• Sonuç bulunamadı

E. Garanti Sorumluluğunun Kapsamı

XI. HAVALE İLE KARŞILAŞTIRILMASI

6098 sayılı TBK. m. 555’te; “Havale, havale edenin, kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlemdir.” şeklinde tanımlanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununun 457.378

maddesinde havale bir “akit” olarak nitelendirilirdi. Kanunda yapılan değişiklikle havalenin bir “hukukî işlem” olduğu belirtilmiş fakat sözleşme oluşturup oluşturmadığı açıkça belirtilmemiştir. Doktrinde tartışmalı olmakla birlikte, kanundaki ifade uyarınca, havalenin bir sözleşme olmayıp, çifte yetkilendirme içeren

bir hukukî işlem olduğu kanaatindeyiz.379

Alacağın devri ise tartışmasız bir sözleşmedir.

Havale ilişkisi üç köşeli bir ilişkidir. Bu ilişkideki köşeler; “havale eden”, “havale ödeyicisi” ve “havale alıcısı” dır. Doktrinde, bazısı Eski Kanunun ifadesinde de geçen, havale eden için; muhil, gönderen, yollayan terimlerinin; havale ödeyicisinin; havale verilen, muhalünaleyh, gönderilen, yollanan terimlerinin, havale

376

EREN, s. 1102 377 DAYINLARLI, s. 67

378 BK. m. 457; "Havale, bir akittir ki onunla muhalünaleyh, bilvekale kendi namına kabza salahiyettar olan ve muhalünlehe muhil hesabına nakit veya sair misli şeyler itasına mezun kılınır.”

379 Aynı görüşte bak. KOCAMAN, Türk Borçlar Hukukunda Havale, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırmaları Enstitüsü, Ankara 2001, s. 20; ZEVKLİLER Aydın, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Ankara 2004, s. 377; YAVUZ Cevdet, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), İstanbul 2012, s. 619; YENER, s. 69; ÖZAKMAN Cumhur, Havale İlişkisinin Borçlar Hukuku Açısından İncelenmesi ve Kıymetli Evrak Hukukundaki Görünüşü, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C.41, Sayı:1-2, Yıl:1975, s. 262

alıcısının; muhalünleh, havale lehdarı, kendisine gönderilen, havale alacaklısı terimlerinin kullanıldığına rastlamaktayız.380

Alacağın devrinde ise; devreden, devralan ve borçludan oluşan bir ilişki söz konusudur.

Alacağın devrinin soyut mu sebebe mi bağlı olduğu doktrinde tartışmalı

olmakla birlikte, havale tartışmasız soyut bir işlemdir.381

Sebebe ya da amaca bağlı değildir. Bu nedenle havale ödeyicisi ile havale alıcısının, havale edenle aralarında

bir temel ilişki olduğunu ispatlama mecburiyeti yoktur.382

Kanunda havalenin konusunun para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşya

olabileceğinden bahsedilmektedir. Alacağın devrinin konusu alacak ise, kanun hükmüyle, alacağın niteliği gereği ya da sözleşmeyle yasaklanmış olmadıkça her şey olabilir.

Havale alıcısına hiçbir alacak hakkı devredilmediğinden havale ve alacağın devri birbirinden ayrılmaktadır. Borç dolayısıyla havalede dahi havale eden ödemeye yetkili havale edilenin karşısında talep yetkisine sahiptir.383

Alacağın devrinde devralan, alacağın devri sözleşmesi sonrası alacaklı sıfatını kazanır.

Havalede üçlü ilişki içinde yapılan bir hukuki işlem vardır. Havale alıcısı, havale edenin havale ödeyicisine karşı olan alacağını korur.384

TBK.m.557/1’e göre; “Havale ödeyicisi çekince belirtmeden havaleyi kabul ettiğini havale alıcısına bildirirse, ifa ile yükümlü olur ve ona karşı aralarındaki ilişkiden veya havalenin içeriğinden doğan savunmaları ileri sürebilir. Havale eden ile kendi arasındaki ilişkiden doğan savunmaları ileri süremez.” Alacağın devrinde ise borçlu, alacağı devralana karşı asıl borç ilişkisinden kaynaklanan def‟i ve itirazları ileri sürebilir.

