• Sonuç bulunamadı

II. İLGİLİ KURAMSAL/KAVRAMSAL ÇERÇEVE

II.12. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Ayvacı (2002), okul öncesi öğretmenlerinin fen ve doğa etkinliklerindeki yeterliliklerinin belirlenmesini incelemiş bu çalışma; Trabzon ili ve Akçaabat ilçesindeki M.E. B.’e bağlı okul öncesi eğitimi veren resmi ve özel 10 okuldan rastgele seçilen 15 öğretmenle gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerle, çalışmayı konu olan; okul öncesi eğitiminde fen ve doğa etkinliklerinin yürütülmesine yönelik mülakat yürütülmüştür. Mülakatlarda, okul öncesi öğretmenlerinin fen ve doğa etkinlikleri ile ilgili düşüncelerini tespit etmeye yönelik nitelikte sorular yer almaktadır. Okul öncesi öğretmenlerinin, görev başında fen ve doğa etkinliklerini uygulama sürecinde gerçekleştirdikleri aktiviteleri belirlemek amacıyla yarı yapılandırılmış bir gözlem çizelgesi geliştirilerek, her bir öğretmen için belli bir dönem içerisinde dörder kez uygulanmıştır. Uygulanan gözlem çizelgesi uzman görüşlerine, literatüre ve çalışmadan önce yapılan yapılandırılmamış gözlemlere dayalı olarak oluşturulmuştur. Öğretmenlerin sınıf ortamlarında yürütülen gözlemlerde, tamamına yakınının açıklama, soru- cevap, gösterip-yaptırma, gözlem yöntem ve tekniklerini kullandıkları; fen ve doğa köşelerinden kısmen yararlandıkları; bir grup öğretmenin ise görsel materyaller kullandıkları belirlenmiştir. Öğretmenlerin hiç birinin, sınıf ortamlarında kavram haritalarından yararlanma, oyun ve drama, oyun hamurlarıyla ya da artık materyallerden model yapma ve problem çözme gibi farklı yöntem ve tekniklerden yararlanmadıkları yapılan gözlemlerde tespit edilmiştir. Yapılan mülakat ve gözlemler sonucunda, öğretmenlerin, fen ve doğa etkinlikleri çalışmalarının önemini belirtmelerine rağmen, okul öncesi eğitim müfredatının yürütülmesi sırasında fen ve doğa etkinliklerine yeterince önem göstermedikleri okul öncesi öğrencilerinin bu yöndeki bilgi beceri ve psiko-motor davranışlarını istenen düzeye çıkarabilmeleri konusunda etkili çalışmaları yapmadıkları gözlenmektedir

Doğru (2003), fen bilgisi öğretiminde kullanılan yöntemlerde karşılaşılan sorunlar ile ilgili öğrenci görüşlerini incelemiştir. Bu araştırma, ilköğretim okullarında görev yapan fen bilgisi öğretmenlerinin kullandıkları yöntemler ve öğrencilerin bu yöntemlerin uygulanması sırasındaki karşılaştıkları sorunları

belirlemek amacıyla yapılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde istatistik metotlardan aritmetik ortalama, standart sapma, frekans değeri ve scheffe testi kullanılmıştır.

Öğretmenlerin anlatım yöntemini tercih ederken sınıf mevcudunu dikkate almadıkları tespit edilmiştir. Öğretmenlerin laboratuar yöntemini sınıf mevcudu fazla olan sınıflarda tercih etmedikleri tespit edilmiştir. Öğretmenlerin soru-cevap yöntemini tercih ederken sınıf mevcudunu dikkate almadıkları tespit edilmiştir. Öğretmenlerin tartışma yöntemini tercih ederken sınıf mevcudunu dikkate almadıkları tespit edilmiştir. Öğretmenlerin gezi-gözlem yöntemini sınıf mevcudu az olan Grupta tercih ettiği, sınıf mevcudu fazla olan Grupta tercih etmediği tespit edilmiştir. Öğretmenlerin problem çözme yöntemini sınıf mevcudu fazla olan Grupta kullandıkları tespit edilmiştir.

