• Sonuç bulunamadı

4.2. Mardin’de Konuşulan Arapçadaki Ünlü ve Ünsüz Sesler

4.2.1. Ünsüzler

4.2.1.1. Dudaksıllar

Dudaksıllar alt ve üst dudak arasındaki temas yoluyla çıkarılan seslerdir. Mardin’de konuşulan Arapça lehçedeki dudaksıl sesler şunlardır:

(1) a. /b/ /berd/ ‘soğuk’ b. /f/ /faras/, ‘at’ c. /m/ /meke:n/ ‘yer’ d. /w/ /werd/ ‘gül’

4.2.1.2. Dudaksıl-Dişsiller

Dudaksıl-dişsiller, çıkarılırken alt dudağın ön üst dişlere değdiği sesler olup /f/ sesi bu lehçedeki dudaksıl-dişsil bir sestir.

(2) a. /f/ /feteḥ/ ‘açtı’ b. /f/ /faṭas/ ‘boğdu’ c. /f/ /feseḫ/ ‘yardı’ d. /f/ /feteḳ/ ‘söktü’ e. /f/ /faraḥ/ ‘sevinç’ f. /f/ /faras/ ‘at’

25 4.2.1.3. Diş Arasılar

Diş arasılar çıkarılırken dil ucunun ön dişlere değdiği sesler olup /t, s̱, d, ẕ, ṭ, n/ bu lehçedeki diş arasılardır:

(3) a. /t/ /teḥt/ ‘aşağı, alt’ b. /s̱/ /s̱evb/, ‘kumaş topu’ c. /d/ /deyn/ ‘borç’

d. /ẕ/ /ẕeheb/ ‘altın’ e. /ṭ/ /ṭayr/ ‘kuş’ f. /n/ /newm/ ‘uyku’

4.2.1.4. Damaksıllar

Damaksıl sesler, çıkarılırken dil ucunun üst ön dişlerin arkasına değdiği seslerdir. Mardin’de konuşulan Arapça lehçedeki damaksıl sesler şunlardır:

(4) a. /s/ /sewḳ/ ‘sürüş, çift sürmek’ b. /z/ /zeme:n/ ‘zaman’

4.2.1.5. Gırtlaksıllar

Gırtlaksıllar, gırtlaktan çıkarılan seslerdir. Bu lehçede gırtlaksıl seslere /h/ ve /e/ sesleri örnek verilebilir.

(5) a. /h/ /harab/ ‘kaçtı’ b. /e/ /ekel/ ‘yedi’

4.2.2. Ünlüler

4.2.2.1. Kısa Ünlüler

Mardin’de konuşulan Arapça’da bulunan kısa ünlülere ek olarak “o” ve “ı” kısa ünlüleri de kullanılmaktadır. Buna karşılık “i” ve “u” kısa ünlülerinin kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

26

Bu durumda e / a – o – ı kısa ünlülerinin kullanıldığı anlaşılmakla birlikte, (i – u) kısa ünlüleri söz konusu olduğunda bu ünlülerin yerini yarı ünlüler almaktadır:

(6) a. /sıkkar/ (MSA /sukkar/) ‘şeker’ b. /ṣa:lıḥ/ (MSA /ṣa:liḥ/) ‘hayırlı, iyi’ c. /ṣılḥ/ (MSA /ṣulḥ/) ‘barış’

d. /mırr/ (MSA /murr/) ‘acı’ e. /cırr/ (MSA /curr/) ‘çek’ f. /ḥırr/ (MSA /ḥurr/) ‘hür, özgür’

g. /ḥıṭṭ/ (MSA /ḥuṭṭ/)‘koy’ h. /nıṭṭ/ (MSA /niṭṭ/) ‘zıpla’

Burada “ı” kısa ünlüsünün kalın seslerle birlikte geldiği görülebilmektedir. Buna karşılık /e/, /a/ kısa ünlüsünün herhangi bir değişikliğe uğramaksızın özgün halini koruduğu gözlemlenebilmektedir:

