• Sonuç bulunamadı

2. ARAġTIRMANIN BULGULARI

2.1. HĠÇ HASTAYA BAKIP YORGUN DÜġTÜĞÜNÜZ, ARTIK YETER

„„Oluyor bazen, hasta beni yıldırıyor, oluyor yani. O bizim ailemizin bir parçası, eşimin annesi bakmak zorundayım artık. İşler üst üste geliyor. Evin bütün işleri bende. Bütün ev işlerini ben yapıyorum. Sabahları eşimin kahvaltısını hazırlıyorum, hasta o esnada lavaboya gitmek istiyor. Bir sürü şeyler oluyor. O esnada bunalıyorum. Artık yeter diyorum yani. Ama hastaya kolay kolay kızmıyorum. Ama kızdığım zamanlarda olmuyor değil. Özellikle yemek saatlerinde oluyor ister istemez.” (K-4, K, 40, İlköğretim).

“Yok atam o, hiç kızmadım kendisine. Bazen sitemde bulunuyorum ama kendisine değil. 3 tane abim var. Bir beni mi doğurdu diyorum. Neden ben? diyorum bazen. Ama yüzüne karşı asla demedim. Kendi kendime diyorum bazen, güceniyorum bazen.” (K-7, K, 55, İlköğretim).

“Bazen bunaldığım oluyor, yalan söylemiyim. Hasta bize bağırır, çağırır, küfür eder ama ben kalkıp geri bağırmıyorum ona. Seslenmiyorum ona, o da benim atam sonuçta.” (K-13, K, 45, Okur yazar değil).

“O beni dokuz ay karnında taşıdı. Ona bakmak benim görevim. Ben ona bakmazsam kim bakacak? Bakıyorum, hayatta da atmam, bırakmam ben annemi dışarıya. O benim babamın yadigarı. Ona bakmaktan asla yorulmam, hiç kızmam da. İşte ben bir daha bakmayacağım, beş tane kızı var, neden ben bakıyorum falan da demedim asla.” (K-15, K, 41, İlköğretim).

69

“Bazen yorulduğum oluyor ama hiç kızmadım kendisine. Anam o benim, nasıl bakmam ben ona, tabi ki bakarım, o beni büyüttü ben de onu büyüteceğim.” (K-18, K, 49, Ortaokul).

“Yorgun düştüğüm oldu. Ama hastaya hiç kızmadım. Hasta zaten çocuk gibi kızamazsın ki. Bir de o benin annem. Küçükken o benim altıma bez bağladı, şimdi de ben ona bez bağlıyorum. Biz dokuz kardeşiz ve o şansı Cenab-ı hak bana verdi. Annemin duasını da çok güzel alıyorum.” (K-19, K,48, İlköğretim).

“Yok. Şükür Allah‟a. Şu ana kadar olmadı hiç. Acizlenip bakmaya da bilirdim. Ama kendi isteğimle bakıyorum. Hasta, benim kayınpederimin babası. Normalde bakmak istemezsem kemse bana neden bakmıyorsun demez. Ama ben Allah rızası için bakıyorum kendisine. Eğer ben ona bakarsam evlatlarım da bana bakar diyorum. Biz büyüklerimize asla öte git demedik, büyüklerimizden öyle gördük ve öyle de yapıyoruz.” (K-22, K, 35, İlköğretim).

“Hastanın kendisine tabi hiç kızmadım ama benim de bir dönem sağlık problemlerim olmuştu, o dönem haliyle bakmakta güçlük çekmiştim. O dönem ablamlar da bana yardım etmişti. Fakat şimdi çok şükür iyiyim ve sağlığım el verdiği ölçüde babama bakacağım. Babamdır, kendisine bakarken asla bıkkınlık gelmiyor bana.” (K-23, K, 37, İlköğretim).

„„Anneye kızılır mı hiç? Annem o benim. Çünkü o bize nasıl baktıysa biz de ona o şekilde bakacağız. Anneme bakarken yorgunluk, argınlık bir şey hissetmem ben.” (K-24, K, 57, İlköğretim).

“O benim büyüğüm sonuçta. Hiç kızmıyorum kendisine. Zaten yaşlı, hasta, kalbini kırmaya değmez. Bakarken de yorulmuyorum. Bakarım da kendisine o benim büyüğüm sonuçta.” (K-25, E, 85, İlköğretim).

“Kızma falan olmadı. Ben 16 yaşında gelin olarak geldim buraya. Annem olarak bildim ben onu ve hep o şekilde yaklaştım kendisine. Yorgunluk bıkkınlık olmuştur, insanlık hali ama kızgınlık olmadı hiç.” (K-28, E, 49, İlköğretim).

“Hayır kızmadım, anneme kızmam ben. Başımın üzerinde yeri var. Artık yeter dediğim de olmadı, yorulduğum illaki olmuştur ama annem o benim, bakarım ben ona.” (K-29, K, 57, Lise).

