• Sonuç bulunamadı

Hz Ebû Bekir'in Halife Seçiminde Hz Osman'ın Durumu

F. Hz Osman ve Hz Ali İlişkileri

1. Hz Ebû Bekir'in Halife Seçiminde Hz Osman'ın Durumu

Hz. Ebû Bekir'în halife seçilmesiyle ilgili hususa daha önce temas ettiğimiz için burada, konunun bütünlüğü açısından genel hatlarına değinip geçeceğiz. Hz. Peygamber (s.a.s) 13 gün hasta yatıp, kendisinden sonraki devlet başkanı için ne yazılı ve ne de şifâhî hiçbir belge bırakmadan 13 Rebiulevvel 11/8 Haziran 632 tarihinde vefat etti. Ashâbın Ensâr grubu,

209

Taberî, Târîh, III/433; İbnü'l Esîr, el-Kâmil, II/425.

210 Bkz. Hz. Ömer’in halife seçilmesinde Hz. Osman bölümü.

211 Taberî, Târîh, III/428; İbnü'l Esîr, el-Kâmil, II/426; Apak, İslam Tarihi 2 (Hulefâ-i Râşidîn Dönemi), s. 94-95. 212 Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) Hz. Ömer'e (r.a.) tavsiyesi: "Ben seni geride bıraktıklarıma bakarak yerime geçirdim. Rasûlüllah'a (s.a.s) çokça arkadaşlık ettim. Gördüm ki, o bizi dâima kendisine, ehlimizi de ehline tercih ederdi. O derece ki, onun bize verdiklerinden artanları tekrar biz onun ehline hediye ederdik. Sen de bana arkadaşlık ettin. Benim dâima benden öncekilerin izini takip ettiğimi gördün. Ben asla hak yoldan sapmadım. Ey Ömer, senin kaçınmanı istediğim işlerin ilki, nefsinin arzularına uymandır. Çünkü her nefsin bir şehevî arzusu vardır. Onu yerine getirdiğin vakit daha başkasını istemekte ısrar ve inat eder. Rasûlüllah'ın (s.a.s) ashâbından şu karınları şişmiş, gözleri dünyaya tamah etmiş, sevdiklerini kendisi için sevmiş olan kimselere karşı dikkatli olmanı, onları korkutmanı, kendinin de korkmanın istiyorum. Şüphesiz, onlardan birisinin bir hataya düşmesi hayreti mucibdir. Sakın hayret edenlerden olma. Bil ki, sen Allah'tan (c.c.) korktuğun müddetçe onlar da senin yolunda doğruluğa devam edeceklerdir. Vasiyetim budur. Selamlarımı sunarım." (İbn Sa'd, et-Tabakât, III/199-

49

özellikle de Hazrecliler vefat haberini alır almaz, Hz. Peygamber'in (s.a.s) imam olarak tayin ettiği şahıs olan Hz. Ebû Bekir (r.a.) ile birlikte öğle namazına dahi katılmadan Sa'd b. Ubâde'yi halife seçmek için Benî Sâide çardağında toplandılar. Toplantı haberinin kendilerine ulaşması üzerine, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Ebû Ubeyde (r.a.) bir grup Muhâcirle birlikte toplantı mahalline gittiler ve uzun tartışmalardan sonra Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) biat ettiler.

Kaynaklar Benî Sâide çardağında Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Ebû Ubeyde (r.a.) dışında bir grup Muhâcirin varlığından bahsetmektedir. Bunlar arasında Hz. Osman (r.a.) ve Hz. Abdurrahman b. Avf'ın (r.a.)213

ismi de geçmektedir.214 Bunların dışında yazarı meçhul olan ancak İbn Kuteybe'ye (v. 276/889) nispet edilen el-İmâme ve's-Siyâse kitabında şöyle bir rivayet yer almaktadır:

"Ensâr, Ebû Bekir'e biat ederken Hâşimoğulları, Ali b. Ebî Tâlib'in; Ümeyyeoğulları, Osman b. Affân'ın; Zühreoğulları ise Sa'd ile Abdurrahman b. Avf'ın etrafında Mescid-i Nebevîde toplanmışlardı. Zübeyr b. Avvâm da Hâşimoğulları ile birlikteydi... İnsanlar kendisine biat ettikten sonra Ebû Bekir, Ebû Ubeyde ve Ömer ile birlikte Mescid-i Nebevîye geldi. (Halkın grup grup oturduklarını gören) Ömer: 'Bakıyorum da parça parça gruplar

halinde toplanmışsınız. Haydi, kalkın da Ebû Bekir'e biat edin! Ben ve Ensâr ona biat ettik zaten.' deyince, Osman ve yanındaki Ümeyyeoğulları kalkarak Ebû Bekir'e biat ettiler..."215

Yukarıdaki rivayetleri incelediğimizde; birinci rivayette Hz. Osman'ın (r.a.) Benî Sâide çardağında bulunduğunu anlamaktayız. Buna binâen Hz. Osman’ın (r.a.) orada Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) biat ettiğini söylememiz mümkündür. Çünkü Sa'd b. Ubâde hâriç orada bulunan herkesin Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) biat ettiğini bilmekteyiz.