(7) a. /‘esel/ (MSA /‘esel/) ‘bal’ b. /ḥaṭab/ (MSA /ḥaṭab/) ‘odun’ c. /meġrez/ (MSA /meġrez/) ‘yüksük’ d. /maraż/ (MSA /maraż/) ‘hastalık’ e. /meḥell/ (MSA /meḥell/) ‘yer’ f. /ḳalb/ (MSA /ḳalb/) ‘kalp’

g. /kelb/ (MSA /kelb/) ‘köpek’

Ancak bu kısa ünlülerin yanı sıra yarı ünlülerin de yoğun bir şekilde kullanıldığı anlaşılmaktadır. (i - u) kısa ünlülerinin yerini alan bu yarı ünlülerin (ə - é) olduğu görülürken bu ağızda (ə) yarı ünsüzü (i - u) kısa ünlülerinin yerini alırken (é) yarı ünsüzünün (e) kısa ünsüzünün, dolayısıyla da dişilik “t”sinin (ة) yanı sıra (ﻒﻟأ) harf-i meddinin yerini aldığı görülmektedir.

(8) a. /səllem/ (MSA /sullem/) ‘merdiven’ b. /kətel/ (MSA /kutel/) ‘içli köfte’ c. /məlk/ (MSA /mulk/) ‘mal, mülk’

27 d. /şəġəl/ (MSA /şuġl/) ‘iş’ e. /ḫəşən/ (MSA /ḫuşun/) ‘iri’

f. /ḥəzən/ (MSA /ḥuzn/) ‘üzüntü, hüzün’ g. /ḥəməl/ (MSA /ḥeml/) ‘yük’

h. /ḥəluw/ (MSA /ḥulw/) ‘tatlı, güzel’

8/d,f,g,h’de verilen örneklerde MSA’da olmayan ikinci bir sesli olduğu, bu seslinin de /ə/ kısa ünlüsü olduğu, 8/h örneğinde ise ikinci seslinin /u/ olduğu görülmektedir.

Aşağıda verilen 9/a, b, c, d, e, f, g, h, ı, i örneklerinde ise dönüşen seslinin daha çok kelimenin sonunda olduğu ve lehçede kelimenin sonunda gelen ünlünün imaleye dönüştüğü görülmektedir.

(9) a. /kəlmé/ (MSA /kelime/) ‘kelime’ b. /məllé/ (MSA /mille/) ‘millet, elalem’

c. /əmmé/ (MSA /umme/) ‘millet, alem, elalem’ d. /ḥənné/ (MSA /ḥinne:/) ‘kına’

e. /kənné/ (MSA /kinne/) ‘kına’ ‘gelin’ f. /ḥəlwé/ (MSA /ḥulwe/) ‘(d) tatlı, güzel’ g. /beġlé/ (MSA /beġle/) ‘dişi katır’

h. /kewmé/ (MSA /kewme/) ‘yığın’ ı. /tellé/ (MSA /telle/) ‘tepe’

i. /sené/ (MSA /sene/) ‘sene’

(10) a. /wēḥəd/ (MSA /wa:ḥəd/) ‘bir, biri’ b. /ərcēl/ (MSA /rica:l/) ‘adamlar’

c. /əklēb/ (MSA /kile:b/) ‘köpekler’

11/a’da verilen örnekteki yarı ünlü yer yer “ey” uzun ünlüsü, 11/b’de verilen örnekteki yarı ünlünün ise “i:” uzun ünlüsünün yerini aldığı gözlemlenmektedir:

28

Bu örnekte kelimenin aslı /şeyḫ/ iken lehçede genel kuralın tersine /şēḫ/ olduğu anlaşılmaktadır.

b. /əş‘ēr/ (MSA /şe‘i:r/) ‘arpa’

Bu örnekte de kelimenin aslı /şe‘i:r/ iken lehçede /əş‘ēr/ olduğu anlaşılmaktadır.

