• Sonuç bulunamadı

Ebû Gudde’nin hadisçi kimliğini oluşturan en önemli hususlardan biri de onun ilim yolculuklarıdır. İmkânların kıtlığı ve şartların zorluğuna rağmen ilmî seyahatlere özel bir önem veren Ebû Gudde, bu seyahatlerini hayatının son dönemlerine kadar sürdürmüştür. 1944 yılında Mısır’la başladığı bu seyahatler 1996 yılında Türkiye ile son bulmuştur1387.

1381 Bkz. XXVII, 133-136.

1382 Leknevî, et-Ta’lîku’l-mümecced (Abdülfettâh Ebû Gudde’nin takdimi), I, 40.

1383 Meselâ bkz. Leknevî, er-Raf'u ve't-tekmîl (muhakkikin girişi), s. 16; a.mlf., el-Ecvibetü’l-fâzile, s. 12-16; a.mlf., et-Ta’lîku’l-mümecced (Abdülfettâh Ebû Gudde’nin takdimi), I, 39-41.

1384 Leknevî, er-Raf'u ve't-tekmîl, s. 14-15; a.mlf., el-Ecvibetü’l-fâzile (muhakkikin girişi), s. 16; a.mlf.,

Tuhfetü'l-ahyâr (muhakkikin girişi), s. 37.

1385 Bkz. Leknevî, er-Raf'u ve't-tekmîl (muhakkikin girişi), s. 15-16.

1386 Reşîd, a.g.e. (Muhammed eş-Şâzilî en-Nîfer’in yazısı), s. 26; Leknevî, a.g.e. (Abdülfettâh Ebû Gudde’nin takdimi), I, 39-41; Nedvî, a.g.e., s. 321.

1387

194 Daha önce de belirtildiği üzere ilim tahsili için Mısır Ezher Üniversitesi’ne giden Ebû Gudde, burada yaklaşık 6 yıl kalmıştır1388. Mısır’da iken 1948 yılından önceki bir

tarihte Filistin’e de bir seyahat gerçekleştirmiştir1389.

1376/1956 yılında hac vazifesini yerine getirmek amacıyla Mekke ve Medine’ye gitmiş, burada bazı ilmî faaliyetlerde bulunmuştur1390.

1382/1962 yılında Irak’a, oradan da Hindistan ve Pakistan’a geçen Ebû Gudde, yaklaşık 3 ay süren bu seyahatinde Irak, Hindistan ve Pakistan’ın ilmî açıdan önemli olan birçok şehrini gezmiştir. Bir süre sonra deniz yoluyla yine Irak üzerinden Hindistan ve Pakistan’a ikinci bir seyahate çıkmış ayrıca daha sonraki tarihlerde fırsat buldukça buralara giderek bölgeyle olan bağını hayatının sonuna kadar sürdürmüştür1391.

1383/1963 yılında Somali’ye giden Ebû Gudde, burada İslâm Konferansı Teşkilatının toplantısına katılmıştır. Bu seyahati muhtemelen Ortadoğu dışına gerçekleştirdiği ilk seyahattir1392.

Aynı yıl Dımaşk Üniversitesinde öğretim üyeliği görevinde bulunmak üzere Şam’a gitmiş ve 1383/1963-1385/1965 yılları arasında yaklaşık 3 yıl burada kalmıştır1393.

Daha önce temas edildiği üzere Ebû Gudde, 1383/1964 yılında Kral II. Hasan’ın daveti ile konferans ve Kral adına düzenlenen dersler vermek üzere 1986 yılına kadar her yıl Ramazan ayında Fas’a gitmiştir1394.

1383/1964 yılında yine hac vazifesi için Hicâz’a giden1395 Ebû Gudde, ertesi yıl

tekrar Suudi Arabistan’a giderek Riyad’daki İslâm Hukuku Fakültesi’nde ders vermeye başlamıştır. Aynı yılın yaz mevsiminde memleketine dönen Ebû Gudde, bir süre sonra Suudi Arabistan’a taşınarak1396 hayatının sonuna kadar burada ikamet etmiştir1397.

Suudi Arabistan’da bulunduğu yıllarda da ilim yolculuklarından geri kalmayan Ebû Gudde 1388-1398/1968-1978 yılları arasında hemen her yıl Lübnan’a gitmiş, yaz aylarını

1388 Bkz. Tez Metni, “Öğrenciliği” başlığı. 1389 Zâhid, a.g.i.a.

1390 Ebû Gudde, Safahât, s. 280; Reşîd, a.g.e, s. 155.

1391 Reşîd, a.g.e. (Muhammed Takî el-Osmânî’nin yazısı), s. 65, 155, 159. 1392 Zâhid, a.g.i.a.

1393 Hâşimî, a.g.e., s. 14.

1394 Reşîd, a.g.e. (Muhammed el-Mennûnî’nin takrizi), s. 48, 158; Zâhid, y.g.i.a. 1395 Leknevî, el-Ecvibetü'l-fâzıle (muhakkikin girişi), s. 11.

