• Sonuç bulunamadı

İşgücü Piyasası

Belgede YILLIK RAPOR 1991 (@) (sayfa 25-42)

DİE tarafından uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi’nin Nisan ayı geçici sonuçlarına göre, 1991 yılında 15 ve daha yukarı yaşta bulunan toplam işgücü arzı 20 milyon 707 bin, istihdam edilenlerin ise 19 milyon 237 bin olduğu tahmin edilmektedir. Bu verilere göre işsizlik oram yüzde 7,1 olmuştur. 1988 yılından itibaren yüzde 8 civarında olan bu oran 1991 yılına gelindiğinde yaklaşık bir puanlık düşme göstermiştir.

Sivil istihdamın sektöre! dağılımına baktığımızda. 1991 yılında sanayi sektöründe yüzde 2’lik, hizmetler sektöründe yüzde 4,8’lik bir azalma, tarım sektöründe ise yüzde 4,6'lık artış olmuştur. Buna göre 1991 yılında tarım, sanayi ve hizmetler sektöründe istihdam edilenlerin sayısı sırasıyla

9,6, 2,8 ve 6,7 milyon olmuştur. İstihdamın tarım ve imalat sanayi

sektörlerinde yoğunlaştığı gözlenmektedir.

DİE tarafından uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi’nin 12 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilen nüfusu da kapsayan 1991 yılı Nisan ayı geçici sonuçlarına göre, işgücü yapısının kırsal ve kentsel yerleşim yerlerinde farklı olduğu görülmektedir. Kentsel yerleşim yerlerinde yüzde 12,1 olan işsizlik oranı, kırsal yerleşim yerlerinde yüzde 3,9’a düşmektedir. Kentlere yönelik aşırı göçlerin, kentsel işsizlik oranım arttırdığı söylenebilir. İşgücüne katılma oram kentsel yerlerde yüzde 43,1, kırsal yerlerde yüzde 65,9’dur.

Greve giden işçi sayısı 1990’da bir önceki yıla göre yüzde 321 artarak 39 binden 166 bine çıkmıştı. 1991 yılında ise 164 bin olmuş ve yaklaşık 3,S milyon işgünü kaybedilmiştir.

1990 yılında reel olarak artan ücret gelirleri 1991 yılında da bu

eğilimini sürdürmüştür. Tablo II. 1.3.’den de görüldüğü üzere 1991 yılında bütün ücretlerde gerçekleşen nominal artış tüketici fiyat indeksindeki artışın üzerinde olmuştur. Buna göre işçi ücretlerindeki reel artışlar kamu kesiminde yüzde 56,6 özel kesimde yüzde 50.6 olarak gerçekleşirken en düşük reel artış yüzde 7,1 ile ünvansız memura ödenen ücretlerde olmuştur. Kamu kesimindeki ücret artışları hem 1990 hem de 1991 yüında özel sektördeki artışların üzerinde olmuştur.

T A B L O II. 1.3 Ü C R E T L E R VE FİY A T L A R

(yüzde artış)

1990 1991

A sgari Ü c re t' * *

San. ve H izmet S .(16+ yaş) 81,6 89,4

T arım ve O rm an S .(16+ yaş) 87.5 89,4

Kamu Kesimi İşçi Ü creti(T L /g iin ) 101,7 (4) 160

Özel Kesim İşçi Ü creti(T L /'gün) 86,5 150

Ü nvansız M e m u r ^ 84,4 77,8

Ü cret M i lliy e ti^

101,7 ( i )

Kamu 160

Özel 87,9 150

Kaynak: D F I 1992 Yılı Program ı

(1) G ün ile ağırlıklandırılarak yıllık o rtalam a alınm ıştır (2) N et ödenen, aile yardım ı hariç, tüm sınıfların ortalam ası (3) İşgücü maliyeti, T L /g iin

(4) Geçici (5) Tahm in

II

2. KAMU MÂLİYESİ VE İÇ BORÇLANMA

II.2.1. Kamu Mâliyesi

Türkiye’de kamu kesimi Konsolide Bütçe, ree] ve finansal kesimde faaliyet gösteren Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Mahalli İdareler, Sosyal Güvenlik Kuruluşları, Döner Sermayeli Kuruluşlar ve Bütçe Dışı Fonları kapsamaktadır.

