• Sonuç bulunamadı

İlkokul Öğrencilerinde İnternet Bağımlılığını Önlemeye Yönelik Yapılan Çalış-

Belgede Bilge TOPALOĞLU (sayfa 105-121)

4. Bulgular

5.5 İlkokul Öğrencilerinde İnternet Bağımlılığını Önlemeye Yönelik Yapılan Çalış-

Bu bölümde öğrenci, öğretmen ve veli görüşmelerinden elde edilen bul-gulara göre, İlkokul öğrencilerinde internet bağımlılığını önlemeye yönelik yapılan ça-lışmalar nelerdir, araştırma sorusu altında yer alan sonuçlar sunulacaktır.

Ailelerin çocuklarının internet ortamında hangi sitelere girdiklerini takip ettikle-ri, internet kullanımlarına saat sınırlaması getirdikleettikle-ri, teknolojik aletleri çocuklarından saklamaya çalıştıkları, teknolojik aletlere şifre koydukları, çalışan anne baba çocukları ile babaanne ya da ananelerin ilgilendiği, onların da çocukların internet kullanımlarını denetlemekte zorlandıkları noktada, anne-babaya bildirmekle tehdit ettiği, bazı ailelerin de çocuğuyla sakince konuşarak aşırı internet kullanımının olumsuz sonuçları hakkında bilgi vermeye çalıştığı sonucu görülmüştür.

Bilinçli internet kullanımı konusunda sınırlı da olsa bilgi alan öğrenciler olduğu, bilgi aldıkları kişilerin ise öğretmenleri ve aile üyeleri olduğu görülmüştür. Öğrencilerin bilgi aldıkları konuların, internette geçirilen süre, güvenli internet kullanımı alanında olduğu görülmüştür. Velilerin bilinçli internet kullanımı konusunda okul içerisinde veri-len seminerde bilgi aldıkları ancak yine de kendilerini bu konuda bilgi sahibi olarak görmedikleri görülmüştür.

Okulda öğretmenlerin çocuklara internet kullanımı konusunda söylediklerinin anne-baba tarafından desteklenmesi, okulda öğretmen ve evde ebeveynlerin çocukların internet kullanımları konusunda ortak tutum sergilemeleri, internet bağımlılığı konu-sunda okul rehber öğretmeni ile yapılan işbirliğine önem verilmesi, çocuklara internet ve teknoloji kullanımı konusunda sınır koyulması, anne babaların çocuklarının internet kullanımı konusunda tutarlı ve kararlı davranmaları, çocukların evde teknoloji ile vakit

95

geçirmeleri yerine, kitap okuma saati gibi aile içinde birlikte zaman geçirecekleri zaman dilimlerinin oluşturulması, çocukların farklı sosyal aktivitelere, sportif faaliyetlere yö-neltilmeleri, çocuklara internete girmemeleri dışında başka seçenekler sunulması, ço-cuklara sağlıklı internet kullanımı hakkında detaylı bilgi verilmesi, aşırı internet kulla-nımının zararları hakkında bilinçlendirilme yapılması etkenlerinin çocuklarda görülen internet bağımlılığının önlenmesinde etkili olduğu görülmüştür.

Öğretmenlerin sağlıklı internet kullanımı konusunda velilerine bilinçlendirmeye çalıştığı, çocuklarına gelişimlerine uygun olmayan oyunları oynatmamaları ya da oyna-dıkları oyunlara sınırlama getirmelerini söyledikleri, çocuklarına yasak koymamaları çünkü yasakların çocuklarda daha fazla merak duygusuna neden olduğunun altını çiz-dikleri, bu konuda istikrarlı ve tutarlı olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunduk-ları sonucu görülmüştür.

a. Okul rehberlik çerçeve programı içerisinde internet bağımlılığı konusunda yapılan çalışmalar nasıldır, araştırma sorusu altında yer alan sonuçlar

Bu bölümde öğretmen görüşmeleri ve okul rehberlik çerçeve programının ince-lenmesi ile elde edilen bulgulara göre, okul rehberlik çerçeve programı içerisinde inter-net bağımlılığı konusunda yapılan çalışmalar nasıldır, araştırma sorusu altında yer alan sonuçlar sunulacaktır.

