• Sonuç bulunamadı

İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku Açısından Değerlendirilmesi

3.2. Taraflar Arasındaki Hukuki İlişkiler

3.3.4. İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku Açısından Değerlendirilmesi

ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisinde, İSG konusu değerlendirilmesi gereken bir başka husus olarak karşımıza çıkmaktadır. ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisinde işçi asıl işvereni olan ÖİB yanında değil de ödünç alan işveren yanında çalıştığı için ve ortaya çıkan bu ilişki de üç farklı tarafın olduğu göz önünde bulundurulduğundan iş sağlığı ve güvenliği konusunun önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Zira yapılan araştırmalarda ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisi kapsamında çalışan ödünç işçilerin iş kazasına maruz kalma oranlarının diğer işçilere nazaran daha fazla olduğu görülmektedir. Örneğin, Hollanda’da 2004 yılında yapılan bir istatistiğe göre işçilerin sadece % 3’ü ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisi kapsamında çalışmasına rağmen, ülke çapında meydana gelen iş kazalarının % 13’ü ödünç işçiler arasında meydana gelmektedir. Benzer durum Belçika’da 2009 yılında yapılan bir istatistikte

319 Madde 50

Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkıdır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemez.

Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son üç yıl içinde;

a) 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün, b) 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün, c) 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün, Süre ile işsizlik ödeneği verilir.

320 Abdurrahman Ayhan, “4477 Sayılı Kanuna Göre İşsizlik Sigortasının Önemi, Yararlanma Koşulları ve Sağlanan Yardımlar”, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi, S. 7, 2011, s. 2.

142 görülmektedir. Söz konusu istatistiğe göre ödünç işçilerin iş kazası oranı sürekli işte çalışan isçilerin iki katıdır321.

ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisi kapsamında çalışan ödünç işçilerin, her yeni ödünç alan işveren yanında çalışmaya başladığı ilk günlerinde iş kazasına uğradıkları görülmektedir322. ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisi ile çalışan ödünç işçilerin iş kazası yaşamasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenlerden belki de en önemlisi ödünç iş ilişkisinde ödünç işçilerin başka bir işverenin iş yerinde genellikle geçici sürelerle çalıştıklarından dolayı buradaki ekipmanları ve iş risklerini yeteri kadar tanımadıklarından tehlikelere ödünç alan işverenin işçilerinden daha açık olmalarıdır. Ödünç iş ilişkisi kapsamında çalışmak isteyenlerin çoğu bir iş bulma umudu ile bu yolu tercih eden, çoğunlukla eğitim düzeyi düşük işçilerdir. Söz konusu kişiler çalışmak ve işsizlikten kurtulmak amacıyla bilmedikleri ve aşına olmadıkları tehlikeli işlerde çalışmak durumunda kalan tecrübesiz ve işe yönelik eğitimleri olmayan kişileridir. Öyle ki ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisinin uygulandığı ülkelerde ödünç alan işverenlerin İSG eğitimlerini vermediği, işe yönelik gerekli bilgilendirmeleri yapmadığı, koruyucu malzeme vermediği veya kalitesiz koruyucu malzemeler verdiği gözlemlenmiştir323. Benzer durumların ülkemizde görülmesi pek muhtemeldir.

İşyerinde İSG önlemlerinin alınması geniş anlamda işçiyi gözetme ve koruma borcundan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu durum 20.06.2012 tarih ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile açıkça düzenlenmiştir. Söz konusu kanun ile çıraklar ile stajyerler de dâhil olmak üzere ve tüm çalışanların iş sağlığı ve güvenliğinin korunmasını amaçlamaktadır.

ÖİB aracılığıyla ödünç iş ilişkisi kapsamında çalışan ödünç işçilerin maruz kalabilecekleri iş kazalarının önlenmesi için İSG önlemlerinin hangi işveren tarafından alınacağı ve herhangi bir iş kazası veya meslek hastalığı durumunda hangi işverenin sorumlu olacağı tartışmalıdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki ödünç iş

321 Berna Öztürk, “Özel İstihdam Büroları Aracılığıyla Kurulan Meslek Edinilmiş Ödünç İş İlişkisinde Tarafların İş Sağlığı ve Güvenliği Hükümleri”, İş Hukukunda Yeni Yaklaşımlar (Ed. Prof. Dr. Kübra Doğan Yenisey ve Araş. Gör. Seda Ergüneş Emrağ), Beta Yayınları, İstanbul-2017, s. 221-222.

