ‘sinek - bir sinek’ o. /baḳar - baḳara/ ‘inek - bir inek’ ö. /ce:m - cemé/ ‘cam - bir cam’

Bu örneklerde teklik isminin bitkiler söz konusu olduğunda yer yer ağacı yer yer de ağacın meyvesini ifade ettiği anlaşılmaktadır:

1 - /ihe:y zeytu:nət əl ızġayré zeytu:n əks̱i:r iṣēr fiye:/ ‘işte şu küçük zeytin ağacında çok zeytin oluyor’ 2 - /araytu:hu: ke:n ḳē‘əd teḥt eccewzé iyləmm cewz/

108

Bu arada Arapça olmayan /ce:m/ ‘cam’ kelimesinin de lehçede teklik /t/’si aldıktan sonra /ce:mé/ ‘bir cam’ halini aldığı, bunun tamlama durumunda da ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.

/əl yawm uwle:d le ke:n yəl‘ebuwn ḳədde:m əl mekteb bəttıbbé keseruw ce:mət sınıfna:/

‘bugün okulun önünde top oynayan çocuklar bizim sınıfın camını kırdılar’

B. Teklik /t/’sinden önce kaynaştırma /y/’si eklenerek /a:yé/ son ekiyle elde edilen teklik isimleri:

(102) a./wereḳ - wereḳe:yé/ ‘yaprak - bir yaprak’ b. /ḥebb - ḥəbbe:yé/ ‘hap - bir hap’

c. /fərk - fərke:yé/ ‘badem - bir badem’ d. /məşməş - məşməşe:yé/ ‘kaysı - bir kaysı’ e. /meḥleb - meḥlebe:yé/ ‘mahlep - bir mahlep’ f. /ḫawḫ - ḫawḫa:yé/ ‘şeftali - bir şeftali’ g. /baḳḳ - baḳḳa:yé/ ‘sivrisinek - bir sivrisinek’ h. /sıkkar - sıkkarayé/ ‘şeker - bir şeker’

ı. /perekēt - perekēte:yé/ ‘birket - bir birket’ i. /‘ənəb - ‘ənəbe:yé/ ‘üzüm - üzüm tanesi’ j. /ḫırma - ḫırma:yé/ ‘hurma - hurma tanesi’ k. /ġarab - ġaraba:yé/ ‘kavak - bir kavak’ l. /ḥeşi:ş - ḥeşi:şe:yé/ ‘ot - bir ot’

m. /çe:m - çe:me:yé/ ‘çam - bir çam’

n. /ləḳmé - ləḳme:yé/ ‘lokma - bir (küçücük) lokma’

o. /şarṭa - şərṭa:yé/ ‘boyuna kesilmiş ince uzun kumaş parçası’

Bu örneklerde de aynı şekilde teklik isminin bitkiler söz konusu olduğunda yer yer ağacı yer yer de ağacın meyvesini ifade ettiği anlaşılmaktadır.

1 - /ro:ḥ ḥuwş lək ḫawḫ mən əl ḫawḫa:yé/ ‘git şeftali ağacından şeftali kopar kendine’

109

2 - /waḳt le(ə) kəntu: ḫo:rt ke:n aṭēḳ aṭla‘ i:le(ə) ra:s əl ġaraba:yé/ ‘gençken kavağın ta başına kadar çıkabiliyordum’

Bazı örnekler ise küçültme ismi olup bu durum küçültme ve küçük görmeyi ifade etmektedir: 1 - /ə‘ṭayni: ḥəbbe:yət məlḥ/

‘birazcık tuz ver bana’

2 - /ləhən beyte:yé ḳuwl ‘iynalla/

‘ufak tefek bir evleri var ama Allah yardımcıları olsun’

C. Teklik /t/’sinden önce kaynaştırma /y/’si eklenerek /o:yé/ son ekiyle elde edilen teklik isimleri:

(103) a. /ma:ṭo:yé/ ‘sapan’ çoğulu /ma:ṭo:ya:t/ ‘sapanlar’ b. /ḥəkko:yé/ ‘hikaye’ çoğulu /ḥəkko:ye:t/ ‘hikayeler’ c. /ġənno:yé/ ‘şarkı’ çoğulu /ġənno:ye:t/ ‘şarkılar’

d. /məḫtəbo:yé/ ‘saklambaç’ çoğulu /məḫtəbo:ye:t/ ‘saklambaçlar’ e. /məżḥəko:yé/ ‘maskara’ çoğulu /məżḥəko:ye:t/ ‘maskaralar’

f. /lə‘bo:yé/ ‘oyun - oyuncak' çoğulu /lə‘bo:ye:t/ ‘oyunlar - oyuncaklar' g. /ma:ṣo:yé/ ‘süzgeç’ çoğulu /ma:ṣo:ya:t/ ‘süzgeçler’

h. /pəşto:yé/ ‘tabanca’ çoğulu /pəṣto:ye:t/ ‘tabancalar’ ı. /deydo:yé/ ‘salıncak’ çoğulu /deydo:ye:t/ ‘salıncaklar’