Okul rehberlik çerçeve planı kapsamında veli ve öğrencilerle okul psikolojik da-nışmanı tarafından görüşmeler yapıldığı, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) derne-ğinin Yeşilay ile hazırlamış olduğu proje kapsamında, teknoloji bağımlılığını önlemeye yönelik hazırlanan materyallerin kullanıldığı sonucu görülmüştür.

Okul psikolojik danışmanı tarafından anaokulu ve ilkokul seviyesinde her kade-me bazında öğrencilere, seviyelerine uygun bir şekilde sağlıklı internet kullanımı, sos-yal ağların kullanılması konusunda dikkat edilmesi gerekenler konusunda özellikle 3. ve 4.sınıf düzeyinde bilgilendirici çalışmaların yapıldığı sonucu görülmüştür. Öğrencilere bağımlılık nedir, teknoloji bağımlılığı nedir, nasıl bağımlı olunur, teknolojiden yarar-lanmak ama bağımlı olmamak için neler yapılması gerekir gibi konular temel alınarak bilgilendirici sunum ve broşürlerle, internet bağımlılığını önleme çalışmalarının yapıl-dığı görülmüştür.

96

b. Öğretim programları içerisinde internet bağımlılığı konusunda yapılan ça-lışmalar nasıldır, araştırma sorusu altında yer alan sonuçlar

Bu bölümde öğretmen görüşmeleri ve 4. sınıf Sosyal Bilgiler ile 3. ve 4. sınıf Türkçe öğretim programının incelenmesi ile elde edilen bulgulara göre, öğretim prog-ramları içerisinde internet bağımlılığı konusunda yapılan çalışmalar nasıldır, araştırma sorusu altında yer alan sonuçlar sunulacaktır.

Öğretim programı içerisinde internet bağımlılığı konusunda ayrı bir başlık olmadığı, sınıf öğretmenleri tarafından güncel olayların içerisinde internet bağımlılığı konusuna yer verildiği, yeri ve zamanı geldiğinde sürekli olarak, internetin olumlu ve olumsuz özellikleri, kişisel verilerin nasıl korunması gerektiği, bağımlılık yapan zarar veren oyunlar konusunda bilgilendirme yapıldığı sonucu görülmüştür. 4. Sosyal Bilgiler dersi öğretim programı içerisinde Bilim, Teknoloji ve Toplum öğrenme alanı içerisinde yer alan kazanımlar yardımıyla teknolojinin olumlu ve olumsuz sonuçları, teknolojik ürünlerin başkalarına ve kendisine zarar vermeden kullanımı konusunda öğrencilere bilgi verildiği görülmüştür. Yine 3. ve 4. Sınıf Türkçe öğretim programı içerisinde yer alan kazanımlar yardımıyla sosyal medya, web sitelerinde yer alan bilgiler, bilgiye ulaşmak için dijital içerikleri nasıl kullanması gerektiği, bilgisayar, tablet gibi teknolojik aletlerde yer alan içerikler ve anlamları konusunda bilgilendirme yapıldığı sonucu gö-rülmüştür.

Öğretim programlarında yer alan kazanımlar incelendiğinde, internet bağımlılı-ğının belirtileri, aşırı internet kullanımının olumsuz yönleri, internet bağımlılıbağımlılı-ğının önü-ne geçilmesi için öönü-neriler gibi içeriklerin yer almadığı görülmektedir. İnterönü-netin sağla-dığı bilgi kaynakları hakkında bilgi veren kazanımların da yeterli olmasağla-dığı, güvenli web siteleri, internetten doğru bilgi kaynaklarına erişimin nasıl olması gerektiği, bilinçli in-ternet ve teknoloji kullanımı konularında yer alan kazanımların öğretim programları içerisinde sınırlı sayıda yer aldığı görülmüştür.