Karaer (2005), Amasya ve Sinop illerinde çalışan okulöncesi öğretmenlerin fen kavramlarının öğretilmesinde kullandıkları yöntemlerin belirlenmesini incelemiştir. Bu çalışmada Amasya ili Merkez, Suluova ve Merzifon ilçelerindeki ile Sinop ilindeki ilköğretim okullarındaki ana sınıfı ve özel öğretim okullarındaki okulöncesi eğitime hizmet veren kurumlarda çalışan toplam 84 öğretmene fen kavramlarının öğretiminde kullandıkları yöntemlerin belirlenmesi için kapalı uçlu anket sorularından yararlanılmıştır. Her iki ildeki öğretmenlerin hepsi okulöncesi eğitim kurumlarında fen ve doğa köşesinin bulunması gerektiğini belirtmişlerdir. Öğretmenler, fen ve doğa köşesinde bulunan materyallerin yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Oysa bu fen ve doğa köşesindeki materyaller (örneğin taş, böcek yaprak vb. koleksiyonlar, terazi, büyüteç, el feneri, piller, çeşitli tahta ve demir vb. çubuklar) bulunamayacak ve pahalı materyaller değildir. Bundan dolayı öğretmenlerin fen ve doğa ile ilgili eğitim düzeylerinin yetersiz olduğunu söylemiştir. Öğretmenlerin büyük bir kısmının fen öğretiminin, sadece deneyle olabileceğini zannettiklerini üstelik yapılan deneylerin çimlenme, yağmur deneyi gibi belli başlı basit deneylerle yaptıklarını, kavram haritalarını fazla kullanan olmadığını belirtmiştir. Öğretmenler öğrencilere en fazla model yapımı ve basit zararsız deneyler yaptırdıklarını en az ise gruplar oluşturup öğrendiklerini arkadaşlarına

aktarmayı uygulamışlardır. Diğer öğretmenler ise en fazla basit, zararsız deneyler yaptırma ile oyun ya da dramatizasyon, en az ise model yapımının uygulandığını ifade etmişlerdir. Bu farklılıklar öğretmenlerin yetişme durumu ile çocukların sosyal ve ekonomik çevresi ile ilgili oluğu söylenebilir.

Karamustafaoğlu (2006), okul öncesi eğitimde fen etkinliklerinde kullanılan öğretim yöntemleri ve karşılaşılan güçlükleri incelemiş, Araştırmanın yürütülmesi sürecinde 50 okul öncesi öğretmenine anket metodu uygulanırken, 10 öğretmenle yarı-yapılandırılmış mülakatlar sürdürülmüştür. Çalışmada, öğretmenlerin demografik özelliklerini, fen ve doğa etkinliklerini yürütürlerken kullandıkları yöntemleri ve bu etkinlikleri gerçekleştirme sürecinde karşılaştıkları güçlükleri üç bölüm halinde belirlemek üzere açık uçlu sorulardan oluşan 14 maddelik yarı- yapılandırılmış bir anket kullanılmıştır. Anketin birinci bölümünde, öğretmenlerin demografik özelliklerini de içine alan görev yaptıkları okulda fen ve doğa köşesi bulunup, bulunmadığının ve bu köşede hangi malzemelerin olduğunun belirlenmeye çalışıldığı beş soru, ikinci bölümde fen ve doğa etkinliklerini nasıl yaptırdıkları, bu etkinliklerin çocuğa neler kazandırabileceği ve nasıl daha iyi sunulabileceğine yönelik düşüncelerinin belirlenmeye çalışıldığı beş soru bulunmaktadır. Anketin son bölümünde ise, okul öncesi öğretmenlerin fen ve doğa etkinliklerini yürütme sürecinde karşılaştıkları güçlüklerin ve bunların çözümüne yönelik görüşlerinin alındığı dört madde bulunmaktadır. Bu çalışmada, okul öncesi öğretmenlerinin fen ve doğa etkinliklerinde kullandıkları yöntem ve teknikler ve bu uygulamaları yürütme sürecinde karşılaştıkları problemler araştırılmıştır. Anketin birinci bölümünden elde edilen bulgular dikkate alındığında çalışmaya katılan öğretmenlerin yarıdan fazlasının deneyiminin 1–7 yıl arasında değiştiği görülmektedir. Buna göre araştırmanının örneklemini oluşturan öğretmenlerin mesleklerinde yeni ve çağdaş öğretim yöntem ve teknikleriyle donatılmış olduklarından dolayı, istekli ve bilgilerini uygulamaya hazır oldukları saptanmıştır. Ancak yeni ve deneyimli öğretmenlerin tümü değerlendirildiğinde çoğunun yeni yöntem ve teknikleri bilmedikleri belirlenmiştir. Temel fen kavramlarının öğretiminde, okul öncesi öğretmenlerinin aktif öğrenme teknikleri ve teknolojiden yeterli düzeyde faydalanamadıkları sonucuna varılmıştır. Fen kavramlarının kavratılmasında oyun tekniğini kullanma