1396 Zâhid, a.g.i.a.. 1397

195 burada geçirmiştir. Lübnan’da bulunduğu süre içerisinde irşad ve tebliğ faaliyetleri yanında eselerinin basımına nezaret etmiştir1398.

Yine muhtelif tarihlerde değişik ülkelerdeki üniversitelerin daveti üzerine pek çok ülkeye seyahatte bulunmuştur. 1396/1976’da Sudan1399, 1398/1978’de Yemen1400, muhtelif tarihlerde Katar1401, Hindistan ve Pakistan’a1402 giderek buralardaki üniversitelerde misafir

öğretim üyesi olarak dersler vermiştir1403.

Üniversiteler dışındaki değişik çevrelerden gelen davetler üzerine de çok sayıda ilmî seyahate çıkmıştır. 1404/1984’de Cezayir’e gidip burada dersler vermiş1404, yine değişik

tarihlerde birçok defa Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmiş, orada muhtelif ilmî çalışmalar yanında irşad faaliyetlerinde de bulunmuştur1405.

1414/1994 yılında İmam Buhârî Sempozyumu’na katılmak üzere Özbekistan’a giden Ebû Gudde Buhara, Semerkand ve Taşkent’i ziyaret ederek yine dersler vermiş ve irşad faaliyetinde bulunmuştur1406.

Afganistan’a da giden1407 Ebû Gudde, burada dersler vermiş ve birbirleriyle çatışan

müslüman gruplar için arabuluculuk yapmıştır.

Ayrıca aralarında Kuveyt, Brunay, Tunus, Ürdün, Güney Afrika’nın da bulunduğu birçok Müslüman ülkeye de ziyaretleri olmuştur1408.

İslâm ülkelerinden başka Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Vatikan, İsviçre, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri yanında Amerika ve Kanada’ya da bazılarına birçok defa olmak üzere gitmiştir1409.

Ebû Gudde Türkiye’ye de birçok defa gelmiştir. Türkiye aynı zamanda onun son yurt dışı seyahatini gerçekleştirdiği ülkedir. İstanbul’da Süleymaniye kütüphanesinde

1398 Reşîd, a.g.e, s. 160; Zâhid, a.g.i.a.

1399 Reşîd, a.g.e, s. 159; İbn Hacer, a.g.e. (nâşirin girişi) I, 35.

1400 Reşîd, a.g.e, s. 159; İbn Hacer, a.g.e. (nâşirin girişi) I, 35; Ebû Gudde, Safahât, s. 161. 1401 Bkz. Leknevî, er-Raf'u ve't-tekmîl (muhakkikin girişi), s. 13; Zâhid, a.g.i.a.

1402 Reşîd, a.g.e. (Ebü’l-Hasen en-Nedvî’nin takrizi), s. 35; Hâzimî, a.g.e. (muhakkikin girişi), s. 65. 1403 Hâşimî, a.g.e., s. 14; İbn Hacer, a.g.e. (nâşirin girişi) I, 35.

1404 Zâhid, a.g.i.a. 1405 Zâhid, a.g.i.a.

1406 Şeybânî, Kitâbü’l-kesb (muhakkikin girişi), s. 33 dn.; Reşîd, a.g.e, s. 160; Zâhid, a.g.i.a. 1407 Ebû Gudde, el-Ulemâu’l-Uzzâb, s. 101.

1408 Reşîd, a.g.e, s. 160; Zâhid, a.g.i.a.. 1409

196 çalışmalar yapmış, bazı eserlerini burada tamamlamış1410 ve kendisinde iz bırakan kimi ziyaretlerinden1411 eserlerinde söz etmiştir. Son gelişinde Konya’da Selçuk Üniversitesi

İlahiyat Fakültesinde konferans vermiş1412 ve şehrin Yusuf Ağa gibi meşhur

kütüphanelerinde çalışmıştır.

Ebû Gudde’nin ziyaret ettiği bilinen ülkeleri alfabetik olarak şöyle sıralamak mümkündür: 1. Afganistan. 2. Almanya. 3. Amerika. 4. Bahreyn. 5. Birleşik Arap Emirlikleri. 6. Brunay. 7. Cezayir. 8. Endonezya. 9. Fas. 10. Filistin. 11. Fransa. 12. Güney Afrika. 13. Hindistan. 14. Hollanda. 15. Irak. 16. İngiltere. 17. İran. 18. İsviçre. 19. İtalya. 20. Kanada. 21. Katar. 22. Kuveyt. 23. Lübnan. 24. Malezya. 25. Mısır. 26. Özbekistan. 27. Pakistan. 28. Somali. 29. Sudan. 30. Tunus. 31. Türkiye. 32. Vatikan. 33. Yemen1413.