97

ALTINCI BÖLÜM

6.Tartışma

Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, öğrencilerin internete girmek için en çok kullandıkları teknolojik aletin cep telefonu olduğu, bunu sırasıyla tablet, bilgisayar ve diz üstü bilgisayarların izlediği görülmüştür. Günlü ve Ceyhan’da (2017, s. 108) yap-tıkları çalışmada gençlerin internete girmek için en çok cep telefonu, masaüstü bilgisa-yar ve diz üstü bilgisabilgisa-yarı kullandıklarını belirtmişlerdir ve araştırma bulguları ile tutar-lılık gösterdiği görülmektedir. Bu noktada günümüzde cep telefonlarının kullanımının 15 sene öncesine kadar daha yaygın olması ve küçük yaş çocukların bile kişisel cep te-lefonlarına sahip olması ek olarak ebeveynlerinin cep telefonlarını rahatlıkla kullanabi-liyor olmasının etkili olduğu söylenebilir.

Öğrencilerin internet kullanım süresinin günlük ortalama 3 ile 5 saat arası değiş-tiği görülmüştür. Bayram ve Gündoğmuş’un (2016, s. 314 ) ilköğretim öğrencileri ile yaptıkları araştırmada, internet ortamında günlük ortalama 3-4 saat geçiren öğrencilerin, günlük 1-2 saatini internete ayıran öğrencilere göre ve Gökçearslan ve Günbatar’ın (2012, s. 19) araştırmasında günlük internette 3 saat ve üzeri zaman harcayan öğrencile-rin internet bağımlılık düzeyleri daha yüksek çıkmış ve bu öğrencileöğrencile-rin risk grubuna girdikleri görülmüştür. Mohammed (2016, s. 21) ile Yılmazsoy ve Kahraman’nın (2017, s. 21) araştırmalarında günlük internette harcanan zamanın artmasına paralel olarak, internet bağımlılığının da arttığı sonucu görülmüştür. Ancak bu çalışmaların aksini iddia eden araştırmalar da bulunmaktadır. Sally‘nin (2006, s. 22-23 ) üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı çalışmada kişilerin haftalık internete ayırdıkları zaman ile internet ba-ğımlılığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Yapılan bu çalışmalar göz önüne alındığında, çocukların günlük ya da haftalık interneti kullanım sürelerini yetişkin birey-ler kadar kontrol edemediği, bu nedenle de internette geçirdikbirey-leri sürenin artışına bağlı olarak yetişkinlere nazaran, çocukların internet bağımlısı risk grubuna girme ihtimalle-rinin daha yüksek olduğu söylenebilir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin internette harcadıkları sürelerinin, hafta içine kıyasla hafta sonu daha da artış gösterdiği görülmüştür. Benzer şekilde Arnas’ın (2005, s. 61 ) çalışmasında öğrencilerin bilgisayar ve internete ayırdıkları zamanın, hafta içine oranla hafta sonu daha fazla olduğu görülmüştür. Horzum ve Ayas (2013, s. 53) ebe-veynleri tarafından internette geçirdikleri süreleri denetlenmeyen çocukların internette

98

harcadıkları zamanın aşırı derecede artmasıyla birlikte, internete bağımlı olma riskleri-nin artabileceğini ifade etmişlerdir. Bu doğrultuda öğrencilerin günlük internete girme süreleri aileleri tarafından denetleniyor olsa bile, hafta sonu okul olmayışı ve tatil olma-sı nedeniyle bu denetimin azaldığı ve öğrencilerin de bu dönemde daha yoğun interneti kullandığı söylenebilir.

Araştırma sonucunda çocukların 5-6 yaş civarında teknoloji ile tanışarak onu iyi seviyede kullanabiliyor duruma geldikleri görülmüştür. 2010 yılı EU Kids Online (Av-rupa Çevrimiçi Çocuklar) çalışma grubunun araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de 9-16 yaş aralığındaki çocukların %45’i, Avrupa’da ise %59’u interneti kullanmaya 7-10 yaş aralığında başlamaktadır. Holloway, Green ve Livingstone (2013, s.25 ) tarafından 0-8 yaş arası çocukların internet kullanımları üzerine yapılan araştırmada, 9 yaşının al-tındaki çocukların interneti kullanım oranlarında ciddi bir artış olduğu sonucu görül-müştür. Yapılan bu araştırmalar ile çalışma kapsamında elde edilen bulgular karşılaştı-rıldığında, çocukların interneti kullanım yaşının giderek düştüğü, ilkokula başlayan ço-cukların zaten öncesinde internet ile fazla içli dışlı oldukları, okuma yazma öğrenme dönemlerinde daha, internet ve teknoloji ile çok erken yaşta tanıştıkları bu durumun da öğrencilerin internet bağımlısı risk grubuna girmelerine neden olduğu söylenebilir.

