• Sonuç bulunamadı

1.1. İletişim Kavramı ve Tanımı

1.1.8. İletişim Engelleri

Bir mesajın teslim edilmesini veya alınmasını negatif yönde etkileyen tüm faktörler iletişim engelleri olarak adlandırılmaktadır (Güçlü, 2007: 214). İletişim engelleri çoğunlukla alıcı ve kaynak arasındaki psikolojik uyum eksikliği ya da bu adaptasyonu elde etmek için gereken geribildirimin yanlış yorumlamasından kaynaklanmaktadır (Tutar ve Yılmaz, 2005: 71). Yalnızca anladığımız bir şeyi yorumlayabiliriz. Anlayamadığımız bir şeyin eksikliği, anlayacağımız bir şeyle doldurulmaya çalışılır. Yanlış anlamalar böyle olmaktadır (Koç, 2006: 11).

Diğer insanlarla uyum ve etkileşimi sağlayan iletişim sürecinde iletişimin kalitesi önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. İletişim kişinin kendini tanımasıyla başlayan bir süreçtir. Kendini tanıyan ve güvenen insanlar ‘belirli pozisyonlarda nasıl hareket edeceklerini, neye ihtiyaç duyduklarını veya kendilerinde ne gibi değişiklik yapmaları gerektiğinin’ bilincindedirler (Ertürk, 2010: 135). İletişim karmaşık ve zaman alıcı bir görev olmasına rağmen, iletişim sürecini çok iyi anlamak böylelikle daha etkin bir şekilde kullanılabilmek imkânı bulunmaktadır. Bunun en önemli adımlarından biri iletişimin etkili olmasını engelleyen faktörlere dikkat etmek ve üstesinden gelmenin yollarını bulmaktır. İletişim engelleri denilen etkenler iletişim sürecinin çeşitli ögelerini etkilemektedir ve sonucunda iletişim eksikliği ortaya çıkmaktadır (Nazik ve Bayazıt, 2004: 108). İletişimin etkinliği kaynağın niyeti ile alıcının anlayışının aynı olmasına

bağlıdır. Gerçeklerle ilgili mesajlar soyut mesajlara oranla daha kolay iletilir, fakat mesaj göndermede etkili bir yol seçilmemişse yanlış yorumlar ortaya çıkabilir (Pala, 2006: 93). İletişimde engeller olduğu zaman, anlaşmazlıklar olur; bireysel ve örgütsel çatışmalar meydana gelebilir (Akgöz ve Sezgin, 2009: 166).

İletişim sürecini ve kalitesini etkileyen veya engelleyen birçok faktör vardır. İletişim engelleri; fiziksel, teknik, psikolojik veya sosyal ve örgütsel olarak gruplandırılmaktadır (Sabuncuoğlu ve Gümüş, 2008: 175; Akt. Elgünler ve Fener, 2011: 35-36; Ertekin, 1995: 32).

1. Fiziksel ve Teknik Engeller

Bu engeller, iletişim kanallarını etkileyen çevresel koşullar olarak tanıtılan; mesajlar, kanallar ve araçlar, gürültü ve dil engelleri olarak tanımlanmaktadır. Bir mesajın belirsizlikler içermesi, kaliteli iletişim engeli olmasında en büyük etkendir. Mesajın ne anlama geldiği, kimin, ne zaman ve nasıl yanıt vermeyi beklediği hususlarındaki belirsizliğe ek olarak, gereksinim duyulan bilgiler ile mesajın içeriği arasındaki farklılıklar sonucu meydana çıkan belirsizlikler bu etkenlere örnek verilebilir. Ancak, iletinin oluşturulmasında kullanılan simgelerin, alıcının algılayıp anlayabileceği şekilde düzenlenmemesi nedeniyle iletinin yanlış veya eksik gönderilmesi gibi engellerde vardır (Sabuncuoğlu ve Gümüş, 2008: 176), (Yatkın ve Yatkın, 2006: 106), (Bayrak, 1995: 102). İletişimde uygun kanal ve aracı seçmek, iletilerin tam ve doğru olarak iletilmesini sağlamak için mühimdir. İletişim kanallarının yetersizliği, kuvvetlerinin üzerinde yükü taşıması, iletişim teknolojisindeki hızlı gelişmeler ve kuruluşların bu teknolojiye zamanında uyum sağlayamamaları gibi sorunlar iletişim süreçlerinin düzgün işleyişini önlemektedir (Tutar, 2003: 76). İletişim sürecinde kullanılan kanal ve araçların kötü seçilmesi ve kötü kullanılması nitelikli iletişimin en önemli teknik mânilerinden birisidir (Yatkın ve Yatkın, 2006: 106).

