• Sonuç bulunamadı

İndirimli Ödemenin Mükellef ve Vergi İdaresi Açısından Sonuçları

Mükelleflerin adlarına salınan vergi ve kesilen cezalar için yukarıda belirtilen süre ve şartlarda, Vergi Usul Kanununun 376'ncı maddesine göre indirimli ödeme talebinde bulunmaları sonucu, belirlenen vade içinde vergi aslının tamamı ile cezanın indirimden sonraki kısmını ödemeleri sonucu, (vergi ve cezayı ödeyen mükellefin yargı yoluna başvurması da söz konusu olmadığından) uyuşmazlık, mükellef ve idare açısından, idari aşamada çözümlenmiş olmaktadır.

Uyuşmazlığın bu yolla sona ermesiyle, mükellef bu sorunuyla artık uğraşmayacağı için, mükellefin hem emek ve zaman kaybı olmayacak hem de dava açılması

gerekmediğinden, davaya ilişkin giderleri de olmayacaktır121. İdare açısından da, emek ve zaman kaybını önlediği gibi, uyuşmazlık yargıya taşınmadığı için yargısal sürece ilişkin külfetler (mükellefin dava dilekçesine karşı savunma hazırlama, hazine avukatı görevlendirme, mahkeme harcı ödeme vs.) de söz konusu olmayacaktır.

Ceza indirimi uygulamasıyla mükellef, cezanın önemli bir kısmını ödemekten kurtulmanın yanısıra, uyuşmazlığın yargıya intikal ettirilmesi ve yargıda mükellef aleyhine sonuçlanması durumunda, daha yüksek bir tutar olarak ödenmesi söz konusu olan gecikme faizinden kurtulmaktadır. Bu uygulama ile idarede, vergi aslının ve gecikme faizinin tamamı ile cezanın bir kısmını, en kısa zamanda ve en az kayıpla tahsil etmektedir. Böylece idare, belki de ileride (mükellefin dava açması ve davayı kazanması, herhangi bir af yasası çıkması nedeniyle) hiç tahsil edemeyeceği vergi ve gecikme faizi ile cezayı kısmen dahi olsa tahsil etmiş olmaktadır.

İdare, daha önce yapmış olduğu terkin işleminden vazgeçerek, vergi aslı ve gecikme faizi ile cezanın tamamını tahsil yoluna gidecektir. Diğer bir ifade ile, ödemenin süresinde yapılmaması halinde, mükellefler ceza indiriminden yararlandırılmamakta ve vergi aslı ile cezanın tamamını ödemek zorunda kalmaktadırlar122.

Ceza indirimi uygulamasının mükellef yönünden doğurduğu diğer bir sonuç da, ödeme süresinin teminat gösterilmesi halinde üç ay daha uzamasıdır ki bu durum, ödemeye ilişkin finansman sorununun çözümü açısından önemlidir. Ödeme süresinin üç ay uzatılması için gerekli olan teminat, 30 günlük dava açma süresi içinde veya dava açma süresinin bittiği tarihten başlayan bir aylık normal ödeme süresi içerisinde gösterilebilir.

2.4. Uzlaşma Müessesesi

Uzlaşma müessesesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 1 ile Ek 12'nci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Genel olarak uzlaşma, birden çok taraf arasında bazı haklardan veya kazanımlardan karşılıklı olarak feragat edilip (vazgeçilip) bir mutabakatın sağlanmasıdır. Vergi hukukunda uzlaşma; ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergilerle, bunlara ilişkin cezalar ve vergi iadesi Hakkındaki Kanuna göre kesilen cezalar konusunda

121 Özbalcı, a.g.e., s.998. 122 Kızılot, Kızılot, a.g.e., s.165.

vergi mahkemesine başvurmaksızın vergi idaresi ile mükellefin ortak bir noktada anlaşmasını öngörmektedir123. Uzlaşma müessesesi ile, ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergilerle, bunlara ilişkin cezalar ve Vergi iadesi Hakkındaki Kanuna göre kesilen cezalar konusunda vergi mahkemesine başvurmaksızın (uyuşmazlık yaratmadan) mükellef ile vergi idaresinin anlaşması, böylece tahsilatın hızlandırılması ve yargı organlarının iş yükünün hafifletilmesi124, dolayısıyla vergi yargısının da hızlı işlemesi amaçlanmıştır.