Havalede, havale eden kişinin herhangi bir sorumluluğu yoktur. Oysa ki alacağın devrinde devreden alacaklı alacağın varlığından sorumlu olmakla birlikte edim karşılığı( ivazlı) olan devrilerde, borçlunun ödeme gücünden dahi sorumludur. 380 YAVUZ C. s. 621 381 ÖZAKMAN, s. 268 382 YAVUZ C. s. 621 383 KOCAMAN, Havale, s. 20 384 DAYINLARLI, s. 68

Havale için kanunda özel bir şekil şartı öngörülmemiştir. Taraflar istedikleri gibi düzenleyebilir. Ancak uygulamada genellikle yazılı olarak yapıldığı görülmektedir. Havalenin yazılı şekilde yapılması ona kıymetli evrak vasfı kazandırmaz.385

Ancak kıymetli evrak niteliğinde olan bir çek, şekil eksikliği sebebiyle (örneğin; çekte düzenleyen yer almıyorsa) kıymetli evrak oluşturamayınca, havale niteliği kazanabilir. Burada çek sayılmayan senet tahvil yoluyla havaleye dönüştürülmüş olacaktır.386

İspat açısından yazılı şekil kullanılıp, havale alıcısına senet teslim edilmektedir. Senette “havale” ya da “havale edilmiştir” ibarelerinin bulunması dahi zorunlu değildir. Tarafların iradelerinin havale yönünde olduğunun herhangi bir şekilde anlaşılması yeterlidir.387

Alacağın devri sözleşmesi için ise yazılılık bir geçerlilik şartıdır.

Havale kıymetli evraklarda da kullanılan önemli bir kurumdur. TBK. m. 560’a göre; “Kıymetli evraka bağlanmış alacağın, hâmile ödenmesi amacıyla yapılan yazılı havaleler hakkında, bu bölüm hükümleri uygulanır. Bu durumda havale ödeyicisi karşısında her hamil, havale alıcısı sayılır. Buna karşılık, havale eden ile havale alıcısı arasındaki ilişkiye özgü haklar, sadece alacağı devreden ile devralan arasında doğmuş olur. Çekler ve poliçe benzeri havaleler hakkındaki özel hükümler saklıdır.” Havale lehdarının adının yazılı olmadığı hamile yazılı havaleler, kıymetli evrak niteliğinde değil, adi havale hükmünde olacaktır. Bu nedenle TTK. de yer alan hamile yazılı senetlere ilişkin hükümler (TTK. m. 658-669), TBK. hükümleriyle bağdaştığı ölçüde uygulanacaktır. Havale, emre de yazılabilir. Bu durumda TBK. hükümleri değil, TTK. hükümleri uygulanacaktır. Bu durum TBK. m. 560/2 ‘de “Çekler ve poliçe benzeri havaleler hakkındaki özel hükümler saklıdır.” şeklinde belirtilmiştir.

Kambiyo senetlerine benzeyen havale ile, TTK. m. 826-829’da düzenlenen “emre yazılı havaleler” ifade edilmek istenmiştir. Çekler için de TTK. m.780 vd. hükümleri uygulanacaktır. Nama yazılı havale devrinde ise, alacağın devri hükümleri

385 ÖZAKMAN, s. 281 386 YAVUZ C, s. 621 387

uygulanacaktır. Havale lehdarının, kabul edilmiş bir havaleyi devri, sahip olduğu talep hakkının devridir ve buna TBK. m. 183 vd. hükümleri uygulanacaktır.388

Havale ilişkisi, kıymetli evraklarda sıkça kullanılmaktadır; Poliçe (TTK. m. 671 vd.), çek (TTK. m. 780 vd.) ve emre yazılı havalelerin ( TTK. m. 826 vd.) temelinde de havale ilişkisi vardır. Bu ilişkilerde de havalede de üç köşeli bir ilişki vardır.