• Sonuç bulunamadı

İşçinin İş Sözleşmesi İle Bağlı Olduğu İşverenin Sorumluluğu

İş Kanunu md.2/f.1 uyarınca “İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut

tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren … denir.” Tüzel kişi işveren

kamu tüzel kişisi olabileceği gibi özel hukuk tüzel kişisi de olabilir. Tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlarının da işveren olabileceği öngörüldüğünden, bakanlıklar gibi tüzel kişiliği olmayan kamu kurumları yahut adi ortaklıklar gibi özel hukuk kuruluşları da işveren sayılır211.

Deniz İş Kanunu md.1/1, 2/B ve Basın İş Kanunu md.1,4 uyarınca bir iş akdine dayanarak işçi (gemiadamı, gazeteci) çalıştıran kişiler işveren sayılırlar212.

211

Süzek, İş Hukuku, s.132.

212 Deniz İş Kanunu md.2/A bendine göre “Gemi sahibine veya kendisinin sahibi olmadığı bir gemiyi kendi ad ve hesabına işleten kişiye” işveren denildiğinden, işveren sıfatının kazanılması açısından geminin maliki olma şartı bulunmamaktadır.

Sendikalar Kanunu md.2/f.4 uyarınca “ İşçi sayılan kimseleri çalıştıran

gerçek veya tüzel kişiye ve tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşlarına işveren denir.”

Bunun gibi, bireysel iş yasalarından farklı bir biçimde Sendikalar Kanunu’nda işletmenin bütününü yöneten işveren vekillerinin işveren sayılacağını hükme bağlanmıştır.(md.2/f.6-7) Öte yandan Sendikalar Kanunu’na göre adi şirkette fiziki veya fikri emek arzı suretiyle ortak olanlar dışındaki ortaklar işveren sayılacaktır.

TSGLK md.2 uyarınca iş akdine dayanarak işçi çalıştıran kimselere işveren denilmektedir. Ayrıca yine TSGLK 2.maddesi uyarınca işletmenin bütününü yönetmese dahi işyerinde işveren vekili durumunda olan ve temsilci sıfatıyla toplu iş sözleşmesinde veya toplu görüşmede taraf olarak hareket eden kimse bu yasanın uygulanması bakımından işveren sayılacaktır.

Gerek yasal düzenlemeler gerekse işin mahiyeti dolayısıyla ücret ödeme borcundan işçinin otoritesi altında bulunduğu işveren sorumlu olacaktır. İş Kanunu md.32/1’den çıkarılacak anlam da bu doğrultudadır. Diğer bir deyimle ücret ödeme borcuna aykırı hareket edildiği takdirde hukuki yaptırımların muhatabı, işçiyi buyruğu altında çalıştıran ve önceki bölümde ifade edilmiş olan kanuni tanımlar çerçevesinde tespit edilecek olan işveren olacaktır.

İş Kanunu md.2/f.4 uyarınca işveren adına hareket ederek; işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler işveren vekili olarak nitelendirilmektedir ve aynı fıkra uyarınca işveren vekilleri bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Bu sebepten işveren vekilinin işçilere karşı ücretin ödenmemesi dolayısıyla hukuki sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bu durum işveren vekilinin işvereni doğrudan temsil ilişkisinin doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır213.

İşveren iş görme borcunun alacaklısı ve işçiye en üst düzeyde emir ve talimat verme yetkisine sahip olan kimsedir. Kuşkusuz çoğu durumda işveren bu iki özelliği

213

birlikte taşımaktadır ve hem işin görülmesini isteme hakkına hem de emir ve talimat verme yetkisine sahiptir. Ancak kimi durumlarda iş görme borcunun alacaklısı ile işçiye emir ve talimat verme yetkisine sahip olan kişiler farklı olabilir.İşletme sahibinin yaş küçüklüğü nedeniyle hukuki işlem ehliyetine sahip olmaması halinde, işletme sahibi küçük işgörme ediminin alacaklısı sıfatıyla işin görülmesini isteme hakkına sahip olacak ancak emir ve talimat verme yetkisi yasal temsilcisine ait olacaktır214. Bu gibi durumlarda işgörme ediminin alacaklısı olarak ifayı talep etme yetkisine sahip olan soyut işveren sıfatını taşırken, emir ve talimat verme yetkisine sahip olan kimse somut işveren sıfatına sahip olacaktır215. Soyut-somut işverenin söz konusu olduğu hallerde ücretin ödenmemesi halinde uygulanacak olan hukuki yaptırımlardan işgörme ediminin alacaklısı olan soyut işveren sorumlu olacaktır216.

