• Sonuç bulunamadı

İBRA SÖZLEŞMESİ

Belgede Sulh sözleşmesi (sayfa 33-36)

B. MAHKEME DIŞI SULH

I. İBRA SÖZLEŞMESİ

İbra, borç ilişkisinde borçlunun borcunu ifa etmeksizin, borcun sona ermesini sağlayan sebeplerdendir. İbra ile borç sona ermesine rağmen borç ilişkisi devam etmektedir. İbra nihayetinde, borç ilişkisinin taraflarının borcu sona erdirmek amacıyla yaptıkları bir sözleşmedir.

İbra, 818 sayılı Borçlar Kanunumuzda düzenlenmemekle birlikte, 6098 sayılı Borçlar Kanunumuzda madde 132’de düzenlenmiştir. İbra İsviçre Borçlar kanunun 115.

maddesinde ve Alman Medeni Kanunun 397. maddesinin 1. fıkrasında da düzenlenmiştir. İsviçre Borçlar Kanunda ibra sözleşmesinden bir sözleşme olarak bahsedilmekte ve borç ilişkisinin kanun veya taraflar isteğince şekle bağlı olsa bile ibra sözleşmesinin şekle bağlı olamayacağı kararlaştırılmıştır71.

İbra, borcu sona erdiren sebep olmakla beraber borç ilişkisinin sona erdirmek için ikale sözleşmesi yapmaları gerekir. İbranın yapılabilmesi için alacaklı alacak hakkından tek taraflı olarak feragat etmesi yeterli değildir, ayrıca borçlunun bunu kabul etmesi gerekir72. Eğer borçlu ibrayı kabul etmezse aralarındaki borç devam eder ve borçlu borcundan kurtulmak için ifayı haksız kabul etmeyen alacaklıya karşı alacaklının temerrüdü hükümlerine başvurabilir73.

      

70 ULUSAN, s. 161. 

71 BECKER Herman, İsviçre Medeni Kanun Şerhi, Borçlar Kanunu, I. Kısım, Genel Hükümler, Çeviren:

Saim Özkök, VI. Cilt, Ankara, 1972, s.72. 

72 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2003/ 9-760, K. 2003/760, T. 17.12.2003’nun bir kararında, ibra sözleşmesinin her halükarda sözleşme şeklinde gerçekleştirilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, borçlunun kabulünün zımni olabileceği açıklanmıştır. ÇİL Şahin, İş Hukukunda İbra Sözleşmesi (İbraname), 2. Baskı, Legal Yayıncılık, 2007, s. 22. 

73 TURANBOY, s. 28; REİSOĞLU, s. 352. 

İbra, mevcut bir borcu kısmen veya tamamen ortadan kaldırdığı ve alacaklının alacak hakkına etki ettiği için bir tasarruf işlemidir74. İbra ile alacaklının borçluyu ibra etmesi ve borçlunun da kabul etmesi sonucu taraflar arasındaki borç bir daha doğmamak üzere sona erer. İbra sözleşmesi ile taraflar ileriye yönelik olarak borcu sona erdirler.

Ancak taraflar ibra sözleşmesini geçmişe etki edecek şekilde de yapabilirler. İbra sözleşmesi bir tasarruf işlemi olması nedeniyle alacaklının borçluyu ibra etmesi için tasarruf yetkisinin bulunması gerekir. Tasarruf ehliyeti ibra sözleşmesinde alacaklı taraf için geçerlidir75. Mesela iflas eden alacaklının borçluyu ibra etmek için tasarruf yetkisi yoktur. Kanun bazı hallerde ibra sözleşmesinin yapılmasını sınırlandırmıştır. Örnek olarak; MK m. 820, 821’e göre, intifa ile yükümlü alacağın, ancak intifa sahibinin rızası ile ibra edilebileceği gösterilebilir.

İbra sözleşmesinin, çoğu sözleşme türlerinin aksine birden çok sebebi olabilir.

İbra sözleşmesinin sebebi; bağışlama sebebi (causa donandi), alacak sebebi (causa credendi), ifa sebebi (causa solvendi) olabileceği gibi teminat sebebi de olabilir. İbra sözleşmesinin sebebe bağlı olup olmayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktır. Bir görüşe göre ibra sözleşmesi bir tasarruf işlemidir ve Türk Hukukunda tasarruf işlemleri ilke olarak sebebe bağlı hukuki işlemlerdir. Diğer bir görüşe göre, ibra sözleşmesi soyut hukuki işlem niteliğindedir yani ibra sözleşmesinin sebebi geçersiz olsa bile hukuki işlemin geçerliliğine etkisi olmayacağı kabul edilir76.

