HASTAYA BAKIMINI ÜSTLENDĠKTEN SONRA KENDĠNĠZDE

“Hastaya bakınca Allah insanın içine bir sabır veriyor. Eskiden bu kadar sabırlı değildim. Baktıktan sonra daha fazla sabırlı olmayı öğrendim.” (K-2, K, 75, Okula Gitmedi).

“Bazen iyi bazen kötüyüm. Hastanın psikolojisine göre benim de psikolojim değişiyor. Hasta iyi ise ben de iyi oluyorum hasta kötü ise ben kötü oluyorum. Ama şimdiki halim hastaya bakmadan önceki halime göre daha iyi. Hastaya bakmadan

85

önce sadece bu dünyayı düşünürdüm. Fakat hastaya bakmaya başladıktan sonra daha fazla öbür dünyayı düşünmeye başladım. Bu durum da beni huzurlu kılıyor. Öbür dünyayı da düşünerek mutlu oluyorum. Allah razı olsun dediğinde ben çok mutlu oluyorum. Bu da bana yetiyor.” (K-4, K, 43, İlköğretim).

“Normal hayat var bir de bakmak var tabi. Zor çok zor ama önemli olan zoru başarmak dedim kendi kendime. Kolay bir şeyi herkes yapar, önemli olan zor olan şeyi başarmak dedim kendi kendime. Allah da mükafatı ona göre verir dedim. Hastaya baktıktan sonra o başarma duygusu oluştu bende.” (K-17, K, 48, İlköğretim).

Yukarıdaki belirtilen 3 katılımcı, hastanın bakımını yapmaya baĢladıktan sonra daha fazla huzurlu, sabırlı ve öbür dünyasını düĢünür hale gelmeye baĢlamıĢlardır. Katılımcılar hasta bireyin bakımını yapmaya baĢladıktan sonra dini duyguların daha fazla oluĢtuğunu bu durumun da iç huzuru sağladığını belirtmiĢlerdir. Bakıcıların hastanın bakımını üstlendikten sonra bakıcı bireylerde dini duyguların oluĢmaya baĢlaması hasta bakımının dini duyguları arttırdığı sonucunu doğurmuĢtur.

“Anneme bakmaya başladıktan sonra yaşlılara karşı daha bir sevgi duymaya başladım. Dışarda yaşlı bir insan gördüğüm zaman ona sevgiyle bakıyorum. Eskiden böyle değildim, bakmaya başladıktan sonra bu sevgi oluştu bende.” (K-16, E, 44, İlköğretim).

“Vicdanen çok rahatım. Evlenip babamı bırakıp gidince bu durum beni çok rahatsız etmişti vicdanen. Fakat babama bakmaya başladıktan beri vicdanen çok rahatım.” (K-23, K, 37, İlköğretim).

“Olumsuz olarak sürekli olarak birisine bağımlı haldeyim. Bir yere gittiğim zaman bile aklım burada anneannemde kalır. Sürekli olarak ona bağımlı haldeyim. Olumlu olarak da hastaların isteyip de bize söylemek istemediği şeyler mi var ki diye düşünüyorum. Bu süreçte de hem daha çok duygusallaştım hem de empati duygum gelişti.” (K-26, K, 21, Lise).

86

Bu 3 katılımcı, hastanın bakımını yapmaya baĢladıktan sonra olumlu olarak empati, yaĢlı bireylere karĢı daha fazla sevgi ve hastanın bakımı yaptığı için vicdani rahatlama oluĢmaya baĢladığını ifade etmiĢlerdir.

Bazı bireylerde hastanın bakımı yapıldığı için dini duygular daha fazla geliĢiyorken (bir önceki görüĢmelerde bu sonuç elde edilmiĢti) bazı bireylerde de hastanın bakımı yapıldığı için olumlu duygular geliĢmeye baĢladığı görülmüĢtür. Hasta bakımının bakıcı bireylerde olumlu duyguların (empati, yaĢlı bireylere karĢı sevgi, vicdani rahatlık, iç huzuru..vb) oluĢmasını ve geliĢmesini sağladığı tespit edilmiĢtir.

