• Sonuç bulunamadı

İki Ekol Arasındaki Bazı İhtilaflı Konular

1. KELAMÎ FIRKALARIN DOĞUŞU

1.12. Maturidilik İle Mutezilenin Karşılaştırılması

1.12.1. İki Ekol Arasındaki Bazı İhtilaflı Konular

A.a.İsimler;

Allah’a ait isimlerin kabulünde Mu’tezile ile Maturidiler hemfikirdirler. Fakat Mu’tezile isimleri anlamdan soyutlayarak kabul etmektedir. Onlara göre Allah ilim

olmadan âlim, işitme olmadan semi’dir. Allah’ın isimleri tevkifi değildir.70 Buna karşın

Maturidiye Allah’ı isimlendirmede tevkifilik prensibini esas almaktadır. Ayrıca Allah

lafzı dışındaki isimleri manaları ile birlikte kabul etmektedirler.71

A.b. Zati Sıfatlar;

Mu’tezile zati sıfatları Cenab-ı Allah’tan nefiy eder. Onlara göre sıfatlar Allah’a kaim değildirler. Özetle zatın dışında farklı şeyler değildir. Fakat Maturidiler bir kısım

sıfatları Allah’a isnad eder, bir kısmını da ondan nefy ederler.72

68

Nesefi, Tabsira,2,423;Ebu Uzbe, er-Ravdatü’l-Behiyye, 9

69 Nesefi, Tabsira, I, 470

70 eş-Şarfî, Ahmed b.Muhammed, Şerhu’l-Esasi’l-Kebir, Daru’l-Hikmeti’l-Yemaniye, Sena’, 1411, I, 541 71 Nesefi, Tabsira, I, 165-170

72

23

A.c. Fiili Sıfatlar

Mu’tezile’ye göre fiili sıfatlar muhdestir. Muhdes olan ise Allah’ın zatî ile kaim

olamaz. Maturidiler ise tüm fiili sıfatları tekvin sıfatı içerisinde ele almışlardır.73

A.d.Kur’an

Mu’tezile’ye göre Kur’an, Allah’ın kelamıdır ve de mahlûktur.74 Maturidiler ise

kelamı nefsi ve lâfzî olmak üzere ikiye ayırmaktadırlar. Nefsi kelamın kadim ve gayri muhdesliğine hükmederler. Lâfzî kelamın ise muhdes ve mahlûkluğunu ileri

sürmektedirler.75

A.e. Rüyetüllah(Allah’ın Görülmesi);

Mu’tezile ru’yeti inkâr ederken, Maturidiler kabul etmektedirler.76

A.f. İrade;

Mu’tezile iradenin muhdesliğine hükmederken, Maturidiler iradenin kadimliğini

savunmaktadırlar.77

B.Adalet;

B.a.Aslahın Vucübiyeti(En İyinin Gerekliliği)

Mu’tezile, Allah’ın kulları için aslahı yaratması vaciptir demektedir. Maturidiler salah ve aslah konusunda Mu’tezile’ye ters düşmekte ve bunun vacip olmadığını

savunmaktadırlar.78

B.b. İstitae’;

Mu’tezile istitae’nin fiilden önce var olduğunu savunur. Buna karşın Maturidi

bilginler istitae’yi ikiye ayırmaktadırlar.79

Fiilden önce var olan istitae ve fiille birlikte bulunan istitae.

73 Beyazî, İşaretu’l-Meram, Mektebetü’l-Halebi, Kahire, 1368, 212-223

74 Kadı, Abdu’lcabbar, el-Muğni fi Abvabi’l-Adl ve’t-Tevhid, Mısır Kültür Bakanlığı Yay., VII, 208 75

el-Pezdevi, Usulu’d-Din, 60

76 Nesefi, Tabsira, I, 508 77 Nesefi, Tabsira, II, 281 78 el-Pezdevi, Usulu’d-Din, 126 79

B.c. Kulların fiilleri;

Mu’tezile’nin, kullar kendi fiillerini kendileri yaratır, fiillerinde mustakildirler görüşü Maturidilerce kabul görmemiştir. Maturidilere göre kulların fiillerini yaratan

Allah’tır. Kesb eden kulun kendisidir.80

B.d. Husun ve Kubuh(Güzellik ve Çirkinlik);

Her iki ekol husun ve kubuhun akılla bilinebileceğinde hem fikirdirler. Ayrıldıkları tek nokta Mu’tezile husun ve kubhun neticesinde sevabın ve cezanın akliliğini savunmaktadır. Buna karşın Maturidiler sevap ve ikabın şeri’iliğini savunmaktadır.