4.2.2.2. Diftong

Birleşik ses olarak bilinen diftong, Mardin’de konuşulan Arapça lehçede /e/ ve /y/ ya da /e/ ve /w/ seslerinin arka arkaya gelmesi şeklinde görülmektedir. Bu sesler, Arapçanın Şam, Bağdat ve Kahire gibi lehçelerinde imaleye dönüşürken Mardin’de konuşulan lehçede “ey”, “ay” ve “ew” diftongları bağlamında görülmemektedir. (Bkz. Tablo 7)

(12) /ey/

a. /beyt/ ‘ev’

b. /zeyt/ ‘zeytin yağı’ c. /ḳayd/ ‘bağ, kayıt’ d. /ṣayd/ ‘av’

e. /ḫayr/ ‘hayır, iyilik’ f. /leyl/ ‘gece’ g. /weyl/ ‘aman’ h. /keyl/ ‘ölçü, ölçmek’ ı. /ḥeyl/ ‘güç, kudret’ i. /ġeyr/ ‘başka’ j. /deyr/ ‘manastır’ k. /eyn/ ‘nerede’ l. /eyne/ ‘hangi’ m. /ṣayf/ ‘yaz’ n. /seyf / ‘kılıç’ o. /ḥeyf/ ‘öç’ ö. /deyn/ ‘borç’

29 p. /‘eyn/ ‘göz’

r. /ḫayṭ/ ‘ip, iplik’ s. /bayż/ ‘yumurta’ ş. /ġeym/ ‘bulut’ t. /beyn/ ‘ara’ u. /bey‘/ ‘satış’ ü. /‘ayb/ ‘ayıp’ v. /ceyb/ ‘cep’ y. /beyn/ ‘ara’

Aynı durum, /beyt/ ‘ev’, /beyteyn/ ‘iki ev’ ve /ḫayṭ/ ‘iplik’, /ḫayṭayn/ ‘iki iplik’, /semeké/ ‘balık’, /semekteyn/ ‘iki balık’, /o:da/ ‘oda’, /o:dtayn/ ‘iki oda’, /əs̱neyn/ ‘iki’, /s̱ənteyn/ (d)‘iki’, /əlləs̱neyn/ ‘pazartesi’, /əhseyn/ ‘hüseyin’, /mi:teyn/ ‘iki yüz’ örneklerinde de gözlemlenebilmektedir.

Buna aynı şekilde Şayır’ın (2016) vermiş olduğu aşağıdaki Mardin atasözü de örnek verilebilir:

/nəḥné zeyn uw ce:ne: wec’e əl ’eyn/ ‘derdimiz birdi iki oldu’

Burada /zeyn/ ‘güzel’, /‘eyn/ ‘göz’ kelimelerinde imale olmadığı, lehçede pek kullanılmayan /zeyn/ ‘güzel’ kelimesinin de /zēn/ şeklinde telaffuz edilmeyip /‘eyn/ kelimesine uyarlandığı görülmektedir.

Bu durum “ew” diftongu bağlamında da görülmemektedir. Dolayısıyla aşağıdaki örnekler ve tablodan da anlaşılacağı gibi yine Arapçanın birçok lehçesinde görülen /waw/’dan önce gelen /e-a/’nın (/aw - ew/ diftongunun) /o/’ya dönüşmesi olgusuna rastlanmamaktadır. (Bkz. Tablo 7)

(13) /ew/

a. /yawm/ ‘gün’ b. /ṣawm/ ‘oruç’ c. /ṣawt/ ‘ses’

30 d. /mawt/ ‘ölüm’

e. /zawc/ ‘eş - çift' f. /cawz/ ‘ceviz’ g. /s̱awr/ ‘boğa’

h. /cawf/ ‘karın - göbek’ ı. /ḫawḫ/ ‘şeftali’

i. /nawm/ ‘uyku - uyumak’ j. /dawr/ ‘sıra’

k. /ḳawl/ ‘söyleyiş - söz’ l. /nawl/ ‘çene’

m. /ḥawl/ ‘etraf - çevre’ n. /ḥawş/ ‘avlu’

o. /baws/ ‘öpme - öpüş’ ö. /ḳawm/ ‘kavim, topluluk’ p. /şewk/ ‘diken-ler’ r. /sawḳ/ ‘sürmek - sürüş’ s. /şawḳ/ ‘ışıltı’ ş. /hawn/ ‘burada’ t. /tawbé/ ‘töbe’ u. /nawbé/ ‘nöbet’ ü. /şawbé/ ‘nezle’ v. /rawbé/ ‘maya’

y. /dawmé/ ‘palamut ağacı’

Aşağıdaki tabloda /aw - ew/ diftongunun kullanımı bağlamında Mardin ile Arapçanın diğer bazı lehçelerinin konuşulduğu merkezler arasında bir karşılaştırma yapılmıştır.