Özetle; Alzheimer hastası bireyin bakımı zor ve yorucu bir bakım olmasına karĢın bakım veren bireylerde bakım verilmeye baĢlandıktan sonra süreç içerisinde dini duyguları ve olumlu duyguları arttırdığı gözlenmiĢtir.

“Kendisine tamamen bağlı kalıyorsun. Hiçbir şekilde özel hayatın olmuyor. Eskiden bayrama giderdim, düğünlere katılırdım fakat şimdi tamamen bitti onların hepsi. Evin elektriği, suyu, yemeği, aşı her şeyi ile ben ilgileniyorum. Hem erkek, hem kadın, hem bakıcı neye sayarsan, hepsini oluyorum. Bir ilacı bitmiş iki gündür onu arıyorum. Şimdi eczaneye gittim onu aldım.” (K-7, K, 55, İlköğretim).

“Hastaya baktığımdan beri çok uykusuz hissediyorum kendimi, çünkü geceleri uyumuyor ve beni de uyutmuyor. Onu tuvalete kaldırıyorsun tuvaletten sonra yatağına tekrar getiriyorsun. 10 dk. sonra tekrar gitmek istiyor tuvalete. Evi de değiştiremiyoruz. Çünkü evi değiştirdiğimiz an annem hiçbir şeyi hatırlamaz olur. Bu ev onun yaşadığı ev olduğu için evin içini biliyor, hatırlıyor. Yani baktığımdan beri yorgunluk ve uykusuzluk beni hiç bırakmadı.” (K-18, K, 49, Ortaokul).

“Annemi de kendi hayatıma koymak zorunda kaldım, böyle olunca sorumluluklarım ve görevlerim arttı. Eşimle zaman geçirmeye çalışıyorum, kızım benden bir şeyler istiyor, annem yanında olmamı istiyor. Ben şu anda üçe bölünmüş durumdayım. Alışverişimi dahil o kadar hızlı bir şekilde yapıyorum ki.. Arabaya atlıyorum 10 dakikada alışverişimi yapıp tekrar eve geliyorum, annemin yanına oturuyorum. Hastaya baktıktan sonra daha yoğun bir hayatım olmaya başladı aslında, sürekli bir koşturmaca içindeyim.” (K-19, K, 48, İlköğretim).

87

Yukarıdaki 3 katılımcının ortak özelliği Alzheimer hastası bireye bakmaya baĢladıktan sonra hastaya bağımlı olmaya baĢlayıp hayatlarında zorluk yaĢamalardır. Alzheimer hastası bireyin bakımını yapmak oldukça güç bir iĢtir. Bakım veren birey sürekli olarak kendisi ile ilgilenmek zorunda kalmaktadır. Tabi bu arada bakım veren bireyin baĢka sorumlulukları da bulunmaktadır. Çocuğu ile ilgilenmesi, özel hayatı, sosyal hayatı..vs. bakım veren birey sürekli olarak hasta ile ilgilenmek zorunda kaldığı için doğal olarak bazı sorumluluklarını aksattığı, bazı sorumluklarını yeterince yerine getiremediği anlaĢılmıĢtır. Bakım veren bireylerin Alzheimer hastası ile sürekli olarak ilgilenmek zorunda kalması nedeni ile oldukça güçlük yaĢadıkları, bu güçlüklerden bazılarının uykusuz kalmak, özel hayatın olmaması (düğünlere katılmamak, arkadaĢlar ile vakit geçirememek, evin diğer ihtiyaçlarını çok kısa bir süre içerisinde halletmek, sürekli olarak bir telaĢ içerisinde bulunmak, kendisine zaman ayıramamak…vs.) Ģeklinde olduğu tespit edilmiĢtir.

2.7. ALZHEĠMER‟LI HASTAYA BAKMAK, SĠZDE ALZHEĠMER HASTASI