• Sonuç bulunamadı

1. KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ VE SINIRLANDIRILMASI

2.2. ANONİM ŞİRKETTE YÖNETİM VE TEMSİL

2.2.4. Kamu Alacaklarından Sorumluluk Bakımından Özel Durumlar

2.2.4.2. İcra Yetkisi Olmayan YK Üyeleri

109 Kalender, s. 103; Aynı yazar tarafından görüşe göre, gerek doktrinde gerek uygulamada, geniş anlama sahip “uğraşan” sözcüğü sebebiyle, şeklen organ olarak atanmayan fiilî organların da sorumluluklarının olacağı kabul edilmiştir.

110 Ayrıntılı bilgi için bkz: Kalender, s. 103, 104.

41 Türk Ticaret Kanunu’ nun 365. maddesine göre, “anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki istisnai hükümler saklıdır”

hükmü mevcuttur. İşte kanundaki istisnai hükme örnek verilmek gerekirse; 367.

maddenin birinci fıkrası gösterilebilecektir. Söz konusu maddeye göre; “yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir” şeklindedir. Buradaki devirden maksat, kurulun aynı yasanın 375’ inci maddesindeki sayılan devir ve vazgeçme yasağı olan yetki ve görevlerdir. Yetkiyi devralanlar, şirketin iradesini belirleyen organa özgü yetkileri kullanır ve organ sıfatını iktisap ederek idare görevini yerine getirecektir. Yetkiyi devredenler ise bu faaliyetleri gözetlemekle yetinecektir. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, yönetim yetkisinin devri ile yapılmak istenen, kurumsal yönetimin gereği, kurulun hepsinin yürütebilme yetkisi varolmayan üye konuma geçebileceği elastik bir sistemin getirilmesinin istenmesidir. Buradaki en büyük amacın kurulun gözetleme işini yapabilecek üst dereceli olarak yönetim mantalitesinin getirilmesidir111. Böylece ortaklığın yönetimi uzman kişiler eliyle yürütülür ve kurulun yapılanmasından üst düzeyde profesyonelliğin sağlanacağı düşünülmektedir. Bunların yanında, icra yetkisi olmayan yönetim kurulu üyelerinin sayıca çok olması, şirketin yönetim kalitesini, kurumsal olarak sağlama alan bir

“kalite güvenliği fonksiyonu” (Qualitätssicherungsfunktion) işlevine sahiptir112. İşte, yönetim yetkisinin devredildiği kişiler dışında kalan ve şirketi idare yetkisi olmayan üyeler, icra yetkisi olmayan yönetim kurulu üyesi olarak ifade edilebilir113.

İcra yetkisine sahip olmayan yönetim kurulu üyeleri her ne kadar şirket idaresinde görevli olmasa da, yönetim yetkisine sahip üyelere şirketin geliştirilmesi için öneri ve fikir sunabilir, tavsiyelerde bulunabilir, strateji geliştirebilir. Bu üyeler icra kapsamında görev alan kurulun görevlerini ve yetkilerini esas sözleşme, yasaya ve iç yönergeye göre hareket edip etmediklerini gözetler; özellikle yönetim yetkisi bulunan kimselerin şirket menfaatini gözetip gözetmediğini kontrol edebilir114. Başka bir deyişle, bu üyeler şirketin öz kaynakları, yönetim kadrosu ve standartları gibi

111 Kalender, s. 115, 116; Paslı Ali, Anonim Ortaklık Kurumsal Yönetimi, İstanbul 2005, s. 306.

112 Kalender, s. 115.

113 Kalender, s. 115.

114 Kalender, s. 116; Doğan, s. 251.

42 konularda kontrol görevi yerine getirir, şirket politikasının oluşturulmasında katkıda bulunur. Ayrıca bu üyeler şirketin malî durumunun ve risk yönetiminin hukukî ve iktisadî açıdan olması gerektiği gibi olup olmadığını da denetler115. İcrada görevli olmayan üyelerin şirket örgütlenmesinin gözetimini yapan bu durumu, bilgi ve gücün aynı kişilerde toplanmasını engellemek açısından önemlidir.

