• Sonuç bulunamadı

İltibasın Tanımı

D. Kaliteyi Garanti Fonksiyonu

I. İltibasın Tanımı

“İltibas”98 kelimesinin sözlük anlamı, ortak yönleri bulunan iki veya daha fazla şeyin birbirine benzemesi ve karışmasıdır99. Doktrinde ise iltibasın birçok tanımı bulunmaktadır. Battal iltibası, “bir kişinin kendi fikir ya da sanat eserini veya işletmesini ve ürünlerini, başkasının önceden var olan ürününe benzetmesi ve bundan ekonomik çıkar sağlamak suretiyle veya doğrudan zararla, ürün veya hak

97 Arkan, C. I, s. 38; Tekinalp, s. 378; Yasaman, s. 19.

98Eski TTK’de iltibas terimi kullanılırken, Yeni TTK’de bunun yerine karıştırılma terimi kullanılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun gerekçesinde bu durum şu şekilde ifade edilmiştir; “Ancak bu değişiklik 6762 sayılı Kanundaki hükmün öğreti ve mahkeme kararlarındaki birikiminin feda edilmesi, uygulanamaz kabul edilmesi anlamını taşımamaktadır. Çünkü karıştırılma (iltibas) kavramı, pozitif hukuklar üstü anlamı ve işlevi ile varlığını sürdürmektedir.

MarkKHK “iltibas” yerine “karıştırılma”yı kullandığı ve bu terim öğreti ve içtihatlarda yerleşmeye başladığı için, burada da aynı terim tercih edilmiştir.” Gerekçede de belirtildiği üzere karıştırılma tehlikesi kavramının iltibası tam anlamıyla karşılamadığı açıktır. Bu durum ve gerek öğretide gerekse Yargıtay kararlarında hâlâ iltibas kavramının kullanılması durumu dikkate alınarak çalışmamızda iltibas kavramı tercih edilmiştir. (Bu yöndeki karar için bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.06.2017 tarihli ve 2017/1729 Esas, 2017/1186 Karar numaralı kararı).

99 http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=combts&view=bts&kategori1=veritbn&kelimesec=16078 (Erişim: 12.05.2018).

30 sahibine zarar vermesidir” şeklinde tanımlamıştır100. Tekinalp ise, iltibasın sık görünüm şekli olan markaya yönelik olarak, “tescilsiz bir işaretin veya tescil edilmiş bir markanın; daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için, hedef kitlede önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesi” olarak tanımlamaktadır 101 . Dirikkan102da iltibası, “toplum tarafından birbirinden ayırt edilmesine rağmen iki işaret arasındaki benzerlik nedeniyle, söz konusu işaretlerin birbiriyle bağlantı içinde olduğu yanılgısına düşülmesi durumu” olarak tanımlamıştır.

Doktrinde yapılan tüm bu tanımlardan hareketle iltibas, ticari işletme sahiplerinin, sahip oldukları ad ve işaretlerin karıştırılması sonucunda tüketici nezdinde ayırt etme işlevlerini tam olarak yerine getirememesi olarak tanımlanabilir103.

Uygulamada iltibas, daha çok ticari ad ve işaretlerde, özellikle de markalarda görülmektedir. İltibasın tespitinde göz önüne alınacak kriterler, bu noktada önem arz etmektedir. İltibasın daha çok markadan doğan uyuşmazlıklarda gündeme gelmesi, iltibasın belirlenmesine ilişkin getirilmiş olan kriterlerin marka hukukundan doğmasına sebep olmaktadır. Bu kriterlerin, diğer tanıtma ad ve işaretlerine de uygulanıp uygulanacağı sorusu ise doktrinde tartışılmaktadır. Zira eski Türk Ticaret Kanunu sadece iltibastan, yeni Türk Ticaret Kanunu sadece karıştırılmadan bahsederken; Sınai Mülkiyet Kanunu karıştırılma tehlikesinden bahsetmekte olup, karıştırılma tehlikesi için iki işaret arasında bağlantı bulunmasını dahi yeterli görmektedir. Bu sebeple Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Türk Ticaret Kanunu’ndaki iltibası genişlettiği savunulmuştur104. Ancak bir başka görüşe göre, Türk Ticaret Kanunu’nda haksız rekabet hâllerinden iltibasın düzenlendiği m. 55/1-a, 4 hükmünün gerekçesinde yer alan “6762 sayılı Kanun hükmü, başkasının “ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları ile iltibasa meydan verebilecek surette ad, unvan,

100Ahmet Battal, “Türk Patent Enstitüsünün Markalarda İltibasın Önlenmesine İlişkin Yetkisi Yönünden Mutlak ve Nispi Ret Nedenleri”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 4, Sayı 1-2, 2000, s. 15.