C. İman ve Küfür; C.a. Mukallidin İmanı

Mu’tezile taklidi imanı sahih görmemektedir. Maturidilere göre ise mukallidin imanı sahihtir. Ancak iman sahibi olan insan istidlali terk ettiğinden dolayı

günahkârdır.81

C.b. İmanın Mahiyeti;

Mu’tezile imanın mahiyetini kavl, amel ve itikad olarak açıklar. Maturidilerde, itikâdi görüş ön plana çıkmaktadır. Maturidilerin ekseriyetine göre iman sadece itikâttır.

Bazılarına göre hem ittikat hem de ikrardır.82

C.c. İmanın Artması ve Eksilmesi;

İmanın artma ve eksilme mevzusu imanın mahiyetine göre değişir. Zira siz imanın musemmasına ameli koyarsanız Mu’tezile’ye göre iman artar. Amelin terki durumunda azalır. Maturidiler ise ameli imanın bir cüzi olarak görmediklerinden onlara

göre imanda artma ve azalma olmaz. 83

C.d. Murtekibu’l- Kebire;

Bu konu Mu’tezile’nin temel beş ilkesi arasına girecek kadar önemlidir. Onlar

80 eş-Şarfî, Şerhu’l-Esasi’l-Kebir,145; Nesefi, Tabsira, II, 195 81 eş-Şarfî, Şerhu’l-Esasi’l, Kebir, I, 206

82 Nesefi, Tabsira, II, 404-415 83

25

büyük günah işleyen ne kâfir ne de mümindir derler. Bunlar için Menziletü beyne’l- Menzileteyn’i kabul ederler. Bir başka ilkeleri (el-va’d ve’l vaîd) gereği Allah’ın bunları ebediyen cehennemde bırakması gerektiğini söylemektedirler. Mu’tezile bu ilkeyi naslara yaklaşmanın bir sonucu olarak çıkış noktası görmüşlerdir. Bu ekolun bu anlayışı İslam âleminde bugün bile taraftar bulabilmektedir. Maturidilere göre büyük günah

işleyenin durumu Allah’a havale edilir.84

D. Nübüvvet ve Keramet

Mu’tezile, salah ve aslah mevzusundan yola çıkarak elçilerin gönderilmesinin vucübiyetine inanmaktadır. Maturidilerden bazıları resullerin bi’setini zorunluluk olarak

görmemektedir. Kerameti inkâr eden Mutezile, ispat eden ise Maturidilerdir.85

E. Ahiret

E.a.Kabir Azabı

Mu’tezile kabir azabını kabul etmemekte Maturidiler ise kabir azabını kabul

etmektedirler.86

E.b.Sırat, Mizan, Şefaat;

Mu’tezile bunları değişebilir (mecaz) varlıklar olarak görmektedir. Maturidiler

bunları hakikat olarak kabul etmektedir.87

E.c. Cennet ve Cehennem;

Mu’tezile cennetin şu an için varlığını kabul etmemektedir. Kıyamet gününde Allah’ın cennet ve cehennemi yaratacağına inanırlar. Mu’tezilenin bu tezini Maturidiler

kabul etmemektedir.88

Bu ihtilaflara rağmen Mu’tezile ile Maturidilerin ittifak ettikleri konular da vardır. Elbette tüm bu konuları ele almak tezimizin amacını aşar. Ancak faydalı olacağına inandığımız için başlıklar halinde bazılarını zikretmeyi uygun buluyoruz:

1-İman ile İslam eş anlamlıdır.

84 Nesefi, Tabsira, II, 368; Kadı Abdulcebbar, Şerhu’l-Usuli’l-Hamse, Mektebetu Vehbe, Kahire,

1408, 666

85 Kadı, Abdulcebbar, Şerhu’l-Usuli’l-Hamse,563; Nesefi, Tabsira, II, 1-7

86 Nesefi, Tabsira, II, 364;Kadı, Abdulcebbar el-Hemdani, Şerhu’l-Usuli’l-Hamse,730-734 87 Kadı, Abdulcebbar, Şerhu’l-Usuli’l-Hamse,688-690

88

2-İmanda istisna olmaz.

3-Teklifi mala yutak caiz değildir. 4-Husun ve kubuh aklidir.

5-Allah’ın fiillerinde hikmet mevcuttur. 6-Haberi sıfatların nefyedilmesi.

7-Allah kelamının işitilemiyeceğine inanmak.

8-Akidevi meselelerde ahad haberleri huccet kabul etmemek. 9-Allah’ın birliğini temânu’ delili ile ısbat etmek.

10-Allah’ın akıl ile tanınacağına hüküm etmek. 11-Tevhid mefhumu ibadet birliğini sağlamaz.

12-Nübüvvetin kanıtı mucizenin varlığıdır. Maturidiler peygamber ahlakını, nübüvvetin kanıtları arasında önemli bir kanıt olarak ileri sürerler.

13-Nimetlere şükür etmek aklen vaciptir.89

89

BİRİNCİ BÖLÜM