Orhan (Orhan, 2015, s. 56) buna örnek oluşturabilecek bir atasözüne yer vermektedir:

/be‘ed me: ḥekeytu lḥəkko:yé ṣərtu: ġənno:yé/

‘hikayeyi anlattıktan sonra ağızlarda şarkı oldum’ (ağızlarda sakız olmak) D. Teklik /t/’sinden önce kaynaştırma /y/’si eklenerek Kürtçeden geçtiği anlaşılan /ək/ son eki eklenerek elde edilen küçültme isimleri:

(104) a. /beytəke:yé/ ‘küçük ev, evcik’

110

‘uzak bir mahallede pek bir şeye benzemeyen ufak tefek bir ev satın almışlar’

b. /cēcəke:yé/ ‘küçük tavuk, tavukcuk, tavukcağız’ /ləhən hey əccēcəke:yé, ha:k zēt mo: yətṣa:ḥabuwla:/

‘tek sahip oldukları şey şu bir şey etmeyen tavuk, ona da sahip çıkmıyorlar’

c. /weledəke:yé/ ‘çocukcağız’

/ləhən hey əl weledəke:yé, ha:k zēt mo: yṣēr mənnu şi:/ ‘tek çocukları şu çocukcağız, o da gelişmiyor’

Küçültme ismi aşağıdaki örneklerde olduğu gibi bazı vakit ve mevsim isimlerinde de görülebilmektedir. Bu isimlerin de ismin sonuna teklik /t/’si eklenerek elde edildiği anlaşılmaktadır:

(105) a. /ṣayf - ṣayfiyé/ ‘yaz’

/fə he:y əṣṣayfiyé kəlləte: me: ẕəḳtu əl ‘ənəb/ ‘şu yaz geldi geçti, üzümü ağzıma almadım’ b. /tışri:n - tışri:niyé/ ‘güz’

/fə he:y əttışri:niyé rıḥna: le(ə) ‘endən/ ‘şu sonbaharda yanlarına gittik’ c. /şəté - şətwiyé/ ‘kış’

/fə he:y əşşətwiyé kəlləte: aṭēḳ eḳuwllək me: kəşşe‘elne: to:n ḥaṭab/ ‘şu kış geldi geçti bir ton odun yakmış değiliz’

d. /rabi:‘ - rabi:‘iyé/ ‘bahar’

/fə he:y ərrabi:‘iyé şi: le aṭallı‘ zelemteyn ḳədde:m əl beyt yəstaḫbəruwn ‘aleyk/

‘daha şu ilkbaharda bir de ne göreyim evin önünde iki adam seni soruyorlar’

Bu durum aynı şekilde günün çeşitli vakitleri, sabah, öğlen, ikindi ve akşam için de geçerlidir:

111 (106) a. /ṣıbb - ṣıbḥiyé/ ‘sabah’

/ḫayr wé mən he:y əṣıbḥiyé?!/ ‘hayırdır, sabah sabah’ b. /ẓıhır - ẓıhriyé/ ‘öğlen’

/fə ḥarr əẓıhriyé le: tıṭla‘uwn le(ə) barra/ ‘öğlen sıcağında dışarı çıkmayın’

c. /‘asır - ‘aṣriyé/ ‘ikindi’

/he:y əl‘aṣriyé cəbuw tənro:ḥ nəştəri:lne: əşweyyət leḥmé/ ‘şu ikindi vakti gelin gidip biraz et satın alalım’

Yine aşağıdaki örnekte de görülebildiği gibi Mardin türküsünde /əl‘asriyé/ ‘ikindi vakti’ ibaresi geçmektedir:

d. /ətḥebuwn Alla le:t ḳuluwn Su‘e:di: kəl me:tət əmbērḥe: əl‘aṣriyé ḳədde:m be:ne: fe:tət/ ‘Allah için Suad’ım ölmüş demeyin

(daha) dün ikindi vakti kapımızın önünden geçti’ e. /mese - meswiyé/ ‘akşam’

/lenges riyya:ḥ fə he:y əlmeswiyé?!/ ‘akşam akşam nereye böyle?!’

Küçültme ismi aynı zamanda əK1K2eK3K4 formunda da gelebilmektedir: /beyt - əbweyté/ ‘ev - küçük ev’

Biçimbilgisi açısından bakıldığında Mardin’de konuşulan Arapça lehçenin biçimbilgisi açısından tekil, eril, dişil ve çoğul kişilere göre çekimlendiği, ancak ikil ve dişil çoğul kişilerde çekimlenmediği, aynı şekilde zamirler açısından da ikilin söz konusu olmadığı, ikil halinin sadece bir nesne ya da şeyin sayısının bir ile üç arasında bir sayı olması durumunda mansub olarak /eyn/ şeklinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. İkil ve ikilemenin vücudun iki denk organı için de kullanıldığı ve /iydeyn/ ‘iki el’, /’eyneyn/ ‘iki göz’ dendiği anlaşılmaktadır. Bu arada muzari (şimdiki / geniş zaman) fiilin önüne /be/ ya da /’em/ gibi herhangi bir ön ek getirilmediği, birinci tekil kişi çekimlenirken /tu/ son ekinin