DPT'nin kamu kesimi genel dengesi verilerine göre, 1991 yılında, cari fiyatlarla kamu gelirleri yüzde 55 oranında artarak 123,9 trilyon Türk lirası, kamu harcamaları yüzde 64 oranında artarak 181,1 trilyon Türk lirası olmuştur. Cari fiyatlarla yüzde 89 oranında artan kamu kesimi finansman gereği ise 57,2 trilyon Türk lirasına yükselmiş ve GSMH içindeki payı yüzde 12,6 olarak gerçekleşmiştir. Kamu kesimi finansman gereği içinde konsolide bütçenin payı birinci, işletmeci KİT’lerin payı ise ikinci sırada yer almıştır (Tablo II.2.1).

T A B L O 11.2.1 K AM U K ESİM İ B O R Ç L A N M A G E R E Ğ İN İN G A Y R İ SA Fİ M İL L İ H A SIL A Y A O R A N I 1987 1988 1989 1990 1991 K onsolide B. 4,5 4.0 4,5 4,2 7,1 K İT ’ler 4,2 2,8 2,5 5,3 4,3

İşletm eci K İT ’ler 4,4 2,7 2,6 5,5 4,6

M ali K İT ’ler -0,2 0,1 -0,1 -0,2 -0,3 M ahalli İd areler 0,6 0,5 0,2 0,3 0,4 D ö n er Serm aye 0,0 0,2 0,0 0,0 0,0 Sosyal G üvenlik K. -0,7 -0,5 -0,5 -0,4 -0,2 F o n l a r ^ -0,7 -0.7 0,3 1,2 1,0 T oplam Kam u 7,9 6,3 7,0 10,6 12,6 Kaynak: D PT

(1) Kamu kesimi genel dengesine giren fonlarla 1988 yılından itib aren özelleştirilecek kuruluşları ve 3418 Sayılı K anunla eğitim ve sağlık harcam alarına tahsis edilen gelirlerle kullanım larını kapsam aktadır.

1991 yılında konsolide bütçe harcamalarının yüzde 75’i, vergiler, vergi dışı gelirler, katma bütçe gelirleri ve hibelerden oluşan bütçe gelirleri ile karşılanmıştır. Harcamalar içinde cari harcamaların payı yüzde 47, yatırım harcamalarının payı yüzde 13, faiz dışındaki transfer harcamalarının payı

yüzde 21, faiz harcamalarının payı yüzde 19 olmuştur. 32,3 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşen konsolide bütçe açığının 2,2 trilyon Türk lirası net dış borçlanma, 12,3 trilyon Türk lirası net iç borçlanma, 12 trilyon Türk lirası Merkez Bankası’ından kısa vadeli avans kullanımı, 5,8 trilyon Türk lirası bütçenin diğer borçlanma araçlarıyla finanse edilmiştir.

1991 yılında konsolide bütçe gelir ve giderlerinin GSM H içindeki payları artış eğilimini sürdürmüştür. Ancak giderlerin payı daha fazla arttığından, konsolide bütçe finansman gereğinin GSM H içindeki payı yüzde 7,1’e yükselmiştir. Tahvil ve bono ile net iç borçlanma, kısa vadeli avans kullanımı ve "diğer" borçlanma toplamından, bütçeden özel sektöre transfer niteliğindeki iç borç faiz ödemeleri ve "diğer" transferler netleştirildiğînde, konsolide bütçenin özel kesime, G S M H ’nin yüzde 0,7’si kadar net kaynak transferi gerçekleştirdiği görülmektedir. Aynı şekilde, dış borç faiz ödemeleri net dış borçlanmadan G SM H ’nın yüzde 1,1’i kadar fazla olup, konsolide bütçenin dış sektöre net kaynak transferi gerçekleştirdiğini göstermektedir.