Araştırma sonucunda öğrencilerin internet ya da teknoloji dışında vakit geçirebi-lecekleri sosyal aktivitelerinin olmadığı, internetin olmadığı durumlarda sosyal ilişki kurabilecekleri arkadaşlarının az olduğu, dışarıda oyun oynayabilecekleri güvenli oyun alanlarının oldukça sınırlı sayıda olduğu görülmüştür. Grohol(1999) sosyalleşme ihtiya-cının, bireyleri internet kullanımına iten büyük bir etken olduğunu söylemiştir. Çalış-kan ve Özbay (2015, s. 442) bundan 10-15 yıl öncesine kıyasla, çocukların bahçelerde, oyun oynamak yerine zamanlarının çoğunu teknolojik aletlerle geçirdiklerini, ailelerin dışarıdaki ortamın güvensiz olmasından dolayı çocuklarının ev içinde bilgisayar oyunu oynamasını daha güvenli bulduklarını söylemiştir. Griffiths ve Kuss (2015, s. 22) ço-cukların yetişkin bireylere göre sosyal ilişki kurmak ve sürdürmek konusunda çok yet-kin olmadıklarını bu nedenle internete daha fazla yöneldiklerini; ayrıca akranları ile iletişim kurmak sosyalleşmek istediklerini ancak bu iletişimin bir zamanlar dışarıda bisiklete binmek, parkta oyun oynamak gibi aktiviteleri içerirken, günümüzde ise bunla-rın yerini sosyal medya ve sanal dünyanın aldığını söylemiştir. Araştırma sonuçlabunla-rından elde edilen bulgular, alan yazında yer alan çalışmalarla karşılaştırıldığında tutarlılık gösterdiği görülmüştür. Günümüzde çocukların sosyal hayatlarının büyük bölümünü 15 yıl öncesine nazaran oyun parkları, sokaklar, bahçeler yerine internet ortamı ve sanal