112

seslendirilerek, örneğin /ketebtu/ ‘yazdım’, /ekeltu/ ‘yedim’, /şemmeytu/ ‘kokladım’ dendiği, dişil ikinci tekil kişi, üçüncü çoğul kişi ve ikinci çoğul kişi muzari fiil çekimlerinde de /n/ son ekinin düşmediği, dolayısıyla /ənti: təktəbiyn/ ‘sen (d) yazıyorsun’, /əntən te:kluwn/ ‘siz (e/d) yiyorsunuz’, /hənné yəşrabuwn/ ‘onlar içiyorlar’ dendiği görülmektedir. Bu bölümde elde ettiğimiz veriler ve bunların değerlendirilmesi sonucunda, Mardin’de konuşulan Arapçanın morfolojik olarak Arapçanın arkeik olan bir çok özelliğini barındırdığını, bu yönüyle Arapçanın yaygın olan Kahire, Şam ve Bağdat lehçeleri gibi lehçelerinden farklılık gösterdiği söylenebilir.

113

BÖLÜM IV

SÖZDİZİMİ

Bu bölümde, işaret zamirleri, özne ve öznenin cümle içindeki konumu, bağıl zamirler, zamanların morfolojik yapısı, özne söz dizimi, olumsuzlama türleri, emir kipi, fiiller, özne yüklem uyumu, soru edatları ve soru sorma türleri, isim sıfat uyumu ile /ke:n/ ‘idi’, /beḳa/ ‘artık’ ve /ṭa:ḳ/ ‘güç yetirdi’ gibi fiillerin kullanımları ele alınacaktır. Böylece söz konusu ögelerin lehçedeki yeri ve taşıdığı anlamlara açıklık getirilerek lehçe sözdizimi bağlamında betimlenme yoluna gidilecektir. Ayrıca Mardin’de konuşulan Arapça lehçenin sözdizimi açısından hangi karakteristik özellikleri taşıdığı saptanmaya çalışılacaktır.

Tezin üç ana bölümünden biri olan bu bölümde bu lehçede sözcüğün cümle içindeki yeri ve değişik durumlara göre aldığı farklı anlamlar üzerinde durularak yer yer MSA ile karşılaştırmalar yapılacaktır.

6.1. Fiiller

(107) a. /ce: əl weled/ ‘çocuk geldi’

b. /araytu əl weled/ ‘çocuğu gördüm’ c. /rıḥtu me‘ əl weled/ ‘çocukla gittim’

Aşağıdaki örneklerde ise /aro:ḥ/ ‘giderim’ ibaresinin önündeki /te/ - /ta/ ‘için ve ta ki’ anlamındaki /ḥette/ ‘için’in kısaltılmış hali olduğu değerlendirilmektedir.

(108) a. /eri:d taro:ḥ/ ‘gitmek istiyorum’ b. /ḫelli: tiro:ḥ/ ‘gitsin’

114

Yani aslının /eri:d ḥette aroḥ:/ ‘gitmek istiyorum’ şeklinde olduğu ve kısalarak /eri:d taro:ḥ/ ‘gitmek istiyorum’ haline geldiği, dolayısıyla /ḥette/ ‘için’in /te/, /ti/ ve /ta/’ya dönüştüğü anlaşılmaktadır. Gelecek zaman ön ekinin de /te/, /ti/ ve /ta/ olduğu düşüldüğünde bu ikisinin karışabileceği düşünülmektedir. Ancak gelecek zaman fiilinin önüne gelen /te/, /ti/ ve /ta/ gelecek zaman ön eki olarak değerlendirilmektedir. Buna karşılık gelecek zaman fiilinin söz konusu olmadığı durumlarda geniş zaman fiilinin önüne gelen /te/, /ti/ ve /ta/’nın ise /ḥette/ ‘için’ anlamında olduğu düşünülmektedir.

/taro:ḥ eḳuwllu: ḫelli: teyə‘ṭi:ni: əşweyyət əs̱me:n/ ‘gidip söyleyeceğim ona biraz para versin bana’

Yine Orahan’ın (Orhan, 2015, s. 55) örnek verdiği şu atasözünde de bu durum gözlemlenebilmektedir:

/ıḳṭıf əl wardé w şəmme: le: te:həẕ əlbənt təmo: təstaḫbır ‘ale mme:/ ‘gülü kopar da kokla ama anasını sormadan kızını alma’

Yukarıdaki örnekte /taro:ḥ/ ‘gideceğim’ derkenki /ta/’nın gelecek zaman ön eki /teyı‘ṭi:ni:/ ‘versin (diye)’ derkenki /ti/’nin de /ḥette/ ‘için, diye’ anlamında kullanıldığı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla her iki ön ekin de şekil olarak aynı olsa da anlam olarak farklı olduğu anlaşılmaktadır. Aynı şekilde 104/a-b-c örneklerinde de aynı durumun söz konusu olduğu görülebilmektedir.

Benzer Belgeler