1991 yılı konsolide bütçe dengesi gerçekleşmelerinde iki özellik dikkati çekmektedir. Birincisi, 1991 yılı programında 1,2 trilyon Türk lirası tutarında fazla vereceği öngörülen iç ve dış borç faiz ödemelerinden önceki bütçe dengesi, 8,2 trilyon Türk lirası tutarında açık olarak gerçekleşmiştir. Bu tanıma uygun bütçe dengesi 1989 ve 1990 yıllarında fazla vermiştir. İkincisi, gerek açığın program hedeflerinin üzerinde gerçekleşmesi, gerekse tahville iç borçlanma net değerinin program hedeflerinin gerisinde kalması, bütçe finansmanında net kısa vadeli borçlanmanın payını arttırmıştır. 1991 programında 1,5 trilyon Türk lirası olarak öngörülen Merkez Bankası’ndan kısa vadeli avans kullanımı 12 trilyon Türk lirası, 1 trilyon Türk lirası olarak öngörülen bono ile net borçlanma 10,5 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiştir.

Konsolide Bütçe harcamalarında, bütçede öngörülmeyen artış 28 trilyon Türk lirası olmuştur. Bütçede öngörülmeyen artışlar, personel harcamalarında 15,3 trilyon Türk lirası, yatırım harcamalarında 3,1 trilyon Türk lirası, iç borç faiz ödemelerinde 4,7 trilyon Türk lirası, KIT’lere transferlerde 9,4 trilyon Türk lirası dış borç faiz ödemeleri ve diğer cari de 1,4 trilyon Türk lirası olmuş, diğer transferler bütçe hedeflerinin 5,9 trilyon Türk lirası gerisinde kalmıştır.

Bütçe hedefinin üzerindeki harcamaların 8,7 trilyon Türk lirası vergi gelirlerindeki, 4 trilyon Türk lirası vergi dışı gelirlerdeki beklenmeyen artışlarla karşılanmıştır. Vergi dışı gelirlerden hibe, beklenenin 6,1 trilyon Türk lirası üzerinde, vergi dışı normal gelirler, beklenenin 2,1 trilyon Türk lirası altında gerçekleşmiş, vergi dışı gelirlerde bütçe hedefinin üzerindeki net artış 4 trilyon Türk lirası olmuştur.

Programın üzerinde gerçekleşen harcamaların, programın üzerinde gerçekleşen gelirlerle karşılanamayan 15,2 trilyon Türk liralık bölümü ek finansman gerektirmiştir. Ek finansman ihtiyacının 3,7 trilyon Türk lirası programda öngörülenin üzerindeki dış borçlanma ile, 5,8 trilyon Türk lirası bütçenin "diğer" borçlanmasıyla karşılanmıştır. Geriye kalan 5,7 trilyon Türk lirası tutarındaki ek finansman gereği ile bütçe hedeflerinin gerisinde kalan tahville net iç borçlanmadan doğan finansman ihtiyacı, Merkez Bankası’ndan kısa vadeli avans kullanımı ve Hazine bonosu ile borçlanılarak karşılanmıştır. Hedeflenenin üzerinde gerçekleşen bono ile borçlanma sonucunda, iç borç faiz ödemeleri program hedefinin 4,7 trilyon Türk lirası üzerinde gerçekleşmiştir. Üçer aylık dönemler itibariyle incelendiğinde, konsolide bütçe finansmanında, yılın üçüncü üç-ayhk döneminde bono ile borçlanmaya, son üç-aylık döneminde ise Merkez Bankası avanslarına ağırlık verildiği görülmektedir.