Ayrıca şunu belirtmekte fayda vardır ki, Ebû Gudde Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelerde yıllarca, Lübnan ve Pakistan gibi bazı ülkelerde aylarca kalmıştır. Diğer taraftan yukarıda ismi geçen ülkelerin çoğuna birden çok seyahat etmiş özellikle Fas, Pakistan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri gibi kimi ülkelere sıkça gitmiştir.

Diğer taraftan gittiği ülkelerde de tek bir şehirde sabit kalmamış, daha ziyade kütüphane ve âlimleriyle tanınan şehirleri ziyaret etmeye gayret etmiştir. Mesela Hindistan ve Pakistan’a 1382/1962 yılında gerçekleştirdiği ilk seyahatte büyük veya küçük çaplı hemen bütün kütüphanelerde araştırma yapmak amacıyla yaklaşık 30 şehre gitmiştir1414. Ziyaretlerini şehirler bazında değerlendirdiğimizde ise bunu yüzlü rakamlarla ifade etmemiz gerekecektir. Ayrıca bazı şehirlere de birçok defa gitmiştir. Meselâ 1399/1978 yılında gerçekleştirdiği Hindistan ziyaretinde Leknev şehrine dördüncü defa gittiğinden söz etmektedir1415.

Görüldüğü üzere Ebû Gudde, aralarında Şâm, Mısır, Hind alt kıtası ve Kuzey Afrika’nın da bulunduğu hadis açısından önem arzeden ilim havzalarının hemen hepsine seyahatlerde bulunmuş, çoğunda uzun sayılabilecek bir süre kalmıştır.

1410 Meselâ bkz. Zebîdî, Bülgatu’l-erîb (muhakkikin notu), s. 209. Hatta adı geçen eserin sonunda İstanbul’dan söz ederek şair Ali Ahmed Bakesir’in 1969 yılında İstanbul’u gezip cami ve minarelerini görünce “Müslüman İstanbul” başlıklı bir kaside kaleme aldığını anlatmakta ve ismi geçen kasideden nakil yapmaktadır. Bkz. s. 209.

1411 Ebû Gudde, a.g.e., s. 183.

1412 Bu ziyaretinde Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde verdiği konferans Seyyit Bahçıvan tarafından banttan çözümlenerek yayınlanmıştır. Bkz. Bahçıvan, a.g.m., SÜİFD, Konya 2005, sayı: 20, s. 251-257. 1413 Ebû Gudde’nin gerçekleştirdiği bu ilim yolculakları EK V’de harita üzerinde gösterilmiştir.

1414 Leknevî, er-Raf'u ve't-tekmîl (muhakkikin girişi), s. 16; Keşmîrî, a.g.e., s. 16 dn. 1415

197 Gittiği ülkelerde ilk olarak oranın âlimleriyle irtibata geçerek onlarla görüşüp yararlanma fırsatı bulmuş1416, böylelikle değişik coğrafyalardan birçok ülkedeki çok sayıda

âlimden icâzet alarak döneminin en çok icâzet sahibi âlimleri arasına girmiştir1417.

Yine gittiği bu yerlerde ilk fırsatta kütüphanelerini gezip özellikle yazma eserler bölümünü tarayarak meçhul veya nadide eserleri keşfetmeye gayret etmiştir1418. Daha önce

de temas edildiği üzere özellikle Hindistan ve Pakistan kütüphanelerinde yaptığı araştırmaların kazandırdığı tecrübe ve meleke sebebiyle bölgenin âlimleri kendi ülke kütüphanelerindeki yazmalara dair Ebû Gudde’den bilgi aldıkları olmuştur.

Ayrıca gittiği ülkelerdeki ilim adamlarıyla kurduğu irtibatı koparmaması1419, ilmî çalışmalarında ona önemli katkılar sağlamıştır. Zamanın iletişim araçlarını kullanarak çok defa ilim adamlarına sorular yöneltip cevaplarını alarak ilmî gelişmesini sürdürmüş1420, akran ve sevdikleri aracılığıyla o ülkelerin kütüphanelerinden yazma eserlerin fotokopi ve mikro filmlerini elde etmiş ve yeni basılan eserleri temin etme fırsatı bulmuştur1421.

