• Sonuç bulunamadı

2.1. Kuramsal Çerçeve

2.1.6. İşbirliğine Dayalı Öğrenmenin Yararları

Çocukların soyut dünyaları kelimelerin değil faaliyetlerin sonucunda büyür. Yani bilgi çocuklara verilmez, aksine öğrencilerin etkinlikleriyle keşfedilir ve yapılandırılır. Çünkü çocuklar en iyi kendi somut deneyimlerinden öğrenirler. Deneme de çocukların doğasında vardır. Dünyalarını ve onlara anlam verenleri araştırmak zorundadırlar. Bu araştırmalar sonucunda zihinsel yapılarını yenilerler. Öğrenmeyi olanaklı hale getiren sahip oldukları zihinsel yapının sürekli yeniden yapılanmasıdır. Öğrenme sürekli ve kararlı olduğu gibi gerekli yaşantılar olmadığı sürece yüzeyseldir ve kullanılabilirliği ve sürdürebilirliği yoktur (Charles, 2003, s. 4).

Öğrenmede etkinlik ve verimlilik arayışları çerçevesinde insan odaklı öğrenme önemli yaklaşımlardan birisi olarak değerlendirilmektedir (Özer, 2005, s. 106). Yapılan araştırmalar, işbirliğine dayalı öğretim tekniklerinin tüm öğrencilerin derslere aktif katılımını sağladığına işaret etmektedir. Doğru uygulandığında her öğrenciye soru sorma, cevaplama ve düşüncelerini açıklama fırsatı vermesi yöntemin önemli avantajlarındandır (Yılmaz, 2001).

Öğretim ortamlarında özellikle dezavantajlı öğrencilerin problem çözme ve üst düzey öğrenme becerilerini, yarışmacı ortamlardan daha fazla geliştirdiği görülmüştür. Bunun yanında işbirliğine dayalı öğrenme, öğrencilerin psikososyal gelişimine, empati gibi özelliklerine önemli katkıda bulunmaktadır. Gruptaki her öğrencinin katılımını gerektirdiğinden öğrencilerin özsaygı ve özyeterlik duygularını geliştirmelerine yardımcı olur. Rekabetçi-bireysel yaklaşımlardan daha yüksek akademik başarının yanında öğrenciler arasındaki karşılıklı ilişkilerin daha nitelikli olmasını sağlar (Akpınar, 2012, s. 192).

İşbirlikli takımlarda öğrenme küçük gruplarda, ilkokuldan yüksekokul ve üniversiteye uzanan geniş bir dizi programın dahilinde öğrenme ve sosyalleşmeyi geliştiren yaygın bir pedagojik uygulama olarak bilinmektedir. Çocuklar, birlikte işbirlikli çalışırken; yardım alıp vermeyi, fikirlerini paylaşmayı ve diğer arkadaşlarının

bakış açılarını dinlemeyi; farklılıkları açıklığa kavuşturmanın ve problemleri çözmenin yeni yollarını araştırmayı; yeni bilgi ve kavramları yapılandırmayı öğrenirler (Gillies, 2003, s. 35).

İşbirliğine dayalı öğrenme etkinliklerinde takımlar en iyiyi ve kaliteliyi üretmek amacıyla birbirleri ile rekabete girebilirler. Ancak burada amaç son ürünü meydana getiren rekabet değil rekabetin teşvik ettiği takım içi işbirliğidir. Ayrıca işbirliğine dayalı oluşmuş gruplarda öğrenciler arasındaki etkileşim yoğun ve uzun süreli olduğundan takım üyeleri zamanla birbirlerinin öğrenmesinin sorumluluğunu üstlenirler (Borich, 2014, s. 357).

İşbirliğine dayalı öğrenmenin temelinde gönderici ve alıcı arasında zaman ve mekân birliğinin bulunmasına dayanan kişilerarası-sosyal etkileşimden söz etmek mümkündür. Bu türden bir etkileşime katılanlar belli bir yakınlık içinde yüz yüzeyken, katılımcılar arasında tek yönlü değil karşılıklı mesaj alışverişi vardır. Ortak amaçlar etrafında yapılandırılan işbirlikli gruplarda sadece sözlü değil, takım arkadaşlığının getirdiği halden anlama olarak nitelendirebileceğimiz sözsüz iletişimi de destekleyici bir ortam vardır (Dökmen, 2008, s. 41-42).

İşbirliğine dayalı öğrenme bir gruba ait olma duygusunu, başkalarının beceri ve yeteneklerine karşı duyarlı olma, liderlik ve iletişim becerileri, öğretmenden bağımsız olarak öğrenebilme duygusunu, risk almada cesaretli olabilme gibi becerilerin gelişimine olanak sağlar (Şenyurt ve Karakuyu, 2015, s. 21).

İlkokul çocuklarının gelişimsel özellikleri dikkate alındığında geleneksel gruplarda grup üyeleri bilgi almayı isterler ancak kendi bilgilerini paylaşmayı pek arzu etmezler. Bazı grup üyeleri sorumluluklarını yerine getirmeksizin grubun başarısından yararlanmaya çalışabilirler. Elde edilen verim, grup üyelerinin bazılarının bireysel çalışmayla elde edebileceğinden fazla olmakla birlikte, çalışkan üyelerin bireysel çalışmayla edineceği verimden düşüktür. İşbirliğine dayalı öğrenmede ortak öğrenme amaçlarını gerçekleştirmek ve elde edilen verimden tüm üyelerin yarar sağlaması esası vardır. Böyle bir grupta grup üyeleri öğrenilecek materyali anlama ve daha fazla çalışma hususunda birbirini teşvik ederek bilgi paylaşımını sağlarlar. Hiçbir üyenin çaba sarf etmeksizin grup başarısından yararlanmasına izin verilmez. Sonuç olarak elde edilen verim grup üyelerinin bireysel performansının toplamından büyüktür (Erciyeş, 2014, s. 285).