31 Tablo 7

/aw - ew/ Diftongunun Mardin ile Arapçanın Konuşulduğu Diğer Merkezlerdeki Kullanımı

Mardin Kahire Bağdat Şam Türkçe

yewm yo:m yo:m yo:m gün

ṣawm so:m so:m so:m oruç

ṣawt ṣo:t ṣo:t ṣo:t ses

mewt mo:t mo:t mo:t ölüm

dawr do:r do:r do:r sıra

newm no:m no:m no:m uyku

s̱awr to:r s̱o:r to:r boğa

Ancak Grigore’un da (2007, s. 86) değindiği gibi bunların çeşitli istisnaları olduğu gözlemlenebilmektedir:

(14) a. /şeyḫ à şēḫ/ ‘şeyh’ b. /żay‘a à żē‘a/ ‘köy’ c. /fawḳ à fo:ḳ/ ‘yukarı’

Aynı şekilde /əṣṢawr/ ‘Savur’ kelimesinde /aw/ diftongu olduğu gibi kalırken Mardin’deki Savurkapı semtini ifade eden /Be:bəṣṣo:r/ ‘Savurkapı’ ibaresinin de bu açıdan bir istisna olduğu anlaşılmaktadır.

Aynı şekilde aşağıdaki örneklerde olduğu gibi uzun ünlülerde herhangi bir değişim görülmemekte, dolayısıyla “imale” yoluna gidilmediği gözlemlenmektedir:

(15) a. /mınḳa:r/ ‘gaga’ b. /məfte:ḥ/ ‘anahtar’ c. /bısma:r/ ‘çivi’ d. /ənse:n/ ‘insan’ e. /sele:m/ ‘selam’ f. /be:b/ ‘kapı’ g. /şəbbe:k/ ‘pencere’ h. /ḳa:l/ ‘dedi’ ı. /me:l/ ‘mal’ i. /ḥele:l/ ‘helal’

32 ı. /ḥara:m/ ‘haram’ j. /dele:l/ ‘şımartılmak’ k. /şeme:l/ ‘kuzey’ l. /əs̱me:n/ ‘para’ m. /dəḫḫe:n/ ‘duman’

n. /nə‘se:n/ ‘uykusu gelmiş’ o. /cow‘e:n/ ‘aç’

ö. /fəste:n/ ‘entari’ p. /rəmme:n/ ‘nar’

r. /na:r/ ‘ateş’

s. /meke:n/ ‘mekân, yer’ ş. /ḳərba:n/ ‘kurban’ t. /zeme:n/ ‘zaman’

Aynı şekilde /waw/’dan önce gelen /a/ sesi Arapçanın diğer bazı lehçelerinde görülen /o/ ve benzeri seslere dönüşmediği gibi kısa seslilere de dönüşmemektedir:

(16) a. /mawcu:d/ ‘mevcut’ b. /sawḳ/ ‘sürüş - sürmek’ c. /yawm/ ‘gün’

d. /ḳawl/ ‘söyleyiş, söylemek’ e. /dawr/ ‘sıra’

f. /s̱awr/ ‘öküz’ g. /s̱awb/ ‘kumaş topu’

Ancak /waw/’ın /u:/ olarak okunduğu durumlarda /waw/’dan önce ya da sonra kalın bir ses varsa /u:/ sesinin /o:/ sesine dönüştüğü görülmektedir:

(17) a. /so:ḳ/ ‘çarşı, pazar’ b. /cow‘/ ‘açlık’

