• Sonuç bulunamadı

İş kazaları dar anlamda öncelikle bireyin kendisini, iş arkadaşlarını, ailesini ve yakın çevresini maddi ve manevi olarak etkiler, geniş anlamda ve uzun vadede işveren ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etki gösterir. İş kazalarının bilanço- sunun ağırlığını belirlemek, bu konu üzerinde ne derecede önlem alınması gerektiği açısından çok önemlidir.

2.7.1 Birey ve ailesi açısından sorunlar

Çalışan kişi, kaza sonrası acı duyabilir, sakat kalabilir hatta yaşamını yitirebilir. Kaza, sakatlık ile sonuçlanmışsa kişi maddi ve manevi açıdan büyük acı ve kayba uğrar. Sakatlık sonucu alınan tazminat ve bağlanan aylık, bireyin kaybolan organını geri getirmeyecek ve buna bağlı olarak ruhsal bozukluklar meydana gelecektir. Bunun yanında, iş kazası sonucu işçi uzun süren ve acı veren tedavi süreci ile baş etmek zorunda kalmaktadır .

Kaza geçirinceye kendi kendine yeten işçi, artık tüketici ve belki de başkalarına muhtaç duruma gelmiştir. Kendisini işe yaramayan, ailesine ve topluma yük olan bir kişi olarak hissedebilmektedir. Bu duygu insanlarda değişik psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. İşçinin çektiği maddi ve manevi acıların ailesine yansıması da kaçınılmazdır. Kaza sonucu çalışamaz duruma düşen kişilerin yaşam tarzlarında ve çevrelerinde değişiklikler olacaktır, iş kaybı ile birlikte statü kaybı, buna bağlı olarak dost ve arkadaş çevresinde eski konumunu kaybedebilmektedir .

İş kazası veya meslek hastalığı ölüm ile sonuçlandığında; ölen kişi ailenin gelirinin tamamını ya da önemli bir bölümünü sağlıyorsa, geride kalan aile üyeleri büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir. İşçi eğer aile reisi ise, korumasız kalan çocuklarının suça itilmesi, eşinin toplumda önemli bir statü kaybına uğraması ihtimali bulunmaktadır. Aile üzerindeki etkilerden biri de çocukların gelir elde edebilmek için okullarını bırakıp çalışma yaşamına katılmaları ve ailenin sorumlu-

luğunu taşıma görevini yüklenmeleri nedeniyle eğitim hayatlarının sekteye uğrama- sıdır .

Avrupa Birliği İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansının yapmış olduğu çalışma sonuçlarına göre iş kazasına uğrayan çalışanların yaklaşık % 5’i ya işini değiştir- mekte, ya da iş yerindeki çalışma pozisyonunu değiştirmek durumunda kalmakta veya çalışma süresinde azaltmaya gitmektedir. Kazaya uğrayanların % 0,’ı ise çalışma yaşamını tamamen bırakmak zorunda kalmaktadır .

2.7.2 Çalışanlar açısından etkileri

Bir işletmede sık sık kaza meydana geliyor, alınan tedbirler yetersiz kalıyor veya çalışanlarda iş güvenliği açısından bir kanaat oluşturulamıyor ise, bu işletmede bir emniyet ortamının oluşmadığı kabul edilmektedir. İş yerinde kazalara açık du- rumda olduklarını ve yönetim tarafından değerli görülmediklerini düşünen çalışanlar, bu durumdan etkilenebilmekte ve doğrudan veya dolaylı olarak işi yavaşlatabilmek- tedir. Meydana gelen kazada kendisine atfedilebilecek bir kusur olduğunu düşünen diğer çalışanların ve yöneticilerin ise iş verimlilikleri azalabilmektedir .

İşçiler iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun bir biçimde çalışmak zorunda bırakıldıklarında, sağlıksız bir yapıya sahip olur ve toplum içinde sağlıksız bir olarak yer edinirler. Kişileri sağlıksız yetişen bir toplum ise, mutlu ve verimli olamaz. Bu nedenle, toplumda çalışanlara gerekli sağlık ve güvenlik ortamının sağlanması, sosyal açıdan zorunlu görülür .

2.7.3 İşletme açısından etkileri

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili düzenlemeler 4857 sayılı iş kanunu (İK) ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılmış yürürlükteki yönetmeliklere uygun olmak durumun- dadır. İşletmeler yeterli bir iş güvenliği yönetimi sağlamakla yükümlüdürler. Gerek- leri yerine getirmeyen kişiler ve işletmeler hakkında Türk Ceza Kanununun (TCK) Topluma Karşı Suçlar kısmının Genel Tehlike Yaratan Suçlar bölümünde cezai yaptırımlar öngörülmüştür .

İş kazaları neden oldukları acı ve ızdırapların yanı sıra makine, malzeme, ürün kayıplarına da neden olmakta ve verimliliği düşürmektedir. Uluslararası kuru- luşlarca yapılan araştırmalar iş güvenliği ile işgücü verimliliği arasında karşılıklı etkileşim şeklinde bağlantının olduğunu, sağlık ve güvenli işyerlerinde verimliliğin arttığını ortaya koymuştur. İş kazalarının önleyecek şekilde iş güvenliğinin sağlan- ması, sekonder olarak işyerinde verimlilik ve üretim artışını sağlamaktadır . ILO araştırmalarında; üretimde kullanılan makine ve tezgâhlarda koruma sistemle-rinin geliştirilerek iş güvenliğinin sağlanması sonucu önemli oranda üretim artışı sağlandığı saptanmıştır .