İkinci rivayette ise; Benî Sâide çardağındaki toplantı Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) biat etmeleriyle bitmiş ve hep birlikte Mescid-i Nebevî'ye gelmişlerdir. Mescid-i Nebevî'de halkın bölük bölük olarak oturduklarını gören Hz. Ömer'in (r.a.) sözü dikkat çekmektedir. Hz. Ömer

213 Zorlu, İslam'da İlk İktidar Mücadelesi, s. 168, (Vâkıdî, Ridde, s. 44'ten).

214 İbn Hişâm, Sîre, I/5; Zorlu, İslam'da İlk İktidar Mücadelesi, s. 168. Bu konu ile ilgili Cem Zorlu'nın şöyle bir

değerlendirmesi bulunmaktadır: "Hz. Osman ile Hz. Abdurrahman b. Avf'ın, seçimin ilk aşamasında değil; ama

Ebû Bekir'in adaylığının kesinleşmesinden sonra buraya katıldıkları kanaatindeyiz. Zira bu iki sahâbî de Medine toplumunun ileri gelen şahsiyetlerinden ve aşare-i mübeşşerdeden oldukaları için, eğer işin başında orada bulunsalardı kesinlikle müzakerelerde söz alarak konuşurlar ve aday gösterme esnasında da isimleri adaylar arasında geçerdir. O halde bunlar oraya en erken Hz. Ebû Bekir'in adaylığı kesinleştikten sonra gelmişlerdir. Ve orada bulunan Muhâcirler arasında Hz. Ebû Bekir'in hilâfetine karşı çıkan ve biat etmeyen kalmamıştır." 215 el-İmâme, I/28.

50

(r.a.), kendisinin ve Ensâr'ın Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) biat ettiklerini söylemektedir. Bunun üzerine Hz. Osman'ın Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) biat ettiğini görmekteyiz.

Cem Zorlu'nun bu konuyla ilgili şöyle bir değerlendirmesi bulunmaktadır: "Bu

rivayetlere göre, Benî Sâide örtmesinde biat bittikten sonra Ashâb, Mescid-i Nebevî'ye gelmişlerdi. Bu esnada mescidde bulunan Müslümanlar öbek öbek oturmuş gruplar halinde kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Ashâbın tekbir sesleri üzerine olaya muttali olarak Mescid'e gelen Hz. Ali de Hâşimoğulları ile birlikte bir köşeye oturmuştu. Böylece Mescid'de üç grup oluşmuştu:

1. Hz. Ali'nin etrafında Hâşimoğulları, 2. Hz. Osman'ın etrafında Ümeyyeoğulları,

3. Sa'd b. Ebî Vakkâs ile Abdurrahman b. Avf'ın etrafında Zühreoğulları.

Ashâb bu şekilde sohbet ederken, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Ebû Ubeyde (r.a.) ile birlikte Benî Sâide örtmesinden mescide geldiler ve Hz. Ömer (r.a.), kendisinin ve Ensârın Ebû Bekir'e (r.a.) biat ettiklerini belirterek bu grupları biata davet etti. Bunun üzerine Hz. Ali (r.a.) ve beraberindekiler hariç, o esnada Mescid-i Nebevî'de bulunan bütün ashâb biat ettiler. Eğer ilk oturumda Abdurrahman b. Avf (r.a.) ile Hz. Osman'ın (r.a.) varlığını kabul edecek olursak, onların burada kabilelerine öncülük yapmak ve Ebû Bekir'in (r.a.) hilâfetini kabul ettiklerini bir kez daha vurgulamak için biatlarını yenilediklerini söyleyebiliriz. Şüphenin ve endişenin kol gezdiği böyle bir ortamda bu tavır çok doğal ve gerçekçidir."216

Sonuç olarak ister birinci rivayet ister ikinci rivayet olsun her ikisinde de Hz. Osman'ın (r.a.) Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) herhangi bir itirazının olmadığını veya halifelik gibi bir iddiasınıın da bulunmadığını, bilakis Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) biat ettiğini görmekteyiz.