İbra sözleşmesinin 818 sayılı kanunda düzenlenmemiş olması şekle bağlı düzenlenen bir sözleşmenin şekle bağlı olmadan ibra edilip edilmeyeceği hususunda görüş ayrılıklarına neden olmaktadır. Bir görüşe göre, 818 sayılı BK m. 12’ e (YTBK m. 13) göre ibranın, alacak hakkı doğuran sözleşmede değişiklik yaptığı için şekle bağlı olması gerektiğini savunmaktadır. Bir diğer görüş ise, ibra sözleşmesi maddi hukuk açısından borcu sona erdiren bir sebep olduğundan şekle tabi değildir. Ancak, 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununda bu husus m. 132’de “borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın

      

74 EREN, s. 164; HATEMİ Hüseyin, Borçlar Hukuku Hazırlık Kitabı, İstanbul, Filiz Kitabevi, 1998, s.

26; TURANBOY, s. 114. 

75 İNAN, Ali Naim; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 3.b, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No: 479, Ankara, 1984, s. 495. 

76 TURANBOY, s. 106-107. 

yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir” şeklinde düzenlenmiştir.

İbra sözleşmesi borcu sona erdiren bir sebep olarak kabul edilmekle beraber ibra sözleşmesi ile taraflar aksini karlaştırmamış oldukları sürece esas borcun sona ermesi ile fer’i haklar da sona erer77.

Sulh sözleşmesi ile ibra sözleşmesi birbirine benzeyen kurumlar olmalarına rağmen aslında birbirinden farklı kurumlardır. İbra sözleşmesinde sadece alacaklı taraf alacak hakkından kısmen veya tamamen vazgeçmektedir. Sulh sözleşmesinde ise taraflar karşılıklı birtakım fedakârlıklarda bulunmaktadırlar. İbra sözleşmesinin bir bedel karşılığı veya alacaklıya sağlanan herhangi bir menfaat karşılığı yapılmaması gerekir.

İbra sözleşmesi, sadece borçlar hukukuna ilişkin konularda yapılabiliyorken, sulh sözleşmesi borçlar hukuku, eşya hukuku, miras hukuku, medeni hukuka ilişkin konularda da yapılabilir.

Bir diğer fark ise ibra, bir alacak hakkını kısmen veya tamamen ortadan kaldırdığı için her zaman tasarruf işlemi niteliğinde iken, sulh sözleşmesi her zaman için tasarruf işlemi niteliğinde değil bazen borçlandırıcı işlem olarak da ortaya çıkmaktadır.

Bu fark sulh sözleşmesinin yapısından kaynaklanmaktadır. Çünkü sulh sözleşmesi ile taraflar, mevcut bir hukuki ilişkiye ait uyuşmazlığı veya ilerde çıkabilecek bir uyuşmazlığı bile sonlandırabilirler. Yaptıkları bu sulh sözleşmesi ile taraflar bir takım yükümlülükler altına girebilecekler ve ileri için bir takım taahhütlerde bulunacaklardır.

Böyle bir sulh sözleşmesi borçlandırıcı işlemdir78.

Taraflar, aralarında var olduğundan şüphe etmedikleri, kesin olarak bildikleri bir borcu ortadan kaldırmışlarsa bu bir ibra sözleşmesidir. Yani taraflar ibra sözleşmesi ile kesin olarak kabul edilen bir borcu tamamen veya kısmen ortadan kaldırırlar. Oysa sulh sözleşmesi, tarafların aralarında uyuşmazlık veya tereddüt halinde yani varlığı şüpheli

      

77 REİSOĞLU, s. 353. 

78 TURANBOY, s. 45. 

alacaklarda söz konusudur. İbra sözleşmesinde herhangi bir tereddüt söz konusu değildir79.

Sulh sözleşmesi ile ibra birbiri ile iç içe karışmış kurumlardır. Örneğin, sulh sözleşmesi bir borcu sona erdirmek amacıyla yapılmakta ise temelinde bir ibrayı içerebilir. Ancak sulh sözleşmesi temelinde sadece ibrayı değil aynı zamanda menfi borç ikrarını, yenilemeyi ve ertelemeyi de taşıyabilir80. Özellikle ülkemizde “sulh ve ibraname” adı altında, sulh ile ibrayı aynı başlık altında düzenleyen sözleşmeler yapılması ve bu sözleşmelerin diğer birçok sözleşmenin unsurlarını içerek şekilde yapılması uygulamada zorluklar çıkarmaktadır.

Belgede Sulh sözleşmesi (sayfa 33-36)