• Sonuç bulunamadı

V- KUR’AN-I KERİM’İN TÜRKÇE TERCÜMELERİ

7. Hz İbrahim Hakkındaki Haberler

7.1. Hz İbrahim’in Yaşadıkları

7.1.4. Hz İbrahim’in Kestiği Kurban’ın Özelliği

Hz. İbrahim’in kurban kesmesi hadisesi üzerinde tefsir kitaplarında teferruata girilmiştir. Saffât Suresi, 37/106-107. ayetlerinde Hz. İbrahim’e kurban etmesi için bir kurbanlık gönderildiğinden bahsedilmektedir: “Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik, denilmektedir. Ancak Kur’an-ı Kerimde teferruata girilmemektedir. Hz. İbrahim’in kurban kesmesi olayı ile ilgili olarak İslami kaynaklarla Ehli Kitap kaynakları arasında tam bir uygunluk bulunmamaktadır.

      

163 Taberi, Tefsir, XII/477.

Rivayete göre Hz. İbrahim rüyasında oğlu İsmail (a.s)’i Tevrat’ta Hz. İshak’ı165kurban ettiğini/boğazladığını görmüş, bunu oğluna açıklamış, o da kabul etmiştir. Oğlunu boğazlamak üzere – yüzükoyun- yatırdığı zaman; Allah:

“__Ey İbrahim! Rüyana sadakat gösterdin”166 buyurarak oğlunu kesmesine müsaade etmemiş ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık vermiştir.167

Büyük kurbanlık ifadesi ile Kitab-ı Mukaddese göre de İslami kaynaklara göre de, Allahın bir melek vasıtasıyla Hz. İbrahim’e oğlunun yerine kurban etmesi için gönderdiği koç kastedilmektedir.

Tevrat’ta Hz. İbrahim’in kurban kesmesi hadisesi şu şekildedir:

“Daha sonra Tanrı İbrahimi denedi. "İbrahim!" diye seslendi. İbrahim: "__Buradayım!" dedi. Tanrı:

“__İshakı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git" dedi, "Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun." İbrahim sabah erkenden kalktı, eşeğine palan vurdu. Yanına uşaklarından ikisini ve oğlu İshak'ı aldı. Yakmalık sunu için odun yardıktan sonra, Tanrı'nın kendisine belirttiği yere doğru yola çıktı. Üçüncü gün gideceği yeri uzaktan gördü. Uşaklarına:

“__Siz burada, eşeğin yanında kalın" dedi, "Tapınmak için oğlumla birlikte oraya gidip döneceğiz. Yakmalık sunu için yardığı odunları oğlu İshak'a yükledi. Ateşi ve bıçağı kendisi aldı. Birlikte giderlerken; İshak İbrahime:

"__Baba!" dedi. İbrahim, "Evet, oğlum!" diye yanıtladı. İshak, "Ateşle odun burada, ama yakmalık sunu kuzusu nerede?" diye sordu. İbrahim:

"__Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak" dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler. Tanrı'nın kendisine belirttiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak'ı bağlayıp sunaktaki odunların

      

165 Tekvin, 22/1-2. 166 Saffat, 105.

167 Ayrıntılı bilgi için bkz. Tekvin: 16/1-3,11; 22/12; I/314-315; Teber, Tefsir, Thk. (Turki), XIX/587-

üzerine yatırdı. Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı. Ama Rabbin meleği göklerden:

"__İbrahim, İbrahim!" diye seslendi. İbrahim: "__İşte buradayım!" diye karşılık verdi. Melek:

"__Çocuğa dokunma" dedi, "Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı'dan korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin. İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sundu. Oraya "Rab sağlar" adını verdi. "Rabbin dağında sağlanacaktır" sözü bu yüzden bugün de söyleniyor.”168

Bazı tefsir kitaplarında ayette anılan kurbanlık üzerinde çokça durulmuş ve bazı yönleriyle tanıtılmaya çalışılmıştır. Ayrıca Hz. İbrahim’in kurban kestiği yeri, kestiği kurbanın ne tür özelliklere sahip olduğu gibi şeyler üzerinde durulmuştur. Yeri gelmişken Hz. İbrahim’in kurban kestiği yere de değinmeden geçmemek gerekir. Bu yerin ismi Tekvin, 22/1-3 de ‘Moriya’ diyarı olarak geçer. İslamî kaynaklarda ise Hz. İbrahim Mina Dağındaki – bugün Müslüman hacıların kurban kestiği- yerde kurban etmiştir.169