99

dünyanın oluşturduğu anlaşılmaktadır. Çocukların da yetişkinler gibi sosyalleşme, akran gruplarıyla bir araya gelme ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak bu ihtiyaçlarını ailelerin de artık dışarıdaki ortama güvenlerinin azalması, çocuklarını ev içinde teknoloji ile daha fazla baş başa bırakması gibi etkenler nedeniyle, çocukların internete daha fazla yöne-lim sağladığı, dolayısıyla bu durumun da çocuklarda internet bağımlılığı riskini artırdığı söylenebilir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin sergiledikleri içekapanık tutum, sosyal etkinlik-lere katılmaktan çekinme, öfkeli ve agresif davranışlar sergileme, gün içinde bir an önce teknoloji ile zaman geçirmek için fırsat kollama gibi durumlarının internet nın belirtileri arasında yer aldığı görülmüştür. Young (2007, s. 4) internet bağımlılığı-nın kişilerin kendilerini kontrol etmekte zorlanmalarına, psikolojik olarak internet ol-madığında yoğun yoksunluk belirtileri göstermelerine neden olduğunu söylemiştir. Cö-mert ve Ögel’in (2009, s.12) çalışmasında internet bağımlılığı yaşayan öğrencilerin sos-yal çevresi ile tartışmalar yaşadığı, Dalbudak, vd. ‘ın (2013, s. 4) araştırmasında internet bağımlısı bireylerin dürtülerine hakim olmakta zorlandığı, davranış bozukluğu yaşadığı ve uyumsuz davranışlar sergiledikleri, Singh ve Nagar’ın (2019, s. 29) çalışmasında internet bağımlılığının öğrenciler üzerinde sosyal beceri eksikliğine neden olduğu, Öz-bay ve Çalışkan‘ın (2015, s. 453) çalışmasında interneti ve teknolojik araçları kullanma düzeyindeki artışın, öğrencilerin sosyal yaşamdan daha da izole olmasına neden olduğu sonucu görülmüştür. Alan yazında yer alan çalışmalar ile araştırma sonuçları karşılaştı-rıldığında çocukların aşırı internet kullanımına bağlı olarak içekapanık tutum sergileme-si, sosyal alandan kendisini çekmesi ve bir an önce internete girmek istemesergileme-si, çocukla-rın hem yalnızlaşarak sosyal kaygı yaşamalaçocukla-rına neden olduğu hem de zaten var olan sosyal kaygılarını ortaya çıkartarak daha da arttırdığı söylenebilir. Alan yazına bakıldı-ğında Eroğlu ve Bayraktar (2017, s. 186) bireylerin özsaygılarının yeterli olmaması, yoğun yalnızlık, depresyon, sosyal kaygı yaşaması gibi durumların internet bağımlılığı ile birlikte daha çok ortaya çıkması, bu göstergelerin internet bağımlılığını tetikleyen unsurlar olarak da görüldüğünü söylemiştir. Esen (2010, s. 81) bireylerin internette geçirdikleri zamanlarının planlanandan fazla sürmesi sonucu, sosyal hayatlarında yap-tıkları eylemlerin ikinci plana düştüğünü, internete karşı yoğun yoksunluk belirtileri göstermeye başladıklarını, yoksunluğun gelişmesi sonucu, bireylerin internet kullanım sürelerinin arttığını, internete erişimin sınırlı ya da engellendiği durumlarda ise kişilerde öfke, sinir, gerginlik gibi durumların ortaya çıktığını söylemiştir. Araştırmaya katılan

100

öğrencilerin de, internet yoksunluğunda gösterdiği öfkeli ve agresif davranışların alan yazın ile tutarlılık gösterdiği görülmektedir.

Araştırma sonucunda öğrencilerin internetle geçirdikleri sürenin giderek artması, ailenin bu sürenin denetiminde zorlanması ve internete kısıtlama getirmesi nedeniyle ebeveynleri ile tartışma yaşadıkları sonucu görülmüştür. Davis (2001, s. 189) kişilerin internet üzerinde harcadığı zamanın fazla olması ve sanal dünyada karşılaştığı olumsuz olgulardan dolayı, günlük hayatlarını etkileyen hoş olmayan durumların oluşabileceğini ifade etmiştir. Binali (2015) aşırı internet kullanımı sonucu, çocukların günlük yaşamla-rında olumsuz durumlar meydana gelebileceğini, aile içinde ebeveynleri ile internet kullanımı konusunda tartışmalar yaşanabileceğini söylemiştir (Akt., Medikoğlu, 2018 ,s.

2). Günüç( 2009, s. 25) internetin sağlıksız kullanımına doğru giden adımın, kişinin internette harcadığı zamanın ailesi, arkadaşları, iş ortamı yani sosyal çevresiyle ilişkile-rinde probleme yol açması ile başladığını belirtmiştir. Gangwar ve Suvidha’ın (2016, s.

172) araştırmasında internet bağımlılığının bireylerin kişilerarası ilişkilerini ve iletişim becerilerini olumsuz yönde etkilediği, çocukların internet ve teknolojiyi kullanma süre-lerinde giderek meydana gelen artışın ve ailenin bu konuda kontrolü sağlayamaması durumunun çocukla bu konuda sık yaşanan tartışmalara neden sonucu görülmüştür.

Araştırma sonuçları ile alan yazında yer alan çalışmalar göz önüne alındığında internette harcanan aşırı zamanın, aile içinde çocuk ve ebeveyn arasında tartışmalara neden olabi-leceği, bu nedenle ebeveynlerin çocukların internet kullanım sürelerini denetlemeleri, çocukların internet kullanımından zarar görmelerini engellemek etkili olacağı söylene-bilir. Bu konuda Bölükbaş (2003, s. 110) ebeveynlerin, gençlerin internet kullanımları-nı takibe almaları gerektiğini ve belirli çerçevelerde denetlemeleri gerektiğini; bunun yapılmaması durumunda, gençlerin farkında olmadan internetten olumsuz etkilenecek-lerini belirtmiştir.