Uzlaşma müessesesi, idare tarafından, yükümlüye yargı kanalını kullanmaması karşılığında verilen bir ödün yada pazarlık aracı olmaktan ziyade, vergilemede adaletin ve eşitliğin sağlanması anlamında yapılan idari işlemlere yükümlünün de katılımını sağlayarak bu işlemleri en doğru şekilde tesis etme çabasının aracıdır. Bu çabanın bir yan getirisi olarak da yükümlü ile ihtilaf konusu olay üzerinde sağlanan anlaşma kapsamında konunun yargıya intikali önlenmiş olacaktır125.

Uzlaşmanın kabulünde izlenen esas amaç, uyuşmazlıkların kolayca giderip vergi alacağının hazineye giriş süresini kısaltmaktır126. Uzlaşma müessesesi ile ilgili hükümler, Vergi Usul Kanununa, 205 sayılı kanunla, 1963 yılında eklenmiştir. Zaman içinde, uygulamada, bazı değişiklikler yapılmıştır. 1985 yılında uzlaşma müessesesi ile ilgili olarak 3239 sayılı kanunla, önemli bir değişiklik yapılmış ve o güne kadar sadece tarhedilmiş vergi ve cezalar üzerinde yapılabilen uzlaşmanın, henüz tarhedilmemiş vergi ve cezalar içinde yapılabilmesi imkanı getirilmiştir. Halen, vergi mevzuatımızda, “tarhiyat öncesi uzlaşma” ve tarhiyat sonrası uzlaşma olarak iki farklı uzlaşma türü mevcuttur. Uzlaşma Müessesesi ile ilgili hükümler Vergi Usul Kanununun Ek-1-12 maddelerinde yer almaktadır127.

Amerikan İç Gelirler İdaresi (IRS-İnternal Revenue Service) uzlaşmayı, vergi alacağının ilerde tahsil edilebilecek yüksek fakat belirsiz tutarlara karşı, hemen ve

123 Mehmet Tahir Ufuk, (2001): Vergi Hukukunda Uzlaşma Müessesesi, Maliye ve Sigorta Yorumları, S:356, s.62.

124 Beyanname Düzenleme Kılavuzu, (2007): HUD Yayını,İstanbul, 2007: s.1087.

125 Onur Demir, (2005): Vergi İhtilaflarının Çözüm Yollarından Biri Olarak Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Müessesesi, Vergide Gündem, S.10, s.15.

126 Öncel vd, a.g.e., s.170.

127 Atlar Ömer Arpacı, (2008): Mükelleflerin Vergi Tarhiyatı Sonrası Seçenekleri, Mali Çözüm, S:86, s.128.

mümkün olduğu kadar yüksek bir tahsil edilerek ilgili dosyanın kapatılması olarak tanımlamaktadır128.

Vergi Usul Kanunumuzda yer alan uzlaşma müessesesi konusunda her ne kadar kesin ve dava edilemeyeceği konusunda kanun hükmü bulunsa da vergi kanunlarının uygulanması sırasında gerek vergi idaresi gerekse de inceleme elemanları tarafından yapılan yorum hataları sonucunda tarh edilen vergi ve cezalarda uzlaşılmış olsa bile, bu hataların uzlaşmadan sonra tespit edilmesi durumunda mükellef tarafından konunun vergi idaresine iletilmesi durumunda Vergi Usul Kanunu çerçevesinde gerekli incelemelerin sonucunda düzeltme hükümleri gereğince söz konusu vergi ve cezalar önceki uzlaşma tutanakları iptal edilmeksizin düzeltilebilir129.

Türk Vergi Sisteminde; adına vergi salınan ve ceza kesilen mükelleflerin başvurabileceği tarhiyat sonrası uzlaşma,

Vergi incelemesine dayanılarak salınacak vergi ve kesilecek cezalar konusunda henüz vergi salınmadan ve ceza kesilmeden mükelleflerin başvurabileceği tarhiyat öncesi uzlaşma olmak üzere iki ayrı uzlaşma türü bulunmaktadır.