İşletmeci KIT’lerin 1991 yılında, görev zararı tahakkukundan sonraki, vergi tahakkukundan önceki dağıtılmayan kârları toplamı 3,5 trilyon Türk lirası, zararları toplamı 16 trilyon Türk lirası olup, net zararları 12,5 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. Bu kuruluşların 1991 yılı iç kaynak açığı 5,6 trilyon Türk lirası olmuştur^1’.

İşletmeci KİT’lerin 1991 yılında iç kaynak yaratamayışında, üretim ve fiyatlandırma kararlarında yeterli etkinliğin sağlanamayışı yanında, bazı KİT’lerin Körfez Savaşından doğan gelir kayıpları, 1991 yılı başlarında ekonomiye hakim olan durgunluk, yıl içinde gerçekleştirilen ücret artışları ve seçimler etkili olmuştur.

1991 yılından önceki yıllarda KİT’lerin finansman gereği, esas olarak, yatırım ve stoklarının finansman ihtiyacından kaynaklanmıştır. 1991 yılında, önceki yıllardan farklı olarak, zararların, ayrılan karşılıklarla ve

(1) işletm eci K IT ’lerce yaratılan iç kaynaklar, görev zararı tahakkuk ettirilm ed en önceki, vergi tahakkukundan sonraki dağıtılm ayan kâra, cari yıl am ortism anı, k u r farkları ve diğer karşılıklar ile H azine Dışındaki O rta k la r’ın katılm a paylan eklenerek hesaplanm aktadır.

Hazine Dışındaki O rtakların sermaye katılımı ile karşılanamayışından doğan finansman ihtiyacının, kurum dışından temin edilmesi gerekli finansman içindeki payı yüzde 17 olmuştur. KİT yatırım harcamalarının en önemli bölümü, altyapı yatırımı gerçekleştiren KİT’lere aittir, 1991 yılında KIT’lerin toplam yatırım harcamaları içinde TEK, PTT ve T C D D ’nin payı, yüzde 73 olmuştur. Stok harcamalarının en önemli bölümü ise tarımsal destekleme politikalarını yürütmekle görevli KIT’lere aittir. İşletmeci KIT’lerin 1991 yılındaki toplam stok harcamaları içinde, TMO, Tekel, Türkiye Şeker Fabrikaları ve Çaykur’un stok harcamalarının payı yüzde 71 olmuştur.

1991 yılında, işletmeci KİT’lerin sabit sermaye yatırımı, stok artışları, sabit değer artışı, iştirakleri ve kanuni ödemelerinden doğan finansman ihtiyacı 27,8 trilyon Türk lirası olmuştur. 1991 yılındaki zararlarından doğan finansman ihtiyacı ise 5,6 trilyon Türk lirasıdır. Buna göre, işletmeci KİT’lerin 1991 yılında, kurum dışındaki kaynaklardan temini gerekli finansman ihtiyacı 33,4 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. Bütçeden 13,4 trilyon Türk lirası. Geliştirme ve Destekleme F onu’ndan 1 trilyon Türk lirası tutarındaki transferlerden sonra, geriye kalan finansmanı gerekli açık 19 trilyon Türk lirası olmuştur. Bu açığa 213 milyar Türk lirası tutarındaki Eximbank kredisi net geri ödemesi, 10,2 trilyon Türk lirası tutarındaki dış borç geri ödemesi ve 3,2 trilyon Türk lirası tutarında ticari alacak ertelemeleri eklenince, finansmanı gerekli açık 32,6 trilyon Türk lirası olmuştur. Bu açığın finansmanı, kasa gibi aktiflerde 715 milyar Türk lirası azalma, 6,3 trilyon Türk lirası dış borç, 2,2 trilyon Türk lirası net ticari banka kredisi. 4,1 trilyon Türk lirası net Merkez Bankası kredisi kullanımı ve 19.2 trilyon Türk lirası tutarında banka dışı ticari borçlanmayla karşılanmıştır. Buna göre, 1991 yılında işletmeci KİT finansmanı için kullanılan net banka kredisi tutarı 6,1 trilyon Türk lirası, net banka dışı ticari borçlanma tutarı 16 trilyon Türk lirası olmuş, 3,8 trilyon Türk lirası tutarında net dış borç geri ödemesi gerçekleştirilmiştir. D PT verilerine göre, mali kesimde faaliyet gösteren KİT’ler 1991 yılında,

1,4 trilyon Türk lirası tutarında finansman fazlası sağlamıştır.

