• Sonuç bulunamadı

İdeolojik Sebeplerle Ortaya Çıkan Terör Örgütleri

2. TERÖR ÖRGÜTLERİ

2.1. TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

2.1.4. İdeolojik Sebeplerle Ortaya Çıkan Terör Örgütleri

İdeolojik amaçlarla ortaya çıkan şiddet içerikli gruplar modern terör örgütlerinin ilk örnekleri olarak tanımlanabilir. Bu terör örgütlerinin modern dünyadaki temsilcileri olarak “komünist örgütler” görülmektedir.

Dünya düzeni, başından itibaren ekonomik esaslar üzerine kuruludur. Avrupa’da sanayileşmenin başlaması, sermaye sahiplerinin yani burjuvaların ile emek sahibi işçi sınıfının, yani proletaryanın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Patronların aşırı zenginleşmesi ve emekçilerin bu zenginlikten payını hak ettiği kadar alamaması, sosyal ve ekonomik eşitsizlik kavramının doğmasına yol açmıştır. Bu kavramlardan hareket eden düşünürler mevcut sistemin sorunlarını açığa vuran bildiriler yayınlamaya başlamışlardır. Sosyal eşitsizlik adına çalışmalarda bulunan en önemli ve popüler düşünür olarak karşımıza “Karl Marx” çıkmaktadır. Karl Marx’ın komünizmin esaslarını belirlediği çalışmaları, Marksist ideoloji olarak günümüze kadar gelmiştir. Karl Marx’ın düşüncelerinden etkilenen ve Marksist düşüncenin farklı varyasyonları olarak başka görüşler de ortaya atılmıştır. Örnek olarak Sovyet Rusya’nın kurulmasın en önemli aktör olan Vladimir İlyiç Ulyanov, yani Lenin, Karl Marx’ın öğretilerinden yararlanarak Marksist-Leninist görüşün fikir babası olmuştur. Marksist ideolojinin Asya’daki yansıması ise Çinli siyasetçi ve devrimci Mao Zedong’la olmuş ve daha sonra Maoist ideoloji halini almıştır (Harrison, 2008: 55- 60).

Marx kaynaklı komünist ideolojiyi, mevcut batı kaynaklı ekonomik ve sosyal sistemi yıkıp yerine proletarya, yani işçi sınıfını hakim kılan yeni sistemi getirmeye çalışan terör örgütlerinin dayandığı temel olarak görmekteyiz (Atılgan, 2001: 11-17). Marksist görüşü savunan grupların devlet otoritesini yıkmak istemesi ve bu uğurda bir çok kişinin hayatını yok sayan şiddet görüşünü benimsemesinin temelinde Marksist kanaat önderlerinin devrimci görüşü yatmaktadır. “İnsan kalmanın tek yolu,

23

insanlık dışı bu sisteme karşı savaşmaktır”- Karl Marx; “Politik güç, bir silahın namlusundan çıkar”- Mao Zedong; “Ölüm nereden gelirse gelsin, savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle, savaş ve zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaklarsa ölüm hoş geldi, sefa geldi”- Ernesto Che Guevara; gibi Komünist sol görüşlü kanaat önderlerinin yaptıkları bu açıklamalar ön görülen devrimin ancak kan ve şiddet yoluyla gerçekleşeceğine militanlarını inandırmıştır.

Marxist görüşe bağlı olarak devrimci düşünceyle hareket eden şiddet grupları yaptıkları eylemler ile dünyada oldukça etkili olmuşlardır. Öyle ki bu grupların bazılarının terör ve şiddet yolu ile siyasal sistemi değiştirebilen tek örgüt yapılanması oldukları söylenebilir. Aşağıda verilen somut örnekler de konunun pekiştirilmesine olanak sağlamaktadır.