Yine yukarıda görüldüğü gibi seyahatleri genelde ilmî amaçlı olmakla birlikte, irşad, tebliğ veya müslümanların karşılaştığı problemlerin aşılmasına katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirdiği seyahatleri de söz konusudur. Fakat Ebû Gudde, gittiği yerlerdeki ilim adamlarıyla görüşüp onlardan istifade etmek, ders ve konferanslar vermek, yazma eser bulunduran kütüphaneleri gezip araştırma yapmak ve dini kitap satan kitapçıları gezip kitaplar satın almak1422 suretiyle her halükarda seyahatlerine ilmî bir boyut kazandırmıştır.

Gerçekleştirdiği bu ilmî yolculukların özellikle ikisi, Ebû Gudde’nin hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Bunlardan birincisi Ezher Üniversitesi’nde okumak üzere gittiği ve Muhammed Zâhid el-Kevserî ile karşılaştığı Mısır seyahatidir. Daha önce de değinildiği üzere burada geçirdiği ilk aylarda aradığı ortamı bulamadığı için geri dönmeyi düşünmüş ancak bir arkadaşının tavsiyesiyle Kevserî ile tanışınca Mısır’da kalıp kendisinden istifade

1416 Misaller için bkz. Ebû Gudde, Safahât, s. 15; Leknevî, a.g.e. (muhakkikin girişi), s. 14-15. 1417 Daha geniş bilgi için bkz. bu tezin “İcâzetleri” başlığı

1418 Misaller için bkz. Leknevî, a.g.e. (muhakkikin girişi) s. 14-16; Keşmîrî (muhakkikin girişi) a.g.e., s. 3-4; Hâşimî, a.g.e., s. 31.

1419 Meselâ bkz. Reşîd, a.g.e. (Muhammed Takî el-Osmânî’nin yazısı), s. 66. 1420 Misaller için bkz. Tânevî, a.g.e., s. 7, 59 dn., 97-98 dn., 254 dn.

1421 Misaller için bkz. Keşmîrî, a.g.e. (muhakkikin girişi), s. 3-4; Zehebî, Zikru men yu'temed (muhakkikin girişi), s. 162.

1422 Reşîd, a.g.e., s. 159-160; Hâşimî, a.g.e., s. 31. Misaller için bkz. Keşmîrî, a.g.e. (muhakkikin girişi), s. 3- 4; Şeybânî, a.g.e. (muhakkikin girişi), s. 33 dn.

198 etmeye karar vermiştir. Ebû Gudde bu anı, hayatının dönüm noktası olarak nitelendirmiştir1423.

Diğeri ise Hindistan ve Pakistan’a gerçekleştirdiği ilk ziyaretidir. Zira Ebû Gudde’nin tahkik ve neşir dünyasında adının duyulması bu seyahat sonrasına rastlamaktadır1424. Bu seyahat sayesinde bölge âlimlerini yakından tanıma fırsatı bulan Ebû

Gudde, oralardan birçok yazma eserle dönüp yayınlamaya başlamıştır. Böylece Hint alt kıtasının ilim ve özellikle hadis birikimini gerek Arap ve gerekse İslâm âlemine tanıtmış ve eserlerinin yayılmasını sağlamıştır1425.

Ebû Gudde’nin bazı bilgilerin önemini vurgulamak amacıyla: “sadece bu bilgi için şu kadar süre ilim yolculuğuna çıkılsa değer”1426 vb. ifadeler, ilim yolculuklarının onun hayatındaki

yerini ve değerini göstermesi bakımından önemlidir.

Ebû Gudde’nin ilim yolculuklarındaki gayreti birçok ilim adamının dikkatini çekmiş ve kendisinden övgüyle söz etmelerine sebep olmuştur. Muhammed Receb el-Beyyûmî:

“Ebû Gudde’nin beni en çok hayrete düşüren yönü, yolculuğun onca sıkıntılarına rağmen üstelik bir yol arkadaşı olmaksızın ısrarla, dünyanın bir ucundan diğer ucuna çok sayıda İslâm ülkesine ilim yolculuklarını sürdürmek konusundaki sabır ve metanetidir”1427, Muhammed Avvâme: “İlim yolunda modern ulaşım araçlarından onun kadar istifade eden bir başka âlim bilmiyorum”1428, Ebü’l-Hasen en-Nedvî: “Gerçekleştirdiği ilmi yolculukları ve değişik ülke ve şehirlerde ilim adamları ve hocalarla görüşüp onlardan istifade etmesi, bize Horasan’dan kalkıp Batının bir ucuna, oradan da Doğunun bir ucuna giden ilk dönem hadis âlimlerimizi hatırlatmaktadır”1429 demişlerdir.

Benzer Belgeler