Erikson, ergenlerdeki gelişim krizlerinin artan hassasiyet dönemlerinin dönüm noktası olduğunu ve bu dönüm noktalarının psikolojik direncin gelişimi için fırsatlar sunduğunu belirtmiştir. Ergenler görüntülerinin pek hoş olmayacağı endişesiyle sınıf ortamlarında soruları cevaplama konusunda pek gönüllü değildirler. Aynı öğrenciler işbirliğine dayalı öğrenmenin desteklediği öğrenme etkinliklerine katılmada ve zorlu hedeflere ulaşmada daha isteklidir. Bu dönemde kendini değerli hissettiği bir gruba ait olma duygusu, bireyin psikolojik esneklik yapılandırmasını sağlar. Esnek ergenler daha fazla başarı, sosyal yeterlik, empati, sorumluluk ve iletişim becerilerine sahiptir. Ayrıca kendini ifade etme ve problem çözmede soyut kavramsallaştırma yetenekleri sergilerler (Willis, 2009).

İşbirliğine dayalı öğrenme öğrencilerin güdülenmelerini kolaylaştırır. Grup üyeleri başkalarıyla birlikte çalışma alışkanlığı kazanır, birbirlerine saygılı ve hoşgörülü olmayı öğrenirler. Düşük yetenekli çocuklar bu süreçte öğrenme becerilerini geliştirirken, öğrenme zevk veren bir eğlence halini alır. Bununla birlikte kişinin ait olma gereksinimlerini karşılamalarına yardımcı olur (Güven, 2011, s. 221).

Öğrencilerin, başkalarının fikirlerine saygılı olma, hoşgörülü olma ve tartışmayı öğrenme bakımından işbirliğine dayalı öğrenme yaşantıları önemli fırsatlar sunmaktadır. Öğrenme sürecinde hata yapma korkusunu ve kaygı düzeyini en aza indirerek öğrencilerin öğrenme sürecine etkin katılımlarını sağlamaktadır. Ahlak gelişiminde kişilerarası uyum eğilimine denk gelen ilkokulun son döneminde akran gruplarında işbirliği gözlenmeye başlar. Grup arkadaşlarına yardım etmek ve mutlu etmek önemlidir. İşbirliğine dayalı öğrenme benmerkezciliğin azalması ve olaylara başkalarının gözüyle bakabilme özelliğinin kazanılması açısından önemli deneyimlere olanak ve ortam sağlamaktadır (Senemoğlu, 2012, s. 64).

İşbirliğine dayalı öğrenme okulda öğrenilen ilkelerin, kavramların, bilgilerin daha iyi hatırlanmasını sağlar. Kavramsal öğrenmede ve problem çözmede İşbirliğinin üstünlüğü dikkate değerdir. İş yaşamında, ailede ve toplumsal alanlarda başkaları ile işbirliğinde ihtiyaç duyulan küçük grup ve kişiler arası becerileri kazanmada önemlidir. İşbirliğine dayalı yeterlikler sağlıklı evlilik, aile, kariyer ve arkadaşlıklar oluşturup sürdürmede kilit taşıdır. Buna ek olarak öğrencilerin bilgiyi edinmesini, onu araştırmasını, değerlendirmesini ve uygun biçimde uygulamasını sağlayan daha yüksek akıl yürütme süreçleri ve eleştirel düşünme yeterliklerinin gelişimine olanak sağlarken işbirliği tabanlı etkinlikleri başarmak için daha yüksek beklenti ve içsel motivasyon,

güncel ve gelecekte öğrenilecek konu ile ilgili bilgiler edinme konusunda daha meraklı olmayı içermektedir. Bunun yanında psikolojik sağlık, duygusal olgunluk, bireysel kimlik ve dengeli sosyal ilişkiler de işbirliğine dayalı öğrenmenin yararları olarak ön plana çıkmaktadır (Johnson ve Johnson, 1984, s. 3).

İşbirliğine dayalı öğrenmenin faydalarını şu şekilde özetlemek mümkündür:  Öğrencilerin öğrenmeye aktif katılımını sağlar,

 Farklılıkları görmelerini sağlayarak çok yönlü düşünebilme becerilerini geliştirir,

 Farklı kültürleri tanıma ve uyum sağlama becerilerini geliştirir,  Sadece akranlarına değil konu uzmanlarına ulaşımı sağlar,  Yaratıcı güçlerin gelişmesine katkıda bulunur,

 Liderlik vasıflarının fark edilmesini sağlar,

 İşbölümü sayesinde daha kısa zamanda daha fazla iş başarabilme becerisini geliştirir,

 Topluluk oluşturma ve bir gruba ait olma duygusunu güçlendirir,

 Sinerji oluşturarak özgüven duygusunun gelişimini sağlar (Dokuz Eylül Üniversitesi, 2016).