2.1.4.1. Sovyetler Birliği Komünist Partisi

Ekim Devrimi ya da 1917 Rus Devrimi olarak da bilinen ayaklanma Marxist düşüncenin uygulamaya geçirilmesindeki ilk adım olarak bilinmektedir. Marxist düşünceyi benimsemiş olan Lenin, Rusya’nın içinde bulunduğu büyük ekonomik sorunları ve sosyal bozukluklardan yararlanarak halkı “emek, barış, özgürlük” söylemleriyle kendi partisi altında toplamayı amaçlamıştı. Çarlık şeklindeki monarşi yönetim biçimine sahip Rusya’nın, çok kötü ekonomik ve sosyal eşitsizlik durumu içerisinde olması, Lenin’in insanlara vaat ettiği eşit yaşam ekonomik refah ve halk odaklı yönetim sözlerinin karşılık bulmasına yardımcı olmuştur. 1905 yılında yaptığı ilk ayaklanma ve siyasal otoriteye karşı saldırılar karşılık bulmamasına rağmen halk genelinden gelen destek gelecek için umut vermiştir. Daha sonra Birinci Dünya Savaşının ağır şartları sebebiyle Çar tahttan indirilerek geçici hükümet “Krenski” iktidarı ele almıştır. Lenin’in savaş karşıtı görüşlerine karşın hükümetin savaşa devam kararı alması çatışmaların çıkmasına neden oldu ve geçici hükümet, Lenin ve partisi: Sovyetler Birliği Komünist Partisinin tüm üyelerine tutuklama emri getirmesi üzerine Finlandiya’ya kaçan Lenin daha sonra tekrar Rusya Petersburg’a dönerek 1917’de kanlı bir şekilde Bolşevik Devrimini gerçekleştirmiştir. Böylece Rusya’da artık Sovyetler Birliği dönemi başlamıştır (Wade, 2000: 9-20).

24

Bu örnek üzerinden değerlendirme yapıldığında, Lenin ve kurmuş olduğu örgüt, yapmış olduğu isyan ve silahlı mücadelenin halk tarafından destek görmesi, onu terör örgütü olmaktan çıkartıp bir halk kahramanı haline dönüştürmüştür. Eğer Lenin giriştiği bu mücadelede başarısız olsaydı tarih onu bir terör örgütü elebaşı olarak ele alacaktı. Lenin’in başarısı Marxist-Leninist düşüncenin doğmasına neden olmuştur. Marxist-Leninist ideoloji daha sonraları birçok örgüte model olmuştur.

2.1.4.2. Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi

Siyasi ve silahlı iki kanattan oluşan örgüt Türkiye’de faaliyet göstermektedir. “Parti” örgütün sivil yapılanması ve siyasi kanadını oluştururken, “Cephe” ise örgütün silahlı kolunu meydana getirmektedir. Amaçları; oligarşik bir yapı olarak tabir ettikleri Türkiye’nin mevcut yönetim sistemini silahlı mücadele ile yıkıp yerine Marxist-Leninist ideolojiye dayalı yeni bir yönetim inşa etmektir. Bu görüşten hareket ederek örgüt 1994 yılında faaliyete geçmiştir (Bicik, 2014: 18). Kuruluşunda önceden bağlı olduğu Marxist-Leninist bir örgüt olan Dev-Yol örgütünün, amaçları doğrultusunda sivil odaklı davranmak istemesi ve devrimin silahla yapılmasından vaz geçmesi de etkili olmuştur.

Genel olarak emperyalist sisteme karşı oldukları gerekçesiyle birçok eylem gerçekleştirmişlerdir. Türkiye’deki NATO temsilciliklerine ve ABD askerlerine yönelik silahlı saldırılar ve tesislerin bombalanması, 1995’de İstanbul’da Koç Holding deposunun tahrip edilmesi, 1995’de İstanbul’da nöbet tutan polis memurunun öldürülmesi, 1996’da Sabancı Holding mensuplarından üç kişinin öldürülmesi, 2001’de İstanbul’da canlı bomba saldırısı ile 2 si polis biri turist olmak üzere 3 kişinin öldürülmesi, 2015’de İstanbul’da adliye binasında savcının önce rehin alınması sonrada öldürülmesi başta olmak üzere birçok eylem gerçekleştirmiştir (www.internethaber.com, 15.07.2017).