Araştırma sonucunda öğrencilerin arkadaş çevresinin, internet bağımlılığı üze-rinden etkili olduğu, zamanının çoğunu sosyal medyada, çevrimiçi oyunlarda geçiren arkadaş grubuna sahip olan öğrencilerin, internete daha kolay bağımlı olabildikleri çün-kü öğrencilerin arkadaşları arasında bir gruba dahil olmak, grup içerisinde var olmak adına çevrimiçi oyunları çok sık oynadıkları bunu yapmadıkları takdirde akran baskısı-na maruz kaldıkları sonucu görülmüştür. Karahisar (2015, s. 93) internet ortamında oy-nan çevrimiçi oyunların, çocuk ve gençlerin bir gruba girerek sosyalleşmelerine olanak sağladıklarını söylemiştir. Ayhan ve Köselioğlu (2019, s. 5) sanal ortamda oynanan online oyunların, internet bağımlılığının oluşumunda etkili olduğunu belirtmiş; iletişim

101

kurma ihtiyacını aynı zamanda online oyun esnasında, internette oyun oynadığı kişilerle karşılamaya çalışan bireylerin bu davranışlarının süreklilik göstermesi ile internete ba-ğımlı hale geldiklerini belirtmişlerdir. Günüç’e (2009, s. 38 ) göre bireyler sağlıksız internet kullanımı konusunda bilgi sahibi olsa da, sosyal çevresi tarafından dışlanma ve yalnız kalma korkusu ile internet kullanımını düzenleme ve denetlemede zorluk çeke-bilmektedir. Ögel ’e (2012, s. 106) göre bireylerin internet ortamında oynadıkları çev-rimiçi oyunlar, internet bağımlılığına neden olmakta, çoğu zaman karşılıklı da oynanan online oyunların devamlılık göstermesi, bireyin bu davranışını kontrol etmekte zorlan-ması ve önüne geçememesi ve patolojik belirtiler göstermeye başlazorlan-ması sonucunda da internet bağımlılığının oluşmasına neden olmaktadır. Dinç’ e (2010, s. 43 ) göre bireyin doyum sağlayamadığı arkadaş grubunun olmayışı internet bağımlısı olmasının bir sonu-cu olabilir; yani kendini bir gruba kabul ettirmeye çalışan, grup aidiyeti kazanmak iste-yen çocuk internet ortamında oynanan pek çok oyunun sohbet odalarında iletişim kur-maktadır. Alan yazın ile araştırma sonuçları birlikte göz önüne alındığında günümüzde hızla yaygınlaşan teknoloji ve hemen hemen her evde bulunan internet vasıtasıyla yetiş-kin bireyler kadar çocuklar da internette vakit geçirmekte ve sosyal ilişkilerini internet ortamında gerçekleştirmektedir. Yüz yüze oynanan oyunların yerini online oyunların alması dolayısıyla, çocuklar sokak oyunları yerine sanal oyunlarda arkadaşları ile bir araya gelmekte, bu oyunlara dahil olmadıkları takdirde uğradıkları akran zorbalığı ne-deniyle kendilerini sanal oyunlarda yani internette daha fazla bulunmak zorunda his-setmektedirler. Bu durumun da farkında olmadan çocuk ve gençlerin internet bağımlısı olmalarına neden olduğu söylenebilir.

Araştırma sonucu elde edilen bulgular kapsamında internet bağımlılığının tanımı yapılırken bireylerin yaşamlarında vazgeçilmez bir parça haline geldiği, insanları sosyal yaşamdan uzaklaştırdığı, internet kullanımı konusunda kişilerin kontrollerini sağlaya-mamaları noktalarına değinilmiştir. Young (2004) amacı dışında internette çok fazla zaman geçirilmesini ve bunun sonucu olarak bireylerin günlük yaşamlarında aksama ve ihmal meydana gelmesi durumunu internet bağımlılığı olarak tanımlamaktadır (Akt.