70

Geleneksel aile yapısı; aile bağlarının kuvvetli olduğu, aile büyüğünün her zaman saygın bir konumda olduğu, yaĢça büyük olan kiĢinin yaĢça küçük olan bireyi koruduğu, kolladığı, yardımseverlik duygularının bireyler arasında güçlü bir Ģekilde olduğu, sırf aile bireyidir diye bireylerin birbirlerine yardım ettiği aile yapısıdır. Yukarıda görüĢleri aktarılan katılımcıların engelli bireyin bakımını yapma sürecinde zorlanmalarına rağmen bakmalarının nedeni aileye olan bağlılıklarından ve aile büyüğüne saygılarından dolayıdır. Bakıcı olan bireylerin aileleri geleneksel aile yapısının özelliklerini göstermektedir. Aile iliĢkileri sıkı olup aile içindeki bir bireye herhangi bir Ģey olduğunda (hastalık, kaza…vb) diğer aile üyeleri tarafından hemen sahiplendikleri görülmüĢtür. Bireyler kendilerine özgü bir Ģekilde bakımını yaptıkları kiĢileri tarif etmiĢ (örneğin: atam o benim, annem o benim, büyüğüm o benim, babaya bakılmaz mı..vb) ve aile bağlarının kuvvetli olmasından dolayı bakımlarını yaptıkları anlaĢılmıĢtır. Katılımcılar, bir zamanlar kendilerine sahip çıkan, kendilerini koruyan ve kollayan bireylerin Ģimdi yardıma muhtaç hale geldiklerinde, zorlanmalarına rağmen, yorgun düĢmelerine rağmen, hastaların bakımlarını yapmayı bir görev olarak kabul ettikleri anlaĢılmıĢtır. Katılımcılar aynı zamanda bakımını yaptıkları kiĢilere hiçbir zaman kızmadıklarını belirtmiĢlerdir. Çünkü geleneksel aile yapısında yaĢça büyük olan kiĢi saygındır ve her zaman için kendisine hizmet edilmelidir. Bakıcı bireylerin engelli bireylerin bakımını yaparken yorgun düĢmelerine rağmen kızmamalarının nedeni bakıcıların geleneksel aile yapısına sahip oldukları ve geleneksel aile yapısı içinde yetiĢmiĢ olduklarıdır. Aile içerisinde saygın olan birey hastalansa bile, kendi öz bakımını yapamayacak duruma gelmiĢ olsa bile geleneksel aile yapısı içerisinde olduğu için saygınlığını korumaya devam etmektedir. Engelli olan bireyler kadın olsun, erkek olsun bakıma muhtaç hale geldiklerinde aile içerisindeki baĢka bir birey tarafından bakımının yapıldığı ve saygınlığının devam edildiği görülmüĢtür.

Bakım veren birey bakım esnasında engelli bireyin aile büyüğü olmasına rağmen, çok yorulabildiği hatta bazı durumlarda hastaya karĢı agresifleĢtiğini ifade etmiĢtir.

71

“Oluyor, yalan söylemiyim. Geceleri kalkıyor, bağırıyor, çağırıyor. O zamanlarda kendisine kızıyorum. Gündüz vakitleri onunla iyi vakit geçiriyoruz fakat geceleri çok bunalıyorum. Artık yeter diyorum yani.” (K-2, K,75, Okula Gitmedi).

“Bazen oluyor, yalan söylemiyim. Geceleyin hiç uyumuyoruz. Bütün gece ayaktayım. Sabaha kadar tuvalete gidiyoruz geliyoruz, gidiyoruz geliyoruz, bu durum da tabi beni çok yoruyor. O durumda da sitemde bulunmuşumdur. Ama bilerek hiç kızmadım ona.” (K-3, K, 57, Ortaokul)

AgresifleĢmenin daha çok geceleyin olduğunu belirtmiĢlerdir. Alzheimer hastaları gündüz uyudukları için gece yatmayıp kendilerinin bakımını yapan kiĢileri de uyutmadıkları, bunun sonucunda da bakıcı bireyin böyle durumlarda engelli bireye kızdığı tespit edilmiĢtir.

Geleneksel yaĢlar ve kuĢaklar arası davranıĢ kalıpları dikkate alındığında yaĢlıya karĢı gelmek, ona agresif bir Ģekilde davranmak söz konusu değildir. Hatta yaĢlıya saygı önemli bir örftür. Ancak modern yaĢlılığın giderek daha fazla bir biçimde gündeme getirdiği Alzheimer hastalığı tutum olarak geleneksel kalıpları benimseyen fertlerde bile örf dıĢı davranıĢlara neden olmaktadır. Diğer bir ifade ile modern sorun geleneksel kalıbı zorlamaktadır.

2.2. BAKIMINI ÜSTLENDĠĞĠNĠZ HASTA, ALZHEĠMER HASTALIĞINA