Kamu kesimi genel dengesinde yer alan fonlar dengesi, bütçe dışında yer alan 11 fon ile 1988 yılından başlayarak özelleştirilecek kuruluşlar ve 3418 sayılı Kanunla eğitim ve sağlık harcamalarına tahsis edilen gelirler ve kullanımları kapsamaktadır. Belirtilen kapsamdaki fonların finansman gereği 1991 yılında cari fiyatlarla yüzde 33 o n n ın d a artarak, 4,5 trilyon Türk lirası olmuştur. Bunun 726 milyar Türk liralık bölümü, özelleştirme

kapsamına alınan KIT’lerin finansman ihtiyacıdır, 1991 yılında fonların kaynaklarının ödemelerini karşılama oram yüzde 88 olmuştur. Finansman gereğinin 1,3 trilyon Türk lirası net dış borçlanma, 4.1 trilyon Türk lirası net iç borçlanma ile karşılanmış, kasa gibi aktiflerindeki artış 856 milyar Türk lirası olarak gerçekleşmiştir.

D PT verilerine göre, mahalli idarelerin 1991 yılındaki finansman gereği 1,8 trilyon Türk lirası olmuştur. Finansman gereğinin 1,1 trilyon Türk lirası aktiflerdeki azalma, 495,4 milyar Türk lirası net dış borç kullanımı, 181,7 milyar Türk lirası net iç borç kullanımı ile karşılanmıştır.

II.2.2. İç Borçlanma

Konsolide Bütçe gerçekleşmesi verilerine göre, 1991 yüında senet ihracı yoluyla borçlanma içinde tahvil satışlarının payı yüzde 25’e gerilerken, bono ile borçlanmanın payı yüzde 75’e yükselmiştir. Buna bağlı olarak, yıl sonunda toplam iç borç stoku içinde tahvil stokunun payı yüzde 58’e düşerken, bono stokunun payı yüzde 42'ye yükselmiştir. Genel olarak borçlanma yapısındaki vade kısalması yanında, tahvil ile borçlanmanın vade yapısında da bir kısalma gözlenmiştir. 1991 yılında, bir yıl vadeli borçlanmanın toplam tahville borçlanma içindeki payı yüzde 73’e, tahvil stoku içindeki payı yüzde 34’e yükselmiştir.

1991 yılında, satışa arz edilen devlet tahvillerinin yüzde 90’ını, hazine bonolarının yüzde 92’sini bankalar satın almıştır. Aynı dönemde, hazine bonolarının yüzde 3 ’ünü resmi kuruluşlar, yüzde 5’ini özel kuruluşlar, devlet tahvillerinin yüzde 8’ini resmi kuruluşlar, yüzde 2’sini özel kuruluşlar satın almışlardır.

Bankaların en önemli alıcı durumunda olmaları nedeniyle, devlet iç

borçlanma senetleri faizleri Bankacılık Kesimindeki gelişmelere

duvarlıdır. Bankalar, disponibilité zorunluluğunu yerine getirme,

portföylerinde tutma ve teminat olarak kullanmak amacıyla devlet iç borçlanma senedi talep etmektedir.

Bankacılık Kesimi portföyündeki devlet iç borçlanma senetlerinin disponibilité ve teminat ihtiyaçlarının üzerinde olması, bu senetlerin

faizlerini, bankaların senet alımında kullanabilecekleri kaynakların

miktarına, maliyetine ve iç borçlanma senetlerine alternatif kullanımların getirilerine duyarlı hale getirmektedir. Bunlara ek olarak, H azine’nin borçlanma miktarındaki değişmeler de faiz oranını etkileyebilmektedir.