düzeyleri konusunda yapılan incelemede, çalışmaya katılan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun bu tekniği kullanmadıkları belirlenmiştir öğretmenlerin şikâyet ettikleri sorunların başında, etkinlikleri rahatlıkla yapabilecekleri laboratuarların olmaması, kalabalık sınıflarda hakimiyetin azalması, fen kavramlarının öğrencilerin seviyesine uygun olmaması, fiziki ortam, araç-gereç ve materyallerin yetersiz olması, kendilerinin kavram haritalama, analoji, proje çalışmaları ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmamaları ve programda bulunan fen kavramlarını öğrencilerin seviyesine uygun bulmadıkları belirlenmiştir. Bu durum çalışmaya katılan öğretmenlerin çağdaş öğretim yöntem ve tekniklerinin uygulanışını tam olarak bilmediklerini ortaya çıkarmıştır.

Balım(2008), fen öğretiminde kavram karikatürü kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına ve sorgulayıcı öğrenme becerileri algılarına etkisini inlemiş, araştırmada; fen dersi “ya basınç olmasaydı?” ünitesinde kavram karikatürü kullanımının, İzmir ilindeki bir ilköğretim okulunda 7. sınıfta öğrenim gören öğrencilerin akademik başarı ve sorgulayıcı öğrenme becerisi algıları üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Kontrol gruplu ön test eşliğine dayalı sadece son test; sorgulayıcı öğrenme becerileri algılarındaki farklılığı belirlemek amacıyla ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın bağımlı değişkeni öğrencilerin akademik başarıları ve sorgulayıcı öğrenme becerileri algıları; bağımsız değişkeni ise kavram karikatürleri olarak belirlenmiştir. Araştırmadaki yer alan deney grubu n=15; kontrol grubu n=15 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma yedinci sınıf fen dersi “Ya Basınç Olmasaydı?” ünitesi üzerinde yürütülmüş ve dört hafta boyunca (12 ders saati) deney ve kontrol grubunda ders planları ve etkinlikler, yapılandırmacı yaklaşıma dayalı 7E öğrenme modeli temel alınarak hazırlanmıştır. Deney grubunda, kontrol grubundan farklı olarak etkinlikler yapılırken tartışma ortamı yaratılabilmesi ve öğrencilerin derse katılımlarının sağlanabilmesi için araştırmanın bağımsız değişkeni olan kavram karikatürleri ile dersler işlenmiştir. Yapılan analizler sonucunda kavram karikatürlerinin tek başına akademik başarıya etkisinin bulunmadığı belirlenmiştir. Deney grubu ön test-son test sorgulayıcı öğrenme becerileri algı puanları bakımından kavram karikatürleri etkili olmuştur. Deney grubu ile kontrol grubu son test

sorgulayıcı öğrenme becerileri algı puanları arasında anlamlı bir fark vardır. Deney ve kontrol grubu son test sorgulayıcı öğrenme becerileri algısı ölçeği puanları ile akademik başarı testi puanları arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı belirlenmiştir.

