• Sonuç bulunamadı

Günlük çalışma süresinin ortasında verilen ve işçilerin işçilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayıp dinlenmelerini amaçlayan bir serbest süredir.

Ara dinlenme süresi çalışma süresinden sayılmaz. Bu süre içerisinde işçi gerekirse iş yerinden ayrılabilir.

Ara dinlenme süresi; 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika, 4 saatten 7,5 saate kadar (7,5 saat dahil) süreli işlerde en az 30 dakika, 7,5 saatten fazla süren işlerde en az 1 saat olarak belirlenir.

Nüfusu 10.000 den fazla yerleşim yerlerinde çalışanlar için hafta tatili Pazar olarak kanunla belirlenmiştir. Pazar günü çalışmasını sürdüren işyerlerinde çalışanlar dönüşümlü olarak haftanın bir başka günü hafta tatili hakkını kullanırlar.

İş kanunu hafta tatilini ücretli hale getirmiştir. Hafta tatili olarak ödenen ücret çıplak ücrettir.

Haftalık Dinlenme: Ücretli Hafta Tatili

2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’a göre tek ulusal bayram tatil günü Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günüdür. Türkiye'nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır. Bayram 28 Ekim günü saat 13.00'ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.

Bayram ve Yılbaşı Dinlenmesi Ulusal Bayram ve Genel Tatiller

1. 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır.

2. 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı günüdür.

3. 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır.

B) Dini bayramlar şunlardır:

1. Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 3,5 gündür.

2. Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 4,5 gündür.

C) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü tatilidir.

D) Ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü ve 1 Mayıs günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir. (1)

İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.

YILLIK DİNLENME: YILLIK ÜCRETLİ İZİN

Yıllık ücretli izin hakkı ile işçinin yılda belirli bir süre, ücret geliri kesilmeden dinlenebilmesi sağlanmıştır. Bu işçinin sağlığı ve verimliliği için gereklidir. Bundan dolayı da işçinin izin süresi içerisinde herhangi bir işte ücret karşılığı çalışması yasaklanmıştır.

İşyerinin el değiştirmesi, işçilerin yıllık izin alacaklarını etkilemez.

Yıllık izin hakkı işçiye kanunlarla verilmiş bir hak olup vazgeçmek mümkün değildir.

İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

Yıllık ücretli izine hak kazanmak için belirli bir süre çalışmış olmak şartı arandığından, işçi her çalışma yılına ait iznini gelecek yıl içinde kullanır. Her yıl izne hak kazanmak için, son izne çıkış gününden değil, son izne hak kazandığı günden itibaren bir yılın dolması gerekir.

1. İşçinin kaza ve hastalık yüzünden işe gelmediği günler

2. Kadın işçilerin 74 üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler (doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 8 hafta).

3. İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.)

4. Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla).

5. 66 ncı maddede sözü geçen zamanlar (Çalışma Süresinden Sayılan Haller).

6. Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.

7. 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğe göre röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler

8. İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar verilecek izinler.

9. Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.

Kanuni Yıllık Ücretli İzin Süreleri

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara 14 günden, b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara 20 günden, c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara 26 günden, Az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

Yıllık Ücretli İznin Kullanımı

Her yıla ait yıllık izin süresi, kural olarak bölünmeden bir defada kullanılmalıdır. Ancak kanunun 56. maddesinde “53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok 3’e bölünebilir”

denilmektedir.

Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam 4 güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır. (madde 56)

Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği´nin 15. maddesi uyarınca, işçi sayısı 100 kişiden fazla olan işyerlerinde işveren veya işveren vekilini temsilen bir, işçileri temsilen iki kişi olmak üzere toplam üç kişiden oluşan izin kurulu kurulması gerekmektedir. İşçi sayısı yüzden az olan işyerlerinde; izin kurulunun görevleri, işveren veya işveren vekili veya bunların görevlendireceği bir kişi ile işçilerin kendi aralarında seçecekleri bir temsilci tarafından yerine getirilir.

Yıllık ücretli iznin ne zaman kullanılabileceğine, işverenin yönetim yetkisi gereğince işveren karar verecektir. İşçi hak ettiği yıllık ücretli iznini, kullanmak istediği zamandan en az bir ay önce işverene yazılı olarak bildirecektir.

İşçi yıllık izin isteminde, adını soyadını, varsa sicil numarasını, iznini hangi tarihler arasında kullanmak istediğini ve ücretsiz yol izni isteyip istemediğini yazar.

Yıllık izin ücreti çıplak ücret üzerinden hesaplanır ve izne çıkmadan önce peşin veya avans olarak ödenir. Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.

İŞ GÜVENCESİ

30’dan aşağı işçi çalıştıran iş yerlerinde ilk 6 ay süresince çalışanların iş güvencesi yoktur. 6 aylık süre içersinde herhangi bir gerekçe sunmadan çalışanın işine son vermesidir. Gerekçe olmaması, ihbarın olmayacağı anlamına gelmemektedir. Gerekçe sunmadan, ihbar tazminatı ödeyerek işten çıkartabilir. Bu durum 30’dan az işçi çalıştıran iş yerlerinde iş güvencesi olmamasından kaynaklanır.

Kaza, emniyetsiz hareket ve şartlardan doğan, çalışanların can güvenliğini tehlikeye sokan, çevreye ve kullanılan araç, cihaz ve diğer aparatlara zarar veren veya bu tehdidi doğuran aniden meydana gelen beklenmeyen olaylardır.

Belirli bir zarara ya da yaralanmaya neden olan beklenmeyen ve önceden planlanmamış bir olaydır.(Uluslar Arası Çalışma Örgütü ILO Ansiklopedisi)

Önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara, makinaların, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan bir olaydır.(Dünya Sağlık Örgütü WHO)

Ölüme, hastalıklara, yaralanmalara, maddi zararlara veya diğer kayıplara yol açan ve istenmeyen olaydır. (OHSAS)

İş kazalarının nedenleri üç grupta incelenir:

1. Teknik Noksanlıklar:

İş kazalarının % 15~20' sini oluşturur.

A. Arızalı makine, araç ve malzemeler B. Makine ve teçhizatının koruyucusuz olması C. Makinelerin düzensiz yerleşmesi

D. İş yerinin tertipsiz ve düzensiz olması E. Yetersiz aydınlatma, ısı ve havalandırma F. Toz ve gürültünün fazla olması

2. Kişisel Hatalar:

İş kazalarının % 70-80' ini oluşturur.

3. Umulmadık Olaylar

İş kazalarının % 1~2' sini oluşturur.

Deprem

İş Sağlığı ve İş Güvenliğinin Orta Çıkış Nedenleri

1-) Kişisel ve insani nedenlerle: işverenin gözetme borcu sonucu işçiye güvenli bir ortam yaratmak işverenin en temel görevi.

2-) Sosyal nedenler: Bir işyeri riskli ve tehlikeli ise, insanlar o işyerinde çalışırken tedirgin olurlar. Bu tedirginlik çalışanların psikolojik yapılarını bozar. Sonuçta insanlar gergin ve agresif olurlar.

Dolayısı ile çalışanların verimliliğini azaltır.

3-) Ekonomik nedenler: Alınan önlemlerin maliyeti, oluşacak kazadan sonra yüklenilecek tazminattan çok daha azdır. Ayrıca işçi bir kaza veya meslek hastalığına yakalandığında işveren, iş gücünü kaybeder. İş yerini ciddi anlamda ekonomik zarara uğratır.

Genellikle güvenlik talimatları küçük firmalarda,