İÇ borçlanma senetleri faizleri, 1991 yılının Ocak-Mayıs döneminde sürekli artmış, Haziran ayındaki önemli azalmadan sonra Temmuz ayında fazla değişmemiş, Ağustos’ta biraz azalmış, Eylül ayında yeniden artış eğilimine girerek, Kasım ayında Mayıs ayındaki seviyesinin üzerine çıkmıştır. Ancak, Aralık ayında 6 ay dışındaki tüm vadelerde azalarak Mayıs ayındaki seviyesinin altına inmiştir.

1991 yılı başlarında, mevduatlarda Körfez Savaşma bağlı azalışların kredilerdeki azalıştan daha fazla olmasından doğan kaynak darlığı ve buna bağlı olarak yükselen bankalararası piyasa faiz oranı, Ocak-Mart ve Ağustos-Kasım dönemlerinde Türk lirasının, özellikle Alman Markı karşısında hızlı değer kaybı, Mayıs, Eylül ve Kasım aylarındaki mevduat faiz maliyeti artışları, iç borçlanma senetleri faizleri üzerinde baskı

oluşturmuştur. Buna karşılık, banka kredilerinin Ocak-Ağustos

döneminde, Mart ve Haziran ayları dışında sürekli daralma göstermesi borçlanma faizleri üzerindeki baskıyı azaltmıştır. Kredilerde, Eylül-Kasım

dönemindeki genişleme ise, borçlanma faizlerini artırıcı yönde

etkilemiştir. Borçlanma faizlerinin Aralık ayındaki azalışında ise, mevduatlardaki yüksek oranlı artış yanında mevduat faizlerinin azalması, banka kredilerindeki artışın mevduatlardaki artışa göre sınırlı düzeyde kalması ve bankalararası piyasa faiz oranındaki azalma etkili olmuştur.

Borçlanma senetleri faizlerinin yılın ilk dönemlerindeki vade uzadıkça artan getiri yapısı, yıl ortasında değişmiş., vade uzadıkça azalan getiri yapısı hakim olmuştur. Yü sonunda ise tekrar vade uzadıkça artan getiri yapısına dönülmüştür.

113. ÖDEMELER DENGESİ VE DİŞ BORÇLANMA 113.1. Ödemeler Dengesi

1990 yılında görülen 2,6 milyar ABD doları tutarındaki cari işlemler

açığı, 1991 yüında 272 milyon ABD doları fazlaya dönüşmüştür Bunun temel iki nedeni, dış ticaretteki olumlu gelişmeler ve körfez yardımları dolayısıyla dışarıdan sağlanan hibelerdeki büyük artışlardır.

1990 yılının Ağustos ayında başlayan Körfez Krizinin 1991 yılının Ocak

ayında savaşa dönüşmesi sonucunda, özellikle kısa vadeli sermaye hareketlerinde büyük bir düşüş yaşanmıştır. Öte yandan, 1991 yılında resmi rezervlerde yaklaşık 1 milyar ABD doları azalma olmuştur. Ancak banka rezervlerinde 1,8 milyar ABD doları artış olmuştur.

11 3 . l.A . Cari İşlem ler

1991 yılında dış ticaret açığı, ihracattaki artış ve ithalattaki azalış nedeniyle geçen yıla göre yüzde 23 oranında azalmıştır. ABD dolarının geçen seneye göre daha hızlı yükselmesi ve ekonomik durgunluk ithalatın artış hızını düşürmüştür. Türk lirasındaki değer kaybı ve iç piyasalardaki daralmanın bir diğer etkisi de ihracat üzerinde görülmüş, ihracat geçen yıla göre yu/de 5 oranında artmıştır. Sonuç olarak, 1990 yılı sonunda 9,6 milyar ABD dolan olan dış ticaret açığı 1991 yılı sonunda 7,3 milyar ABD dolarına düşmüştür (Tablo II.3.1.A .1).