Bilaloğlu (2008), okulöncesi öğretmenlerinin fen etkinliklerine ilişkin bilgi düzeylerinin incelemiştir. Bu araştırmanın evrenini Adana ili merkezinde bulunan 17 devlet anaokulunda görev yapan okul öncesi öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu okullardan 10’unda görev yapmakta olan toplam 23 öğretmen oluşturmuştur. Veri Toplama Aracı ve Verilerin Toplanması Araştırmanın verileri nitel veri toplama yöntemlerinden görüşme ve gözlem yöntemleri kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın birinci aşamasında her bir öğretmen ile bireysel görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında görüşme yapılan öğretmenlerden beşi rastgele seçilmiş ve bu öğretmenlerin sınıflarında üçer gözlem yapılmıştır. Gözlemler tüm gün süreyle ve çift gözlemci tarafından yapılmıştır. Buna ek olarak aynı öğretmenlerden bir fen etkinliği planlamaları ve kararlaştırılan günde etkinliği gerçekleştirmeleri istenmiştir. Öğretmenlerin bu etkinliği gerçekleştirmeleri de çift gözlemci tarafından gözlenmiştir. Yapılan gözlemler araştırmacılar tarafından önceden hazırlanmış olan gözlem kayıt formuna kaydedilmiştir. Daha sonra gözlem ve görüşmelerden elde edilen veriler bilgisayar ortamında bir araya getirilerek toplam 40 sayfalık bir veri seti oluşturulmuştur. Öncelikle okulöncesi öğretmenleri lisans dönemlerinde fen eğitimlerinin yetersiz olduğunu, öğretmenlerin hizmet içi eğitimlere ya düzenlenemediğinden ya da katılamadıklarından kendilerini fazla geliştiremediklerini ifade etmişlerdir. Okul öncesi öğretmenleri sınıflarında fen ve doğa köşesi bulanmadığını ifade etmişlerdir. Fen ve doğa eğitimi verirken öğretmenler değişik yollarla başvurmamışlar genellikle deney ve soru cevap şeklinde etkinliklerini tamamlamışlardır. İnformal eğitimden gerektiği gibi yararlanmamışlar, anoloji, kavram haritası, gezi-gözlem, oyun, drama v.b değişik öğretme motodlarını kullanmada zayıf kalmışlardır. Ayrıca öğretmenler fen etkinliği için gerekli materyal hazırlamada kendilerini yeterli görememiş ve hazır materyallerin kullanmayı tercih etmişlerdir. Bu da fen eğitimini etkili kılmamıştır.

Vural (2008), okul öncesi öğretmen adaylarının fen öğretimi dersine yönelik öz-yeterlik inançları ve görüşler durum saptamaya yönelik tarama yöntemi ile nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yöntemi bir arada kullanılmıştır. Öğretmen adaylarına öz-yeterlik ölçeği uygulandıktan sonra rastgele seçilen öğrencilere de açık uçlu sorular yöneltilmiş ve onların verdikleri cevaplar analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda her iki sınıfta okumakta olan okul öncesi öğretmeni adaylarının öz-yeterlik düzeyinin olumlu yönde olduğu (kararsızımdan katılıyorum doğru) söylenebilir. Ayrıca 3. sınıfta öğrenim gören öğretmen adaylarının ölçeğin öz- yeterlik inancı ve sonuç beklentisi alt boyutlarından aldıkları puanların 1. sınıflara göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Okul öncesi öğretmen adaylarının ölçekten aldıkları puanlar arasında ölçeğin her iki alt boyutu için 3. sınıflar lehine anlamlı fark görülmüştür. Öğretmen adaylarına uygulanan açık uçlu soruların sonuçlarına göre, fen öğretimi konusunda kendini yeterli hisseden öğretmen adaylarının 3. sınıflarda 1. sınıflardan fazla olduğu görülmüştür. 3. sınıf öğretmen adaylarına fen öğretiminde destek almak istedikleri konular sorulduğunda, öğretmen adaylarının birçoğu fen öğretimine yönelik olarak; deney yapmayı öğrenme ile fen öğretim yöntem ve tekniklerine ilişkin konularda destek almayı istediği görülmüştür.

BÖLÜM III

Benzer Belgeler