Derin ve Bilge, 2016, s. 37). Alan yazında Zorbaz (2013, s. 18) sağlıksız internet kulla-nımını, kişinin kendini kontrol edemeyecek seviyede interneti aşırı kullanması, bu ne-denle de günlük yaşamında yerine getirmesi gereken sorumluluklarını, ihmal etmesi, sosyal çevresiyle sorunlar yaşaması, Gönül (2002, s. 105) ‘ Patolojik İnternet Kullanı-mı’, Bayraktar (2001, s. 52) ise internetin takıntı derecesinde çok fazla kullanılması ve kullanılmadığı durumlarda ortaya rahatsızlıkların çıkması olarak ifade etmiş ve bu

ta-102

nımların araştırmadan elde edilen tanımlar çerçevesinde benzerlik gösterdiği görülmek-tedir. Bu doğrultuda sağlıksız internet kullanımını, kişilerin gereğinden fazla kullandık-ları internet nedeniyle sosyal, psikolojik, ruhsal anlamda problemler yaşaması ve bu konuda denetimlerini sağlamakta zorlanmaları sonucu günlük yaşamlarında olumsuz durumlar ortaya çıkması olarak da ifade edebiliriz.

Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre, internet kullanımının rin akademik başarılarında çok büyük olumsuzluklara neden olmadığı, ancak öğrencile-rin ödevleöğrencile-rini ve dersleöğrencile-rini yapmakta zaman zaman zorlandıkları görülmüştür. Biçer (2014, s. 4) bilinçli olmayan sağlıksız internet kullanımının, öğrencilerin okulda dersle-rini ihmal etmesine, akademik problemler yaşamasına neden olabileceğini söylemiştir.

Alan yazına bakıldığında, Sharma ve Sharma’ nın (2017, s.21) araştırmasında internet bağımlılık durumu arttıkça, akademik performansta düşme meydana geldiği, Yaman vd.

’ nın (2017, s. 420) araştırmasında ilkokul öğrencilerinin çevrimiçi ortamlar yüzünden okulda akademik performanslarının olumsuz etkilendiği, Esen ve Siyez’in (2011, s.130) çalışmasında akademik olarak başarılı olmayan öğrencilerin internet bağımlılık düzeylerinin yüksek olduğu sonucu görülmüştür. Cengizhan‘ın (2005, s. 93) çalışma-sında, gençlerin %50’si, internet kullanımları nedeniyle okulda yapması gereken ödev, bilgi araştırma gibi sorumluluk gerektiren görevlerini aksattıklarını, zamanı eskiye oran-la daha fazoran-la boşa harcadıkoran-larını söylemişlerdir. Horzum (2011, s. 66) özellikle okul dönemi çocuklarının, sınırsızca bilgisayar oyunlarında, çevrimiçi oyunlarda zaman ge-çirmelerinin bu yaş grubu çocuklarının ödevlerini, derslerini ihmal etmesine neden

’ nın (2017, s. 420) araştırmasında ilkokul öğrencilerinin çevrimiçi ortamlar yüzünden okulda akademik performanslarının olumsuz etkilendiği, Esen ve Siyez’in (2011, s.130) çalışmasında akademik olarak başarılı olmayan öğrencilerin internet bağımlılık düzeylerinin yüksek olduğu sonucu görülmüştür. Cengizhan‘ın (2005, s. 93) çalışma-sında, gençlerin %50’si, internet kullanımları nedeniyle okulda yapması gereken ödev, bilgi araştırma gibi sorumluluk gerektiren görevlerini aksattıklarını, zamanı eskiye oran-la daha fazoran-la boşa harcadıkoran-larını söylemişlerdir. Horzum (2011, s. 66) özellikle okul dönemi çocuklarının, sınırsızca bilgisayar oyunlarında, çevrimiçi oyunlarda zaman ge-çirmelerinin bu yaş grubu çocuklarının ödevlerini, derslerini ihmal etmesine neden

Belgede Bilge TOPALOĞLU (sayfa 105-121)