101 Tekinalp, s. 436.

102 Dirikkan, s. 163.

103 Mehmet Emin Bilge, “Marka ve Ticaret Unvanı Arasında İltibas”, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi, 2015, Cilt 1, Sayı 2, s. 9.

104 Tekinalp, s. 437.

31 marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları” cümle parçasına yer vermiştir. Oysa anılan ayırt edici işaretlere ilişkin karıştırılma koşul, hüküm ve sonuçlarıyla birlikte kendi özel kanun hükmünde kararnamelerinde, yani MarKHK’de, EndTasKHK’de, CoğİşKHK’de ve unvanla ilgili olarak TK’de ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Burada tekrar edilmeleri gereksizdir, hem de yorum güçlüklerine sebep olmaktadır. anılan cümle parçalarının burada yer almaları, haksız rekabete ilişkin hükümlerin fikri mülkiyete ilişkin düzenlemelerde kümülatif uygulanması yönünden de gerekli görülemez” ifadesiyle gerekçenin markalara ilişkin düzenlemelere atıf yaptığı ve diğer tanıtıcı ad ve işaretlere de Sınai Mülkiyet Kanunu’ndaki karıştırılma tehlikesine uygulanacak kriterlerin uygulanması gerektiği savunulmuştur105.

Kanaatimizce, uygulamada iltibas ihtimali daha ziyade markalarda gündeme geldiği için, bu yöndeki hüküm ve uygulamalar gelişmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun gerekçesinde de belirtildiği üzere bu konuda, tanıtıcı ad ve işaretler açısından ortak bir düzenleme öngörüldüğü açıktır. Ancak Türk Ticaret Kanunu’nda her ne kadar tanıtıcı ad ve işaretler, madde metninden çıkarılmış olsa da Türk Ticaret Kanunu m.

55/1-a, 4 hükmü “başkalarının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açıyorsa” ifadesiyle yine Sınai Mülkiyet Kanunu anlamında bir karıştırılmadan (iltibas) bahsetmemektedir. Zira birisinde “karıştırılma”dan diğerinde

“karıştırılma tehlikesi”nden bahsedilmektedir. Ayrıca Sınai Mülkiyet Kanunu’nda, ilişkilendirme ihtimali, karıştırılma tehlikesinin kapsamına dâhil edilerek kavram daha da genişletilmiştir. Bununla birlikte, tanıtıcı ad ve işaretlere ilişkin uyuşmazlıklar, şayet özel bir hükme dayanmıyorsa, bu durumda haksız rekabet hükümlerine gidilecek ve Sınai Mülkiyet Kanunu’ndaki bağlantı kurma hâlinin Türk Ticaret Kanunu için birebir uygulanması doğru olmayacaktır. Zira her bir ayırt edici işaretin kendine özgü yapısı, işlevi ve özelliği vardır. Bu bağlamda tüm ayırt edici işaretler için aynı oranda ortak bir uygulama zor gözükmekle birlikte her işaretin yapısı, özelliği ve somut olayın durumu göz önünde bulundurularak ortak bir uygulamaya yaklaşılması mümkündür. Yine marka iltibas davalarında, kamuoyu

105 Bilge, s. 58.

32 görüşünün hukuki sürece dâhil edilmesiyle ilgili yapılan bir araştırmada106da, marka hukukuna ilişkin ihtilafların tipik özelliğinin, her bir davanın kendi somut şartlarına göre değerlendirilmesi gerektiği ortaya konulmuştur107. Söz konusu araştırma sonucuna göre, marka ihtilaflarına ilişkin verilmiş olan önceki bir kararın, yeni karara emsal oluşturması mümkün olmamakla birlikte, sadece yargının marka ihtilafına bakışını göstermede yardımcı olacağı kanaatine ulaşılmıştır.

İltibasın varlığından bahsedebilmek için ayırt edici işaretlerin faaliyet alanlarının aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Aynı veya benzer nitelikteki işaretlerin faaliyet alanlarının farklı olması hâlinde, işaretler arasında bir karışıklık yaşama ihtimalinden bahsetmek mümkün değildir108. Ancak işaretin ilgili sektörde yüksek itibarı ve tanınmışlığı söz konusuysa, bu durumda sektör farklı olsa da iltibastan bahsedilebilecektir.