33 d. /meḥro:ḳ/ ‘yakılmış’ e. /maşḳo:ḳ/ ‘yarılmış’ f. /mefto:ḳ/ ‘sökülmüş’ g. /maḫlo:ḳ/ ‘yaratılmış’ h. /mesro:ḳ/ ‘çalınmış’ ı. /maḥfo:r/ ‘kazılmış’

İnce seslilerle geldiğinde ise /u:/ sesinin değişime uğramadığı görülmektedir. (18) a. /meşdu:d/ ‘bağlı, bağlanmış’

b. /mesdu:d/ ‘kapalı, kapatılmış’ c. /maḳlu:b/ ‘ters çevrilmiş’

d. /maḳtu:l/ ‘ölü, öldürülmüş’ e. /meḥmu:m/ ‘ateşi olan kimse’ f. /memnu:n/ ‘memnun’

4.2.2.3. Alafon (Alt Sesbirim)

Alafon, bir fonemi gösteren ancak fonetik özellikleri birbirinden farklı olan fonların oluşturduğu alt gruplardır. Alt Sesbirim, konuşma seslerinin söyleyiş farklılıklarından ya da değişik ses ortamlarında bulunmalarından dolayı farklı bir görünüm kazanmalarıyla oluşur (Demirci, 2014, s. 67). Mardin Arapçasında şehirden köye ve bölgeden bölgeye değişen alafonlar bulunmaktadır. Midyat ve çevresinde yaşayan Mhallemiler, ‘zaman’ kelimesini /zəme:n/ şeklinde söylerken bu kelimenin Mardin Eşiği’nin diğer bölgelerinde /zeme:n/ şeklinde söylendiği görülmektedir. Aynı farklılık ‘çay’ kelimesinde ortaya çıkmakta olup yer yer /ça:y/, yer yer /çe:y/ şeklinde söylenmektedir.

4.2.2.4. Fonem (Sesbirim)

Fonem, bir dilde anlam ayırt etme özelliği olan en küçük ses ögesidir. Sesbirim herhangi bir ses değil, ölçülebilir, test edilebilir bir sestir. Her bir sesbirim diğer tüm sesbirimlerden en az bir özellik bakımından ayrılmak durumundadır. (Demirci, 2014, s. 65). Her bir sesin bir matematikçi duyarlılığıyla birer sayı gibi ele alınarak bu seslerin dil yapıları içerisindeki

34

etkilerini inceleyip dille ilgili ayrıntıların ortaya çıkmasını sağlayan sesbirim kuramı daha titiz ses araştırmalarının önünü açmıştır (Demirci, 2014, s. 69).

Örnek olarak, /ənkeser/ ‘kırıldı’, /ənfetaḥ/ ‘açıldı’, /ənḳel’a/ ‘söküldü, kabaca çekip gitti’, /ənḳetel/ ‘öldürüldü’ fiillerinde /n/ birer fonem olup her birindeki ses eşiği farklıdır.

Yine fonem sözcük içindeki yerine göre ve ses ya da fonemden sonra ya da önce gelen sese göre farklı şekiller alabilir. Örnek olarak /rəkəb/ ‘bindi’, /reḳed/ ‘uykuya daldı, sakinleşti’, /raṣaf/ ‘zemine taş döşedi’ kelimelerindeki /r/ sesi söyleniş olarak fiilden fiile farklılık göstermektedir. Çünkü birincisinden sonra /k/, ikincisinden sonra /ḳ/, üçüncüsünden sonra /s/ gelmiştir. Aynı şekilde /sereḳ/ ‘çaldı’, /sened/ ‘destek verdi’, /saḳa/ ‘suladı’ örneklerindeki /s/ sesi (morfemi) de farklıdır. İşte dilde görülen bu tür farklı şekillere alafon denir ve her bir morfemin sonsuz sayıda alafonu olur.

Bu anlamıyla alafon, gerçek bir sözel ses olup benzeri başka seslerle birlikte adına fonem denilen başlı başına bir aile oluşturmaktadır.

Benzer Belgeler