Rivayete göre koç, büyük gözlü, beyaz renkte ve boynuzlu idi; Sebir dağında Semec ağacına bağlıydı. İbni Abbas’tan gelen bir habere göre bu kurbanlık koyunun Habil tarafından kurban edilen koyun/kozu olduğu yöndedir.170 Gene Çağatayca tefsirde senedini belirtmeden naklettiği “koçun kırk yıl cennette otladığına dair haber Said b. Cübeyr’den gelmektedir:

Çağatayca Tefsir: " » ليي قريق ميک یدريا یراقچوق زيميس ینعي اگ کامروتلوا غولوا هغ ليعامسا زيب کودريب ادفو یدريا بلاتوا اديرلا غلاتوا گنين حامچوا . یادخو یدليق نابرق ليباھ ميک یدريا یراقچوق لوا رلا روتياو        168 Tekvin, XXII/1-14.

169 İbni Kesir, Hafız İmaduddin Ebi’l-Feda İsmail(v. 771/1369), el-Bidâye ve’n-Nihâye(I-XX), (Thk.

Abdullah b. Musin et-Turkî), Merkezu’l-Buhûs ve’d-Dirastü’l-Arabiyye ve’l-İslamiyye, Dar-i Hicr, 1420/1999, I/362-366;

یدليق لوبق . گنين ميھاربا ،یدليک بينيا نيديرلاغات برثي ميک یدريا یيوق اي ميک رودلوا رھشاو یدروت اديلا یدروتليک نيدکوک ملاسلا هيلع ليئربج . « " 171 Tercümesi:

“Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik, yani semiz koç idi. Öyle ki kırk sene Cennet otlaklarında otlamıştı. Diyorlar ki; “ o -Âdem (a.s)’ın oğlu- Habil’in kestiği kurbanlık koyundu ve Allah, ondan kabul etmişti, diğer bir rivayete göre de Yesrib dağlarından inip gelen bir koyun idi ve İbrahimın(a.s) yanında gelip durdu. En meşhur rivayete göre ise Cebrail (a.s) gökten getirmişti” denilmektedir.

Bu olayla ilgili haberlerin değerlendirmesini yapacak olursak; Kur’an-ı Kerim bu konuda teferruata girmez ve sadece kurban ibadetinin Hz. Peygamberden önce atası İbrahim (a.s) döneminde ve öncesinde de var olduğunu hatırlatmaktadır. Bundan, bu ibadetin Peygamberin kendisine ve ümmetinden – gücü yetenlere- kurban etmenin vacip olduğu sonucu çıkar. Kur’an-ı Kerim’in ayrıntılara dalmadığı bu olay hakkındaki tefsirlerde anlatılan haberlerin çoğu -ne doğrulanan ne de yalanlanan- İsrailiyyat’tan olabilir. Zira yukarıda da geçtiği gibi – az farklılıkla beraber- bu haber Ehli Kitap kaynaklarında yer almaktadır.

Çağatayca tefsirde anlatılan kurbanlık koyunun Yesrib/Medine dağlarından inip geldiği yönündeki haberler de diğer bazı İslamî kaynaklarda yer almaktadır. Gene tefsir kitaplarından İbrahim’in kestiği kurbanın isminden Cerir diye bahsedilmiştir.172Bu tür haberler uzun zamandır Müslümanlar arasında Kurbanın tarihinden ve öneminden bahsetmek için anlatılagelmiştir. Bu tür haberlerin yanlış veya doğru olduğu yönünde bir kanaat belirtmekten ziyade konunun önemine dikkat çekilmeye çalışılmalı ve Kurbanın fazileti ve önemi anlatılmalıdır.

İbrahim(a.s)la ilgili anlatılan haberler sadece bu kadar değildir. İslamî kaynaklar, Hz. İbrahim hakkında halka va’z niteliğinde anlatılan şeylerle doludur. Biz sadece Çağatayca tefsirde anlatılan haberlerden bir kısmına yer vermiş olduk.

      

171 Ç. T., v. 478, b.