• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.6. İNOVASYON KAVRAMI

2.6.4. İnovasyonun İşletmeler Açısından Önemi

İşletmelerin inovasyonu kullanma nedenlerine ve inovasyonun işletmelere katkılarına bölüm başından beri kısaca değinilmiştir. Bu konuyu bir başlık altında toplamak daha net bilgiler sağlaması açısından uygun görülmüştür. İşletmeleri inovasyona iten nedenler nelerdir ve inovasyon işletmeler için neden önemlidir?

Bölgelerin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynayan inovasyon (Guan vd. 2009) işletmelerin de rekabet üstünlüğü elde etmesinde önemli bir rekabet aracıdır (Bredtmann ve Hoeborn, 2010). Zerenler ve arkadaşlarına (2007:660) göre inovasyon; işletmelere yaratıcı, enerjik bir çalışma ortamı ve insanlara yeni iş fırsatları sağlamaktadır. Ayrıca taleplerin daha iyi karşılanmasını sağlayan inovasyon, müşteri bağlılığını ve memnuniyeti artırıcı bir özellik taşımaktadır. Güleş ve Bülbül’e (2004:155) göre ürün ve süreçlerde yapılacak yenilikler işletmelerin rekabetçi güçlerini artırıp, piyasada etkin ve önemli roller oynamalarında büyük katkı sağlayacaktır. Bu yüzden de işletmelerin başarılarında yaratıcı ve yenilikçi olabilmeleri büyük önem taşımaktadır.

Yeşil ve arkadaşlarına (2010:84) göre günümüzde artık inovasyonun olmadığı yerde büyümeden ve rekabetçilikten söz edilemez. Değirmencioğlu’na (2006:29) göre teknoloji ve pazar koşullarının hızla değiştiği rekabet ortamında, yenilikçi olmayan büyük kuruluşlar bile yok olma tehlikesi ile karşılaşabilmektedir. Çünkü yenilikçi olmayan bir yönetim sistemi piyasanın taleplerini karşılamada yetersiz kalabilmekte işletmenin performansını olumsuz etkileyebilmektedir. Guan ve

arkadaşlarına (2009) göre stratejik yönetim uygulamalarına dayalı inovasyon uygulamaları işletmelerin performansını artırmaktadır. Bu bağlamda; Teece’e (2009) göre ürün, hizmet, süreç, strateji, iş modelleri konusunda yapılacak inovasyonlar, işletmelerin sürekli büyümelerine, yeni yollardan farklı ve önemli değerler yaratmalarına katkıda bulunacaktır.

Tüm bu bilgiler ışığında denilebilir ki rekabet üstünlüğü inovatif ürün ve hizmet sunma kabiliyetlerine bağlıdır. İnovasyonun gücünden yararlanarak örgütlerine sürekli başarı getirmek isteyen işletmeler için tek yol inovasyon düşüncesini geliştirmek ve inovasyonu teşvik etmektir. İşletmeler artan rekabete karşı direnmek, farklılık yaratarak müşterilerinin ilgisini çekmek ve yaratıcı çalışanlarla yenilikçi bir işletme olmak için inovasyon yapmak zorundadır (Göktaş, 2009:95).

Tablo 14: İnovasyonun Gücü

Rekabete katkıları İnsanlara yararları Müşteriye yararları İşletmeye yararları

-Eşsiz rekabetçi sunumlar ve rekabet üstünlüğü

-Pazara rekabetçi girişleri engeller

-Artan iş fırsatları -Artan ortak, çalışan ve son kullanıcı tatmini

-Enerjik, yaratıcı ve istekli bir çalışma ortamı

-Müşteri ve son kullanıcıların ihtiyaç ve talepleri daha iyi karşılanır -Artan müşteri sadakat ve bağımlılığı

-Artan müşteri mutluluğu

-Sürdürülebilir büyüme aracı -Artan müşteri itibarı -Artan kar marjları -Artan gelirler -Çalışanların elde tutulmasında artış -Artan olumlu medya desteği

Kaynak: (Güleş ve Bülbül, 2004).

Yeşil ve arkadaşlarına (2010:84) göre inovasyonu gerçekleştirebilmek için yöneticilerin bir vizyon geliştirmeleri ve inovasyonu teşvik etmeleri gerekir. İşletmelerin yenilikçi olabilmeleri için ise her şeyden önce teknik altyapıya sahip olmaları ve yenilikçiliğin kurumsal kültürlerinde yerleşik olması gerekmektedir.

İşletmelerde inovasyon faaliyetlerinin gerçekleşmesinde etkili olan değerler inovasyon kaynakları olarak adlandırılmaktadır (Kurt, 2010:62) Genel olarak değerlendirildiğinde bir çok örgüt için ortak olan inovasyon kaynakları; çalışanlar, müşteriler, üniversiteler, araştırma kurumları ve aracılardır. Tüm bunların dışında

bilgi de rekabet avantajı sağlamak için etkili bir inovasyon kaynağıdır (Bredtmann ve Hoeborn, 2010). İnovasyona temel oluşturan faktörler olarak da adlandırılan kaynaklar, Drucker (2002) tarafından yeniliğin oluşmasında, yeniliğin elde edildiği kaynaklar olarak tanımlanmakta ve iki grup olarak ifade edilmektedir (Yeloğlu, 2007:144). Bunlar içsel inovasyon kaynakları ve dışsal inovasyon kaynaklarıdır.

