• Sonuç bulunamadı

Hukuki Dinlenilme Hakkının Ertelenebilmesi

Hukuki dinlenilme hakkı, yargılamaya katılanların eşit şekilde dinlenilerek iddia ve savunma yapabilmeleri anlamına gelir. Anayasa m. 36’da yer aldığı üzere herkes, yargı mercileri önünde iddia ve savunmada bulunabilir. İddiada bulunmaya karşılık savunma yapma hakkının birlikte düzenlenmesi, hukuki dinlenilme hakkını ifade etmektedir. Bu yönüyle hukuki dinlenilme hakkı, Anayasa m. 36 ve AİHS m.

38 Bkz. Yuk. Bölüm 1, IV, A.

39 Ejder Yılmaz, C. I, s. 38, Evrim Erişir, s. 174. 40 Evrim Erişir, s. 158-159.

6 ile güvence altına alınmış bir temel hak olan adil yargılanma hakkının bir unsurudur41.

Anayasa m. 2, hukuki dinlenilme hakkına temel oluşturan diğer bir maddedir. Anayasa m. 2’de hukuk devleti ilkesi düzenlenmiştir. Hukuk devleti, yargılama esnasında hukuki dinlenilme hakkını güvence altına alır ve taraflara söz hakkı verilip dinlenmesini sağlar. Taraflara bu hak verilmeden verilen karar hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz42.

Hukuki dinlenilme hakkı Anayasal zeminini 2. ve 36. maddelerinden almakla birlikte, Anayasa m. 141, bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini belirtmektedir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olma zorunluluğu da hukuki dinlenilme hakkının ögelerinden biridir43.

HMK’da hukuki dinlenilme hakkı, m. 27 ile açık bir düzenlemeye kavuşturulmuştur. Buna göre “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer

ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler”.

Bu hak;

a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını,

c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir44.

41 Süha Tanrıver, “Hukuk Yargısı (Medeni Yargı) Bağlamında Adil Yargılanma Hakkı”, TBBD, S. 53, 2004, s.

192.

42 Muhammet Özekes, Hukuki Dinlenilme Hakkı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2003, s. 40.

43 Muhammet Özekes, Hukuki Dinlenilme Hakkı, s. 30.

44 “Hukuki dinlenilme hakkı davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.” 9. HD, E. 2014/29711, K. 2016/4407, T. 01.03.2016 (Hukukturk); “Hukuki dinlenilme hakkı “hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı” olmasının yanında, “tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmelerini zorunlu kılar.” 7. HD, E. 2015/1012, K. 2016/8025, T. 12.4.2016 (Hukukturk)

Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunması, bilgilendirilmeyi talep hakkı olarak somutlaşır. Davanın tarafları, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’na45 göre açılmış

davadan usulüne uygun olarak haberdar edilmelidir. Ancak usulüne uygun bir tebligat yapılırsa, taraflar davaya hazırlanma imkânı bulurlar ve dava ile ilgili bilgi ve belgelerini toplayarak yargılamanın doğru bir biçimde ilerlemesini sağlarlar46.

Usulsüz tebligat yapılırsa taraflar davadan haberdar olamazlar ve savunma hakları zedelenir. Tam olarak savunma hakkını kullanamayan bir tarafın ya da tarafların olduğu bir davada hukuki dinlenilme hakkı çiğnenmiş olur47. Usulsüz tebligata

rağmen açılan dava ile ilgili bilgi edinen taraf için ise Tebligat Kanunu’nun 32. maddesine göre tebligat usulüne uygun hale gelir. Bu durumda hukuki dinlenilme hakkının çiğnendiğinden bahsedilemez48.

Açıklama ve ispat hakkı, tarafların davanın sonucuna etkili olacak şekilde görüşlerini açıklayabilmesini ve maddi olayları ispat edebilmelerini içerir. Ancak tarafların birbirlerinin ileri sürdüğü olayları ve dayandıkları delilleri tartışabilmelerinden sonra verilecek bir karar sağlıklı olabilir49. HMK m. 189’a göre

tarafların ileri sürdükleri maddi olayları, belirlenmiş süre ve usul kurallarına uyarak ispatlama hakları mevcuttur. Her iki tarafın da bu haktan eşit olarak yararlanabilmeleri, “silahların eşitliği ilkesi” ile ifade edilir50. İspat hakkının herhangi bir sebeple kullanılmaması veya kullanılsa da anılan maddeye uygun bir ispat faaliyetinde bulunulmamasında ise hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiş olmaz51.

Hukuki dinlenilme hakkına temel olan son hak, dikkate alınma hakkıdır. Hâkim, tarafların ileri sürdüğü tüm olayları incelemeli, ispat araçlarını

45 RG 19.02.1959 S. 10139.

46 Süha Tanrıver, Medeni Usul Hukuku C. I, Yetkin Yayınları, Ankara, 2016, s. 387; Şanal Görgün, Medeni Usul

Hukuku, Yetkin Yayınları, 5. Baskı, 2016, s. 350; Usulsüz tebligatın savunma hakkını ağır şekilde ihlal ettiğine dair 2. HD, E. 2015/10015, K. 2015/25072, T. 24.12.2015, LHD, C. 14, S. 159, 2016, s. 1520.