İcra yetkisi olmayan veya olan yönetim kurulu üyeleri, murahhas üye kavramının bir sonucudur. Burada murahhas üye olarak adlandırılan kişiler de, herhangi bir işi için yetki verilen kişilerdir. Yetki kapsamıyla verilen işin niteliğinin yönetimsel veya temsilen olabilmektedir. Her iki yetkinin de varlığı şart değildir.

Herhangi bir yetki de verilebilmektedir. Bu kavramın kullanılması için kurulun yetkisini devretmesi yeterli olup kişinin sadece yetki devri alması gereklidir.

Yukarıda belirtilen icraen görev alan kurul üyelerinin de sadece icrada yer alması değil aynı zamanda karar alınmasında da etki eden üyeler olarak kullanılmaktadır.

Murahhas üye ile bu durum karşılaştırıldığında ise icraen yetkili olan üyelerin karar alırken de yetkili olması nedeniyle murahhas üye olarak da isimlendirilmektedir116.

İcra yetkisi olmayan yönetim kurulu üyelerinin TTK’ dan kaynaklı bir hukuki alt yapısının olduğu görülmektedir. Bu sebeple yukarıda belirtilen şekilde doktrinde murahhas üye olarak dahi kabul edildikleri savunulmaktadır. Bu sebeple kamu alacaklarından sorumluluk bakımından özel durumlara girdiği aşikardır. Bunun sonucunda kamu alacakları bakımından yetki devri yapılan ve sorumluluğu üzerinde teşkil eden bu yönetim kurulu üyeleri VUK m. 10 uyarınca kanuni temsilci sıfatına da haiz olduğu kabul edilmektedir. Aynı maddede iki farklı temsilci modeli öngörüldüğü daha önce de ifade edilmiştir: Temsilciler veya teşekkülü idare edenler.

Kanun nezdinde sorumlunun sadece bir kişi olmadığını ifade edilmeye çalışılmıştı.

Bu nedenle kanunun amacından ve ruhundan anlaşılması gereken bir şirket ve bu

115 Kalender, s. 116; Özer Işık, Türk ve Yabancı Hukuk Sistemlerinde Anonim Şirket Yöneticilerinin Mali Hakları, Ankara 2013, s. 50-51; Doğan, s. 68; Korkut Ömer, Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyesinin Şirkete Ait Belgelerin Kopyasını Alma Yetkisi, EÜHFD, C.

10, S. 3-4, Aralık 2006, s. 94; Tekinalp Ünal (2003), Anonim Ortaklıklara İlişkin Yeni Hukuk Politikasının Dinamikleri ve Bunlar Arasındaki İlişki, Prof. Dr. Turgut Kalpsüz’e Armağan, Ankara 2003, s. 234.

116 Ayrıntılı bilgi için bkz. Kalender, s. 115, dn. 349; Doğan, s.67; Sadece yönetim yetkisi devredilen kişilere murahhas denemeyeceğini savunulan görüş de mevcuttur. Ayrıntılı bilgi için bkz. Tekinalp (2003), s. 123, s. 138 vd.

43 şirketin idare edenlerinin mevcut olduğudur. Anonim şirket için kullanılan terim ise kanuni temsilcidir. Teşekkülü idare edenler ise tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar için kullanılmaktadır. İdare edenler nezdinde ise resmi ve gayri resmi yönetenlerin mevcudiyeti de tartışması konusuna dahil olmuştur. TTK nezdinde yönetimin yönetimsel anlamda devredildiğinin hukuki altyapısının olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle hem resmi olarak yönetim kurulu hem de bu yetkiyi elinde bulunduran icra yetkisi olmayan yönetim kurulu üyelerinin VUK m.10 kapsamında kanuni temsilci olarak görülüp ödenmeyen kamu alacaklarından dolayı yine VUK m. 10/2 uyarınca ödevlerini yerine getirmemeleri yüzünde sorumlu tutulabileceklerdir.