Tablo 15: İşletmelerin İnovasyon Kaynakları

İçsel İnovasyon Kaynakları

 Beklenmedik gelişmeler: İşletme içinde ortaya çıkabileceği gibi işletmenin faaliyette bulunduğu sektörde de ortaya çıkabilecek bir durumdur. Bu gelişmeler beklenmedik başarı ya da başarısızlığı tetikleyebileceğinden peşinden eşsiz bir fırsatı da sürükleyebilir. Beklenmedik başarı veya başarısızlık durumlarında, belirtilerin iyi tanımlanması ve kazanılabilecek fırsatların önceden görülmesi yenilik fırsatının yakalanmasında oldukça önemlidir

 Uyumsuzluklar: Bu durum olması beklenen durum ile olan durum arasındaki farktır. Durumlar arasında ortaya çıkan farklar bir hatayı temsil edebilir ve bu hata da yenilik yapmak için fırsat oluşturulabilir.

 Süreç Gereklilikleri: İşletme süreçlerinde ortaya çıkabilecek gereksinimler yenilik fırsatı sunan bir diğer kaynaktır. Yeniliğin oluşum sürecinde yapılan reklamlar, kampanyalar ve satış stratejileri yenilik için bir kaynak teşkil edebilir

 Sektör ve Pazar Yapısındaki Değişimler: Sektörde hızlı değişimler yaşandığında, sektörün büyüme hızı arttığında yenilik için büyük fırsatlar ortaya çıkabilir. Bu değişimleri yakalayarak bunu fırsat olarak gören işletmeler, sektördeki boşlukları yenilik yaparak değerlendirebilirler.

Dışsal İnovasyon Kaynakları

 Demografik Yapıdaki Değişimler: Demografik değişimler (nüfus, yaş, işsizlik, eğitim durumu, gelir gibi) en belirgin ve açık olan değişimlerdir. Bu değişimler, hangi ürün/hizmetin satın alınacağı, kim tarafından satın alınacağı, nasıl ve hangi ölçekte satın alınacağı konusunda önemli etkilere sahiptir.

 Algılama Değişiklikleri: Toplumun genel kabulleri, tutumları ve inançları değişme eğilimi göstermesi yenilik fırsatlarını da beraberinde getirecektir. Bu bağlamda, toplumu oluşturan bireyin yani müşterinin algılama düzeyinde yaşanan değişimler önemli bir yenilik kaynağıdır

 Yeni bilgi: Yeniliğin kaynağı için belki de en önemli faktördür. İşletmenin bilinirliği, marka değeri, karlılık gibi kriterler bilgiye dayalı yenilik ile doğrudan ilişkilidir.

Kurt’a (2010:62) göre içsel inovasyon kaynakları; işletmenin inovatif vizyona sahip olması, karını yükseltme çabası ve inovatif bir havaya hakim olmasıdır. Özellikle işletmelerin süreçlerde karşılaştıkları ihtiyaçlar, inovasyon için hem kaynaklık eder hem de fırsat teşkil eder. Dışsal inovasyon kaynakları ise; pazarda meydana gelen talep artışları, pazarın ve toplumun değişen ihtiyaçlarıdır.

İşletmeleri inovasyona zorlayan kaynakların temelinde yatan nedenlere değinildiğinde, işletmelerin yenilik yapma nedenleri de böylelikle açıklanmış olacaktır. Çeliktaş’a (2008:8) göre işletme içi nedenler; yenilikçi tanınmak ve bunu sürekli kılmak, seçim yapabilecek geniş ürün yelpazesine sahip olmak, karı yükseltme isteği, işletmede yaratıcılığa elverişli örgütsel ortamlar hazırlamak, yetenekli iş görenleri işletmeye çekmek nedenler arasındadır. İşletme dışı nedenler ise; öncü işletme olmak, öncülüğünü korumak, rakiplere üstünlük sağlamak, değişiklik bekleyen tüketicileri tatmin etmektir.

Bahçe’ye (2011:3) göre bu durumu tetikleyen en önemli şey küreselleşme sürecidir. Eskiden üretilen bir ürün ya da hizmetin sadece birkaç benzeri satılırken, şimdi ürün olsun hizmet olsun her şey hızla birbirine benzemektedir. İşletmelerin taklit yeteneklerinin hızla artması ve taklit sürelerinin kısalması bu durumun kanıtıdır. Buna karşılık kıyaslamaya başvuran müşterilerin varlığı da ucuz fiyat, en uygun ödeme ve teslimat koşulları gibi durumları ortaya çıkarmaktadır.

Cassiman ve Veugelers’e (2002) göre inovasyon yapan işletmeler, yenilik faaliyetlerini tamamlayan stratejilere ve yetkinliklere ihtiyaç duymaktadır. Bu tür yetkinlik ve stratejilere; sahip olunan insan kaynaklarının yeni becerilerle donatılması, inovasyon konusunda rakipler de dahil olmak üzere dış paydaşlarla işbirliği yapma becerisi, işletmenin faaliyetlerini ilgilendiren alanlarda yurtiçinde veya yurtdışında geliştirilen yeni teknolojilerin takibi gibi konular örnek verilebilir. Bu bağlamda Ulusoy’a (2003) göre yeniliğin ana gücünün işletmelerin kendi çalışanları olduğu düşünüldüğünde, işletmelerin yenilik stratejilerinin temelinin kendi insan kaynağı olduğu söylenebilir.