• Sonuç bulunamadı

MÜLTECİ ÖĞRENCİLERİN OKULA UYUMU: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.6. İlgili Araştırmalar

Türkiye’de mülteci öğrenciler üzerine yapılan çalışmalar, öğrencilerin Türkçe öğrenimleri sırasında karşılaştıkları zorluklar, öğretmenlerin mülteci öğrencilerin eğitimi sırasında karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunların çözümüne dair okul yöneticisi ve öğretmenler tarafından uygulanan yöntemler üzerine yoğunlaşmışlardır (Kardeş ve Akman, 2018; Sarıtaş, Şahin ve Çatalbaş, 2016; Yiğit, 2015).

Mülteci çocukların eğitimleri sırasında karşılaştıkları sıkıntıları araştırmak amacıyla Yiğit (2015) tarafından yapılan çalışmada, Kırşehir ve Nevşehir illerindeki ortaokullarda eğitim gören mülteci öğrenciler, okul yöneticileri ve öğretmenlerle görüşmeler yapılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenler, mülteci çocukların eğitimi esnasında karşılaştıkları sorunların başında materyal eksikliğinden bahsetmişler ve okulda uyguladıkları müfredatı yetiştirme sorununa bağlı olarak da mülteci öğrenciler için materyal hazırlayamadıklarını dile getirmişlerdir. Sarıtaş, Şahin ve Çatalbaş (2016)’ın mülteci öğrencilerin sorunlarının tespitine yönelik yaptığı bir diğer çalışmada ise, Denizli ilindeki beş okuldan altmış iki Suriyeli, elli beş İranlı, beş Afgan ve üç Kuzey Iraklı öğrenci, beş okul idarecisi ve on altı öğretmen ile görüşülmüştür. Görüşmeler sonunda mülteci öğrencilerin Türkçe eksikliğinden dolayı öğretmenleri ve arkadaşlarıyla iletişim sorunları yaşadıkları ve yine dil eksikliği ile savaş deneyimine bağlı travma sebebiyle bir takım davranış bozuklukları gösterdikleri ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte öğrencilerden özellikle Suriyeli

mülteci çocukların ailelerinin, çocukların eğitim süreçlerine dahil olmadıkları ve Suriyeli mülteci öğrencilerin de diğer mülteci çocuklara kıyasla derslere karşı daha ilgisiz oldukları ve devamsızlık problem yaşadıkları belirlenmiştir. Suriyeli mülteci öğrencilerin okullaşmalarının önündeki engellerin araştırılması için Gün ve Baldık (2017) tarafından Kayseri ilindeki okul çağındaki Suriyeli gençlerle yapılan çalışmada, mülteci çocukların okullaşma oranını arttırmaya yönelik bir takım öneriler sunulmuştur. Çalışmada sunulan öneriler arasında mülteci öğrencileri yaşadıkları travmanın hafifletilmesi üzerine psikolojik destek sunulması, Türkçe öğretimi sırasında uzmanlardan destek alınması, mülteci öğrenciler ile birlikte ailelerine de Türkçe öğretilmesi, ve öğrencilerin materyal eksikliğinin giderilmesi üzerinde durulmuştur. Mülteci öğrencilerin eğitimi sırasında öğretmenlerin karşılaştıkları sorunlara bakıldığında, Aykırı’nın (2017) Mardin ilindeki ilkokullarda, sınıflarında Suriyeli mülteci öğrencisi olan 18 sınıf öğretmeni ile yaptığı çalışmada, öğretmenlerin büyük bir kısmının Suriyeli mülteci öğrenciler ile ilgili bilgi sahibi olmadıkları ve bu öğrencilere ders vermek için bir eğitimden geçmedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bulut, Kanat ve Gülçiçek (2018) tarafından yapılan bir diğer çalışmada Ankara, Muğla ve Bursa’da, ana dili Türkçe olmayan öğrencilere Türkçe öğreten 14 sınıf öğretmeni ile ders esnasında karşılaştıkları sorunları tespit etmek amacıyla görüşülmüştür. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin mülteci öğrencileri için ayrı bir program uygulamadıkları, öğrencilere Türkçe öğretmek için bir eğitim almadıkları ve dil sorunuyla nasıl başa çıkacaklarını bimedikleri tespit edilmiştir. GEM’lerde Suriyeli mülteci öğrencilere Türkçe dersi veren öğretmenlerin karşılaştıkları zorlukların araştırıldığı, Doğan ve Ateş (2018) tarafından yapılan nitel araştırmada, 23 Türkçe öğreticisi ile görüşülmüştür. Yapılan görüşmeler sonucunda öğretmenlerin sınıf yönetiminde yaşadığı sorunlar, müfredat ile ilgili sıkıntılar, materyal eksikliği, ve GEM’lerin bulunduğu çevrenin fiziksek koşullarındaki yetersizlikler tespit edilmiştir. Öğretmenlerin mülteci öğrencilerin eğitimi sırasında karşılaştıkları sorunlar üzerine yapılan bir diğer çalışma, Koçoğlu ve Yanpar Yelken (2018) tarafından Mersin ilindeki iki ilkokulda yapılmıştır. Sınıfında en az bir mülteci öğrenci bulunan 16 öğretmenin görüşü alınarak yapılan araştırmada, öğretmenler, öğrencilerin Türkçe bilmemesi, aralarındaki dil seviye farklılığı, hazır bulunuşluk durumları, ders kitaplarının içeriği ve öğretim yöntemleri konusunda sorun yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Solak ve Çelik’in (2018), sığınmacı çocukların dil ile ilgili sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara çözüm önerisi sunmak amacıyla yaptığı çalışmasında, Ankara ilinde ilkokullarda görev yapan 15 öğretmen ve bu okullardaki 10 öğrenci ile görüşülmüştür. Araştırmanın bulgularına göre, öğretmenler mülteci öğrencilerin

Türkçeyi tam anlamıyla öğrenene kadar okuma ve anlama noktasında sorun yaşadıklarını, derse katılamadıklarını ve sınıf arkadaşları ile iletişim kuramadıklarını düşünmektelerdir. Araştırmanın önerilerinde ise mülteci öğrencilere ve ailelerine yoğun bir Türkçe eğitim programı uygulanması ifade edilmiştir. Uzun ve Bütün’ün (2016), okul öncesi eğitim kurumlarındaki Suriyeli mülteci çocukların karşılaştıkları sorunları tespit etmek için yaptıkları araştırmada Samsun ilindeki farklı okullarda görev yapan, sınıflarında iki ile beş arasında Suriyeli sığınmacı öğrencisi bulunan, altı okul öncesi öğretmeni ile görüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonucunda Suriyeli mülteci çocukların Türkçe konuşamadıklarından dolayı eğitim gördükleri okullara uyum sağlama konusunda sorun yaşadıkları ve hem öğretmenleri, hem de arkadaşları ile iletişim kuramadıkları sonucuna ulaşılmıştır.

BÖLÜM III: YÖNTEM

Bu bölümde, araştırmanın yürütülmesinde kullanılan yöntem ayrıntıları ile ele alınacaktır. Araştırmanın yönteminde yer alan başlıklar şu şekildedir: araştırmanın modeli ve deseni, katılımcılar, veri toplama yöntemi, verilerin analizi.