47 Hakan Pekcanıtez, “Hukuki Dinlenilme Hakkı”, Prof. Dr. Seyfullah Edis’e Armağan, İzmir, 2000, s. 770. 48 Hakan Pekcanıtez, Hukuki Dinlenilme Hakkı, s. 772.

49 Hakan Pekcanıtez, Hukuki Dinlenilme Hakkı, s. 775. 50 Şanal Görgün, s. 351.

değerlendirmeli ve gerekçeli olarak kararını vermelidir52. Mahkeme kararlarının

gerekçeli olması, Anayasa m. 141’de de açıkça hüküm altına alınmıştır. Ancak hükmün gerekçelerinin açıkça belirtilmesi ile mahkemenin keyfi karar vermediği anlaşılır53. Gerekçede hangi sebeple karar verildiği yer almalı ve verilen karar

hukukun genel kaidelerine, mevzuata ve yerleşik içtihatların aksine olmamalıdır. Bu durum “sürpriz karar yasağı” olarak adlandırılır54. Sadece ilk derece mahkemesi

değil, HMK m. 359/1-e’ye göre istinaf yargılaması yapan bölge adliye mahkemeleri ve HMK m. 370 ve 371’e göre temyiz yargılaması yapan Yargıtay da kararlarını gerekçeli olarak vermelidir.

Geçici hukuki koruma yargılamasında ise hâkim, somut olaya göre karşı tarafın dinlenilmesinin geçici hukuki koruma talep edenin acil korunma ihtiyacına halel getireceği kanısındaysa, karşı tarafı dinlemeden de koruma kararı verebilir. Ancak geçici hukuki korumalarda hukuki dinlenilme hakkının HMK m. 390/2 uyarınca ertelenebilmesi, uygulamada sıklıkla yanlış tatbik edildiği üzere karşı tarafın dinlenilmesinin tamamen terk edilmesi demek değildir. Zaten bahsedildiği şekilde m. 394/1 ile karşı tarafın yokluğunda verilen tedbir kararına karşı aynı tarafa itiraz hakkının verilmiş olması, hukuki dinlenilme hakkının tamamen bertaraf edilmediğini göstermektedir. Kanunla yaratılan bu istisnai durum, hukuki dinlenilme hakkının kullanılmasının sadece tedbir kararından sonraya bırakıldığı anlamına gelir. Hukuki dinlenilme hakkını yok sayarak yapılan bir geçici hukuki koruma yargılaması, kuşkusuz Anayasa ve AİHS’e aykırılık teşkil eder55.

52 Hakan Pekcanıtez, Hukuki Dinlenilme Hakkı, s. 784; Muhammet Özekes, Hukuki Dinlenilme Hakkı, s. 248.

53 Süha Tanrıver, s. 390; aynı yönde 20. HD, E. 2015/6179, K. 2016/2800, T. 07.03.2016, YKD, C. 42, S. 6, 2016, s. 1421 vd.

54 Şanal Görgün, s. 351.

55 Ejder Yılmaz, HMK Şerhi, s. 1665; Evrim Erişir, s. 105; Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Muhammet Özekes,

Medeni Usul Hukuku, s. 625; Ejder Yılmaz, C. I, s. 888; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.390 Hükümet Gerekçesi; Ramazan Arslan, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici Hukuki Korumalar Konusunda Getirdiği Yenilikler”, Bankacılar Dergisi, Özel Sayı, 2013, s.9; Muhammet Özekes, “Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda İhtiyati Tedbirler”, DEÜHFD, 2002/2, s. 116; Bengül Kavlak, “Marka Hukukunda İhtiyati Tedbirlerin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Işığında Değerlendirilmesi”, Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, Volume 8 Armağan Sayı, 2013, s. 1542; Bahattin Aras, s. 70; Şanal Görgün, s. 652.

Hâkim, karşı tarafı dinlemeden geçici hukuki korumaya karar verirken durum ne kadar acil tedbir alınmasını gerektirirse gerektirsin menfaat dengesini gözetmeli ve talebe esas teşkil eden olayları titizlikle incelemelidir. Gerekirse HMK m. 31 ile kendisine yüklenilen aydınlatma ödevi çerçevesinde duruşma açarak taraflara soru sormalıdır 56. Çünkü talep eden tarafın lehine karar verilmesi sonucunu doğuracak

bir karar, karşı taraf için ağır zararlar doğurabilir. Karşı taraf dinlenilmeden karar verilmesi, taraflar arasında kurulması gereken objektif dengeyi bozar. Talep edenin korunma ihtiyacı karşı tarafın dinlenilmesini sonraya bıraktıracak kadar acil değilse hukuki dinlenilme hakkı ertelenmemelidir57.