İşverenin tüzel kişi olduğu durumlarda işin görülmesini isteme hakkı tüzel kişiye ait olmakla beraber yönetim hakkı tüzel kişinin organı tarafından kullanılacaktır. Diğer bir deyimle tüzel kişi soyut, organları somut işveren sıfatına sahip olacaktır. Örneğin bir anonim şirkette soyut işveren şirketin kendisi olurken, en üst düzeyde emir ve talimat verme yetkisine sahip olan yönetim kurulu somut işveren sıfatını taşır217. Ücretin ödenmemesi halinde ise soyut işveren sıfatına sahip olan tüzel kişi sorumlu olacaktır.

Şirketlerin birleştiği durumlarda ise B.K md 180, TTK md.150 ve 151 gereği “külli halefiyet” kuralı geçerli olup kalan ya da yeni kurulan ortaklık, ortadan kalkan ortaklıkların yerine geçeceğinden; bir şirketin tür değiştirmesi halinde yeni edinilen ticari ortaklık, bir başka ortaklıkla birleşmesi halinde birleşmesi sonucu ortaya çıkan ortaklık, bir başka şirkete katılma halinde ise kendisine katılan ticari ortaklık sorumlu

214 İflas halinde iş görme ediminin alacaklısı müflis, iflas masası ise emir ve talimat verme yetkisine sahip olandır.Aynı şekilde mirasçılar iş görme ediminin alacaklısı sıfatıyla ifayı talep yetkisine sahip iken, vasiyeti tenfiz memuru yönetim hakkına sahip olacaktır. Süzek, İş Hukuku, s.134.

215

Mollamahmutoğlu, s.139-140; Süzek, İş Hukuku, s.134; Engin, E. Murat; Türk İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunda İşveren, Ankara 1993, s.116 vd.

216 Süzek, İş Hukuku, s.139-140. 217

olacaktır218. İş Kanunu md.6/f.4 uyarınca birleşme, katılma yahut tür değiştirme hallerinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmayacaktır.

Birden çok şirketin birleşerek oluşturduğu holdinglerde ücretin ödenmemesi halinde sorumlu olacak işverenin tespiti farklılık arz etmektedir. Bu durumda doktrinde kimi yazarlar holding ve şirket topluluklarının bünyesinde yer alan her bir

şirket topluluğunu bağımsız işveren olarak kabul edip, holding veya şirketler topluluğunun değil, iş akdinin tarafı olan şirketin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürmüşlerdir219. Aksi yöndeki görüş ise işçiyi soyut olarak çalıştıran şirketin somut işveren, somut işverenin bağlı olduğu şirketler grubunu ise soyut işveren olarak kabul etmektedir. Diğer bir deyimle holdingin bir işletme bütünü olarak tüm işçiler açısından işveren sıfatını taşıdığı ileri sürülmektedir220. Kanımca yavru şirkette çalışan işçilerin bireysel ve toplu iş hukuku açısından sahip olduğu haklarını kullanmalarını engelleme amacının bulunduğu hallerde M.K md.2 gereği bu işçiler açısından işveren sıfatıyla ana şirket sorumlu tutulmalıdır.

Ücretin ödenmemesi nedeniyle uygulanacak olan idari yaptırımların muhatabının işçinin bağlı olduğu işveren olacağı kuşkusuzdur. Yine aynı şekilde soyut işveren olan tüzel kişiler de ‘’ceza’’ niteliğini taşıyan yaptırımlar dışında kalan idari yaptırımlardan sorumlu olacaklardır221. İş Kanunu md.2/f.4 uyarınca işveren için öngörülmüş olan her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri için de uygulanacağından işveren vekilleri de İş Kanunu’ndan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde idari yaptırımlardan sorumlu olacaklardır.