Gürültü, iletinin şifrelenmesinden, iletinin şifresinin çözülmesi evresine kadar iletişimin başarısız olmasına veya tamamen engellenmesine sebep olan her şeydir (Bayrak, 1995: 104). Gürültü kaynakları; mikrofon arızası, işitme bozuklukları, ortamdan kaynaklanan gürültü olabilir ayrıca küskünlük, anlaşmazlık, yanlış anlama ve yorumlama, önyargı, inanç ve değer yargıları ve görüş farklılıkları da iletişimi engelleyen gürültü engelleri içerisindedir.

deneme ve düşüncelerinin tesirinde mana kazanmaktadır. Ama karmaşık bir şekilde kullanılırsa, iletişim engeline dönüşebilir. İletişimde iletinin oluşturulmasında kullanılan işaretlerin anlamı düz ve yan anlam olarak iki şekilde seçilebilir (Erdoğan, 2002: 123). Daha basit ve açıklayıcı bir dil kaliteli iletişim sürecinde kullanıldığında, daha sağlıklı ve daha iyi iletişim meydana çıkacaktır.

Fiziksel ve teknik engeller, diğer engellere göre daha kolay giderilmektedir. Bu engellerin olumsuz etkisi geçici ve kısa süreli olduğu için giderilmesi daha kolaydır (Yatkın ve Yatkın, 2010: 114).

2. Psikolojik ve Sosyal Engeller

İletişimde bulunan bireylerin sosyal, psikolojik ve kişisel özelliklerinden kaynaklanarak ortaya çıkan engellerdir. ‘Kişilerin algılama farklılıkları bazen de tepki verme biçimi’ iletişimi engelleyen bir unsur olabilmektedir (Korkut, 2000: 222). İletişim amacının iyi belirlenememesi, önyargılar, kişilerarası görüş farklılıkları, tutum ve davranışları, kişilerin sosyal ve kültürel düzeyleri ile sahip oldukları bilgi düzeyi iletişimin psikolojik ve sosyal engelleri olarak ortaya çıkmaktadır.

Psikolojik ve sosyal engeller, diğer engellere göre daha etkili ve daha uzun bir giderme süresi gerektiren sorundur (Yatkın ve Yatkın, 2010: 114).

3. Örgütsel Engeller

Bireylerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan örgütlerin birlik ve beraberliklerini devam ettirebilmek için etkin bir iletişime sahip olmaları gerekmektedir. Örgüt içinde de başarılı bir iletişimin sağlanamamasının nedenleri ise, örgütün büyüklüğü/fiziksel yapısı, geribildirimin olmaması, aşırı bilgi yüklenmesi, statü farklılıkları, yönetim tarzı, hiyerarşik yapısı, bireylerin sahip olduğu rol ilişkisi, zaman baskısı, dil güçlükleri gibi faktörler ile açıklanmaktadır (Yatkın ve Yatkın, 2010: 117-126).

Yukarıda bahsedilen iletişime engel olan unsurlar bireylerin yaşamını ve ilişkilerini engellemekte ve onların zamanla toplumdan uzaklaşmasına sebep olabilmektedir. Bu kişiler güvensiz, korku içinde yaşarlar ve yeni fikir ve görüşlere açık olamazlar. İletişimde başarılı olabilen bireyler ise kendine güvenen, saygılı, işbirliği yapabilen, paylaşımcı, kendisinin ve diğerlerinin sorunlarına eğilimli ve problem çözmede başarılı olmaktadırlar (Kumcağız ve ark., 2011: 49).

2. İLETİŞİM BECERİLERİ