T A B L O 11..' 1 A .;

Fİ HALAT, İH R A C A T VE DIŞ T İC A R E T AÇlCxl (M ilyon ABD doları)

1990 199 ı Y üzde

Değişim

İthalat (F O B ) 22 581 20 998 -7,0

İhracat (F O B )( l ) 13 026 13 672 5,0

I)ış T icaret Açığı -9 555 -7 326 23,3

Kaynak: D evlet İstatistik Enstitüsü (1) T ransit ticaret dahil

Toplam ithalat içindeki Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen altın ithalatı 1990 yılı sonundaki 1,5 milyar ABD doları düzeyinden 1991 yılında 1.2 milyar ABD dolarına inmiştir.

T A B L O 11.3.1 .A 2

İTH A LA T. İH R A C A T VE S E K T Ö R E ! D A Ğ IL IM L A R I (M[i\ oıı ABD doları)

T oplam içindeki pay:

1990 1991 1990 1991

T oplam İthalat (.CİF;* 22 302 21 038 loo 100

H am \ e A ram allar 13 489 12 085 60 57

Y atırım M alları 5 790 6 053 26 29

T üketim M allan 3 1123 2 900 14 14

T oplam İhracat (FO B ) 12 959 13 598 100 100

Sanavi 10 240 10 580 79 78

M adencilik 331 286 3 2

Tarım 2 388 2 732 18 20

Kaynak: D evlet İstatistik Enstitüsü

(1) İthalat (F O B ) 1,990"da 22 581, 1991'de 20 998 milyon A B D dolarıdır

İthalatın sektörel dağılımında, 1991 yılında 1990 yılma oranla, ham ve aramalları ithalatının payında düşüş, yatırım mallan ithalatı oranında ise artış gözlenmektedir. Tüketim mallarının payında değişme olmamıştır. Toplam ihracat içinde ise madencilik ve sanayi sektörünün payı azalmış, tarım mallarının payı artmıştır (Tablo II.3.1.A.2).

İhracatın ülke gruplarına göre dağılımı incelendiğinde, O ECD ülkelerinin 1990 yılındaki payı yüzde 68’den, 1991 yüında yüzde 65’e gerilemiştir. Aynı dönemde, İslam ülkelerine yapüan ihracatın payı yüzde

19’dan yüzde 20’ye, Geçiş Sürecindeki Avrupa ülkelerinin payı yüzde 8’den yüzde 9’a, diğer ülkelere yapılan ihracatın payı ise yüzde 5’den yüzde 6’ya çıkmıştır. Körfez Savaşı sırasında, Körfez ülkelerine azalan ihracat nedeniyle Ocak ve Şubat aylarında ihracatta gerileme görülmüştür. Savaşın bitimiyle beraber toparlanma başlamış ve Körfez ülkelerine yapılan ihracat da artmıştır.

Cari işlemler dengesinin görünmeyen kalemler bölümünde yer alan ve 1990 yılında 3,3 milyar ABD doları olan faiz ödemeleri 1991 yılında 3,4 milyar ABD doları olmuştur. Turizm gelirleri ise Körfez Savaşının da etkisiyle, 1990 yılındaki 3,2 milyar ABD doları seviyesinden 1991 yılında 2,7 milyar ABD dolarına düşmüştür. Bu 1990 yılma göre yüzde 18’lik bir düşüştür. Faiz gelirleri 1990 yılındaki düzeyini korurken diğer mal ve hizmet gelirleri içinde yer alan diğer kalemi 1990 yılına göre yaklaşık yüzde 20 artarak 5,7 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.