Bugüne kadar yapılan çalışmalar tarandığında, gerek ülkemizde gerekse diğer ileri ülkelerde iş kazalarından doğan maliyetler doğrudan maliyet ve dolaylı maliyet olarak ikiye ayrılmaktadır. Doğrudan maliyet terimi, kolayca hesaplanabilen belli para miktarlarını gösteren kaza maliyetleri olarak anlaşılır, dolaylı maliyetler ise belli bir para miktarlarını ifade etmeyip, daha çok işin yapımı esnasında meydana gelen kaza nedeniyle maliyetlerinin artması anlamına gelmektedir .

Doğrudan maliyetler şu şekilde sıralanabilir ;  Tedavi harcamaları,

 Kaza sonucunda ölen veya sakatlanan işçi için ödenen tazminatlar,  Açılan davalar nedeniyle avukatlık ücretleri ve mahkeme giderleri,  Geçici ve sürekli iş göremezlik ödenekleri,

 Cezai ödemeler,

 Hasar gören malzeme, tesis ve donanımın onarım veya yenileme bedeli. Dolaylı maliyetler, doğrudan maliyetlerden farklı olarak kapsam ve miktar bakımından tam tespit edilemeyen ve sınıflandırılamayan maliyetlerdir. Ancak toplamda dolaylı maliyetlerin doğrudan maliyetlerden çok fazla olduğu söylenebilir. Dolaylı maliyetler; işgücü kaybı, üretim kaybı, siparişlerin zamanında karşılanama- masından doğan kayıplar, yargı ve idari soruşturma masrafları şeklinde gruplandı- rılabilir .

A. İşgücü Kayıpları

 Kazalının çalışamaması nedeniyle,  Kazalıya yapılan yardım nedeniyle,

 Usta ve yöneticilerin kazayı incelemek için kaybettikleri zaman nedeniyle,

 Yaralı işçinin üzerindeki işi yeniden düzene koymak nedeniyle,  Yasal işlemler için kaybettikleri zaman nedeniyle ortaya çıkmaktadır. B. Üretim Kayıpları

 Kaza sırasında üretime ara verilmesi nedeniyle,

 Üretim aksaması nedeniyle iş akım ve programındaki aksamalar nedeniyle,

 Makinelerin durması ya da hasara uğraması nedeniyle,  Malzeme ve hammaddenin zarara uğraması nedeniyle,

 Kazaya uğrayan işçinin işe dönmesi halinde verimdeki düşmeler nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

C. Siparişlerin Zamanında Karşılanamamasından Doğan Kayıplar,  Firmanın güven kaybı,

 Geç teslim nedeniyle ödenen para cezaları,

 Erken teslim halinde alınabilecek primden kaynaklanan kayıplardır.

D. Yargısal ve idari soruşturma masraflarından dolayı ortaya çıkan kayıplar da söz konusudur.

Her kazanın maliyeti kazanın türüne, sonucuna ve işkoluna göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle de kazaların dolaylı maliyetlerinin hesaplanması ya da öngörülmesi çok zordur .

2.7.4 Ülke ekonomisi açısından maliyetler

İş kazalarının maliyetlerinin, ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte, gayri safi milli hasılanın % 1’i ila % 3’ü arasında değiştiği, doğrudan maliyetlerin toplam maliyetin yaklaşık % 29’unu ve dolaylı maliyetlerin toplam maliyetin yaklaşık % 71’ini oluşturduğu belirtilmektedir .

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle 2006 yılında 1 milyon 905 bin 235 iş günü kaybı

yaşanmıştır. 2006 yılında 79 bin 27 iş kazası meydana gelmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, 100 bin işçide görülen kaza sayısı 2002 yılına göre yüzde 27 düşerek bin 11’e gerilemiştir. 2002 yılında 5 milyon 223 bin 283 işçide görülen kaza sayısı 72 bin 344 olurken, 2006 yılında 7 milyon 818 bin 642 işçiden 79 bin 27 kişi iş kazası geçirmiştir .

Türkiye’de SGK istatistiklerine göre; iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyetinin yılda 4 milyar TL olduğu tahmin edilmektedir. İş kazalarının ülke ekonomisi üzerinde meydana getirdiği kayıplar genel anlamda şu şekilde sınıflandırılmıştır ;

 Üretim verimliliğinin düşmesi, ülke rekabet gücünün azalması,

 Kaza geçirenlerin çalışabilecekleri sürede sağlayacakları üretim ve gayri safi milli hasılaya eklenecek katkıların kaybedilmesi,

 Kaza geçirenlerin çalışırken ödedikleri sosyal sigorta primlerinden yoksun kalınması,

 Muayene, teşhis ve tedavi için gerekli olan bütün harcamalar,

 İş göremezlik ödenekleri, maddi ve manevi tazminatlar, destekten yoksun kalma tazminatları,

 Malul kalanlara ve ölenlerin geride bıraktıklarına aylık bağlanılması,  Sosyal güvenlik sistemi ile hastane, rehabilitasyon merkezi giderleri,  Ülke ekonomisinin üretken kapasitesinin olumsuz yönde etkilenmesi,  Ülke kaynaklarının yok olması, ulusal kalkınmanın engellenmesi, ulusal

refahın azalması.

Benzer Belgeler