322 Canan Erdoğan, “Geçici İş İlişkisinde İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemlerini Alma Yükümlülüğü”, Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi (YBHD), S. 2, 2017, s. 136.

323 Berna Öztürk, a.g.m. ,s. 222.

143 ilişkisinde iş sözleşmesinin tarafı olan ÖİB, iş sözleşmesinden doğan koruma ve gözetme borcu kapsamında İSG önlemlerini almakla yükümlüdür. Ancak, ödünç işçilerin iş sözleşmesiyle bağlı bulundukları ÖİB yanında değil de ödünç alan işverenin yanında iş görme borcunu yerine getirdiklerinden söz konusu ödünç alan işverenin işyerinden kaynaklanan mesleki risklere maruz kalmaktadırlar. İş sözleşmesinin tarafı olmakla birlikte ÖİB’in kendisine ait olmayan bir işyerinde İSG önlemlerini alması pek mümkün değildir. Dolayısıyla söz konusu İSG önlemlerinin ödünç alan işveren tarafından alınacağı ve bu anlamda ödünç işçileri koruma yükümlülüğünün ödünç süresince ödünç alan işverene geçeceği kabul edilmelidir324.

Bu anlamda ödünç alan işverenlerin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin eşit davranma ilkesi gereğince, ödünç işçi ilişkisi kapsamında çalıştırdığı ödünç işçilerin de iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemleri alması, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini vermesi zorunludur. Nitekim 4857 sayılı İşK md. 7/9-f bendi uyarınca ödünç alan işverenlerin 6331 sayılı İSG md. 17/6. fıkrasında öngörülen eğitimleri vermekle ve İSG açısından gereken tedbirleri almakla yükümlü oluğu açıkça belirtilmiştir. Ayrıca söz konusu maddede ödünç işçilerin bu eğitimlere katılmakla yükümlü olduğu belirtilmiştir (İşK md. 7/9-f). Ayrıca bu durum ÖİBY md. 10’da ödünç alan işverenler tarafından 6331 sayılı İSG md. 7/6. fıkrası uyarınca verilmesi öngörülen eğitimleri vermekle yükümlü olduğu, ödünç işçilerin ise verilen bu eğitimlere katılmakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere ödünç alan işverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirleri almakla ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin eğitimleri vermekle yükümlüdür. Bu anlamda ödünç alan işverenin söz konusu eğitimleri verirken ve tedbirleri alırken yanında daimi iş ilişkisi ile çalışan işçiler ile ödünç işçiler arasında hiçbir şekilde ayrım yapamayacağı, ödünç alan işverenin söz konusu eğitim ve tedbirlere ilişkin eşit işlem ilkesi uyarınca işlem yapması gerekecektir.

İş sağlığı ve güvenliği kanununda öngörülen eğitimleri vermeyen ve iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli tedbirleri almayan ödünç alan işveren veya ödünç alan işveren vekiline İşK md. 99/1-b bendinde belirtilen idari para cezası dört kat arttırılarak uygulanır.

324 Ş. Esra Baskan, a.g.m. , s. 34.

144 Ödünç alan işverenin İSG tedbirlerini almasının yanı sıra, ödünç işçinin maruz kaldığı iş kazası ve meslek hastalığını ÖİB’e derhal, 31.05.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13. ve 14. maddelerine göre ilgili mercilere bildirmekle yükümlüdür (İşK md. 7/9-c). Bununla birlikte belirtmek gerekir ki ödünç işçinin fiilen çalıştığı ödünç alan işverenin işyerinde İSG tedbirlerinin alınmaması durumunda ödünç işçi tarafından bu durum ÖİB’e bildirilebilir. Söz konusu durum ödünç işçi tarafından ÖİB’e bildirdiği halde ÖİB’in bu konuda bir işlem yapmaması durumunda ödünç işçinin çalışmaktan kaçınabileceği gibi iş sözleşmesini de derhal fesih edebileceği kanısındayız.

145

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI ARACILIĞIYLA ÖDÜNÇ İŞ İLİŞKİSİNİN SONA ERMESİ

4.1. Özel İstihdam Büroları Aracılığıyla Ödünç İş İlişkisinin Sona