Cari işlemlerdeki fazla, büyük ölçüde, cari işlemler dengesinde yer alan karşılıksız transferler kalemindeki girişlerin artışı sonucunda gerçekleşmiştir. 1990 yılı sonunda yaklaşık 4,5 milyar ABD dolan olarak gerçekleşen net karşüıksız transferler, 1991 yüı sonunda 5,1 milyar ABD dolarına ulaşarak yaklaşık yüzde 14 artış göstermiştir. Bunun en önemli nedeni Körfez Savaşındaki hibe ve dış yardımlar nedeniyle artan net resmi karşılıksız transferlerdir. Bu kalem 1990 yümdaki 1,1 milyar ABD doları düzeyinden yüzde 96 artışla 1991 yılı sonunda 2,2 milyar ABD dolarına çıkmıştır.

IL3.1JB. Sermaye Hareketleri

1991 yüındaki yüksek oranlı sermaye çıkışlarının en önemli nedeni Körfez Krizi ve onu takip eden Körfez Savaşıdır. Türkiye yüksek faiz oranlarına rağmen, savaş sebebiyle riskli ülke konumuna girmiş, bu

nedenle sermaye çıkışları olmuştur. 1991 yılında net kısa vadeli sermaye hareketlerinde büyük bir düşüş gözlenmiştir.

Ticari bankaların yurt dışından sağladığı kısa vadeli krediler kalemi 1990 yüındaki 1 milyar ABD doları düzeyinden, 1991 yılında 663 milyon ABD doları düzeyine inmektedir. Bu arada, kuruluşların yurt dışından sağladığı kısa vadeli kredi miktarı büyük bir düşüş göstererek 1990 yılındaki 1 milyar ABD doları girişten 1991 yılında 399 milyon ABD doları çıkışa dönüşmüştür. Bu rakamlara bankalarda açılan döviz tevdiat hesabı ve diğer kısa vadeli yükümlülükler de dahil edildiğinde, 1990 yılında 3,4 milyar ABD doları olarak gerçekleşen net kısa vadeli yükümlülük artışının

1991 yılında 457 milyon ABD doları kısa vadeli net yükümlülük azalışına dönüştüğü izlenmektedir. Net kısa vadeli yükümlülüklerdeki bu azalışa karşılık, verilen döviz kredilerinde net olarak 811 milyon ABD doları artış, ticari banka rezervlerinde 1,8 milyar ABD doları artış, diğer varlıklarda 8 milyon ABD doları azalma olmuş ve kısa vadeli varlıklardaki net artış 2,6 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmeler sonunda, 1990 yılında 3 milyar ABD dolan olan net kısa vadeli sermaye girişi, 1991 yılı sonunda 3 milyar ABD doları net kısa vadeli sermaye çıkışına dönüşmüştür.

Orta ve uzun vadeli toplam kredi kullanımı 1990 yılı sonunda 3,7 milyar ABD doları iken 1991 yılı sonunda 3,8 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Alt kalemlere göre incelendiğinde, kamu sektörü kredi kullanımı fazla değişmeyip 1,9 milyar ABD doları olmuş, ticari bankaların kredi kullanımları dikkat çekici bir artış göstererek 486 milyon ABD dolarından, 937 milyon ABD dolarına çıkmış, diğer sektörlerin kredi kullanımları ise 1,5 milyar ABD dolarından 985 milyon ABD dolarına inmiştir. Öte yandan, orta ve uzun vadeli sermaye hareketlerine giren kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları (Dresdner Hesabı) Körfez Savaşının yarattığı belirsizlikler sonucunda, 1990 yılındaki 49 milyon ABD doları net girişten, 1991 yılı sonunda 497 milyon ABD doları net çıkışa dönüşmüştür. 4,1 milyar ABD doları tutarındaki orta ve uzun vadeli dış borç anapara ödemesi de dikkate alındığında 1991 yılında yurtdışına 808

Belgede YILLIK RAPOR 1991 (@) (sayfa 25-42)

Benzer Belgeler